135
Bu deyim edebi dilde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde hem özne (örnek b) hem dolaysız nesne (örnek c) hem de ad
kökenli yüklem (örnek a) olarak kullanılır.
Deyim tekil halde kullanılmaktadır.
Святая простота
Türkçe anlamı = aziz saflık;
Türkçe karşılığı = safdillilik;
Aslı = “O sancta simplicitas!” Latince’den alınmış bir taklit.
Bu ifadenin kime ait olduğu hala tartışılmaktadır.
Çek halkının milli mücadelesi için savaşan Yan Gus’un (1369-1415)
engizisyonda yakılırken söylediği sözlerdir. Yan Gus yakılırken ihtiyar bir kadının
saf bir dini inançla ateşe odun attığı sırada söylediği sanılmaktadır.
Diğer araştırmacılar bu sözlerin eronim Prajskiy’e ait alabileceğini
savunmaktadırlar. Kilise yazarı Turani Rufin ise bu ifadenin ilk kez din adamları
tarafından Nikey Kilisesinde (325yıl) kullanıldığını yazmıştır.
144
Örnek tümceler;
a)
Ах, святая простота! Вы и не подозреваете, молодой человек, как вы
наивны. (Н.Ляшко)
145
Ah, bu saflık yok mu! Delikanlı, ne kadar saf olduğunuzu düşünmüyorsunuz
bile.
144
Daha fazla bilgi için bkz. V.M. Mokiyenko, 2005, s. 576
145
Ö.Aydın Süer, 1999, s. 255
136
b)
Святая простота! Даёт понять: «тебя насквозь я вижу, ты заодно с
другими!»
Bu saflık yok mu! Açıkça “senin kim olduğunu bildiğimi ve onlarla birlikte
olduğunu” gösteriyor.
c)
Эх ты, святая простота! А ещё другом прикидывался.
Eh sen, saf! Bir de arkadaş gibi görünüyordun.
Bu deyim daha çok edebi dilde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde ek ad (örnek a, b, c) olarak kullanılır.
Deyim sadece tekil halde kullanılmaktadır.
Сулить (наобещать) золотые горы
Türkçe anlamı = altın dağları vaat etmek;
Türkçe karşılığı = boş, olmayacak vaatlerde bulunmak; gül bahçesi vaat
etmek; kandırmak;
Aslı = “Montes auri polliceri” Latince’den alınmış bir taklit.
“Eski çağlardan kalma bu ifade Yunanlıların ve Romalıların doğu krallarının,
özellikle de Pers krallarının hazineleri için söyledikleri ile bağlantılıdır. Altın dağları
deyimde geçen dağ sözcüğü, altının diğer madenler gibi dağ ocaklarından elde
edilmesiyle ilgilidir. Bu deyimin en eski izlerini Aristofan, Plavt gibi eski çağ
yazarlarında görürüz. Büyük bir olasılıkla bu deyimin Rusça’ya diğer çağdaş Avrupa
dillerinden geçtiği düşünülmektedir, çünkü Yunan atasözleriyle ilgili günümüze
kadar ulaşabilen hiçbir kitapta bu deyime rastlanmamaktadır.”
146
146
V.M. Mokiyenko, 2005, s. 155
137
Örnek tümceler;
a)
Антон Иванов помирился с ней и под влиянием успеха, наобещал ей
золотые горы.
147
Anton vanov onunla barıştı ve başarının etkisiyle ona olmayacak vaatlerde
bulundu.
b)
Перед президенскими выборами все кандидаты сулят своим
избирателям золотые горы.
148
Başkanlık seçimlerinden önce bütün adaylar seçmenlere gül bahçesi vaat
ediyorlar.
c)
Накануне свадьбы жених сулил своей невесте золотые горы, а
женившись, позабыл свои обещания.
Evlenmeden önce damat geline gül bahçesi vaat etti, ama evlendikten sonra
verdiği sözleri unuttu.
Bu deyim daha çok konuşma dilinde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde yüklem ( örnek a, b, c) olarak kullanılır.
Deyimin içindeki fiil hem tekil halde (örnek a, c) hem de çoğul halde (örnek
b) ve üç zamanda da kullanılmaktadır.
Терра инкогнита
Türkçe anlamı = bilinmeyen kara;
Türkçe karşılığı = bilinemeyen, keşfedilemeyen bir şey hakkında kullanılır;
Aslı = “Terra incognita” Latince’den alınmış harf çevirisi.
147
V.M. Mokiyenko, 2005, s. 91
148
N.V. Basko, 2002, s. 210
138
Bu deyim genelde Latince şekliyle kullanılır: “Terra incognita”.
“Eski coğrafi harita ve kürelerde bilinmeyen, keşfedilmeyen topraklar için
yazılırdı.”
149
Örnek tümceler;
a)
Так же тонко и осторожно, как за воображением, следил он (Штольц) за
сердцем.... Здесь часто оступаясь, он должен был сознаться, что сфера
сердечных отправлений была ещё terra incognita. (И.А.Гончаров)
150
Ştolts bir hayali izler gibi dikkatlice ve nazikçe kalbini dinliyordu… Bu
konuda sık sık hata yapıyordu. Gönül işlerinin onun için keşfedilmeyen bir
konu olduğunu itiraf etmek zorundaydı.
b)
Для меня Восток с его обычаями и культурой всегда оставался террой
инкогнита
Benim için Doğu, adetleri ve kültürüyle her zaman keşfedilmeyen bir toprak
olmuştur.
Bu deyim edebi (kitap) dilinde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde dolaylı nesne (örnek a, b) olarak kullanılır.
Deyim tekil halde kullanılmaktadır.
149
V.P. Berkov, Bol’şoy slovar’ krılatıh slov russkogo yazıka, Moskva, 2000, s. 624
150
Ya.M. Borovskiy, 2003, s. 647
Dostları ilə paylaş: |