KİNDÎ’DE HULFÎ KIYAS/İMKÂNSIZA İNDİRGEME’NİN
KULLANIMI
225
yomlar yazmış/aktarmıştır. Bu aksiyomların ne kadar tutarlı ve geçerli ol-
duğu tartışması bir tarafa, asıl odaklanılması gereken şey, onun din-felsefe
uzlaşı bağlamında, dinin inanç ilkelerine mantık ve matematik temelinden
hareketle metafizik bir ispat getirme konusunda ortaya koyduğu gayrettir.
Kindî’nin böyle bir yönteme başvurmasında bazı
etkenler ve gayeler
vardır. Bir kere Kindî, metafiziğe bir geçiş olarak gördüğü tabiat bilimleri
ve matematikle uğraşmış bir filozoftur. Bu ilimlerde tecrübe ve deneye
önem vermiştir. Kindî’yi bu tür bir yöntem kullanmaya iten başka bir etken
ise şüphesiz Kur’ân-ı Kerim’dir. Çünkü Kur’ân insanları, Allah’ın varlığı
ve birliğini anlamaları için, çoğu kez anlaşılmayan metafizik düşüncelerle
uğraşmaktan ziyade fizik âlemin unsurları üzerinden hakikati anlamaya
davet etmektedir.
4
Kindî bu uğraşısı ile sadece
kendi dönemine ait düşünce
sisteminde değil, kendinden sonra düşünce üreten İslâm filozoflarının üze-
rinde de önemli bir tesir bırakmıştır.
Kindî için böyle bir çerçeve çizdikten sonra onun hulfî kıyas yöntemiyle
irdelediği meselelerde ne kadar gayretli olduğunu makalenin seyri dâhilin-
de tartışmaya geçebiliriz.
A. Hulfî Kıyas mk nsıza ndirgeme Y ntemi ve Kindî de Kullanı-
mı
Hulfî kıyas, muhâle/abese irca
5
kapsamında kabul edilen ya da imkânsı-
za indirgemek olarak da isimlendirilen önemli bir çürütme yöntemidir.
6
Bu
yöntem, iki önermeden birinin doğruluğunu, diğerinin yanlışlığının kanıt-
4
Bayrakdar,
İslâm Felsefesine Giriş, 163.
5
Abese irca
Reductio absurdum yöntemi, Hulfî kıyas açısından öncüllerin ve sonucun
akıl için saçma görülmesiyle ilgilidir. Özellikle, Ortaçağ Batı
felsefesinde Tertillia-
nus’un “inanıyorum, o halde saçmadır” ifadesi ile şöhret bulan, temel tartışma metot-
larından birisini oluşturmaktadır. Hulfî kıyas aslında tam da bu durumun tersini yani
insan aklının saçmalığı kabullenememesini ispatlar. Hulfî kıyasta kanıtlanmak iste-
nen iddia, argümanın dayandığı çelişik önermelerin yanlış olması zorunluluğudur.
Reductio absurdumda da
yanlış sonucun sadece yanlışlığı değil, ayrıca saçmalığı da
vurgulanmaktadır. Mantık açısından saçmalığa indirgenenin doğru olarak kabule zor-
lanması problem oluşturur. Saçma bir önerme ya da kıyasın çelişiği gölge gibi asıla
işaret eder haldedir. Hulfî kıyas da amaç yanlışlama ile doğru sonuca ulaşmak oldu-
ğundan, onunla ulaşılan sonucun doğru kabul edilemez oluşuyla,
onun da çelişiği
olan diğer önermenin doğruluğu ortaya çıkar. Böylece, bunun bilgi doğruluğu, tutar-
lılığı, geçerliliği ve gerçekliği ispatlanmış olur.
Bk. Aristoteles,
r anon Topikler,
çev. Hamdi Ragıb Atademir (İstanbul: Milli Eğitim Vakfı Yayınları, 1952), 182; İ.
atif Hacıbenlioğlu v.dğr., “İslâm Mantıkçılarına Göre Hulfî Kıyasın Bilgi Değeri ve
Denetlenmesi”,
Felsefe ve Sosyal ilimler Der isi, sy. 16 (2013): 55; Enver Uysal,”
İlk İslâm Filozofu: Kindî”, İslâm Felsefesi Tarihi içinde, edt.
Bayram Ali Çetinkaya
(Ankara: Grafiker Yayınları, 2012), 111.
6
Aristoteles,
r anon İkinci Analitikler, çev. Hamdi Ragıp Atademir (İstanbul:
Milli Eğitim Basımevi, 1951), 41-44.
DİYANET İLMÎ DERGİ
·
CİLT: 54
·
SAYI: 2
·
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2018
226
lanması suretiyle ortaya koymaktır. Çelişik önermenin yanlışlığı kanıtla-
nırken akla gelebilecek bütün iddia ve ihtimaller tüketilinceye kadar işleme
devam edilir.
7
Mantık biliminde bu kıyas,
reductio ad absurdum ya da
in-
direct syllo ism hatta
petitio principa be in the uestion , contrary ar-
ument ve
ar ument from i norance gibi farklı vurgular ve kullanımlarla
da ilişkilendirilebilecek kavramlarla anlatılmaktadır.
8
Türkçe kullanımında
ise
hulfî kıyas, kıyas-ı hulf,
imkânsıza indir eme, abese irca sa malı a in-
dir eme veya
olmayana er i, dolaylı ispat, ters kıyas, karşılıklı kıyas gibi
kavramlarla karşılanmıştır.
9
Hulfî kıyasın yapılabilmesi için en az iki tara-
fın bulunması, argümanın çelişiğinin alınabilmesinin temel şartıdır.
10
Bu
açıdan bu yöntem temelde aklın ilkelerinden özdeşlik ve çelişmezliği kul-
lanır.
11
Ali Sedâd (ö. 1900)
Mizânu’l-uk l kitabının
Port Royal Mantık ıla-
7
Fârâbî, “Kıyasu’s-Sağir”,
Fârâbî’nin azı Mantık Eserleri içinde, çev. Mübahat Tür-
ker Küyel (Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Yayınları, 1990), 72; İbn Sînâ,
el-İşârât
ve’t-tenbîhât, çev. Ali Durusoy v.dğr. (İstanbul: itera Yayınları, 2005), 69; Tehanevi,
Keşşafü stılâhâti’l-Fünun, (Beyrut: Mektebetü übnan, 1996), 1: 760-761;
Necati
Öner,
Klasik Mantık (Ankara: Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları,
1991), 143; Mahmut Kaya, “Kindî: İslâm Dünyasının Felsefe İle Tanışması”, İslâm
Felsefesi Tarih ve Problemler içinde, edt. M. Cüneyt Kaya (İstanbul: İsam Yayınları,
2014), 99.
8
Öner,
Klasik Mantık, 143-144. Hulfi kıyasın çelişik önermelerle denetlenmesi için
bk. Hacıbenlioğlu v.dğr., “İslâm Mantıkçılarına Göre Hulfi Kıyasın Bilgi Değeri ve
Denetlenmesi”, 52-53, 56-57.
9
Teo Grünberg v.dğr.,
Mantık Terimleri S zlü ü (Ankara: Metu Press, 2003), 107;
Cafer Sadık Yaran,
İnformel Mantı a Giriş, (İstanbul: Rağbet Yayınları, 2011), 106;
İbrahim Emiroğlu,
Klasik Mantı a Giriş, (Ankara: Elis Yayınları, 2012), 174.
10
Hamdi Rakıp Atademir,
Aristo’nun Mantık ve İlim Anlayışı (Ankara:
Ankara Üniver-
sitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları, 1974), 91; Hacıbenlioğlu v.dğr., “İslâm Mantıkçı-
larına Göre Hulfî Kıyasın Bilgi Değeri ve Denetlenmesi”, 44.
11
Özdeşlik İlkesi: Bu ilke düşüncenin kendi kendisine uygun olduğunu anlatır. Her
için koşulunu yerine getiren izergedir. Bir şey kendi kendisinin aynısıdır veya bir
şey ne ise odur. Her var olan kendisiyle özdeştir. A, A’dır. A aynı zamanda B olamaz.
Bir önerme doğru ise doğrudur. Bir önermenin doğruluğu yine kendisinin doğruluğu
ile belirlenir. Kapalı kapı aynı zamanda açık olamaz. Özdeşlik ilkesi eşitlik ve ben-
zerlikten farklıdır. Özdeşliğin doğruluğu yine kendisinden bilinir. ‘Bekâr evlenme-
miş kişidir.’ Totolojik önermesinin doğruluğu bekâr ile evli olmayan kişinin aynı
anlama gelmesinden dolayı özdeşlik ile açıklanabilir. Bu ilke yeni bir bilgi ortaya
koymaz. Fakat doğru akıl yürütmeler için en temel ilkedir. Çünkü bir akıl yürütmenin
başında bir terime verilen anlam ne ise o akıl yürütme boyunca o terim hep aynı an-
lamı taşımaktadır. Bk. Grünberg v.dğr.,
Mantık Terimleri S zlü ü, 23-24;
Nurettin
Topçu,
Mantık (İstanbul: Dergah Yayınları, 2006), 10; Necati Öner,
Felsefe olunda
Düşünceler (Ankara: Akçağ Yayınları, 1999), 67; Öner,
Klasik Mantık, 3; A. Kadir
Çüçen,
Klasik Mantık (Bursa: Asa Yayınları, 2004), 23-24; İsmail Köz,
Mantık Fel-
sefesi, (Ankara: Elis Yayınları, 2003), 20; Aytekin Özel, “Klasik Sembolik Mantık”,
Mantık içinde, edt. İsmail Köz (Ankara: Grafiker Yayınları, 2016), 356-357.
Çelişmezlik İlkesi: Hiçbir önermenin aynı zamanda hem doğru hem de yanlış olama-