ARI HASTALIKLARI
Mitat KURT
Uzman Veteriner Hekim
Giriş
Arıcılık, dünyada yaygın şekilde yapılmakta ve tarımsal amaçlı
çalışmalar içinde her zaman önemli bir yere sahip olmuştur. Ülkemiz
uygun iklimi ve zengin bitki örtüsü ile arıcılığa çok elverişlidir.
Toplumumuz arıcılığa ve bala özel bir önem vermektedir. Anadolu’da
arıcılık faaliyetlerinin çok eski tarihlerde başlamış olması bunu
kanıtlmaktadır.
Dünyadaki bal arısı kolonisi sayısı bakımından önemli
ülkelerdendir. Koloni başına bal verimi yaklaşık 15.9 kg düzeyindedir.
Modern arıcılık faaliyeti yapan ülkelerdeki koloni başına bal verimi
Avustralya’da 74 kg, Kanada’da 57 kg, Amerika’da 33 kilogramdır.
Bu durum modern arıcılık, bal üretimi ve arı hastalıklarıyla tedavi
konusunda arıcılar, veteriner hekimler, ziraat mühendisleri ve
biyologların çok daha fazla çalışmaları gerektiğini göstermektedir.
Arıcılığın geleneksel üretimden modern üretimi geçmesi ile
dünya arı varlığında hızlı bir artış meydana gelmiştir. Arı koloni
sayısının artışının yanında ana arı üretimindeki aksaklıklar, ana arı
satışlarındaki denetimsizlik, arıların ülkeler arasında alınıp satılması,
gezginci arıcılığın artması, sanayinin gelişmesi, arıcılık yapılan
alanlarda meydana gelen daralmalar, zirai ilaçlamalar nedeniyle
pestisidlerin yaygın olarak kullanılması arıcılık sektöründe
problemlerin çoğalmasına neden olmuştur. Bu etkilerden bazıları
kısmen etkili olurken son yıllarda gittikçe daha fazla öneme sahip olan
küresel ısınma ile arıcılık başka bir tehdite maruz kalmıştır.
Arı hastalıkları, son yıllarda gittikçe daha fazla öneme sahip
olmaya başlamıştır. Ülkemiz, 1976 yılına kadar varroa parazitini
tanımazken parazit arıcılığımızın en önemli problemi haline gelmiştir.
Buna benzer durum birçok ülkede meydana gelmektedir. Yeni ortaya
çıkan hastalıklar bir süre sonra ülkemize gelebilmektedir. Bu nedenle
Veteriner Hekimlere önemli görevler düşmektedir.
Kitabın Türk arıcısına ve konu ile ilgilenen Veteriner Hekim,
Biyolog, Ziraat Mühendisi ve Arıcılık Meslek Yüksek Okulu
öğrencilerine faydalı olmasını umuyorum.
Bal Arısı Hastalık ve Zararlıları
1. Arıların Bakteriyel Hastalıkları
1.1. Amerikan Yavru Çürüklüğü
Amerikan yavru çürüklüğü, tüm dünyada en çok korkulan arı
hastalıklardandır. Bal arısı Apis mellifera ve diğer Apis türlerinde
hastalık yapmaktadır. Çok bulaşıcı olup kolonileri öldürmektedir.
Aynı arılık içindeki diğer kolonilere bulaşmasının yanı sıra yakındaki
diğer arılıklara da yayılmaktadır.
Paenibacillus larvae sporları bir enfekte larvada bir milyondan
fazla spor üretmektedir. Paenibacillus larvae subsp. larvae sporları
yavru gözleri içinde ve arıcılık ekipmanlarında yıllarca canlı
kalmaktadır. Bakterinin sporları yıllar boyunca canlılığını devam
ettirdiğinden daha sonraki yıllarda hastalık çıkışına neden olmaktadır.
Modern arıcılık ile birlikte kovan birleştirmeleri, bir kovandan
diğerine yavrulu petek yada ballı peteklerin verilmesi ile hastalığın
bulaşması daha artmıştır.
Etken : Paenibacillus larvae, mikroaerofilik, gram pozitif, düz
çubuk yada eğri çubuk şeklinde, 0.5-0.8 µm genişliğinde, 1.5-6 µm
uzunluğundadır. Tek yada zincir şeklinde yada filament şeklinde
görülmektedir. Paenibacillus larvae vejetatif (çubuk biçiminde
bakteri) ve spor olmak üzere iki formu vardır. Vejetatif formu, ne
ergin arı ne de yavrular için bir tehlike oluşturmaz. Bal arılarında
sadece spor formu enfeksiyon oluşturmaktadır. Yavrular için patojen
olan spor formu ergin arılarda hastalık yapamaz. Paenibacillus larvae
subsp. larvae sporları elipsoidal şekillidir. Sporlar ısı ve kimyasallara
çok dirençlidir.
Paenibacillus larvae sporları, Amerikan yavru çürüklüğünden
ölmüş larvanın kuruyan kalıntılarında yıllarca canlı kalır. Ölü
larvalarda 35 yıldan fazla canlılığını sürdürmektedir. Hatta 69 yıl
sonra bile ölü larvalar içinde çok az sayıda canlı sporlara rastlanmıştır.
Sporlar bal içinde 1-10 yıl, peteklerde 40 yıldan daha fazla canlı
kalmaktadır. Toprakta 60 yıl, kovan içinde 33 yıl yaşamaktadır.
Erimiş bal mumunda 5 gün canlı kalmaktadır. Bu nedenle bal
mumları yüksek sıcaklıklarda sterilize edilmelidir.
2
Bal Arısı Hastalık ve Zararlıları
Amerikan yavru çürüklüğüne karşı larvalarda yaşa bağlı direnç
söz konusudur. Larvaların yaşı 32 saatlik olduğunda, Amerikan yavru
çürüklüğüne karşı duyarlılığında azalma meydana gelmektedir. Larva
yumurtadan çıktıktan 53 saat sonra Paenibacillus larvae Amerikan
yavru çürüklüğü hastalığını oluşturamamaktadır. Yumurtadan çıkan 1
günlük larvayı enfekte etmek için 1 adet Paenibacillus larvae sporu
yeterlidir. Bir bal arısı larvalarında LD
50
dozu 35 adet Paenibacillus
larvae sporudur. Larva gıdayı aldıktan yaklaşık bir gün sonra
Paenibacillus larvae sporları çoğalmaya başlar. Bakteri orta bağırsakta
üreyerek bağırsak duvarından geçerek vücut boşluğuna girmektedir.
Enfekte bir larvada ortalama 2.5 milyon spor üremektedir.
Bulaşma : Hastalık koloniden koloniye hırsızlık ve kovan
şaşırma ile yayılmaktadır. Hastalıklı ve sağlıklı koloniler arasında
yavrulu çerçeve alışverişi, hastalıklı kolonilerin bal ve polenleri ile
diğer kolonileri beslemekle hastalık bulaşmaktadır. Amerikan yavru
çürüklüğü mikrobunu taşıyan ana arılar da hastalığı nakledilmektedir.
Sterilize edilmemiş temel petekler, arıcıların bizzat kendileri,
kullanılan arıcılık kıyafet, alet ve ekipmanları, oğul arıları ile diğer
kolonilerin birleşmesi, mikrobu taşıyan ergin arılar, arılık içinde yada
arılıklar arasındaki yağmacılık faaliyetleri, hastalıklı eski peteklerin
halen kullanılıyor olması hastalığın koloniler arasında hızla artmasına
sebep olmaktadır. Larva aşamasındaki işçi arı, erkek arı ve ana
arılarda hastalık meydana gelmesine karşın ana arı ve erkek arı
larvalarında hastalık nadiren oluşur.
Klinik Muayene : Güçlü kolonilerde yeni bulaşmış hastalık fark
edilmemektedir. Hastalık ilerledikçe kolonide sürekli bir arı azalması
göze çarpar. Önceleri çok istekli ve canlı olarak çalışan koloninin,
arıların azalmasına bağlı olarak uçuş deliği önündeki canlılığı
azalmaktadır. Arılar uçuş tahtası üzerinde isteksizce gezinmektedir.
İşçi arıların kovandan dışarıya yavru atma faaliyetine dikkat etmelidir.
Arılar nektar akımının sona ermesi ile erkek arı pupalarını
dışarıya atarlar. Bu durum, aşırı açlık çeken kolonilerin, koloni
yaşamını emniyet altına almak için kovandan dışarıya yavru atmaları
ile karıştırılmamalıdır. Çünkü Amerikan yavru çürüklüğü
başlangıcında arılar aşırı bal tüketmekte ve bal stokları hızla
azalmaktadır. Bu nedenle hastalıkla daha iyi mücadele edebilmek için
3
Dostları ilə paylaş: |