EJDER OKUMUŞ
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 10 SAYI 2
130
| db
Heidegger, Varlığı anlamanın yolunun zamandan geçtiğini düşün-
mektedir. Bu çerçevede Heidegger şöyle demektedir:
Zaman, Varlığı anlamanın mümkün ufkudur.
27
… Zamansallı-
ğı Dasein olarak adlandırdığımız varolanın Varlığının anlamı
olarak (zeitlichkeit) göstereceğiz. Bu gösterilecekse, geçici
olarak sergileyeceğimiz Dasein’in bu yapıları tekrar baştan
zamansallığın modları olarak yorumlanmalıdır.
28
… Her ne
zaman Dasein, Varlık gibi bir şeyi zımnen anlar ve yorumlar-
sa, bunu kendisinin görüş açısı olarak zaman ile öyle yapar.
Zaman, Varlığın bütün anlayışı için ve Varlığı yorumlamanın
herhangi bir şekli için ufuk olarak aydınlatılmalı -ve gerçekten
anlaşılmalıdır-.
29
Bu Varlık anlayışının varoluşsal anlamı, …
ancak Varlığın Zamansal Yorumu temelinde tatmin edici bir
şekilde aydınlatılabilir.
30
Heidegger’in zamana ilişkin görüşü, önemli
hususlar içermek-
tedir. Heidegger, insan varoluşunun indirgenemez ölçüde zamansal
niteliğini göstermeye çalışır. Being and Time 'da felsefenin, Batılı
zihnin epistemolojiyle uğraşırken gözden kaçırdığı "Varlık" sorusuna
geri dönmek zorunda olduğunu vurgular. Heidegger'in Varlık onto-
lojisinin odağında, öznelerin neler olduğuna dair tabiatı açıklayan
zaman ontolojisi yer alır. İnsanlar, aslında zamansaldır ve insan
varoluşunun zamansal karakterinde anlamlarını bulurlar. Varlık,
kendi zamansal karakterinde ve özellikle de ölüme doğru hareket
olgusunda görünür kılınır. Varlık zorunlu olarak doğum ile ölüm
arasındaki hareketi ya da şimdi, geçmiş ve geleceğin karşılıklı
uzanmasını ve açılmasını içermektedir. Doğum ile ölüm arasındaki
hayat rabıtası, zaman içinde cereyan eden bir dizi serencamların bir
araya gelmesinden oluşmaktadır.
31
Ayrıca zaman ve mekânın tabia-
tının, aralıklar veya anlar gibi uzlaşımsal olarak ölçüldüğü biçimler-
27
Martin Heidegger, Being and Time, İng. Çev. John Macquarrie-Edward Robinson, 7.
Bs., Harper ve Row Yay., New York, Hagerstown, San Francisco ve London 1962, s.
I; Martin Heidegger, Metafizik Nedir? Çev. Yusuf Örnek, Türkiye Felsefe Kurumu,
Ankara 1991, s. 18-19
28
M. Heidegger, Being and Time, s. 38
29
M. Heidegger, Being and Time, s. 39
30
M. Heidegger, Being and Time, s. 188. Ayrıca bkz. Martin Heidegger, The Basic
Problems of Phenomenology, İng. Çev. Albert Hofstadter, Indiana University Press,
Bloomington ve Indianapolis 1988, ss. 227 vd.
31
Martin Heidegger, Varlık ve Zaman, Çev. Kaan H. Ökten, Agora Kitaplığı, İstanbul
2008, ss. 396-97
ZAMAN SOSYOLOJİSİ: BİR GİRİŞ DENEMESİ
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 10 SAYI 2
db |
131
le aynılaştırılmaması gerekir. Ölçülebilir zaman-mekân, Batı kültü-
ründe zaman-mekân ilişkilerine empoze edilmiştir.
32
Heidegger’in zaman hakkında söyledikleri, bu çalışmanın asıl
konusu olan toplumsal zamanı, toplum-zaman ilişkisini anlamak
için de önemli ipuçları vermektedir. Heidegger’in görüşü, toplumsal
zaman konusuna uyarlanırsa, toplumu, toplumsal hayatı, toplumsal
ilişkileri, toplumsal olay ve olguları, toplumsal grup ve kurumları
anlayabilmenin yolunun da zamandan, zamanı anlamaktan geçtiği
söylenebilir. Esasen Heidegger’den çok önceleri yaşamış olan Ebu’l-
Bereket el-Bağdadî (ö. 1166) ve Davud-u Kayserî’nin (ö. 1350)
zaman-varlık ilişkisine dair görüşleri de, zamanın toplumsal gerçek-
liğini ele alırken önemli ipuçları vermektedir. Bağdadî zamanı var-
lığın ölçüsü olarak anlarken Davud-u Kayserî varlığın devam etme-
sinin ölçüsü olarak anlamaktadır.
33
Toplumsal zaman konusuna, zamanı açıklarken hareketi ve de-
ğişimi esas alan filozofların yaklaşımlardan da geçiş yapmak müm-
kündür. Bu bağlamda Heraklit’in, Aristo’nun, İhvan-ı Safa’nın,
Kindî’nin, İbn Sina’nın, Molla Sadra’nın vd. görüşleri hatırlanabilir.
Bu filozofların ortak özelliği, zamanı hareketle izah etmeleridir.
Hareket ise değişim demektir. Dolayısıyla onların düşüncesinde
zaman, değişim olmaksızın izah edilemez.
Elbette filozofların, kelamcıların veya farklı bilim adamlarının
zamanla ilgili görüşleri, bu çalışmada ele alınan toplumsal zaman-
dan farklıdır, fakat tamamen bağımsız da değildir; onlar, toplumsal
zamanın anlaşılmasına giden yolda bir başlangıç noktası oluşturur-
lar, hatta zamanın toplumsal bir varlık olan insanla ilişkisini kur-
dukları, zamanı insan merkezli açıkladıkları ölçüde toplumsal za-
mana işaret ederler.
Bu cümleden olmak üzere Heraklitos’un zaman görüşüne bakı-
lığında, zamanın onda değişimle bağlantılı olarak ele alındığı görü-
lür. Ona göre zaman, evrende sürekli bir oluş, akış ve değişimdir.
32
John Urry, Mekânları Tüketmek, Çev. Rahmi G. Öğdül, Ayrıntı Yay., İstanbul, 1999,
ss. 17
33
Ebu’l-Berekât el-Bağdadî, Kitâbu’l-Mu’teber fi’l-Hikme, c. 3, Dâiratu’l- Meârifi’l-
Osmâniyye, Haydarabad 1357-1358, ss. 36-41 vd.; Shigeyuki Yoshida,
The
Ontological Weltanschauung of İslam, Japonya 1986, ss. 62, 64:; Sholomo Pines,
Studies in Abu'l- Berekât al-Bağdadî Physics and Metaphysics, Jerusalem 1979, s. 267;
Davud-u Kayserî, er-Resâil, Haz. Mehmet Bayrakdar, Kayseri 1997, ss. 168, 170’den
Kazım Sarıkavak, “İhvan-ı Safa, İbn Sina ve Gazali’de Zaman Anlayışı”, Felsefe Dün-
yası, Sayı: 25, Yaz 1997, s. 58