Sitokromlar: ETS görevlileri. Elektron taşıyıcı sistemin demir içeren hem
proteinleri, biyolojik oksidasyonda arka arkaya okside ve redükte olurlar.
Sitoloji: Hücre bilimi. hücreyi inceleyen bilim dalı.
Sitoplazma: Hücre sıvı bölümü. Hücre zarı içerisinde, çekirdek dışında kalan
bütün canlı kısım ve bu kısmı dolduran viskoz yapı.
Sitreoviridin: Gıdalarda görülen küf metaboliti.
Sitriat: Boyuna ince kanalcıklı, olukcuklu veya kabartma şeklinde çizgili.
Sitrik Asit: Limon asiti. Limon suyundaki asit.
Sitrinin: Gıdalarda görülen küf metaboliti.
Siyanokobalamin:
B12
vitamini.
Skabrid: Kısa pürtüklü. Skabrosa oranla daha zayıf ve kısa durumda olması.
Skalariform: Merdiven şekilli. Merdiven şeklinde olan yapılar için kullanılır.
Skapos: Yapraksız sap. Gövdesiz bitkilerde çiçek veya çiçek kümesini taşıyan
ve üzerinde yaprak bulunmayan sap.
Skarbos: Pürtüklü, kısa, sert, sağlam siğile benzer yapılar. Dokunulduğu zaman
pürtükler hissedilir. Bazen tüyler üzerinde de bulunur.
Sklerankima: Cansız destek dokusu. Çeperlerine lignin maddesi yığılmasıyla
kalınlaşan hücrelerden oluşan bitkisel destek dokusu.
Sol: Sürekli fazın, sıvı, çözünen fazın 0.1 ile 0.001 mikron çapındaki katı
parçacıklardan oluştuğu bir kolloid sistem.
Soluk Borusu: Vücutta solunan havanın geçtiği, boru şeklinde bir organdır.
Omurgalılarda trakea havanın boğazdan akciğerlere geçişini sağlarken, omurgasızlarda
dışarıdaki havayı doğrudan iç dokulara ulaştırır.
Solut: Çözünen. Gerçek bir çözeltide çözülmüş madde. Bir çözelti çözen ve
çözünenden oluşur.
Solüsyon: Çözelti.
Solvent: Çözen. Gerçek bir çözeltide, içinde çözünen moleküllerin çözündüğü
sıvı ortam.
Somatik Hücre Sayımı: Vücut hücre sayımı. Süt hayvanlarında genel olarak
mastitis göstergesi olmak üzere akyuvar ve epitel hücrelerinin sayımı.
Somitler: Orta tabaka kütle çiftleri. Embriyonun omurga ve sırt kaslarını
meydana getiren ve nöral tüp boyunca sıralanan mezoderm kütlesi çiftleri.
Sorbitol MacConkey Agar: E. coli O157:H7 serotipi aranmasında kullanılan
bir besiyeri.
Sorosis: Dutsu meyva. Bir eksen etrafında dizilmiş bir çok çiçeğin çiçek
örtüsünü etlenmesiyle oluşmuş eriksi meyveler topluluğundan meydana gelmiş yalancı
bileşik meyve.
Sölom: Vücut boşluğu. Üç embriyo tabakasına sahip olan hayvanlarda
mezoderm ile sarılı olan vücut boşluğu.
Sölom
Boşluğu: Üç embriyo tabakasına sahip olan hayvanlarda, iç kısmı
tamamen periton zarı ile kaplanmış olan gerçek vücut boşluğu.
Spadiks: Koçan, koçan şeklinde. Ana ekseni etli ve kalın olan ekseriye bir spata
denilen bir yapı tarafından sarılmış olan basit rasemoz çiçek durumu.
Spata: Örtü zar, örtü yaprağı. Bir çiçek kümesinin veya koçanın kaidesinde tek
olarak bulunan ve onu saran veya yanal olarak çıkan, renkli, büyük ve yaprak veya
brakte görünüşündeki yapı.
Spatulat: Spatula şeklinde. Uca doğru düzgün bir şekilde genişleyen küt uçlu
basit yaprak.
Spazm: Ani kas kasılması. Bir kasın istek dışında olarak birden ve şiddetli
olarak kasılması.
Species: Tür. Bitki ve hayvan sistematiğinde temel sınıflandırma birimi. Ortak
bir atadan gelen, doğada yalnız kendi aralarında çoğalan, yapısal ve işlevsel özellikleri
benzeyen bireylerin oluşturduğu populasyon.
Spektrofotometri:
Işın miktar tayini. Yalnız görülen ışık değil, ultraviyole,
kırmızı ötesi ışınların dalga boylarının spektrofotometre denilen aletle ölçülmesi
suretiyle yapılan
miktar
tayini.
Sperm: Erkek üreme hücresi.
Spermatofor: Sperm kapsülü. Bazı canlıların erkek bireylerinde, birçok spermin
bir arada taşınmasını sağlayan kapsül.
Spermatozoid: Kamçılı sperm. Kamçılı ve hareket edebilen sperm.
Spesifik: Özgün. Bir hastalığa mahsus, bir türe mahsus.
Sphenopsida: Kama şekilliler. Bir Tracheophyta alt filumu. Basit iletim
demetlerine, eklemli gövdelere ve indirgenmiş pulsu yapraklara sahip atkuyruklarını ve
birçok fosil bitkilerini içerir.
Spika: Başak, başak şeklinde. Ana ekseni uzamış, çiçekleri sapsız ve eksen
üzerinde teker teker bulunan basit rasemoz çiçek durumu.
Spikelet: Başçık, ikinci derecedeki başak. Çimensi bitkilerde başağı oluşturan ve
bir çift kavuz (gluma) ile örtülmüş yapı.
Spikül: İğnemsi uzantılar.
Spiral Segmentasyon: Embriyoda, oluşan yeni hücrelerin birbirinin tam olarak
üzerine veya yanına denk gelmeyip, yaklaşık 45 derecelik bir kayma ile birbirinin
üzerine oturduğu segmentasyon tipi.
Spirillum: Spiral, burgulu yapılı. Sipiral şeklindeki bakteri
Spongocoel: Sünger vücut içi boşluğu. Süngerlerde vücut içi boşluğu olan yapı.
Spor: Çiçeksiz bitkilerde eşeysiz üreme yapısı. Genellikle tek hücreli olan
eşeysiz üreme elemanı. Bir protozoon ya da bir tohumsuz bitkide olduğu doğrudan ergin
duruma gelişebilen
bir
organizma
.
Spor Boyama: Bakteri sporlarının boyanması için uygulanan yöntem.
Sporangium: Spor kesesi. İçinde eşeysiz sporlar ya da spor benzeri yapıların
üretildiği oluşuk.
Sporla Üreme: Bazı canlılarda sağlam bir örtü ile kaplı, özelleşmiş hücrelerin
uygun şartlarda çimlenmesiyle yapılan üreme şeklidir.
Sporlaşma: Spor yayılması. Spor oluşumu ve sporun serbest kalması, çevreye
yayılması.
Sporofit:
1.
Eşeysiz spor üreten evre. Bitkilerin hayat devresinde döl
değişiminin eşeysiz spor üreten diploit evresi. 2. Döl değişimi gösteren bitkilerde diploit
ya da eşeysiz (aseksüel) evre.
Sporokarp: Sert spor kesesi. Heterospor eğreltilerde sert ve fındıksı yapıdaki
sporangiyum. Sporosarcina Bacillus ve Clostridium cinsleri dışında endospor oluşturan
istisna
bakterilerden
birisi.
Sporozoa: Protozoa alt filumunun eş adı. Özel bir hareket yönteminden yoksun,
parazit hayvanlardır. Bunlardan biri insanlarda parazit olup sıtmanın etkenidir.
Sporozoit: Sporluların sporlarından türeyen ve yetişkin hücreyi veren, çekirdekli
küçük stoplazma parçası.
Spp: Türleri anlamında kısaltma. Örnek: Salmonella spp. "Salmonella türleri
anlamındadır. Alt türü kısaltması ile karıştırılır.
Stafilokok: Bölündükten sonra ayrılmayıp, üzüm salkımı şeklinde kalan
yuvarlak bakteriler.
Stafilokokal: Staphylococcus cinsi ve özellikle S. aureus ile ilgili.
Stamen: 1. Erkek organ. Bir çiçekte başçık (anter) ve iplikçik (flamen)ten oluşan
çiçek tozlarını (polen) oluşturan organ. 2. Bir çiçekte mikrospor (polen) üreten yapı.
Dostları ilə paylaş: |