106
CEYLAN TOKLUOĞLU
Kasım - 2012
Pantürkizmin ikinci dönemi 1904-1905 ile 1922-1923 yılları arasındaki
dönemdir. Etkisinin arttığı ve karakterinin değiştiği bu dönem Pantürkizmin
“altın çağıdır”.
3
1904-1905 yıllarında Pantürkist çevrelerin istekleri hem Çarlık
Rusyasında hem de dışarıda giderek belirginleşerek daha siyasi bir hal almıştır.
Bu dönemde Yusuf Akçura (1876-1935), İsmail Bey Gaspıralı (1851-1914), Ali
Bey Hüseyinzade (Turan) (1864-1942), Mehmet Emin Resulzade (1884-1955)
ve Ahmet Ağaoğlu (1876-1939) gibi bazı önemli Pantürkist ideologlar Anadolu
Türklerini Pantürkizm adına mobilize edeceklerine inanarak Türkiye’ye gelmiş-
lerdir. Landau, bu dönemde gelişen ideolojinin karakterini irredantist olarak ta-
nımlanmaktadır.
4
Üçüncü dönem Orta Asya’da Sovyet hâkimiyetinin kurulması, Türkiye’de
de cumhuriyetin ilanı ile başlamış ve İkinci Dünya Savaşı’nın
sonuna kadar
devam etmiştir. Sovyetler Birliği’ndeki Türklerin yaşadığı yerlerde Pantürkçü
faaliyet yeraltından yürütülmek üzere geri dönmüştür. Sovyet güçleri bu faa-
liyetlere çeşitli yöntemlerle karşı koymaya çalışmışlardır. Bazı Tatarların İkinci
Dünya Savaşı sırasında Alman Nazi güçleriyle iş birliği yapması Sovyetler Bir-
liği’ndeki Pantürkçü faaliyetlerin zirvesini oluşturmuştur.
5
Almanların başarılı
bir şekilde kendi çıkarları için kullandığı Pantürkçü propaganda 1944 yılında
Tatarların Sovyet otoriteleri tarafından sürülmesiyle Sovyetler Birliği içinde her
hangi bir şekilde anlamlı bir aktivite olmaktan çıkmıştır.
6
Pantürkçü hareket,
aynı dönemde, Türkiye’de
Bozkurt,
Çınaraltı ve
Tanrıdağ dergilerinde ihtiyatlı
3 Landau,
a.g.e.
, s. 32.
4 Landau,
a.g.e.,
s. 33-34.
5
Landau’ya göre, Birinci Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde ve sonrasında dünyadaki Türk
nüfusun neredeyse yarısının Çarlık baskısı altında olduğuna inanılıyordu. Dolayısı ile, Pan-
türkçülük ideolojisi Osmanlı ve Almanların Ruslara karşı yürüttüğü propaganda kampan-
yalarında önemli bir rol oynamaktaydı. Almanlar, Pantürkçülük ve Panislamcılığı Rusya’yı
zayıflatmak ve Orta Asya’nın geniş ekonomik zenginliğinden faydalanmak üzere kullanmak-
taydılar. Bk. Jacob M. Landau, Pan-Turkism: From Irredentism to Cooperation, Hurst &
Company, London, Birinci baskı 1981, 1995, s. 49, 53; Jacob M. Landau, Exploring Otto-
man and Turkish History, Hurst & Company, London 2004, s. 50. Ayrıca bk. Baykan Sezer,
“Ziya Gökalp Üzerine İki Değerlendirme”, İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu
Yıllığı 1, İstanbul 1988, s. 229. Georgeon, Almanlarla İttihad ve Terakki yönetiminin ilişki-
sinde Akçura’nın büyük bir rol oynadığına dair iddialar olduğunu, fakat bu konuda şüpheleri
bulunduğunu yazmaktadır. Bk. François Georgeon, Türk Milliyetçiliğinin Kökenleri: Yusuf
Akçura (1876-1935)
, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 1986, s. 118-119.
6 Landau,
a.g.e.,
s. 35-36.
107
ZİYA GÖKALP: TURANCILIKTAN TÜRKÇÜLÜĞE
Sayı: 84
bir şekilde tartışılmaya başlamıştır. Bu dergilerde yazan yazarlar Gökalp’in öğre-
tilerini yakından takip etmekteydiler. Bu açıdan bakıldığında, Gökalp’in 1923
yılında yayımlanan Türkçülüğün Esasları adlı kitabı Pantürkçü akımın üçüncü
döneminin başlangıcı olarak kabul edilmektedir.
7
Dördüncü dönem İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda başlayan ve bugüne
kadar devam eden dönemdir. 1946 yılında Türkiye’de çok partili döneme geçil-
mesiyle birlikte Pantürkçülük tekrar kabul görmeye başlamıştır. Landau’ya göre,
İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarından itibaren Türkiye’deki Pantürkçü hareket,
büyük ihtimalle savaş dönemindeki Nazi propagandası sonucunda giderek daha
ırkçı bir karakter kazanmıştır. Bir kez daha Orta Asya kökenli tüm halkların
ittifakı (Moğollar, Finliler ve Macarlar dâhil olmak üzere) (Turancılık) fikri-
ne itibar edilmiştir. Önceleri Çarlık Rusyası, sonraları Sovyetler Birliği’ndeki
Türklerle sınırlı olan Pantürkçü hareket dördüncü dönemde Çin, İran, Irak, Yu-
nanistan, Kıbıs, Romanya ve Bulgaristan’da yaşayan Türkleri de içine alarak
gözle görünür bir şekilde alanını genişlemiştir. Landau, bu grupların yaşadıkları
toprakların da “ana vatana” katılması amacının güdüldüğünü iddia etmektedir.
8
Yukarıda sunulan dönemselleştirme Turancılık,
Türkçülük ve Pantürkçü-
lük
9
kavramlarının ayrıştırılması ve Gökalp’in Türkçülüğünün konumlandırıl-
ması adına önemlidir. Landau, Gökalp’in etkisini birinci dönemin sonlarından
başlatıp bugüne kadar getirmektedir. Ayrıca Ermenilerin Anadolu’dan sürül-
mesi ya da Enver Paşa’nın “Pantürkçülük adına Orta Asya’da sürdürdüğü mü-
cadeleyi”, Osmanlı hükümetini yöneten Jön Türk hükümetinin resmî politika
olarak irredantizmin Pantürkçü versiyonunu benimsemesine bağlamaktadır.
10
Turancılık ve Pantürkçülük üzerine yazdığı iki kitapta da Gökalp’in ve yazdık-
larının bu gelişmeler üzerinde etkili olduğu önkabulü vardır.
11
Zenkovsky de,
7 Landau,
a.g.e.,
s. 36-37.
8 Landau,
a.g.e.,
s. 37-38.
9
Landau, İngilizcede “Turkism” olarak kullanılan tanımı Türkçeye “Türklük”, “Panturkism”
olarak kullanılan tanımı da “Türkçülük” olarak çevirmektedir. Bk. Jacob M. Landau,
Pan-
Turkism: From Irredentism to Cooperation
, Hurst & Company, London, Birinci baskı
1981, 1995, s. 34. Sözü geçen İngilizce terimler bu metinde Türkçülük ve Pantürkçülük
olarak kullanılmaktadır.
10 Jacob M. Landau, Exploring Ottoman and Turkish History, Hurst & Company, London
2004, s. 35.
11 Landau,
a.g.e.;
Jacob M. Landau, Pan-Turkism: From Irredentism to Cooperation, Hurst
& Company, London, Birinci baskı 1981, 1995.