YÖNETİM TEORİLERİ (KURAMLARI)
KLASİK ÖRGÜT (YÖNETİM) TEORİLERİ
Bilimsel Yaklaşımlar
İnsan mühendisleri, verim mühendisleri, rasyonalizm, Taylorizm ve
Klasikler gibi isimlerle anılan bu akım 1900-1930 yılları arasında
Amerika Birleşik Devletlerinde ve Avrupa’da etkili olmuştur.
Bu akıma bilimsel yaklaşım denmesinin nedeni, bu akımın
temsilcilerinin,
dönemin
bilimsel
bulgularından
ve
teknoloji
ürünlerinden yararlanmaları olmuştur.
İnsana bakış açıları
Bilimsel yaklaşımın insan bakış açısı MCGregor Douglas’ın X Teorisi
sayıltıları ile tutarlılık göstermektedir. Bu teoriye göre insan:
−
Doğuştan tembeldir.
−
Çalışmamak için bahaneler arar.
−
Sorumluluk almaktan kaçınır.
−
Paraya önem verir, bundan dolayı para ile güdülenir.
−
Sıkı bir biçimde denetlenmelidir.
−
Kapasitesi sınırlıdır.
I.
Bilimsel Yönetim Yaklaşımı (Akımı) [Bilimsel İşletme Teorisi]
Frederick W. Taylor (1856-1915) – Endüstri Mühendisi
Taylorizm
Taylor çalışana değil yapılan işe odaklandı.
“Soldiering” (Askerlik yapma”)
Yöneticilerin görevi bilimsel araştırma yoluyla bir işi en etkili (en iyi yol)
şekilde yapmanın yöntemlerini bulmaktır.
Zaman ve Hareket (Time and Motion). Belli zaman aralığında ne kadar
iş yapılabilir.
Taylor’un Yönetimle İlgili 4 Temel İlkesi
−
Bilimsel İş Analizi: Gözlem, veri toplama ve dikkatli ölçümlerle
yönetim her bir işi gerçekleştirmek için “en iyi yolu” belirler.
−
Personel Seçimi: İş bilimsel olarak analiz edildikten sonra personel
seçilir, eğitilir, ve geliştirilir.
−
Yönetim İş-birliği: Yöneticiler tüm işlerin belirlenmiş bilimsel ilkelere
uygun olarak çalışıp çalışmadığından emin olmak için işçilerle iş
birliği yapmalıdır.
−
Fonksiyonel Denetim: Yöneticiler, planlamayı, örgütleme ve karar
verme gibi konularla ilgilenirken işçiler sadece yöneticilerin verdiği
işleri yapmalıdır.
Bu ilkelerin amacı çalışanların (personel) iş verimliliğini artırmaktı.
Taylor görevsel ustabaşılığı getirmek istedi ancak; bu durumun
hiyerarşinin etkisini azaltacağını düşünen yöneticiler bu karara karşı
çıktılar.
Taylorizm’de iki önemli soru yanıtlanmaya çalışılır:
Verimlilik nasıl artırılabilir?
İş-görenler nasıl güdülenebilir?
Taylor çalışanları maaş artışı, ikramiye gibi yöntemlerle güdüleyeceğini
düşündü. Buna “özendirici ödeme sistemi” denir.
−
Soru: Sizce bu uygulamanın sakıncaları nelerdir?
Taylor’un Bilimsel Yönetim Teorisinin Olumsuz Yönleri
−
Taylor işin “zaman ve hareket” yönleriyle ilgilenip işçilerin
ihtiyaçlarını ihmal etti.
−
Taylor işi mekanik bir bakış açısıyla işçileri makine gibi algıladı.
Yüksek k
a
ˆ
r ve verim iyi yönetimin ölçüsü sayıldı. Bu da işçilerin
motivasyonunu düşürdü (sosyal ve psikolojik unsurlar ihmal edildi).
−
Birey çevresinden soyutlanmış bir varlık olarak ele alınmıştır.
−
Yönetim için uygun olanın işgören için de iyi olacağına inanılmıştır.
Yüksek verimin k
a
ˆ
ra, bunun da daha yüksek ücrete olanak vereceği
düşünülmüştür. İnsan açlık korkusu ile harekete geçen ve k
a
ˆ
r
peşinde koşan bir varlık olarak görüldü (en basit bir ifadeyle çalışan
parayla kandırılmaya çalışıldı).
−
Böyle bir yönetim anlayışında yönetilenle yöneten arasında
kaçınılmaz bir çıkar çatışmasının dikkate alınmadığı görülmektedir
(uzun vadede “tükenmişlik duygusu”na sebebiyet verebileceği
düşünülmedi).
−
Günümüz uygulamaları: Hapisaneler, Akıl hastaneleri vb.
−
Soru1: Siz sürekli yönetilmeyi kabul eder misiniz?
−
Soru2: Sürekli yönetilmek siz de nasıl bir duygu yaratır?
−
Ana Soru: Böyle bir yönetim anlayışı sizce okullarda uygulanabilir
mi?
Taylor’un Bilimsel Yönetim Teorisinin Olumlu Yönleri
−
Taylor’un çalışması dar bir fizyolojik bakış açısına sahip olmasına,
psikolojik ve sosyolojik değişkenleri göz ardı etmesine karşın, birçok
işin daha etkili olarak gerçekleştirilebileceğini göstermiştir.
−
Taylor niteliksiz işçilerin üretkenliklerini artırıp, onların nitelikli işçiler
kadar ücret almalarını sağlayarak niteliksiz işçilere yardım etmiştir.
−
Belki de en önemlisi Taylor “Endüstri Mühendisliği”ni yaratmıştır.
Bir değerlendirme: Taylorizm Anlayışında İnsan Boyutu
Prof.Dr.C.Can Aktan
Yönetim konusunu ilk kez bilimsel bir araştırma alanı olarak
inceleyen kişi olarak anılan Taylor’ un görüşleri literatürde Bilimsel
Yönetim Teorisi olarak adlandırılmaktadır. Taylor’un yönetim
konusundaki düşünceleri bir çok bilim adamı ve araştırmacıyı önemli
ölçüde etkilemiştir. Taylor’un yönetim konusundaki görüşleri uzun yıllar
gerek özel sektörde ve gerekse kamu sektöründe uygulama alanı
bulmuştur. Ancak görüşlerine büyük değer verilen Taylor’un yönetim
konusundaki ilkeleri ve yaklaşımı bir o kadar da yerli-yersiz eleştirilere
uğramıştır. Bir kısım yazarlar Taylor’u çalışanları bir makine gibi gören
“Yönetim Mühendisi” olmakla suçlamışlardır. Taylor’un insan kaynağına
değer vermeyen ve sadece üretimi ve sonucu düşünen bir kimse olduğu
iddiaları yaygınlaşmıştır. Ayrıca Taylor’un üretim sürecindeki görev ve
fonksiyonların birbirinden kesin çizgilerle ayrılması ve bu şekilde
organizasyonda işbölümü ve uzmanlaşma sağlanarak etkinliğe
ulaşılabileceği konusundaki görüşleri de eleştirilmiştir.
Taylor’un görüşleri literatürde “Taylorizm” olarak adlandırılmaktadır.
Taylorizm,
genel
olarak
Taylor’un
yönetim
alanındaki
tüm
düşüncelerine verilen isimdir. Daha özel olarak, Taylorizm, bir
organizasyonda mühendis ve uzmanların teknik standartları ve iş
standartlarını formüle etmesini önerir. İşçilerin yapması gereken sadece
kendilerine verilen görevleri yapmak ve konulan teknik ve iş
standartlarını izlemektir. Taylorizm’e yöneltilen eleştiriler esasen
burada yoğunluk kazanmaktadır. Taylor’un bu görüşleri yukarıda da
belirtildiği üzere insana makine gibi davranıldığı iddiasıyla eleştirilmiştir.
Taylor’un “Bilimsel Yönetimin İlkeleri” kitabını yazdığı dönemdeki
özellikler ile günümüz şartları birbirinden tamamen farklıdır. O
dönemde eğitilmiş işgücü sayısının parmakla gösterilecek kadar az
olduğu unutulmamalıdır. Taylor’un yaşadığı dönemde mühendis ve
uzmanların ilkokul eğitimi dahi almamış işçilere verdikleri görevleri o