Başbakan diyor ki mart 2018



Yüklə 0,9 Mb.
səhifə1/19
tarix25.06.2018
ölçüsü0,9 Mb.
#51149
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   19

BAŞBAKAN diyor ki

MART 2018

Sevgili Vatandaşlarım,



Türk kadını, tarihimizin en eski dönemlerinde bile hanların, hakanların, cengâverlerin, önünde saygıyla eğildikleri bir şeref abidesi olmuştur. Kadın; emektir, barıştır, huzurdur, güvendir, merhamettir. Bu bilinçle geleceğimiz olan kız çocuklarımızın istikbalini teminat altına almak için gayret ediyoruz. Kadınlarımızın çalışma hayatında, üretimde daha fazla yer alması, şüphesiz sosyal hayatın kadın zarafetiyle şekillenmesi anlamına gelmektedir. Ülkemizde çalışma hayatının verileri, kadınlarımız bakımından yüz ağartıcıdır. İnşallah yakın gelecekte çok daha iyi sonuçları hep beraber göreceğiz. Kıymetli hanımefendiler, sizler bizim baş tacımızsınız. Bizim için bir gün değil her gün kadınlar günüdür, hiç şüpheniz olmasın. Bu ülkenin bütün insanları için, özellikle de siz kadınlarımız için, çocuklarımız için, geleceğin daha güzel olması için çalışıyoruz. Yarınlarımız bugünlerimizden çok daha iyi olacak. Bütün kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü’nü tebrik ediyorum.”

T.C. BAŞBAKANLIK BASIN MÜŞAVİRLİĞİ YAYIN NO : 2018/3

Genel Koordinatör : Sinan Çetin


Recep Demirci

Editörler : M. Cemal Sağol


Mehmet Altıntaş

İdari Mali İşler : Abdullah Öktemer


Bülent Örnek

Proje Uygulama Ekibi : Damla Çakır


Bahar Demir
Cihat Kaya

Tasarım : Hoss Ajans

Fotoğraflar : Başbakanlık Fotoğraf Servisi, Anadolu Ajansı

Baskı : Dumat Ofset

Bu çalışma, Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım’ın 1 - 31 Mart 2018 tarihleri arasında yaptığı tüm konuşmaları kapsamaktadır.

İÇİNDEKİLER

KOSGEB 5. KOBİ VE GİRİŞİMCİLİK ÖDÜLLERİ TÖRENİ, ANKARA / 01.03.2018 5

MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ HARP ENSTİTÜLERİ KARARGÂH SUBAYLIĞI 1. DÖNEM EĞİTİMİ MEZUNİYET TÖRENİ, İSTANBUL / 02.03.2018 10

1. ORDU KOMUTANLIĞI ZİYARETİ, İSTANBUL / 02.03.2018 13

AK PARTİ KONYA 6. OLAĞAN İL KONGRESİ, KONYA / 03.03.2018 14

AK PARTİ KÜTAHYA KADIN KOLLARI 5. OLAĞAN İL KONGRESİ, KÜTAHYA / 03.03.2018 18

HALKA HİTAP, MUĞLA / 04.03.2018 21

AK PARTİ MUĞLA 5. OLAĞAN İL KADIN KOLLARI KONGRESİ, MUĞLA / 04.03.2018 22

HALKA HİTAP, MANİSA / 04.03.2018 26

AK PARTİ MANİSA GENÇLİK KOLLARI 5. OLAĞAN İL KONGRESİ, MANİSA / 04.03.2018 27

ŞEHİT JANDARMA ASTSUBAY KIDEMLİ ÇAVUŞ UĞUR PALANCI’NIN AİLESİNE TAZİYE ZİYARETİ, İZMİR / 04.03.2018 31

“150. YILINDA YARGITAY” SEMPOZYUMU VE YENİ HİZMET BİNASI TEMEL ATMA TÖRENİ, ANKARA / 06.03.2018 32

KKTC BAŞBAKANI TUFAN ERHÜRMAN İLE ORTAK BASIN TOPLANTISI,
ANKARA / 07.03.2018 34

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI DÜNYA KADINLAR GÜNÜ PROGRAMI,


ANKARA / 08.03.2018 36

GAZETECİLERİN SORULARINA VERİLEN YANITLAR, ANKARA / 09.03.2018 39

AK PARTİ 18. DÖNEM SİYASET AKADEMİSİ AÇILIŞI, ANKARA / 09.03.2018 41

ULUSLARARASI 4. İYİLİK ÖDÜLLERİ PROGRAMI, ANKARA / 13.03.2018 44

AZERBAYCAN ZİYARETİ ÖNCESİ BASINA YAPILAN AÇIKLAMA, ANKARA / 14.03.2018 46

AZERBAYCAN CUMHURBAŞKANI İLHAM ALİYEV İLE GÖRÜŞME,


AZERBAYCAN CUMHURİYETİ / 14.03.2018 49

AZERBAYCAN MİLLİ MECLİS BAŞKANI OKTAY ASADOV İLE GÖRÜŞME, AZERBAYCAN CUMHURİYETİ / 14.03.2018 49

AZ TV’YE VERİLEN MÜLAKAT, AZERBAYCAN CUMHURİYETİ / 14.03.2018 50

6. KÜRESEL BAKÜ FORUMU, AZERBAYCAN CUMHURİYETİ / 15.03.2018 54

6. KÜRESEL BAKÜ FORUMU, "GÜÇ: BÜYÜK GÜÇLER VE DİĞERLERİ" PANELİ, AZERBAYCAN CUMHURİYETİ / 15.03.2018 57

GAZETECİLERE YAPILAN AÇIKLAMA, AZERBAYCAN CUMHURİYETİ / 15.03.2018 60

KARABAĞ GAZİSİ YÜZBAŞI KAMİL MUSAVİ’Yİ KABUL, AZERBAYCAN CUMHURİYETİ / 15.03.2018 60

34. İL MÜFTÜLERİ İSTİŞARE TOPLANTISI, ANKARA / 16.03.2018 61

ULUSLARARASI DENİZCİLİK ZİRVESİ AÇILIŞ OTURUMU, İSTANBUL / 17.03.2018 66

AK PARTİ İSTANBUL KÜÇÜKÇEKMECE 6. OLAĞAN İLÇE KONGRESİ, İSTANBUL / 17.03.2018 71

AK PARTİ İSTANBUL ARNAVUTKÖY 4. OLAĞAN İLÇE KONGRESİ, İSTANBUL / 17.03.2018 74

18 MART ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜ VE ÇANAKKALE ZAFERİ’NİN 103. YILI TÖRENİ,


ÇANAKKALE / 18.03.2018 77

1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ VE MALKARA–ÇANAKKALE OTOYOLU KULE TEMEL BETONU VE KULE KAZIK ÇAKIM TÖRENİ, ÇANAKKALE / 18.03.2018 79

“TÜRKİYE-AZERBAYCAN ŞEHİT ÇOCUKLARI KUCAKLAŞIYOR” PROJESİ KAPSAMINDA AZERBAYCANLI ŞEHİT ÇOCUKLARINI KABUL, ANKARA / 19.03.2018 80

ADLİ YARGI HÂKİM VE CUMHURİYET SAVCILARI İLE İDARİ YARGI HÂKİMLERİ KURA TÖRENİ, ANKARA / 19.03.2018 81

101 YERLEŞİM YERİNE DOĞALGAZ HİZMETE ALIM TÖRENİ, ANKARA / 20.03.2018 84

21 MART DÜNYA DOWN SENDROMU FARKINDALIK GÜNÜ KAPSAMINDA TBMM’DE DOWN SENDROMLU ÇOCUKLARLA BİR ARAYA GELİŞ, ANKARA / 20.03.2018 86

"MİLLETİMİZLE BİRLİKTE DAHA YEŞİL TÜRKİYE" BULUŞMASI, ANKARA / 21.03.2018 86

2018 TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR BAŞKENTİ PROGRAMI AÇILIŞ TÖRENİ, KASTAMONU / 21.03.2018 89

ENDÜSTRİYEL YETKİNLİK DEĞERLENDİRME VE DESTEKLEME PROGRAMI
TANITIM TOPLANTISI, ANKARA / 22.03.2018 93

GAZETECİLERİN SORULARINA VERİLEN YANITLAR, ANKARA / 23.03.2018 97

CUMA NAMAZI SONRASINDA CEBECİ’DE ESNAF VE HALKLA SOHBET,
ANKARA / 23.03.2018 99

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ FAHRİ DOKTORA TEVCİH TÖRENİ VE AKADEMİK ÖDÜL TÖRENİ, GAZİANTEP / 24.03.2018 99

HALKA HİTAP, GAZİANTEP / 24.03.2018 104

AK PARTİ GAZİANTEP GENÇLİK KOLLARI 5. OLAĞAN İL KONGRESİ,


GAZİANTEP / 24.03.2018 105

İZMİR’DE GÖREV SIRASINDA ŞEHİT OLAN POLİS MEMURU MEHMET ÇELİK’İN AİLESİNE BAŞSAĞLIĞI ZİYARETİ, GAZİANTEP / 24.03.2018 109

GAZİANTEPLİ VATANDAŞ YUSUF DEMİREL’İN ÇAY DAVETİ DOLAYISIYLA EVİNE ZİYARET, GAZİANTEP / 24.03.2018 109

GAZİANTEP SANAYİ ODASI MART AYI MECLİS TOPLANTISI, GAZİANTEP / 24.03.2018 109

AK PARTİ GRUP TOPLANTISI, ANKARA / 27.03.2018 110

YATIRIM ORTAMININ İYİLEŞTİRİLMESİ KOORDİNASYON KURULU 2017-2018 REFORMU TANITIM PROGRAMI, ANKARA / 28.03.2018 114

BOSNA HERSEK ZİYARETİ ÖNCESİ BASINA YAPILAN AÇIKLAMA, ANKARA / 29.03.2018 121

BOSNA HERSEK BAKANLAR KURULU BAŞKANI DENİS ZVİZDİC İLE ORTAK


BASIN TOPLANTISI, BOSNA HERSEK / 29.03.2018 123

ULUSLARARASI SARAYBOSNA ÜNİVERSİTESİ’NDE YAPILAN KONUŞMA,


BOSNA HERSEK / 29.03.2018 127

SREBRENİCA ANMA MÜZESİ’Nİ ZİYARET, BOSNA HERSEK / 30.03.2018 132

BAŞÇARŞI’YI ZİYARETİNDE HALKLA SOHBET, BOSNA HERSEK / 30.03.2018 132

TRT BOSNA HERSEK TEMSİLCİLİĞİ'Nİ ZİYARET, BOSNA HERSEK / 30.03.2018 132

UMUT TÜNELİ ZİYARETİ, BOSNA HERSEK / 30.03.2018 133

KOVAÇİ ŞEHİTLİĞİ’Nİ VE BOSNA HERSEK’İN İLK CUMHURBAŞKANI ALİYA İZZETBEGOVİÇ’İN MEZARINI ZİYARET, BOSNA HERSEK / 30.03.2018 133

BOSNA HERSEK DÖNÜŞÜ UÇAKTA GAZETECİLERİN SORULARINA VERİLEN YANITLAR / 30.03.2018 133

NEFES KREDİSİ İMZA VE TANITIM TOPLANTISI, İZMİR / 31.03.2018 136

ÖDEMİŞ DEVLET HASTANESİ AÇILIŞ TÖRENİ, İZMİR / 31.03.2018 141

AK PARTİ ÖDEMİŞ 6. OLAĞAN İLÇE KONGRESİ, İZMİR / 31.03.2018 145

AK PARTİ TİRE 6. OLAĞAN İLÇE KONGRESİ, İZMİR / 31.03.2018 147

01.03.2018

KOSGEB 5. KOBİ VE GİRİŞİMCİLİK ÖDÜLLERİ TÖRENİ, ANKARA

Türkiye büyümeye kalkınmaya devam ediyor. Şartlarımız ne olursa olsun yeni iş kapısı açmaya, halkımı­zın refahını artırmaya devam ediyo­ruz. Bir yandan ülkemizin güvenliğini sağlamak için terörle etkin bir mücadele verirken, yurt içinde yurt dışında, bir yandan da iş camiamıza, özel sek­törümüze, KOBİ’lerimizle üretmeye, ülkemizin kalkınmasını temin etmeye, halkımızın yüzünü güldürmeye devam ediyoruz. Hükûmet olarak öncelikle hedeflerimizden biri girişimcilerimizin önündeki engelleri kaldırmak. Hamdolsun, bugü­ne kadar bütün kötümser senaryoları bir bir boşa çıkarttık ve bugünlere geldi. Hiçbir mesele bizim için tek bir gündem maddesi olmuyor, bizi rehin almıyor. Hiçbir konuyu hafife almadan, çözüm bekleyen hiçbir sorunu savsaklamadan hayatın her alanında üretmeye, üreticiye desteğe gayret göste­riyoruz.

Toplum güçlü olmadan devlet güçlü olmaz. Esnafımız, tüccarımız, yatırımcımız kendisini güçlü hissetmeli ki, özgüvende hissetmeli ki ülke­mizin geleceği güvende olsun.

Türkiye’nin en önemli kazanımlarından, değer­lerinden biri de, bugün yeni hizmet binasında oldu­ğumuz KOSGEB’dir. KOSGEB, ekonomik hayatımızın, üretimin, istihdamın öncü kuruluşla­rından biridir. KOBİ’lerin girişimcilik kültürünün gelişmesi, rekabet güçlerinin artması, hükûmet olarak başından beri öncelikli hedefimiz oldu. KOSGEB, beş yıldan beri bu ödülleri veriyor; KOBİ Girişimcilik Ödülünü veriyor.

Ödül, iyi bir şey. Neden iyi bir şey çünkü takdir edilmek güzeldir. Bizim tenkitte çok cömert, tak­dirde cimri bir anlayışımız var. En ufak şeyi tenkit ederiz, yerden yere vururuz ama başarıları, kaza­nımları takdir etmede maalesef aynı cömertliği göstermeyiz. Muallim Naci ne der? “Marifet iltifata tabidir. Alıcısı olmayan mal zayidir.” Dolayısıyla takdir edeceğiz. Para yok pul yok, insana güzel bir söz teşviktir. Teşvik ettiğiniz zaman yapacağının iki katını yapar, üç katını yapar, kendini paralar âdeta başarmak için. Kötülük pompalamak, moral bozmak, ülkemiz için, milletimiz için hiç faydası olmayan şeylerdir. Daima güzel şeyler söyleyece­ğiz. Dilin zekâtı hayır söylemektir, güzel söylemek­tir. Burada bugün bu değerlendirmeler yapıldı ve kırk dört girişimcimize ödül verilmesine karar verildi. Her bir işletmemizi tek tek tebrik ediyo­rum, alınlarından öpüyorum ve başarılarının deva­mını diliyorum. Eminim ki bu ödülü bugün alamayanlar yarın mutlaka alacak. Burada ödül verdiklerimiz değil, ama burada olmayan binlerce KOBİ’miz de akıl teri, alın teri dökerek bu ülkenin kalkınması için büyük bir gayret gösteriyor. Taş üstüne taş koyan başımızın tacıdır. Vatandaşımıza iş, aş kapısı açan bütün girişimciler, bütün işletme­ler, bizim için en kutsal, en güzel görev icra ediyor­lar, Allah hepinizden razı olsun.

KOSGEB’in bu yeni binası inşallah güzel hiz­metlere de vesile olur. Yeni binasıyla, yeni Başkanı'yla, genç dinamik Bakanı’yla evvelallah KOBİ’lerimiz güzel hizmetlerini ülkemiz için yap­maya devam edecek. Binalar yeni olabilir, binaların yeniliği, güzelliği yaptığı işlere de yansıdığı zaman güzel olur. Genellikle benim geçmişten olan tecrü­bem binalar güzelleştikçe, konforları arttıkça memleketin ekonomisine katkıları azalıyor. Büyük başarılar, mucizeler, imkânların dar ve kıt olduğu şartlarda gerçekleşir. İmkânlar iyileştiği zaman maalesef azim de azalıyor, büyük hedefler de daha kısa vadeli beklentilere dönüşüyor. Onun için ümit ederim bu binada bu olmaz. Başkan’a da az önce söyledim, dışarıda olacaksın, binada az bulunacak­sınız, sahada olacaksınız. Üreten, akıl teri döken insanlarımızın yanında olacaksınız, onları dinleye­ceksiniz. Nasrettin Hoca’nın, “Bana damdan düşen birini getir” dediği gibi işin gerçek sıkıntısını yaşa­yanları mutlaka bulup onlardan aldığınız öğütlerle çözüm üreteceksiniz. Yaptığınız çözümler, aldığı­nız kararlar, koyduğunuz yönetmelikler, tüzükler eğer vatandaşın işini görmüyorsa, o zaman ne kadar çok iş yaptın diye övünmenizin bir anlamı olmaz. İnanıyorum ki bu binada ülkemiz için orta ve küçük işletmelerimiz için çok güzel işler yapacaksınız.

Değerli arkadaşlar, Türkiye’nin kalkınması, özel sektörün gücüyle oluyor kim ne derse desin. Zannedilir ki devlet eliyle kalkınıyoruz. Tamam, Cumhuriyet kuruldu, tek partili dönem, 70’li yıllar, kalkınma dönemi, planlı kalkınma dönemine kadar devlet çok yatırım yapması gere­kiyordu. Çünkü özel sektörün elinde imkân yoktu, tecrübe yoktu, savaştan çıkmış bir millettik. Ama bugün yatırımın büyük kısmını özel sektör yapıyor. Yıllık yatırıma baktığımız zaman, devlet bir birim yatırım yapıyorsa, özel sektör dokuz birim yatırım yapıyor. Bu sene kamu yatırımlarının toplamı 128 milyar, özel sektörün yaptığı yatırım 900 milyarın üzerinde, 1 trilyon üzerinde yatırım yapılıyor bir yılda. Dolayısıyla Türkiye’nin övüneceği, gurur duyacağı bir özel sektörü var bu da bizim gelecek güvencemizdir. O yüzden Türkiye kolay kolay küresel krizlerde, bölgesel krizlerde etkilenmiyor ve ekonomide istikrarlı büyümesini sürdürüyor.

Bakın 2018 için satın alma yöneticileri endeksi yüzde 55,7 Ocak ayında, Şubat ayında yüzde 55,6. Bu ne demektir? 2011 yılından beri en yüksek değer, yani piyasalar biraz buna bakıyor PMI diye bir endeks, buna bakıyor ve buna göre ekonomi iyi mi gidiyor, kötü mü gidiyor karar veriyor. Son yedi yılın en yüksek düzeyinde. Bu Türkiye’nin ekono­misine güveni ifade ediyor, geleceğe güveni ifade ediyor. On altı yılda AK Parti iktidarlarının Türkiye’de inşa ettiği güven ve istikrar ortamı, yatı­rımcılarımızın orta ve uzun vadede plan yapması­nı, işlerini buna göre büyütmesine vesile oldu. Sanayicimiz artık geleceği hesaplıyor, öngörüyor buna göre yatırım kararını veriyor. İş kurmak veya işini geliştirmek isteyen herhangi bir girişimci ülkede güven olduğu için, istikrar olduğu için kendi işine odaklanabiliyor. Her zaman söylediğimiz gibi bizim en büyük kaynağımız insanımızdır. Petrole, doğal gaza, altına, elmasa güvenenler bir süre sonra açıkta kalabilir. Ama yetişmiş, kaliteli insan kaynağı olanlar nesilden nesile bu kaynakla yollarına devam eder. Gençlerimize, kadınlarımıza, engelli, engelsiz bütün insanı­mıza güveniyoruz. Kadınlarımıza, gençlerimize, engellilere ilave istihdam sağ­layan özel sektöre, girişimciye biz de ilave prim desteği sağlıyoruz. Sanayimiz müthiş bir şekilde yatırıma ve üretime devam ediyor.

Aralık ayında sanayi üretimimiz yüzde dokuz seviyesinde arttı. Reel kesim güven endeksi Şubat ayında 2,5 puan daha arttı; yüzde 111 seviyesine yükseldi. Evet, Ocak 2018’de Türkiye genelinde 9631 tane yeni şirket kuruldu. Kurulan şirket sayısı bir önceki aya göre yüzde 61 arttı. 2018 için felaket senaryoları anlatanlara buradan ithaf ediyorum. Bir ayda yüzde 61 artış. İnsanlar paralarını savur­mak için şirket kurmaz, imal etmek için, para kazanmak için şirket kurar, eğlence olsun diye şir­ket kurulmaz. Eğlence sektöründeyse orada da şir­ket kurulur. Bizi en çok mutlu eden konu ise uyguladığımız ekonomi politikalarının reel sektör­deki olumlu yansımaları. Hani kararları alırsınız ama karşılık göremezsiniz. Bunu en iyi şekilde 2017’de gördük. 2017’de KGF ve diğer tedbirlerle sonucu gördük. Yıl genelinde yüzde 7’nin üzerinde büyüme, dünyada bir numara, üçüncü çeyrekte açık ara önde bir büyümeyi gerçekleştirdik.

Bunlar nasıl oluyor? Bazıları efendim, tesadüfi bunlar işte. Tesadüfi büyüme olur mu ya, yani tesa­düf büyüme dünyanın neresinde var? 2009’dan beri gelişmiş ülkeler yüzde yarım puan büyümek için sekiz takla atıyor, niye büyüyemiyorlar?

Rekabetçi ekonomilerle geleneksel ekonomileri birbirinden ayırt eden en önemli konu, küçük ve orta ölçekli işletmelerdir. KOBİ’ler Türkiye’nin isimsiz kahramanıdır. İstihdamımızın yüzde 56’sını sağlıyor, yirmi dokuz milyon çalışanımız varsa, yarıdan fazlasını KOBİ’ler istihdam ediyor. Anlı şanlı şirketler, herkesin bildiği, bunların sayısı toplam işletmelerin içinde yüzde 1’i geçmez, 99’u KOBİ. Yurdun her köşesinde, her yerinde, her küçük sanayi sitesinde, her OSB’de kendi halinde çalışan üreten, fakat gürültü çıkarmayan milyon­larca girişimcimiz var. Asıl Türkiye’yi ayakta tutan KOBİ’lerdir. Ekonominin canlılığı, reel sektör üretimiy­le ölçülür. Yeniliklere açık, esnek, değişime uyum sağlayan KOBİ’ler üretimimizin can damarıdır. Türkiye’nin büyümesinde, kalkınmasında şüphe­siz sizlerin büyük emeği var. Hükûmet olarak bugüne kadar hep yanınızda olduk, bundan sonra da aynı şekilde yanınızda olmaya devam edeceğiz.

Bizim başarı hikâyemizle sizlerin başarı hikaye­si aynıdır. Türkiye’nin KOBİ’leri büyüyor, ilerliyor, Türkiye de ilerliyor. Biz bu ilerlemeyi KOBİ’lerle birlikte başardık. Ülkemizdeki işletmelerin, yüzde 99’undan fazlası küçük ve orta ölçekli işletmeler. Türkiye’nin üretiminin, istihdamının, ihracatının büyük bir bölümünü yerine getiriyorsunuz. Ülkemizde sanayinin, üretimin gelişmesine katkı sağlayan yatırımları yerelleştiren iki yapıdan bir tanesi KOSGEB, diğeri OSB’lerdir. Yakın zamanda yayınladığımız bir genelgeyle yerlileştirme ve millî­leştirme konusunda önemli kararlar aldık.

Türkiye’nin cari açığı var, bütçe açığı da var, iki açığı var. Türkiye büyümesini, gelişmesini, düşük faiz, düşük enflasyonu ancak ve ancak daha fazla üreterek, daha fazla ihraç ederek, açıklarını daha da azaltarak sağlayabilir. Bunun da yolu, bir yandan ihracatı artırmak ama diğer yandan da ihraca esas ithalattaki ara malı ihtiyacını Türkiye’den karşıla­mak. Yerlileştirmek ve millîleştirmek, bunun için her türlü teşviki vermeye devam edeceğiz.

KOSGEB bugün bütün vilayetlerimizde hizmet vermeye devam ediyor.

Organize sanayi bölgelerimizde gelişme ne kadar olmuş, on beş yılda ne değişmiş? Bugün orga­nize sanayi bölgelerimizin sayısı 2002’ye göre iki katına çıkmış. 2002’de bütün organize sanayi böl­gelerinde çalışan sayısı 415 bin kişi. Bugün ne kadar? Bir milyon yedi yüz elli bin kişiye çıkmış. İşte bu Türkiye’nin ürettiğini gösteriyor, istihdamı artırdı­ğını gösteriyor.

Millî gelirimiz 860 milyar dolara, ihracatımız 159 milyar dolara çıktıysa, tabii ki KOBİ’lerimizin sayesinde bu noktalara geldik.

Geçen sene istihdam sefer­berliği projesi kapsamında 1,5 milyon ilave istih­dam sağladık, şüphesiz bunda en büyük pay KOBİ’lerimizindir. İstihdam seferberliği çerçeve­sinde bu yıl da işe alacağınız her işçi için sizin işve­rene ait verginizi, priminizi biz karşılayacağız.

Daha fazla işletme ve daha fazla OSB’miz olsun istiyoruz. Küresel rekabette başarının yolu, tekrar diyorum, daha çok üretmekten ama daha da önem­lisi herkesin yaptığını değil, herkesin yapamadığını yapmaktan geçiyor. Yani, akıl terinin daha fazla olduğu, teknolojinin daha yoğun olduğu katma değerli ürünleri gerçekleştirmekten geçiyor. O yüzden araştırma geliştirme, marka, tasarım, yeni­likçilik geleceğin gündem maddeleri. Bu alana da özel önem veriyoruz. Hani benim babaannemin tabiriyle, yükte hafif, pahada ağır ürünlere daha çok yönelmemiz lazım.

AR-GE ve yenilikçilik tasarım faaliyetlerine yöne­lik makine teçhizat alımlarına Katma Değer Vergisi’nden muafiyet getiriyoruz. Şu anda Meclise gönderdiğimiz bir yasa var, otuz üç yıllık Katma Değer Vergisi Yasası’nı kökünden değiştiriyoruz; aslında bu bir değişiklik değil bu bir reform.

Bunun içinde ne var?

Bugüne kadar birçok kolaylıklar var, say say bit­mez, detayına girmeyeceğim ama vatandaşın devlet­ten alacağı biriken KDV’si bir takvime göre ödenecek, vatandaş devletten alacaklı hale gelmeyecek.

Eğer bundan sonra KDV’ler üç ay içinde öden­mezse, ödenmeyen zaman için devlet faiz verecek. Nasıl ki gecikmiş alacaklarına faiz alıyorsa, verecek­lerine de aynı şeyi yapacak.

Ali Bey, sen avukatsın. Yani şimdi devletle vatan­daş nasıl sözleşme yapacak? Eşit haklarla. Şimdi öyle bankalar önünüze koyuyor karınca duası gibi on sayfa, bir ortasından, bir altından imzala. “Ya bir dur okuyayım” diyor. “Ne okuyacaksın kardeşim” diyor, bunu imzalayacaksın. Devletin gücü taraf olarak vatandaşın hakkını görmezden gelmeyi gerektirmi­yor. Eğer bir akit yapıyorsak, bir anlaşma yapıyorsak, her iki tarafın da eşit hakları var öyle değil mi Reşat Bey? O yüzden kamu gücü ancak güçlü devlet olur­san ülkeni içeride, dışarıda tehdit eden olursa ona karşı kullanırsın. Ama kamunun gücünü vatandaşı mağdur etmeye kullanmaya kalktığın zaman orada başka bir şey var, orada hukuk devleti sorgulaması yapılır. Türkiye bir hukuk devletidir ve vatandaşın bütün hak ve menfaatlerini en iyi şekilde gözetecek tedbirleri de alıyoruz.

Değerli katılımcılar; KOSGEB hizmet merkezleri oluşturarak her ilimizde bulunan girişimciye hiçbir ayrım gözetmeden hizmet vermeye devam ediyo­ruz. Bugün KOSGEB Diyarbakır’daki, Malatya’daki, Konya’daki, Bursa’daki işletmeye bizatihi onların gelmesini beklemiyor, gidiyor, ulaşıyor ve dertlerini dinliyor, çözüm üretiyor.

Hükûmetlerimiz döneminde KOSGEB destekle­rini de çok önemli miktarda artırdık. 2002’ye kadar küçük ve orta ölçekli yatırımcıya verilen destek mik­tarı 14,5 milyon lira. 2018’e geldiğimizde bu miktar toplam 5 milyar 300 milyona çıkmış, 14,5 milyondan 5 milyar 300 milyona çıkmış; 14 milyon nere, 5 mil­yar nere.

KOBİ’leri daha güçlü bir şekilde desteklemek için tabii ki bunlarla yetinmeyeceğiz, yapacak çok işimiz var. KOBİ’lerin ihtiyaçlarından biri de danışmanlık ve rehberlik. Bunun için yeni bir sistem, yeni bir anla­yış lazım. Tıpkı rotası belli olmayan bir gemi gideceği limana ulaşamayacağı gibi, KOBİ’lerin de bir rehber­liğe ihtiyacı var, hedeflerini gerçekleştirmek için o rehberliği de KOSGEB yapacak.

Bizim işimiz üretmek, yatırımcıya destek vermek, vatandaşımıza iş, aş temin etmek. Çalışmak isteyen, üretmek isteyenin önündeki engelleri kaldırsak işin büyük bir kısmını halletmiş oluruz. Devletin kapısın­da vatandaşa söylenen “bugün git yarın gel” sözü artık tarihe gömülsün istiyoruz. Bunun için de e-hiz­met, e-devlet uygulamalarını günden güne yaygın­laştırıyoruz.

Devlet dediğiniz nedir? Devlet vatandaşa aittir. Devlet soyut bir kavramdır, eğer vatandaşla bütünleştirdiyseniz bir anlam ifade eder. Devletle vatandaş ara­sında hiçbir mesafe kalmamalı. Devletin bütün imkânları devleti ayakta tutan millet için kullanıl­malıdır. Bu kurumlar, bu binalar yeni bürokratik birimleri, işlem­leri icat etmek için değil, doğru­dan yatırımı, üretimi, istihdamı artırmak için lazımdır.

Son dönemde üç ayrı destek programı uygulama­ya koyduk.

Bunlardan birincisi, KOBİGEL, az önce Bakanımın da ifade ettiği gibi, KOBİ gelişim destek programıdır. Bu programla 2049 işletmeye destek vereceğiz. Niye 2049, yani 2050 olmuyor mu, 2500 olmuyor mu?

Şunu 2049 yapmayalım da üç bin yapalım, olmaz mı? Biraz cömert olalım Sayın Bakanım, cömert ola­lım. Bu programla 524 milyon olmasın, 600 milyon olsun, ne olacak?

Böylece bir milyar üç yüz milyonluk bir yatırım hacmi, 1,5 milyarlık bir yatırım hacmi oluşacak ve beş bin, altı bin civarında yeni çalışan vatandaşımıza iş, aş imkânı sağlanacak.

İkinci ve üçüncü destek Ekim ayı içerisinde bir grup toplantısında da açıkladığım gibi KOBİ tekno yatırım ve stratejik ürün destek programı. KOBİ tekno yatırım programıyla işletmeler teknoloji düze­yi yüksek katma değerli ürünler üretir hale gelmesi için desteklenecek.

Teknolojik üretim yatırım yaparsa KOBİ’lerimiz, yüzde 70 geri ödemesiz ve yüzde 30 geri ödemeli olmak üzere yüzde 100 desteğe sahip olacak. 100 liralık teknoloji yatırımı yapar­san 70’i bedava, 30’unu sadece geri ödeyeceksin, gayet cazip bir program. Üst limit de 5 milyon, fena para değil, yani 5 milyona kadar yatırım yapı­yorsun teknoloji, katma değeri yüksek ürünler, 3,5 milyon devlet karşılıksız destek veriyor…

1,5 milyon da kendin koya­caksın. 5 kere 7 eşittir 35; 3,5 eder, artı 1,5 eşittir 5.5 milyon bu azami limit, herkese bunu vere­ceğiz diye anlaşılmasın. Yani küçük iş yapan, 100 bin liralık iş yapana 70 bin lira, 5 milyonluk yapana 3,5 milyon lira, böyle gidiyor. Herkesin ölçeğine göre, gücüne göre destek imkânı var.

Fakat önemli bir proje var. Diyelim ki 10 milyona kadar da çıkıyor bu destek, yani projenin türüne göre hakikaten bir fark oluşturacak proje gördük. Bu desteği 10 milyona kadar birim ölçek bazında çıkarabiliyoruz. İşletmeler projenin yüzde 25’ine kadar tutarını erkenden alabi­lecekler. Bu ne demek? Avans, önceden alabiliyorsu­nuz. Bunun için de herhalde yüzde 300 teminat istersiniz. Yani 75 bin liralık teminat getir, 25 bin lira vereyim.

Az çok piyasadan gelen bir adamım. Bunlar güzel yazıyor, ama bunları zorlaştırmayalım, kolaylaştıralım. Yazılması güzel ama piyasada da bunun işlemesi de önemli. Mümkün mertebe, bili­yorsunuz artık içerideki makineyi, alet-edevatı da teminat gösterebiliyorsunuz. Şimdi mesela sigorta poliçesi bile teminat olacak yaptırdığınız, onunla ilgili de düzenleme yapıyoruz. Yani sadece, ben şimdi okulu bitirdim, karar vereceğim; acaba ser­best mi çalışsak, yoksa devlete mi girsek yahut üni­versiteye mi girsek? Önce üniversiteye girdim asistan oldum, birkaç ay geçti çok sarmadı beni. Evli barklıyım, çocuklar var, hem para yetmiyor, zayıf ücret, hem de çok tatmin etmedi beni ortam. Bu sefer dışarıda çalışmaya karar verdim. Dışarı çıktım, bir arkadaşla beraber iş yapalım dedik, ne yapalım? Kendimize göre küçük bir yakıt tankeri yapalım dedik. Gemilere yakıt verelim, küçük, 100-150 metrelik bir şey, o kadar da değil, 150 dedveyt tonluk. 150 ton yakıt alan bir tekne. Neyse, bir ban­kaya gittik. Gittiğimiz bankada o zaman başında rahmetli Kemal Unakıtan var. Anlattık ama çok heyecanlıyız, yerimizde duramıyoruz. Projeyi çiz­dik gece gündüz, gözlerimiz şişti falan, götürdük koyduk. Çocuklar, sizi tebrik ediyorum dedi. Ancak bana bir öğüt verdi, “Altından su ve hava geçen şeylere biz destek vermiyoruz” dedi. Bizim tabii bütün umutlarımız kırıldı, yok oldu gitti. “Binanız var mı kardeşim? Eviniz, tarlanız, varsa getirin.” Neyse, oradan anladık ta kırk sene önce kredi işlerinin nasıl zor işler olduğunu orada gör­dük. O günden bugüne şimdi çok şey değişti. Allah’a şükür şimdi kaynağa erişim eskiye göre çok zor değil. Halâ sıkıntılar var, ancak şunu söyleye­yim: Mesela KGF uygulamasıyla 250 milyara yakın bir kaynak oluşturduk değil mi Faik Bey? Dediler ki; efendim, bunu verirsek batık krediler artacak. Arttı mı? Azaldı. Üç küsurdu, 2,88’e düştü, öyle mi? Yani vatandaş, bizim girişimcimiz, bizim vatanda­şımız sorumluluk duygusu çok yüksektir. Yemez içmez borcunu verir. Bunu görüyoruz, yani o bakımdan bankalarımızın kuruluşlarımızın kay­nağa erişiminde daha yapıcı davranması lazım. Yani bütün varını yoğunu getirip sana verdikten sonra niye gelsin alsın? Biraz da eli dönecek, elinde de bir şey kalacak, başka imkânları da olacak.

Diğer konu; stratejik ürün destek programıyla amaç yerli ve millî üretimi geliştirmek. İşletmeler cari açığı, dış ticaret açığımızı yükselten ithal ürünle­ri ürettikleri takdirde bu desteklerden faydalanacak­lar. Yani, yerli ürünlere yöneldikleri oranda bundan yararlanacaklar. Destek ve üst sınır KOBİ Tekno Yatırım Programı’yla aynı olacak. Bu programlara kısa sürede duyurudan sonra çok ilgi oldu. Bin yedi yüz yirmi iki tane işletme müracaat etti. Şu anda iki yüz doksan dört işletmenin başvurusu tamamlandı ve bu projelerle az önce dediğim gibi dışa bağımlı olduğumuz ürünleri yerli kaynaklarla üretme imkâ­nına sahip olacağız. Bu, aynı zamanda KOBİ’lerimizin gücüne de güç katacak.

Böylece bunları söyledikten sonra artık işin sonu­na geldik. Bir müjdemiz var, KOBİ’lerle ilgili bir müjde verelim ve böylece konuşmayı tamamlayalım.

Türkiye gelişti, KOBİ’lerimiz büyüdü, imkânları gelişti, fakat başlangıçtaki KOBİ tanımı aynı kaldı. Bu da işletmelerimizin, KOBİ’lerimizin işini zorlaştırı­yor. KOBİ’lerin tanımı değişiyor. Daha fazla girişim­cimizin desteklerden faydalanması için KOBİ’ler için bir üst sınır koymuştuk destekle, ne kadar? 40 milyon. Şimdi bunu değiştiriyoruz, 125 milyona çıka­rıyoruz. “KOBİ isen 40 milyondan fazla destek ala­mazsın” artık zaman değişti, imkânlar arttı, şimdi 125 milyona kadar KOBİ sayıyoruz. Ciddi bir değişiklik.

Ayrıca, her bölgemizin, her şehrimizin, her ilçemi­zin dahi öncelikleri aynı değil. KOSGEB bu dönemde daha fazla sahada olacak. İş yapan, üreten firmaları yerinde görecek, sorunlarını dinleyecek. Sonra döne­cek, yapacağı çalışma, alacağı karar daha isabetli ola­cak. Böylece sanayi odalarıyla, esnaf odalarıyla koordineli olarak şehirlerin, bölgelerin öncelikleri tek tek ele alınacak ve her ilde, ilçede 5 tane önemli alan tespit edecekler. Bizim artık uzmanlaşmaya gitme­miz lazım. Hangi alanlarda daha çok çalışırsak bölge­sel, dünya piyasalarında daha etkili oluruz? Kaynağımızın en verimli şekilde kullanılması esastır.

Böylece bu beş sektörü belirleyip buna göre des­teklerimizi, yatırımlarımızı ona göre kanalize etmiş olacağız.

Bir kez daha KOBİ’lerimizi, KOBİ’lerimize des­tek veren KOSGEB’i tebrik ediyorum. Memleketimiz için taş üstüne taş koyan herkese şükranlarımı sunuyorum.

Bu düşüncelerle sözlerimi tamamlarken bu güzel hizmet binasının daha güzel, daha başarılı hizmetlere imza atmasını Mevla’mdan niyaz edi­yor, hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.



Yüklə 0,9 Mb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   19




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə