KİNDÎ’DE HULFÎ KIYAS/İMKÂNSIZA İNDİRGEME’NİN KULLANIMI
243
etmez. Onun cinsi, türü, faslı, hassası, arazı, küllü, cüz’ü ve cem’i yoktur.
Gerçek Bir, madde ve suretten oluşmadığı için hareketi, zamanı, mekânı ve
bunlar sebebiyle bölümlenmeyi de kabul etmez.
65
O, nefis değildir. Çünkü
nefs, çokluk ve birlik halinde bulunarak birçok duygunun varlık bulduğu
yerdir. O, akıl da değildir. Akıl, sanki çokluğun değil birliğin merkezi gibi
durmasına rağmen, o küllilerin nefse birleşmesi ile ortaya çıkar. Maddi il-
kesi de olmayan Gerçek Bir, eşanlamlı, çok anlamlı ya da benzer isimler-
den de oluşmuş değildir.
66
Kindî, birlik-çokluk arasındaki ilişkiden hareketle kavram dünyasından
ve maddî, aklî ve nefsî bütün ilkelerden soyutladığı Gerçek Bir’i, varlığın
mevcudiyeti için gerekli görmüş ve bu durumu şu ifadeler ile açıklamıştır:
“Duyulur varlıkların ve onlara ilişkin olanların her birinde birlikle çok-
luk beraber bulunduğuna, onların hepsindeki birlik vasfının aslî değil, arazî
olduğuna, çokluğun zorunlu olarak birlerin toplamı olduğuna ve birlik bu-
lunmaksızın çokluğun da asla olamayacağına göre her çokluk birlik saye-
sinde varlık kazanmış demektir. Eğer birlik olmasaydı çokluğun varlığın-
dan asla söz edilemezdi. Demek oluyor ki, her var olan var olmayanı
meydana getirmek üzere bir etkilenme durumundadır. Öyleyse ilk Gerçek
Bir’den gelen birlik feyzi, her duyulur nesneye ve onlara ilişkin olanlara
varlık vermiştir. O, kendi varlığından onlara sununca her bir varlık vücut
bulmuştur.
67
Şu halde var oluşun sebebi Gerçek Bir’dir ki O, birliğini baş-
kasından almış değildir, aksine O bizâtihî Bir’dir. Varlık kazanan şey ezelî
değildir, ezelî olmayan yaratılmıştır yani var oluşunun sebebi vardır. Var
oluşun sebebi ilk Gerçek Bir olduğuna göre yaratmanın sebebi de ilk Ger-
çek Bir’dir.”
68
65
Kindî, “İlk Felsefe Üzerine”, 176.
66
Kindî, “İlk Felsefe Üzerine”, 177-178.
67
Bu ifadeler Kindî’nin, varlığın meydana gelişini sudur teorisiyle açıkladığı gibi bir
düşünceye sebep olmuştur. Onun suduru andıran bu görüşleri aşikâr olsa da o âlemin,
dolayısıyla zamanın yoktan yaratıldığını her vesileyle söylemektedir. Ancak filozof,
yaratmanın ilahi bilgi ve iradeyle olduğunu söylerken yaratılış sürecinde ve her çeşit
oluşumda aracı etkenlerin, yani sebep-sonuç arasındaki ilişkiyi belirleyen tabiat ka-
nunlarının varlığını savunur ve bunları mecazî etken (fail) olarak niteler. Kindî, “Ger-
çek ve Mecazi Etki Üzerine”, Kindî Felsefi Risâleler içinde, çev. Mahmut Kaya (İs-
tanbul: Klasik Yayınları, 2002), 197-198; “ İlk Felsefe zerine”, 75-76, 97; Mahmut
Kaya, “Kindî” Türkiye Diyanet akfı İslâm Ansiklopedisi, c.26 (İstanbul: TDV Ya-
yınları, 2002), 47.
68
Kindî, “İlk Felsefe Üzerine”, 182-183. Kindî’nin iddiası şu sözleriyle devam eder:
“Bu sözlerin devamına şunları da ekleyebiliriz: Yaratıcı çok değil, çokluk kabul et-
meyen Bir’dir. O, mülhidlerin nitelendirmelerinden yüce ve münezzehtir. Çünkü tüm
yaratıklarda çokluk mevcuttur, fakat O’nda asla çokluk mevcut değildir. O, yaratıcı,
öbürleri yaratılmıştır. O, sürekli, diğerleri süreksizdir.” Kindî, “Allah’ın Birliği ve
Âlemin Sonluluğu Üzerine”, 211.
DİYANET İLMÎ DERGİ
·
CİLT: 54
·
SAYI: 2
·
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2018
244
Netice itibariyle Kindî, Gerçek Bir’i ispatlarken sayılardan hareket edip
maddi ilkelerin özelliklerine kadar gelmekte, bunların hiç birisinin Gerçek
Bir’in kendisi olamayacağını bütün mümkünleri tüketerek ispat etmekte-
dir. Burada kullanılan hulfî kıyas Kindî tarafından, yine Gerçek Bir’in, bir
olarak kabul edilen hiçbir bir’e benzemediğinden ve bir’in sayı olmadığın-
dan hareketle çelişmezlik ilkesinin (o, o olmayanların hiç birisi değildir);
Gerçek Bir’in ancak özünden başka bir şey olmadığından hareketle de öz-
deşlik ilkesinin (o, odur) çerçevesinde oluşturulmuştur. Kindî için bütün
bunların amacı varoluşun ve yaratmanın sebebinin ilk Gerçek Bir olduğu-
nu ortaya koymak ve kendi inancının müdafaasını mantıksal ve matematik-
sel ilkelerin yanılmazlığından hareketle metafiziksel aklî ilkelere taşımak-
tır.
B. Hulfî Kıyas ın Kullanımına air Son Bir S z
Kindî, hulfî kıyası Gerçek Bir’in ispatı, âlemin sonsuzluğunun imkân-
sızlığı ve bir şeyin sebebinin yine kendisi olamayacağı konularında birincil
yöntem olarak kullanmış olsa da, bu yöntem onun felsefesinin tamamında
kendini hissettirir. Kindî, felsefî sistemini sistematik bir inşa ile serdetmek-
tedir. İlk Felsefe Üzerine adlı eseri bu inşanın bir toparlayıcısı gibi durmak-
tayken, diğer kitaplar burada geçen belli konuların, başkalarının eklenme-
siyle beraber, yeniden izahını içermektedir. Bununla birlikte felsefî inşa
süreci mantık, matematik ve metafiziği içeren bir silsileden geçmektedir.
Mantık ile matematik arasında fizik, matematik ile metafizik arasında da
gökyüzü ilimleri kendine yer bulmaktadır. Kindî, İlk Felsefe Üzerine ve
bununla bağlantılı bazı eserlerinde kullandığı hulfî kıyas yöntemini, kıs-
men de olsa oluş ve bozuluşun dört etken sebebini açıklarken de kullan-
maktadır.
69
Ayrıca gök kürelerinin zorunlu olarak düşünen canlı varlıklar
olmasının ispatında da hulfî kıyas yönteminin olgun bir şeklini mütalaa
etmekteyiz. Burada Kindî, gök kürelerinin el- irmu’l-Aksa’dan başlamak
üzere bizim varlığımız üzerindeki etkisini tartışmakta, onların varlığının
bizim etkin sebebimiz olduğundan hareketle, bu konuda akla gelebilecek
bütün mümkünleri tüketmekte ve gök kürelerinin düşünen canlı varlıklar
olduğu sonucuna ulaşmaktadır.
70
Kindî Aristoteles’in Kitaplarının Sayısı
zerine adlı eserinde Hz. Peygamber’in üstünlüğünü ortaya koyarken;
onun izah şekillerinin vahye dayandığından hareketle, Peygamberlerin,
hiçbir filozofun ilminin yetemeyeceği bir üstünlüğe sahip olduğunu ispat
etmektedir. Onun buradaki izah şekli yine hulfî kıyasın örneklerini yansıt-
69
Kindî, “Oluş ve Bozuluşun Yakın Etkin Sebebi Üzerine”, Kindî Felsefi Risâleler
içinde, çev. Mahmut Kaya, (İstanbul: Klasik Yayınları, 2002), 213-219.
70
Kindî, Göklerin Allah’a Secde ve İtaat Edişi Üzerine”, Kindî Felsefi Risâleler içinde,
çev. Mahmut Kaya, (İstanbul: Klasik Yayınları, 2002), 229-236.
KİNDÎ’DE HULFÎ KIYAS/İMKÂNSIZA İNDİRGEME’NİN KULLANIMI
245
maktadır. Filozof, özellikle “O Allah ki sizin için yeşil ağaçtan ateşi yarattı;
işte siz onu yakıyorsunuz” (Yasin, 36,78,83) âyeti üzerinden Allah’ın ateş
olmayandan ateşi, sıcak olmayandan sıcağı çıkarttığını izah etmiş, her olan
şeyin yoktan meydana geldiği sonucuna ulaşmıştır. Benzer durumlar “gök-
leri ve yeri yaratan kendilerinin benzerini yaratmaya kâdir değil mi Elbet-
te kâdirdir. O, yaratan ve bilendir” (İsra, 99), “O, bir şeyin olmasını dile-
diği zaman, O’nun emri ona ol demektir, o da oluverir.” (Mü’min, 68)
âyetleri için de geçerlidir.
71
Kindî’ye göre burada açıklık ve müşahhaslık
bakımından en parlak insan zekâsının verebileceği her hangi bir mantıkî
delilden daha üstün ustaca bir cevap görmekteyiz.
72
Sonuç
Kindî’ye göre felsefenin amacı, vahyin doğruluğuna karşı koymak ya-
hut onunla üstünlük hatta eşitlik yarışına kalkışmak değildir. Ona göre fel-
sefe vahye tabi olup ona hizmet etmelidir. Bu bakımdan Kindî, felsefi sis-
temini şekillendirirken din ile felsefe arasındaki uzlaşıyı referans alarak
felsefeyi dine göre yorumlamıştır. Onun sisteminde, âlemin sonluluğu ile
Gerçek Bir’in ispatı bu ikili uzlaşının en güzel dışavurumudur. Felsefe ve
bilimin temel argümanları fizik, mantık, matematik ve metafizik gibi ilim-
ler; dinin temel argümanı vahiy ve Hz. Peygamber’in uygulamaları ile bir-
leşmiş ve ortaya çıkan ürün, ilahî olanın mükemmeliyet derecesindeki üs-
tünlüğü ile perçinlenmiştir.
Kindî’nin, nihayetinde ilahî olanın hakikatine ulaşmayı murad eden fel-
sefî sistemi, görünenden görünmeyenin bilgisini elde etmeyi amaçlayan
akıl yürütmeler ile faal hale dönüşmektedir. Öncelikle filozof bu yolun ka-
pısını aralamak için ilimlere bir alan ve kapsam belirlemekte, her ilmin son
gayeye ulaşmada bir basamak olduğuna vurgu yapmaktadır. Bu bakımdan
fizik ve metafiziğin alanlarını çok net çizen Kindî, fiziği değişime tabi olan
ve her türlü değişmenin sebebi olan tikel ilimlerin kapsamında değerlendir-
mektedir. Metafiziği ise değişmeyenin bilgisini veren ilim olarak kabul
eder. Bir şey kendisinin sebebi olamayacağı için metafizik bilgi de değiş-
meyenin bilgisi olmak zorundadır. Kindî bu temelden hareketle, mantık ve
matematiği bir basamak hüviyetinde algılayıp, metafiziği bu iki disiplinin
ulaşması gereken konuma yerleştirir ve buradan da hulfî kıyas yönteminin
kullanımı ile işlerlik kazanan, âlemin sonluluğundan Gerçek Bir’in hakika-
tine giden din-felsefe bağlantılı bir seyri suluk izler.
Kindî’nin iddiasına göre hulfî kıyas, mantık ve matematik ilmi açısın-
dan çok sağlam bir yöntemdir ve bizi burhâni bilgiye ulaştırmaktadır. İlk
71
Kindî, “Aristoteles’in Kitaplarının Sayısı Üzerine”, Kindî Felsefi Risâleler içinde,
çev. Mahmut Kaya, (İstanbul: Klasik Yayınları, 2002), 269-271.
72
Fahri, İslâm Felsefesi Tarihi, 130.
DİYANET İLMÎ DERGİ
·
CİLT: 54
·
SAYI: 2
·
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2018
246
bakışta Kindî’nin yöntemi burhân gibi görünmesine rağmen, sonsuz oldu-
ğu farzedilen bir cismin üzerinde yapılan bütün işlemler aslında yok hük-
mündedir. Bu bakımdan âlemin miktarı veya hacminin sınırlı oluşuyla
onun süreci arasında kurulan ilişki mantıksal bakımdan tartışmaya açıktır.
Filozofun bu yöntemi kullanmasının Dehrîyyûn’a karşı bir müdafaa kaygı-
sı güttüğünü öngörürsek bu durum makul karşılanmalıdır. Âlemin sonlulu-
ğunu burhânî delillerle ispatlayacağını ifade eden Kindî, bunu gerçekleşti-
rirken sonsuzluğu, fizik dünyadan hareketle matematiksel bir mesele
olarak ele almakta, akabinde ise onu metafizik ilminin bir meselesine dö-
nüştürmektedir. Böylece özellikle Dehrîyye gibi anlayışlar karşısında hak-
lılık payını arttırmaktadır. Bunun, -şayet böyle bir müdafaa varsa- bir teis-
tin ateist bir anlayışla mücadelesinde kullanması gereken en doğru yöntem
olduğuna şüphe yoktur.
Filozof, tartışma konusu yaptığı âlemin sonluluğuna dair altı aksiyom
neticesinde, her şeyin yaratıcısının Allah olduğu sonucuna ulaşmak iste-
miştir. Bu bakımdan onun asıl amacı, âlemin sonluluğunu ispatlamaktan
ziyade, onun sonluluğunun gerekliliğini, teselsülün imkânsızlığı üzerin-
den, yaratılan her şeyin sebepsiz bir İlk Sebep’te durmasının zorunluluğu-
na bağlamaktır. Bu da Kindî’yi, her şeyi yoktan var eden (ibdâ) bir Yaratı-
cı’nın varlığına ulaştırmaktadır. Netice itibariyle Kindî’ye göre hiçbir
nicelik sonsuz olamaz. Âlem de bir nicelik olduğuna göre sonsuz ve sınır-
sız değildir. O halde ezelî bir cismin varlığı imkânsızdır. Her sonlu şey
yaratılmıştır ve her yaratılanın bir yaratıcısı vardır. Kindî, bu yöntemi Ger-
çek Bir ile mecazi bir arasındaki farkı ispatlamak için de kullanmıştır. Ona
göre Allah, Hakiki/Gerçek Bir’dir. Allah dışındaki her şeyin birliği, özünde
hakikat olan gerçek anlamda birlik değildir. O halde her şeyin varlığını
sürdürmesi Gerçek Bir’in varlığına bağlıdır.
Son olarak felsefesinin temelinde mantık, fizik ve matematik ile metafi-
ziği birleştirme gayreti olduğunu gördüğümüz Kindî, felsefî açıdan hangi
disiplinin penceresinden bakılırsa bakılsın zorunlu olarak bir Yaratıcı’nın
varlığını kaçınılmaz görmüş ve bunu özellikle Dehrîyye’nin akılları bulan-
dıran fikirlerinin tutarsızlığını göstermek için kullanmıştır. Kindî’nin
Mu‘tezile fırkası ile karıştırılmasının en önemli sebebi olarak görülebile-
cek olan bu mücadele, ona göre cedelin bir ürünü olmayıp, burhânın kesin
ispatlarına dayanmaktadır.
Kaynakça
Aristoteles. r anon İkinci Analitikler çev. Hamdi Ragıp Atademir.
İstanbul: Milli Eğitim Basımevi, 1951.
------------.
r anon Topikler. çev. Hamdi Ragıb Atademir. İstanbul: Mil-
li Eğitim Basımevi, 1952.
KİNDÎ’DE HULFÎ KIYAS/İMKÂNSIZA İNDİRGEME’NİN KULLANIMI
247
------------.
aman Kavramı çev. Saffet Babür. Ankara: İmge Kitabevi,
1996.
Atademir, Hamdi Rakıp. Aristo’nun Mantık ve İlim Anlayışı. Ankara:
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları, 1974.
Bayrakdar, Mehmet. İslâm Felsefesine Giriş Ankara: Türkiye Diyanet
Vakfı Yayınları, 2001.
Carriere, ean-Claude. “Sfenks’in Soruları”. amanların Sonu stüne
S yleşiler içinde, haz. Catherine David v.dğr., İstanbul: Yapıkredi Yayınla-
rı, 2001.
Craig, William ane. “Kelâm Kozmolojik Kanıtı”. çev. Zikri Yavuz. Al-
lah, Felsefe ve ilim içinde, edt. Caner Taslaman ve Enis Doko, İstanbul:
İstanbul Yayınları, 2012.
Çüçen, A. Kadir. Klasik Mantık Bursa: Asa Yayınları, 2004.
Durusoy, Ali. Mantık İlmine Giriş. İstanbul: Marmara Üniversitesi İlahi-
yat Fakültesi Vakfı Yayınları, 2012.
Ehvânî, Ahmed Fuad. “Kindî”. İslâm Düşüncesi Tarihi içinde, edt. M.
M. Şerif, İstanbul: İnsan Yayınları, 1996.
Emiroğlu, İbrahim. Klasik Mantı a Giriş 9. Basım. Ankara: Elis Yayın-
ları, 2012.
Fahri, Macit. İslâm Felsefesi Tarihi çev. Kasım Turhan. Ankara: Birle-
şik Yayınları, 2000.
Fârâbî, Ebû Nasr. “Kıyasu’s-Sağir”. Fârâbî’nin azı Mantık Eserleri
içinde, çev. Mübahat Türker Küyel, Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Ya-
yınları, 1990.
Grünberg, Teo v.dğr. Mantık Terimleri S zlü ü. Ankara: Metu Press,
2003.
Hacıbenlioğlu, İ. atif v.dğr. “İslâm Mantıkçılarına Göre Hulfi Kıyasın
Bilgi Değeri ve Denetlenmesi.” Felsefe ve Sosyal ilimler Der isi, sy. 16
(2013): 41-61.
Hilbert, David, Sonsuz Otel Odaları Paradoksu,
file:///C:/User/user906/Desktop/ C4 B0ND C4 B0 20DOSYA-
SI/David 20Hilbert’in 20Sonsuzluk 20Oteli 20- 20Matematiksel.
html (18.10.2017).
İbn Sînâ, Ebû Ali Hüseyn. el-İşârât ve’t-tenbîhât çev. Ali Durusoy v.
dğr. İstanbul: itera Yayınları, 2005.
Kaya, Mahmut. “Kindî”. Türkiye Diyanet akfı İslâm Ansiklopedisi 26:
41-58. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 2002.
------------.
“Kindi: İslâm Dünyasının Felsefe İle Tanışması”. İslâm Felsefe-
si Tarih ve Problemler içinde, ed. M. Cüneyt Kaya, İstanbul: İsam Yayınla-
rı, 2014.
DİYANET İLMÎ DERGİ
·
CİLT: 54
·
SAYI: 2
·
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2018
248
Kindî, Ebû İshak. “İlk Felsefe Üzerine”. Kindî Felsefî Risaleler içinde,
çev. Mahmut Kaya, İstanbul: Klasik Yayınları, 2002.
------------.
“Âlemin Sonluluğu Üzerine”. Kindî Felsefî Risaleler içinde,
çev. Mahmut Kaya, İstanbul: Klasik Yayınları, 2002.
------------.
“Sonsuzluk Üzerine”. Kindî Felsefî Risaleler içinde, çev. Mah-
mut Kaya, İstanbul: Klasik Yayınları, 2002.
------------.
“Allah’ın Birliği ve Âlemin Sonluluğu Üzerine”. Kindî Felsefî
Risaleler içinde, çev. Mahmut Kaya, İstanbul: Klasik Yayınları, 2002.
------------.
“Oluş ve Bozuluşun Yakın Etkin Sebebi Üzerine”. Kindî Felsefî
Risaleler içinde, çev. Mahmut Kaya, İstanbul: Klasik Yayınları, 2002.
------------.
“Göklerin Allah’a Secde ve İtaat Edişi Üzerine”. Kindî Felsefî
Risaleler içinde, çev. Mahmut Kaya, İstanbul: Klasik Yayınları, 2002.
------------.
“Aristoteles’in Kitaplarının Sayısı Üzerine”. Kindî Felsefî Risa-
leler içinde, çev. Mahmut Kaya, İstanbul: Klasik Yayınları, 2002.
------------.
“Gerçek ve Mecazi Etki Üzerine”. Kindî Felsefî Risaleler için-
de, çev. Mahmut Kaya, İstanbul: Klasik Yayınları, 2002.
Köz, İsmail. Mantık Felsefesi. Ankara: Elis Yayınları, 2003.
Öner, Necati. Klasik Mantık Ankara: Ankara Üniversitesi İlahiyat Fa-
kültesi Yayınları, 1991.
------------.
Felsefe olunda Düşünceler. Ankara: Akçağ Yayınları, 1999.
Özel, Aytekin. “Klasik Sembolik Mantık”. Mantık içinde, edt. İsmail
Köz, Ankara: Grafiker Yayınları, 2016.
Rahman, Fazlur. İslâ m Felsefesi ve Problemleri çev. Ömer Ali Yıldırım
ve Mehmet Ata Az. Ankara: Otto Yayınları, 2015.
Sedâd, Ali. Mîzânu’l-uk l çev. İbrahim Çapak v.dğr. İstanbul: Türkiye
Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, 2015.
Şulul, Cevher. Kindî Metafizi i İstanbul: İnsan Yayınları, 2003.
Tehanevî, Muhammed Ali. Keşşâf Istılahâti’l-Fünûn ve’l-Ulûm. 2. Cilt.
übnan: Mektebetü übnan Neşriyat, 1996.
Topçu, Nurettin. Mantık İstanbul: Dergâh Yayınları, 2006.
Uysal, Enver. “İlk İslâm Filozofu: Kindi”. İslâ m Felsefesi Tarihi içinde,
edt. Bayram Ali Çetinkaya, Ankara: Grafiker Yayınları, 2012.
Yaran, Cafer Sadık. İnformel Mantı a Giriş İstanbul: Rağbet Yayınları,
2011.
Document Outline - 0
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- 9
- 10
- 11
- 12
- 13
Dostları ilə paylaş: |