Zaman sosyolojiSİ



Yüklə 474,71 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə8/24
tarix14.06.2018
ölçüsü474,71 Kb.
#48828
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   24

 

 

 

EJDER OKUMUŞ 

 

 

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 10 SAYI 2 



 

136


| db  

İbn Rüşd (1126-1198) de zamanı hareketle izah edenlere ka-

tılmaktadır. Ona göre mekan gibi zaman da yalnızca doğasında 

hareket ve değişimin bulunduğu varlıklar hakkında söz konusu 

olabilir. Böyle düşünmekle birlikte İbn Rüşd, zaman bilincinin 

oluşması için hareketin varlığının mutlak bir zorunluluk taşımadığı 

görüşündedir. Ayrıca  İbn Rüşd’e göre idrak edilsin veya edilmesin 

hareket de zaman da insan idrakinden bağımsız olarak vardır.

57

 



İbn Haldun’a (1332-1406) gelince, İbn Haldun’un zaman yakla-

şımında anahtar kavramlar, değişim olarak tespit edilebilir. İbn 

Haldun, “sosyolojik” yaklaşımı sayesinde zaman fenomenini daha 

orijinal ele alabilmiştir. Onun zamana bakışının orijinalliği, zamanı 

sosyal zeminde ele almasında yatmaktadır; hatta tarihi de sosyal 

temelde ele aldığını söylemek mümkündür. Gerçekten de İbn Hal-

dun, zamanı, tarihi ve tarih ilminin konusunu, beşerî umran ve 

insanî içtimâ’ temelinde işlemektedir.

58

 öncelikle genel bir esas ola-



rak  toplumsal değişimin önemine değinir. Nitekim İbn Haldun’a 

göre çağların değişmesi ve günlerin geçmesi ile millet ve kavimlerin 

durumlarının da değişmesi kaçınılmazdır. Milletlerin ve alemin 

halleri, cemiyetlerin adetleri ve dindarlıkları bir tek vetire ve istik-

rarlı bir yol üzere devam etmez. Bu cihet zaman geçtikçe meydana 

gelen bir değişiklik ve bir halden diğer hale intikalden ibarettir. Bu 

husus  şahıs, vakit, şehir, bölge, zaman ve devletlerde de böyledir. 

Kulları arasında Allah’ın geçerli sünneti ve kanunu budur.

59

 İbn Hal-



dun’un bir taraftan tarih yaklaşımında döngüsellik esas iken diğer 

taraftan değişim yaklaşımında  İkbal’in de belirttiği gibi dinamizm 

ve hareket var;

60

 zaman içinde doğuşlar, yükselişler, düşüşler, çö-



küşler, silkinişler, hülasa dinamizm mevcuttur. 

Molla Sadra (1571-1640) adıyla bilinen Sadru'l-Müteellihin 

Sadrüddin Şirazi, zamanın dışsal gerçekliğine inanır ve dolayısıyla 

zamanı zihnin bir yanılgısı olarak görmez. Ona göre maddi varlıkla-

rın varlıkları onları zamanlı  kılacak türdendir. Maddi varlıklar, öz 

yapılarından, özlerinden dolayı zamansaldırlar, zamanla birlikte var 

                                                            

57

   Hüseyin Sarıoğlu, İbn Rüşd Felsefesi, Klasik Yay., İstanbul 2003, ss. 71-72 



58

   Ejder Okumuş, Osmanlı’nın Gözüyle İbn Haldun, 2. bs., İz Yay., İstanbul 2009, s. 36 

59

   İbn Haldun, Mukaddimetu İbni Haldûn, Tah. Derviş el-Cüveydî, 2. bs., el-Mektebetu'l-



Asriyye, Beyrut 1996, s. 35. “Kulları arasında Allah’ın geçerli sünneti ve kanunu bu-

dur” cümlesi, 40/Mü’min, 85 ayetinin bir kısmıdır.     

60

   Muhammed İkbal, İslam’da Dini Düşüncenin Yeniden Doğuşu, Çev. Ahmet Asrar, Bir 



Yay., İstanbul 1984, s. 193 

 



 

 

 

ZAMAN SOSYOLOJİSİ: BİR GİRİŞ DENEMESİ 

 

 

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 10 SAYI 2 



 

db | 


137

 

olurlar. Bir nesne için zamanın geçerli oluşu, o nenenin zamanla 



bağdaşır olduğunu gösterir ve cisimlerin zamanlı oluşları onların 

varlığında sürekliliğin varlığına işaret eder.

61

 Zamanın geçişi ve 



dakikaların ardı ardına gelişini olaylar meydana getirir; bizzat olay-

ların kendileri birbirlerine göre öncelik ve sonralık durumuna sa-

hiptirler. Bu öncelikli ve sonralıklı oluş, olaylardan bağımsız ve 

soyut olarak ele alınırsa, bu soyutlama sonucu elde edilen kavrama 

zaman adı verilmektedir. Dışta nesne ve olaylardan bağımsız bir 

ölçüt, bir ölçü kabı olarak zaman adında bir şey yoktur. Var olan 

olayların kendileridir. Bu olayların varoluş dizisi vardır. Böyle olun-

ca da zaman, olaylar dizisinden ve olayların öncelik ve sonralığın-

dan soyutlanmış bağımlı bir kavramdır. Zaman, olayların içine dol-

durulduğu bir kap değildir. Kitapların raftaki dizisi değiştirilebilir, 

ama olayların zamanda dizisi değiştirilemez. Olay zamanına öyle 

çivilenmiştir ki, tasavvurda dahi bunları birbirinden ayırmak müm-

kün değildir. Bütün bunlar, bir şeyin zamanının gerçekte o şeyden 

bir görünüm olduğundan ötürüdür; dolayısıyla zaman o şeyin dı-

şında bir dış varlık değildir. Burada kap ve kapsanan birdir, tutsak 

zindanını birlikte taşır, başka bir deyişle bir şeyin zamanı, zamanın 

dizili, sıralamalı kapsamından başka bir şey değildir.

62

 Bütün bun-



lardan şu sonuç çıkmaktadır: Molla Sadra’ya göre öncelik sonralık 

bize zamanı veriyor; zaman olaylara bağlıdır, olaylar zaman değil.   



Newton (1642-1727), kainatın her köşesinde aynı olan, yani 

mutlak zaman yaklaşımına sahip olup zamanı, bütün fiziksel evre-

nin içinde yeknesak bir biçimde yayılmış, tekbiçimli bir süreklilik 

olarak kavramıştır.

63

 Ona göre zaman ezeli ve ebedi, öncesiz ve 



sonrasız bir akış olup hep ilerleyen bir şeydir. Başı ve sonu olmayan 

bir  ırmak gibi evren ve maddeden bağımsız olarak yatağında ak-

maktadır. Başka varlıklar ister olsun, ister olmasın, ay ve gün ister 

dönsün ister dönmesin, ister uyanık iterse uykuda olalım, zaman 

durmadan yoluna devam eder, dakika ve anları arkada bırakır. Olay 

ve maddeler ister olsun isterse olmasın, zaman yine zamandır ve 

ebediyete kadar akışını sürdürür.

64

  



                                                            

61

   H. Sarıoğlu a.g.e., ss. 54-59 



62

   A.e., ss. 59-60 

63

   N. Elias, Zaman Üzerine, ss. 62, 109 



64

   Abdulkerim Suruş, Evrenin Yatışmaz Yapısı, Çev. Hüseyin Hatemi, İnsan Yay., İstan-

bul 1995, ss. 63-64. 



Yüklə 474,71 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   24




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə