60
hareketle, A HM tarafından imkân dahilinde
görülmeyerek geçerli bulunmamı tır. Ayrıca
A HM, bu gerekçenin yalnızca kamu düzeninin
zarar görmesi tehlikesi bulundu u süre zarfında
geçerli olabilece ini vurgulamı tır. Belli bir
suçun i lenmesini takiben ilk ok atlatıldıktan
sonra kamuoyunun misilleme ihtimali de
azalabilir.
Kefalete ili kin artlar
Sözle menin 5. Madde 3. Paragrafında,
kefalet hakkını güvence altına alan, kovu turma
devam
ederken
ki inin
kefaletle
salıverilebilmesine imkân tanıyan sa lam bir
karîne bulunmaktadır. Bu karîne, yargılanma
süreci geciktikçe daha da peki mi olur. Kefaletle
salıverilme talebi ancak, A HM’nin tespit etti i
dört gerekçe söz konusuysa haklı olabilir: sanı ın
kaçması, yargı sürecine müdahale, suçun
önlenmesi ve kamu düzeninin korunmasına
ili kin tehlikelerin bulunması – yukarıdaki
paragraflarda ele alınan artlar çerçevesinde.
Kefaletle salıverme, sanı ın duru maya
gelmesini sa lamaya yönelik bir tedbir oldu u
için, belirlenecek kefalet miktarının da bu amaca
uygun olması gerekir. Neumeister-Avusturya
84
davasında, ulusal makamlar kefalet miktarını
yalnızca ba vuru sahibine atfedilen zararın
tutarını esas alarak hesaplamı tır. A HM ise,
kefalet miktarının sanı ın yol açtı ı zararın
tazminini de il, sanı ın duru maya katılmasını
sa layacak düzeyde olması gerekti ine i aret
ederek, bu durumun 5. Madde 3. Paragraf
hükümlerine aykırı oldu u kararına varmı tır.
Salıverme kar ılı ı talep edilen kefalet, sanık
üzerinde makul düzeyde güvenli i sa lamak için
gerekenden daha a ır bir yük olu turmamalıdır.
Sanı ın duru mada hazır bulunmasını sa lamak
için gereken güvenlik tedbirinin özellikleri ve
tutarı, duru ma öncesi sanı ın alıkoyulmasını
haklı kılan gerekçeye uygun olmalı ve bu
84
27 Haziran 1968.
61
gerekçeden hareketle belirlenmelidir. Bu amaçla
maddî bir teminat talep edilebilse de
85
bu
teminatın miktarı sanık, sanı ın serveti ve
teminatı sa layan ki iyle olan ili kisi dikkate
alarak belirlenmelidir. Yetkili makamların
sanı ın servetine ili kin kendilerine iletilen bilgi
çerçevesinde kefalet miktarını do ru bir ekilde
belirleme sorumluluklarının bulunmasının yanı
sıra, sanı ın da kendisine ait servete ili kin bilgi
vermesi gerekir. “Sanı ın kaçması ihtimali
kar ısında yeterince caydırıcı” olmanın ötesinde
yüksek bir kefalet tutarı belirlenmesi, kefalet
hakkının ihlâli anlamına gelir.
86
Maddî
teminatların dı ında, ki inin pasaportunu teslim
etmesi gibi teminatlar da aynı ekilde, sanı ın
duru mada hazır bulunmasını sa lamaya yönelik
olarak talep edilebilir.
87
Ancak, sanı ın kaçma ihtimalinin yüksek
oldu unun kanıtlandı ı bazı özel durumlarda
85
Wemhoff-Federal Almanya Cumhuriyeti davası.
86
Neumeister-Avusturya davası.
87
Stögmuller-Avusturya davası.
kefalet miktarı ne olursa olsun, yetersiz
görülebilir. Punzelt-Çek Cumhuriyeti davasında,
ulusal mahkemeler ba vuru sahibinin kefaletle
serbest bırakılması talebini reddetmi (ba vuru
sahibi 15,000,000 CZK’ya varan bir kefalet
ödeme talebinde bulunmu tur), bir tek artı
dikkate alarak – o da ba vuru sahibinin sa lık
sorunlarıdır – ve ba vuru sahibinin 30,000,000
CZK tutarında bir kefalet ödemesi ko uluyla
ba vuru
sahibinin
tahliye
talebinin
de erlendirilebilece ini ifade etmi tir. Avrupa
nsan Hakları Mahkemesi bu durumda, ba vuru
sahibinin gerçekle tirdi i fiilleri de dikkate
alarak (ba vuru sahibi 28,400,000 CZK tutarında
iki adet kar ılıksız çek vermi tir; tutuklanmadan
önce, 338,856,000 CZK ve 236,000,000 CZK
tutarında iki ma aza satın almak için,
150,000,000 CZK’lık taksitlerle ödeme yapma
taahhüdünde bulunmu tur), kefaletle salıverilme
talebinin reddedilmesinin ve mahkemenin
ba vuru sahibinin belirtti inden daha yüksek bir
kefalet bedeli tespit etmi olmasının 5. Madde 3.
62
Paragraf hükümlerini ihlâl etmedi ine karar
vermi tir.
88
Yargılama
öncesi
alıkoyma
süresinin
uzunlu u
Sözle menin 5. Madde 3. Paragrafında,
yargılama esnasında özgürlükten mahrumiyet
süresinin hiçbir zaman makul bir süreyi
geçmemesi gerekti i belirtilmektedir. A HM,
müteaddit davalarda u karara varmı tır:
Bir
davada
alıkoyma
halinin
sürdürülmesi,
ancak,
masumiyet
karînesine ra men özgürlük hakkından
feragat edilmesini gerektirecek ölçüde
88
25 Nisan 2000; A HM bu davada ba vuru sahibi
hakkında bir ba ka ülkeye iadesine yönelik i lemler
ba latıldı ı için ba vuru sahibinin tekrar
alıkonulabilece ine de i aret etmi tir.
aslî bir kamu menfaati bulundu una dair
açık bulgular olması halinde haklıdır.
89
A HM ayrıca, tutuklanan ki inin bir suç
i ledi ine
dair
makul
bir
üphenin
mevcudiyetinin,
alıkoyma
halinin
sürdürülmesinin hukuka uygunlu unda olmazsa
olmaz bir art oldu unu dü ünmekle birlikte,
belirli bir süre geçtikten sonra bu artın artık
yeterli
olmayaca ını
da
vurgulamı tır.
Dolayısıyla, A HM, yargı makamlarının belirtti i
di er dayanakların özgürlükten mahrumiyeti
haklı kılmaya devam edip etmedi ine bakacaktır.
Bu tür dayanakların mevcut olması ve “uygun ve
yeterli” bulunması halinde, A HM bir sonraki
a amaya geçer ve yetkili makamların takibat
esnasında
“özel
bir
titizlik”
gösterip
göstermedi ine bakar.
90
Avrupa nsan Hakları Mahkemesinin
alıkoyma hali olarak telâkki etti i süre, ki inin
89
Bkz. Punzelt-Çek Cumhuriyeti davası vb.
90
Bkz. W.- sviçre davası, Assenov-Bulgaristan davası ve
Punzelt-Çek Cumhuriyeti davası.
Dostları ilə paylaş: |