Yalçın Küçük İçin Özgürlük İstiyoruz yalçin küÇÜK İÇİN ÖZGÜRLÜK İSTİyoruz



Yüklə 182,55 Kb.
səhifə3/3
tarix01.07.2018
ölçüsü182,55 Kb.
#52867
1   2   3

HÜSEYİN AYDOĞAN: 3-4 yaşındaki bir çocuğun gözünden Yalçın Küçük’le ilgili bir şey söylemek istiyorum. 2007-2008 yıllarında Sky Türk televizyonunda program yaparken, oğlum o zaman 3 yaşındaydı, baba koş kipatçı başladı, kipatçıyı seyredelim derdi. Bence bu anekdot birçok şeyi açıklıyor, bir çocuğun gözünden onun bir kitap üreten, fikir üreten bir kişi olduğunu söylüyor. Onun içerde olması, düşüncelerin, kitapların fikirlerin içerde olması olarak geliyor bana.

SEVİLAY ÇELENK: Coşkun Musluk aramızda ise, bu girişimlerde büyük emeği oldu, onu dinleyerek sizi daha fazla yormadan toplantımızı bitirelim.



COŞKUN MUSLUK: Teşekkür ediyorum Mükiyeliler Birliğine. Bu toplantıyı kabul ettikleri için, öneri bizden Korkut hocadan, Nazif Eksen’den gelmişti. Çok da güzel bir toplantı oldu. Çok görkemli, çok Yalçın Küçük’e yakışır bir toplantı olduğu için de ben ayrıca mutlu oldum. Biz tabii kendisiyle daha önceden tanışıyor olsak da esas dostluğumuz Silivri’de yoğuruldu. Silivri’de daha da büyüdü diyeyim. Tam tamına 365 gün bir yıl biz onunla beraber olduk. Gerçekten de burada Nazif Eksen’in yaptığı tanımlamaya çok uygun bir kişiliğe sahiptir Yalçın hoca. Dünyanın bütün nimetlerini bilip, onu reddeden denilen o tanımlamaya çok uygun bir kişidir. Hatta Nazif beyin daha önce burada paylaştığı bir anısı daha vardı, yeri gelmişken onu da anlatayım. ANKA ekonomi servisinin başındayken, gümbür gümbür ekonomi servisi tüm Türkiye’de çok beğenilirken, ilgi görürken Vehbi Koç ile bir görüşmeleri olur ve oradan dönüşte Nazif Beye ben bu işi bırakıyorum. Ben bu işi bırakıyorum demesi oradan çok ciddi bir teklif almış olmasıdır. Yalçın Hoca böyle kaçmayı sever, hep kendi ifadesidir, ben kaçma uzmanıyım diye. Amerika’da Dünya Bankasında çalıştığında, lisansüstü eğitim için, iktisat disiplininin kendini aptallaştıracağını ileri sürüp ordan kaçmıştır. Daha sonra yine pek çok yerden, Kürt hareketi ile ilişkisini belli bir aşamada sonlandırmıştır. Cumhuriyet gazetesinden belli bir yerde zaten ilişkisi sona ermiştir. Bunların hepsini söyler. Bir şey daha söyleyeyim: Birisi burada söyledi, ismini hatırlayamıyorum beni affetsin, Yalçın Küçük’ten asla diğer insanlar gibi, bu diğer insanları kınamak için söylemiyorum, hapislik koşullarından şikayet etmesini bekleyemezsiniz. O şikayet etmeyecektir, o orda kendi kavgasını vermeye devam edecektir. Hatta ben şunu söyleyeyim, burada vurgulandı, o ilk olarak 2009 yılında Ergenekon davasından tutuklanmıştı, İsmail hoca gözaltı dedi ama yanlış hatırlıyor, tutuklanmıştı, biz o zaman imza kampanyası başlatmıştık, İsmail hoca o zaman da destek vermişti. Ama itiraz üzerine bu sefer 3 kişilik bir mahkeme heyeti tarafından serbest bırakılmıştı ve serbest bırakıldığı kararda, bu dava dosyasına, bu telefon görüşmelerine, bu her şeye bakıldığında Yalçın Küçük’ün böyle bir dava ile ilgisi olamaz diye bir kararla tahliye edilmişti. Ve yöneticilik suçlamasından tahliye edildi, sonra örgüt üyeliği ile tutuklandı. Böyle de bir garabet vardır Yalçın Hocanın her işinde olduğu gibi. Fakat burada demek istediğim şu, örneği şu yüzden verdim. Yalçın Küçük orada yargılanan pek çok kişi ile tek bir teması dahi yokken, oradaki askerlerle en küçük bir görüşmüşlüğü dahi yokken, yani onların davası onu belki ilgilendirmeyebilecekken, kendisi bunun adeta gönüllü müfrezeliğini yapmış, her taşın üstünde Türkiye’de yaşanan bu hukuksuzlukları vurgulamış ve buna yönelik belki başka bir panelde de söyledim, halasının kendisine yönelik tanımlamasıyla, bir parmak daha atıp tekrar içeri girmiştir. O parmak da Ergenekon davasında tutuklananların milletvekili seçilip bu davada yaşanan hukuksuzlukları göstermesiydi. Parlak bir kafa dedi Sina Hoca, orada şöyle bir hesap yaptı, belki başka kimsenin aklına gelmedi. Biz bu davalarda milletvekili çıkaracağız, eğer adaletse buradaki amaç, bu adaletin kaynağı olan yasaları yapacak olan bu insanlar serbest bırakılırlar. Çünkü bu hiyerarşide üsttedir milletvekilleri. Ama eğer burada insanları tutmaksa amaç, bunları serbest bırakmayacaklardır. Dolayısıyla onlar serbest kalırsa iyidir, ama onlar serbest kalmazsa da daha da iyidir gibi bir formülasyonla bu işe kalkıştı ve bunun arkasından tutuklandı. Yani Yalçın hoca bir tür ön açıcıdır. Buldozerdir belki de. Yani kendisini bir tanımlaması var 90’lı yıllarda HBB programındaydı galiba. Ben Türkiye aydınının gerisindeki yeniçerilerdeki o kafa uçuruculardanım. Yeniçerilerin böyle akınlarında, ikinci bir sıra olurmuş, o sırada ellerinde baltalarla, kesici aletler bekleyenler oluyormuş. Akına katılanlardan geri dönen olursa, onları biçerlermiş. Ben de Türkiye a

dınında böyle bir eğilim görndüğüm anda biçiyorum derdi. Yani aslında Yalçın Küçük de belki birçok insanda kırgınlık yaratması, pek çok insana karşı sertliğinin altıda yatan da budur. O yüzden fazlaca da laf lafı açıyor. Daha fazla uzatmadan şunları söylemek istiyorum. Yalçın Küçük ben bu davadaki kendi konumuna ilişkin bir şey duyamayacağız, duymayacağız. Yalçın Küçük bu siyasi iktidar, bu hukuk düzeni, her şey bir hukuktur eninde sonunda, adalet getirmese bile, bu düzen onu orada tutmak istediği sürece tutacaktır ve Yalçın Küçük’ün buna kendisi özelinde en küçük bir itirazı dahi olmayacaktır. Dolayısıyla bu toprakların yetiştirdiği en nadide aydınlardan birisi olarak, ne söylerse söylesin, hangi sertlikte söylerse söylesin, bizim gibi insanlara düşen, o bunu yapmazken, belki ona rağmen bunu yapmaktır. Çünkü kendisi 75 yaşını hapisanede karşıladığı sözüne bile itiraz eden bir insandır. Ben asla 75 yaşında değilim, ben bir deli çocuğum diyen bir insandır. Dolayısıyla ben buradaki insanlardan onu yalnız bırakmamasını, ona sahip çıkmasını, Türkiye’nin bu değer başka bir yerde olsa belki daha farklı bir muamele görebilecek bu kıymetteki aydınına gereken değeri vermesini ve gerektiği ölçüde sahip çıkmasını istiyorum. Biz birkaç kişi, bir kampanya başlattık. Bir tür eylemler bütünü başlattık. Başka şeyler de yapmak istiyoruz yeri geldiğince. Ve bu yılın da Yalçın Küçük’ün 75. yaşı olması nedeniyle, 75. doğum yılı olması nedeniyle bu yılı bir Yalçın Küçük yılı olarak, 21 Mart’ta sonuç ne olursa olsun, düzenlemek istiyoruz. Bu yönde herkesten elinden geldiğince katkı bekliyoruz ve özellikle onun tek tutuklu olarak yargılandığı Oda TV davasında 21 Mart’ta Çağlayan Adliyesinde onun için olmasını bekliyorum. Böyle bir davet bekliyorum. Teşekkür ediyorum.


Bu arada ayrıca bir imza kampanyası başlattık, onun da duyurusunu yapayım, imza.la sitesi üzerindenden Yalçın Küçük’e özgürlük adı altında bir imza kampanyası başlamış durumda, buradaki birçok insan imzalamış durumda. Buradaki herkesten Yalçın Küçük için oraya bir imza koymasını da bekliyoruz. Teşekkürler. Yalçın Küçük’ün 75. yılı anısına bir web sitesi de yayınlandı. Yk.org, buradan da eylem planlarını falan görebilirsiniz.

SEVİLAY ÇELENk: Çok teşekkür ediyoruz, Coşkun Musluk’un konuşması da bir kapanış konuşması gibi oldu. 21 Mart’ta Yalçın Küçük’ün özgür olması gerektiğini tekrar ediyoruz, özgür olmasını istiyoruz, hepinize katkılarınız için çok teşekkürler.
Yüklə 182,55 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə