KİNDÎ’DE HULFÎ KIYAS/İMKÂNSIZA İNDİRGEME’NİN
KULLANIMI
229
d. Eşit olan her cisimden birinin miktarı arttırılınca hem önceki duru-
mundan hem de öteki eşitlerinden daha büyük olur.
e. Miktarları sonlu olan her iki cisim birleştirilince bu birleşim de sonlu
olur. Miktarı ve konumu olan her cisim için bu bir zorunluluktur.
f. Aynı cinsten olan iki şeyin küçüğü büyüğünü veya onun bir kısmını
oluşturur.
17
Kindî, bu aksiyomları Ahmed bin Muhammed el-Horasânî öğrencisi
Ahmed bin Tayyib es-Serahsî (ö. 899) ’ye yazdığı Âlemin Sonluluğu
ze-
rine adlı eserinde dörde indirgemiştir.
18
Aksiyomların sayısı azalmasına
rağmen ispat şekli Kindî’ye göre daha geçerli bir yöntem olan matematik
ilminin öncülleri ile yapılmaktadır. O, burada aksiyomların geçerliliğini;
A, B,
C gibi niceliklerin büyüklüğü, küçüklüğü ve eşitliği üzerinden, âle-
min sonsuz olmasının imkânsızlığına dayanarak matematiksel bir delillen-
dirme neticesinde çözümlemek istemiştir. Kindî’nin bu eserindeki çözüm-
lemesi, kendi sisteminin argümanları açısından İlk Felsefe Üzerine’deki
çözümlemeden daha başarılıdır. Bu kanaatle beraber şu eksikliği de belirt-
mek gerekir ki, Kindî’nin felsefesinin önemli bir göstergesi mantıktan ma-
tematiğe, matematikten de metafiziğe geçiş burada uygulanmamıştır. Bu
kanaat, ancak onun belli konularda yazdığı eserlerin
bütüncül hale getirilip
değerlendirilmesiyle ortaya çıkabilmektedir.
Kindî, âlemin sonluluğu konusunda, İlk Felsefe Üzerine eserindeki bazı
konuların özetini içeren bir eser daha yazmıştır.
Sonsuzluk Üzerine
19
adlı
risalede o; âlemin sonlu olduğunu zaman, hareket, cisim gibi niceliklerin
sonluluğu ile ilişki kurarak tartışmaktadır. Bu risale, tıpkı İlk Felsefe Üze-
rine de olduğu gibi meselenin metafiziksel irtibatını
kurmaya özen göster-
miştir. O, burada âlemin sonluluğuna dair aksiyomları dört başlık altında
değerlendirmiştir.
20
Aksiyomlar her üç eserde de aşağı yukarı aynı konuyu
17
Kindî, “İlk Felsefe Üzerine”, 149; “Sonsuzluk Üzerine”,
Kindî Felsefi Risâleler için-
de, çev. Mahmut Kaya (İstanbul: Klasik Yayınları, 2002), 203; “Allah’ın Birliği ve
Âlemin Sonluluğu Üzerine”,
Kindî Felsefi Risâleler içinde, çev. Mahmut Kaya (İs-
tanbul: Klasik Yayınları, 2002), 208.
18
1. Miktarları eşitliği, 2. Eşit niceliklerdeki arttırma ya da eksiltme, 3. Biri ötekinden
küçük olan niceliklerin sonsuz olmasının imkânsızlığı ve 4. Aynı cinsten niceliklerin
birinin sonlu olmasıyla hepsinin sonlu olması. Bk. Kindî, “Âlemin
Sonluluğu Üzeri-
ne”, 200-202.
19
Risâlenin tam adı;
Sonsuzlu u İmkânsız lanın Mahiyeti ve Sonsuzlu un Ne Anlama
Geldi i akkındadır.
20
1.Kendisinden bir şey eksilenin her şeyin kalan kısmı önceki durumundan daha azdır.
2.Kendisinde bir şey eksilen her şeye, eksilen kısım iade edilince önceki durumuna
döner. 3.Sonlu olan her şey bir araya toplandığında bunların toplamı da sonlu olur.
4.Biri ötekinden daha az olan iki şeyden, daha az olan daha çok olanı veya onun bir
kısmını oluşturur. Tamamını oluşturuyorsa bir kısmını da oluşturmuş sayılır. Kindî,
“Sonsuzluk Üzerine”, 203.
DİYANET İLMÎ DERGİ
·
CİLT: 54
·
SAYI: 2
·
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2018
230
benzer cümlelerle dillendirmekte ve aynı akıl yürütmenin ürünü olarak
karşımızda durmaktadır.
Kindî’nin, Öklit (m.ö. 270)’in
Elementler’inden
esinlenerek yaz-
dığı aksiyomları nasıl açıkladığına bakacak olursak, mevzu bahis olan üç
eseri bağlamında şu görüntüyle karşılaşırız: O, İlk Felsefe Üzerine’de tar-
tıştığı aksiyomlar genel itibariyle Âlemin Sonluluğu
zerine eserinden
farklı bir zeminde delillendirmiştir. Filozof, matematik ilminin fazlasıyla
güvenilir olduğunu
21
lakin somutun/görünenin bilgisini
içeren fizik ilminin
güvenilirliği konusunda şüpheleri olduğunu söylemektedir.
22
Fizik
ilmini
tâli ilimler kapsamında değerlendiren Kindî’nin
İlk Felsefe zerine’de tar-
tıştığı aksiyomlar daha çok görünenin bilgisini içermektedir. Bunun farkın-
da olduğunu anladığımız Kindî, Âlemin Sonluluğu Üzerine adlı eserinde
bu durumu şu ifadeleriyle yansıtır: “Bu kitapta vadettiğimiz mesele ile il-
gili olarak bunlar sana yeter. İstedim ki önceki yazdıklarımla birlikte bu
kitap tek başına yeterli olsun. Bununla beraber öteki kitaplarımızda bu ko-
nuyla ilgili olarak birçok kıyas yaptık ve fiziğe dayalı doğru deliller ortaya
koyduk. Bu kitabımızda ise deneye ve akla dayanan ilimler arasında orta
bir yerde bulunan matematik yöntemini kullanarak senin yükünü hafiflet-
mek istedik.”
23
Kindî, Öklit’ten taşıdığı ilkelerin genel içeriğine sadık
kalmakla birlikte
bu aksiyomlarda kendince bir değişiklik yapmaktadır. O, sonludan yola
çıkılarak yapılan akıl yürütmeyi sonsuzdan hareketle başlatmaktadır.
1. Eğer sonsuz bir cisim varsa, ondan bir miktar ayrılınca geriye kalanın
durumu ne olur
a. Sonsuz bir cisimden bir parça ayrıldığında geriye kalan sonlu olursa;
ayrılan kısım ona ilave edilince ikisinin birleşimi de sonlu olacaktır. Oysa
bu birleşim sonsuz kabul edilen cismin ilk halidir. Sonlu olan sonsuz ola-
mayacağına göre bu imkânsızdır.
24
b. Sonsuz bir cisimden bir parça ayrıldığında
geriye kalan sonsuz olursa;
alınan kısım ana gövdeye tekrar ilave edildiğinde bu birleşim, cismin ya
önceki durumundan büyük olur ya da ona eşit olur. Ondan büyük olamaz,
21
Bu konuda Ali Sedâd’ın şu ifadeleri Kindî’yi destekler niteliktedir: “Ulum-i riyâziy-
ye her ne kadar itibarât-ı akliyeden gelmiş ise de asla evham ve hayâlât kabilinden
olmayıp hakikate muvafık olan itibârât-ı akliyeye nazaran zaruri ve bedîhî olan ah-
kâm-ı külliyeye müsteniddir. Sedâd,
Mîzânu’l-uk l, 386.
22
Kindî bu durumu şöyle açıklar: “Biz matematik ve metafizikte burhân,
buna mukabil
Fizik, Retorik ve
Tarih gibi tâli ilimlerde ikna, temsil ve duyu idraki ararız. Yanılma-
lar farklı konulara yanlış metot uygulamalarının neticesidir.” Kindî, “İlk Felsefe Üze-
rine”, 146-148; Macit Fahri,
İslâm Felsefesi Tarihi, çev. Kasım Turhan (Ankara: Bir-
leşik Yayınları, 2000), 108.
23
Kindî, “Âlemin Sonluluğu Üzerine”, 202.
24
Kindî, “İlk Felsefe Üzerine”, 149-150 ve 163.