BiLİŞsel – davranişÇi terapi



Yüklə 48,77 Kb.
tarix20.09.2017
ölçüsü48,77 Kb.
#1169



BİLİŞSEL – DAVRANIŞÇI TERAPİ

Araştırmacılar, depresif optimizm ve özgüven eksikliği olan kişilerin, olumsuz olayları ve yaşadıkları başarısızlığı, diğer yaşantılara ve gelecekteki olaylara genelleyerek kendilerini hasta ettiklerini gözler önüne serdi.

Bilişsel terapi, tek bir kalıbı her duruma uydurmaya çalışan basitleştirici ve indirgemeci bir yaklaşım değildir.
Bilişsel Terapinin Temel İlkeleri:

Bilişsel model bir yığın genellemeye vurgu yapmaktadır.

Bilişsel terapistler genellikle bugünün davranış ve düşünceleri ile bilinçli bilgi işlemlemesi üzerinde durmaktadır.

Biz hastanın onu depresyon, anksiyete ve öfkeye yönelten temel varsayımlarını, yani hastanın kural ve değerlerini açığa çıkartma çabasındayız. Örn: herkes tarafından sevilmeliyim.

Asla hastanın temel inançlarını ondan daha iyi bildiğimizi düşünmemeliyiz. Bildiğimiz tek şey onları cevaplarına götürecek soruları nasıl soracağımızdır.

Bilişsel terapistler hastanın ‘’otomatik düşüncelerine’’ veya ‘’bilişsel çarpıtmalarına’’ yani olumsuz duygu durumla bağdaşan bilinçli ve kendiliğinden düşüncelerine odaklanırlar.



Bilişsel Çarpıtmalar

  1. Beyin Okuma: Kişilerin size yönelik düşünceleri hakkında yeteri deliliniz olmadığı halde onların ne düşündüklerini bildiğinizi varsayarsınız. Benim başarısızın teki olduğumu düşünüyorlar gibi.

  2. Falcılık: geleceği tahmin edersiniz, her şey daha kötü olacak yada yakında tehlikeli bir şey olacak gibi. Bu gün sınavı geçemeyeceğim gibi

  3. Felaketçilik: olmuş veya olacak olan şeylerin dayanamayacağınız kadar çekilmez yada korkunç olacağına inanırsınız. Başaramazsam çok feci olacak gibi

  4. Etiketleme: Bazı genel olumsuz özellikleri kendinize veya başkalarına yüklersiniz. Ben başarısızın biriyim gibi.

  5. Olumlu şeyleri önemsememe: sizin yada başkalarını sahip olduğu olumlu şeylerin önemsiz olduğunu iddia edersiniz. Bu zaten eşlerin yapması gereken bir şey, dolayısıyla eşimin bana iyi davranması, dikkate alınması gereken bir şey değil, gibi.

  6. Olumsuz Filtre: olumsuz şeyleri ayırarak hemen her zaman onlara odaklanırsınız ve nadiren olumlu şeyleri fark edersiniz. Beni sevmeyen şu insanların tümüne bir bak gibi

  7. Aşırı Genelleme: tek bir olay üzerinden genel olumsuz şeyleri algılarsınız.

  8. İki Uçtan Birinde Düşünme: olaylara veya insanlara ya hep ya hiç terimleriyle bakarsınız.

  9. Olması Gerekenler: her şeyi, basitçe ne olduğunu anlamaya odaklanmak yerine, nasıl olması gerektiği açısından yorumlarsınız.

  10. Kişiselleştirme: Olumsuz olayları büyük oranda kendinize atfedersiniz ve belli olaylara başkalarının da sebep olduğunu göremezsiniz.

  11. Suçlama: Olumsuz düşüncelerinizin kaynağı olarak bir başkasını görürüsünüz ve kendinizi değiştirme sorumluluğunu almayı reddedersiniz.

  12. Haksız Mukayese: olayları gerçekçi olmayan standartlar açısından değerlendirirsiniz; örneğin öncelikle sizden daha önce yapmış olanlara odaklanırsınız ve kendinizi onlara odaklarsınız ve kendinizi onlarla karşılaştırarak aşağılık görürüsünüz. O benden daha başarılı gibi.

  13. Pişmanlık Yöneltme: Şu an daha iyi olarak ne yapabileceğiniz yerine geçmişte neyi daha iyi yapabilirdiniz fikrine odaklanırsınız. Uğraşsaydım daha iyi bir işim olabilirsi gibi

  14. Ya Şöyle Olursa: sürekli olarak ya şöyle olursa tarzında sorular sorarsınız. Aldığınız cevapların hiç birisi sizi tatmin etmez.

  15. Duygusal Muhakeme: Duygularınızın gerçeği yorumlamanıza rehberlik etmesine izin verirsiniz. Canım sıkılıyor, demek ki evliliğim iyi gitmiyor.

  16. Kurtulma Yetersizliği: olumsuz düşüncelerinizle çatışabilecek her türlü kanıt yada argümanı reddedersiniz.

  17. Yargı Odaklanması: başkalarını yada olayları basitçe tarif etmek, kabul etmek veya anlamak yerine kendinize iyi-kötü, üstün-aşağı değerlendirmeleri açısından bakarsınız. Sürekli olarak kendinizi ve başkalarını yetersiz bularak, yapay standartlara göre değerlendirirsiniz. Kendiniz hakkında yargılarınız kadar başkalarının yargılarına da odaklanırsınız. Tenise başlasam da başarılı olamam. Kolejde iyi bir performans gösteremedim gibi

Tecrübeli bilişsel terapist her hastaya aynı çözüm dolu çantayla yaklaşamaz. Terapist, hastanın özel durumlara ait bilişsel şemalarını, başa çıkma tarzını ve toplumsal realiteyi göz önünde tutarak, bir vaka kavramlaştırması geliştirmeye çalışır.

Davranışçı teknikleri kullanmadan bilişsel terapiyi uygulamayı düşünmek çok zordur.

Bilişsel terapide yeni olan bir terapist, temel tekniklerin ve sorunların bazılarını çabucak öğrenip buradan başlayarak ilerleyebilir.



Terapistler kendi terapi uygulama tekniklerini, zamanla geliştirirler. Yeni terapist kendi kişiliğine uygun bir tarz ve metot bulacaktır.
DAVRANIŞÇI TEKNİKLER


  1. Davranışsal Hedefler: Hastanın değiştirmek istediği somut davranışlar.

  2. Yüzleştirme: Korkulan bir uyarıcı ile karşılaşmak. Kompulsif hastanın ellerini kirli suya soktuktan sonra yıkamaktan kaçınmasını istemek.

  3. Uyarıcı – Tepki Hiyerarşisi: Yüzleştirme halinde kullanılan tekniklerin veya durumların en fazla korkulandan en az korkulana doğru sıralanmış bir listesi yapılır.

  4. Model Verme: Terapist seansta hastanın sonradan taklit etmesi için hastaya uygun girişken tepkiyi gösterir.

  5. Taklit: Hasta terapistte yada başka bir kişi de gözlemlediği davranışı kopyalar ve canlandırır.

  6. Davranışsal Prova: Hasta terapi dışında uygulamak istediği davranışı seansta canlandırır.

  7. Relakzasyon Eğitimi: Sırayla farklı kas gruplarını gevşetmek, rahatlatıcı görüntüleri hayal etmek; yavaş nefes alıp verme uygulaması.

  8. Aktivite Listelemesi: gün boyunca aktiviteleri izlemek ve onları zevk, hakimiyet duygusu, anksiyete, mutsuzluk, korku veya diğer duygular şeklinde sınıflandırmak.

  9. Dereceli Görev Tahsisleri: Zevk ve üstünlük oluşturması beklenen davranışları planlamak ve canlandırmak. Çoğu kez bu davranışlar terapistle hastanın oluşturduğu bir ödül mönüsünden seçilir. Örneğin, hasta depresyona girmeden önce meşgul olduğu davranışların bir listesi çıkarılır ve bu aktiviteleri en kolaydan en zora doğru kademeli olarak yapacağını kabul eder.

  10. Girişkenlik Eğitimi: Birisine zevkini veya kendine güvenini arttıracak meşru ricaları nasıl yapacağını öğretmek. Daha sonra hasta seansların dışında girişken davranışları uygular.

  11. İletişim Eğitimi:

  12. Aktif Dinleme Eğitimi:

  13. Kendini Ödüllendirme:



BİLİŞSEL TEKNİKLER





  1. Olumsuz Düşünceleri Belirleme: Hasta depresyon, anksiyete ve öfke ilişkili düşünceleri yansıtır. ‘’kendimi bunalımda hissettiğimde başarısız olacağımı düşünüyorum.’’

  2. Düşüncedeki İnanç Derecesini ve İnançla Bağdaşan Duygu Derecesini Değerlendirin: Hasta olumsuz duygularını belirledikten sonra, her bir duyguyla hangi düşüncelerin bağdaştırıldığını belli eder. Daha sonra ne kadar mutsuz olduğuna ve olumsuz düşüncelerine ne kadar inandığına bir değer verilir. ‘’beni sevecek birini asla bulamayacağımı düşündüğümde kendimi %85 oranında mutsuz hissettim. Bu düşünceye %90 oranında inanıyorum.’’ Gibi

  3. Olumsuz Düşünceyi Tasnif Edin: Hasta düşünceyi, düşünce tarafından örneklendirirken bilişsel çarpıtmalara göre sınıflandırılır. Falcılık, beyin okuma gibi.

  4. Düşünce Doğru Olsaydı Ne Anlama Gelirdi? (dikey iniş): terapist sorar. Eğer düşünceniz doğru olsaydı bu sizin için ne anlam ifade eder? Bu sorular verilen her bir cevap için sorulur. Eğer partide reddedilseydiniz bunun ne anlamı olurdu? Çekici olmasaydınız ne olurdu? Vb.

  5. Gizli Varsayım Nedir? Terapist hastanın gizli kurallarını inceler.

  6. Düşüncelerinizin Zarar ve Faydaları Nelerdir? Terapist hastanın düşüncelerinin avantajlarını ve dezavantajlarını listelemesini ve her biri için puan belirlemesini ister. Bu hastanın düşünceye olan motivasyonunu gösterir.

  7. Kanıtlar Nedir? Hasta düşüncesini destekleyen yada reddeden kanıtları listeler. Kanıtlar ne kadar ağır basıyor? Kanıtın niteliği nedir?

  8. Olayı Bakış Açınıza Alın: Hastadan olayı 0’dan 100’e kadar aralıksız bir bütünlük boyunca incelemesi istenir. Olay gerçekleşirse aslında ne olur? Sonuçta daha kötü daha iyi ne olur, ne aynı kalır? Olay gerçekleşse bile hala yapılabilecek olay nedir?

  9. Çifte Standart: Terapist sorar. Aynı standardı başkalarına da uygular mısınız? Niçin evet yada hayır.

  10. Düşünceyi tartışmaya Geri Dönün: Terapist ve hasta hastanın olumsuz düşüncelerine karşı çıkmasının istenmesinde rol alırlar. Roller değişebilir.

  11. Mantıklı Analiz: Hasta haksız sonuçları çıkartıyor mu? Eğer sınavda başarısız olursam ben başarısızın biriyim demektir, gibi

  12. Bilgi Eksikliği: Hasta sonuca varmak için gerekli olan tüm bilgilere sahip mi? Hasta göğüslerinde şişkinlik fark eder ve kanser olduğu kanaatine varır.

  13. Alternatif Bir Açıklama Var mı? Hastadan mümkün olduğu kadar çok alternatif sebepler ve sonuçları, özellikle daha az olumsuz olan alternatifleri incelemesi istenir.

  14. Çözülecek Bir Sorun Var mı? Hasta sorununa bir sorun çözücü olarak bakabiliyor mu? Sorun nedir, amaç ne olacak, ilgili kaynaklar, bilgiler, yetiler ve hareketler nelerdir? Hasta sorunu çözmek için ne tür planlar gerektiğine inanıyor.


BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI GÖRÜŞME VE DEĞERLENDİRME SÜREÇLERİ

Değerlendirmedeki amaç, tanı koymak değil, sorunun bilişsel davranışçı düzeyde açıklamasını yapabilecek düzeyde bilgi toplamaktır.



  1. Hastanın değiştirmek istediği içsel yada dışsal davranışlar nelerdir?

  2. Sorun davranışı kışkırtıcı faktörler nelerdir?

  3. Davranış hangi durumlarda ortaya çıkmaktadır?

  4. Sonuçlar ne olmaktadır?

  5. Sonuçların sürmesini sağlayan faktörler nelerdir?

  6. Bunlarda ne gibi değişiklikler yaparak sorun davranışlarda değişikliklere yol açarız?

Bu bilgilerin toplanması değerlendirmenin formülasyonun temelini oluşturur. Değerlendirmenin büyük bir bölümü davranışsal görüşme yoluyla yapılır. Bu görüşmeler farklı ölçümlerle desteklenir.

Sorun davranışları değerlendirirken tepkileri 4 açıdan ele almakta yarar vardır.


  1. Davranışsal.

  2. Fizyolojik.

  3. Bilişsel

  4. Duygusal.



DAVRANIŞSAL GÖRÜŞME


Davranışsal Görüşme Aşamaları

___________________________________________________________________

sorunların kısa tanımı

gelişimi a) Ortaya çıkarıcı etkenler.


  1. zaman içindeki gidişi.

  2. Yatkınlaştırıcı etkenler.

Sorun davranışın tanımı a) davranışsal. Ne?

  1. bilişsel. Nerede?

  2. Duygusal. Ne zaman?

  3. Fizyolojik. Ne sıklıkla?

Ne kadar rahatsızlık veriyor?

Ne kadar engelleyici.

Bağlam değişkenleri a) Durumsal.


  1. Davranışsal.

  2. Bilişsel.

  3. Duygusal.

  4. Kişiler arası ilişkilerle ilgili.

  5. Fizyolojik.

Baş etme kaynakları ve diğer güçlü yanları

Önceki Tedaviler.

Sorun ile ilgili inançları

Duygu ve mental durumu.

Psikososyal durum. a) Aile. e) iş

b) psiko sosyal ilişkiler. f) hobi ve ilgileri



  1. Yaşadığı çevre.

İlk Formülasyon

İLK DÖNEM


Hastayla tanışıp onu rahat ettirecek açılış konuşması yapıldıktan sonra sorunun ne olduğu sorulur. Sorun ile ilgili genel bilgi alınır. Bu dönem 10 dk. Kadar sürer. Amaç sorun ile ilgili genel bilgiler edinmektir. Bu dönem sonunda hastaya kısa bir özet yapmak yerinde olur.

Sorunların özetlenmesinden sonra her sorun ayrı ayrı ele alınır; nasıl başladığı, geliştiği araştırılır ve şimdiki sorunların ayrıntılı analizi yapılır.


GİDİŞ

Başlangıcından itibaren sorunun nasıl geliştiği bilinmelidir. Sorun ortaya çıktıktan sonra aynı şiddetle sürebilir, şiddetinde oynamalar olabilir. Şu an niçin tedaviye baş vurduğunun öğrenilmesi de önemlidir.

YATKINLIKLAR


Hedef davranışın ortaya çıkmasında rolü olabilecek geçmişteki olay ve yaşantılar hakkında da bilgi toplanabilir. Belirgin bozukluklarda yatkınlık yaratacak faktörler bilinmektedir. depresyonu olan bir kişiye ufak yaştaki ayrılıklar, ailedeki ölümler sorulmalı, kaygı bozukluklarında duygu durum oynamaları araştırılmalıdır.

DAVRANIŞSAL ANALİZ


Bu dönem davranışsal görüşmenin en uzun zaman ayrılan kısmıdır. Amaç;

  • Sorun olan davranışın nasıl sürdüğü.

  • Hastanın yaşamı üzerindeki olumsuz etkileri.

  • Hasta için yararlı sonucu olup olmadığını ele almaktır.

Davranışsal analizde sorunun ortaya çıktığı durum ve bağlamlar, şiddetini etkileyen faktörler ve sonucunda neler olduğu tanımlanır.

Ellis’ in bilişsel modelde kullandığı A-B-C formülü, sorulması gereken sorularda rehber olabilir.


  1. Davranıştan hemen önceki olayları kapsar.

  2. Davranış ve düşüncelerdir.

  3. Davranışın sonuçlarıdır.



SORUNUN AYRINTILI TANIMLANMASI

Hastadan sorun davranışı ayrıntılı olarak anlatması istenir. Hasta bazen ayrıntıları hatırlamakta zorluk çekebilir. O zaman yakında olmuş bir örneği anlatması, anlatırken hatırlamayı kolaylaştırıcı sorular sorulması sorunu tanımlamamıza yardımcı olur. Bunu yapmakta zorlanırsa gözlerini kapatması ve olayı gözünde canlandırması istenir.

BAĞLAM VE DEĞİŞTİRİCİ ETKENLER


İç yada dış uyarıcıların davranışların ortaya çıkmasında önemli rol oynar. Çok çeşitli ve kişiden kişiye değişen tetikleyici faktörler vardır. Hasta bu faktörlerin farkında olmayabilir. Ayrıntılı olarak sorgulanması ve tuttuğu kayıtların incelenmesi yararlı olur.

Bazı hastalar belirtinin başlangıcını herhangi bir duruma yada davranışa bağlayamazlar, ne zaman ortaya çıkacağının hiç belli olmadığını söylerler. Bu gibi durumlarda tetikleyici olan düşünceler araştırılmalıdır. Bilişsel terapide, bu çeşit otomatik düşüncelerin sorgulanması ve ortaya çıkarılması çok önemlidir. Düşünceler ile ilgili sorular sorma, düşüncelerine dikkat etmesini sağlama, kayıt tutma, farkına varılmayan düşüncelerin ortaya çıkmasına yardımcı olur.


SÜRDÜRÜCÜ ETKENLER


Hangi durum ve faktörlerin sorun davranışın ortay çıkmasında rol oynadığı öğrenildikten sonra ‘’bu davranışın sürmesinde hangi faktörler etkilidir?’’ sorusuna cevap aranmalıdır.

Davranışı takiben nahoş bir olayın olması yada hoşa giden bir durumun ortadan kalkması, o davranışın tekrar etme olasılığını azaltır. Bu nedenle, sorun davranıştan hemen sonra ne olduğunun bilinmesi gerekir. Sorunun en etkili sonuçları hastanın sorunla ilgili düşünce ve tepkileridir, çünkü bunlar bir seri kısır döngüye yol açar. Uzun vadedeki sonuçları sorunun sürmesinde çok önemli değildir.


HEMEN SONRAKİ SONUÇLAR


Altı alanda incelenmelidir.

  1. Hastanın düşünceleri nelerdir?

  2. Duygu durumunda nasıl bir değişiklik olmaktadır?

  3. Eşlik eden fizyolojik belirtiler nelerdir?

  4. Başkalarının sözel ve davranışsal tepkileri ne olmaktadır?

  5. nasıl davranmaktadır.

KAÇINMA


Kaçınma sorunu sürdürmede en başta gelen faktörlerden biridir. Tedavi planının hemen hepsinde kaçınma ele alınmakta ve ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. Bu nedenle kaçınma ayrıntılı olarak araştırılmalıdır.

Pasif kaçınmayı ortaya çıkartmak için bazı sorular sorulabilir. ‘’bu sorun ortaya çıkmadan önce yaptığınız, ama şimdi yapmaktan çekindiğiniz neler var?’’

Eğer sorun uzun süredir devam ediyorsa hasta kaçınma amacıyla ne kadar çok şeyden vazgeçtiğinin farkında olmayabilir. O zaman ‘’eğer bu sorununuz olmasaydı yaşamınızda neler değişirdi?’’ sorulabilir.

BAŞA ÇIKMA KAYNAKLARI VE KUVVETLİ YANLARI

Bireyin sorunla baş çıkmak için şimdiye kadar neler yaptığını bilmek, tedavi yöntemlerini seçmede ipuçları sağlar. İlk önce hedef davranışlar sorulabilir.

Bundan sonra terapist hastanın daha genel becerilerini, yeteneklerini, kuvvetli yanlarını araştırır. Değişmeyi kolaylaştırıcı beceriler taranır.

Ayrıca bireyin daha önceki tedaviye verdiği cevap şimdi vereceği cevabı da yordayabilir. Cevap olumsuzsa kaçınılacak noktalara işaret edebilir.


SORUNLA VE TEDAVİ İLE İLGİLİ İNANÇLAR

Hastanın sorunuyla ilgili inançlarıyla terapistin yapmak istedikleri tutarlı değilse hastanın tedaviye katılımı tam olmayabilir. Değerlendirme aşmasından başlamak üzere terapist sorduğu sorularla ve direkt olarak, terapide neler yapılacağını anlatır ve hastaya yaklaşımı hakkında bilgi verir. Ancak, tedavi konusunda hastanın da fikrini almak önemlidir. Hasta sorunu değişebilir olarak görmekte midir? Nelerin ona yardımcı olacağını düşünmektedir? Gibi sorularla cevap aranarak tedavi belirtileri öğrenilmeye çalışılır.

TEDAVİYE KATILIM


Tedavinin yaralı olması ve sürebilmesi büyük ölçüde hastanın istenilenleri yerine getirebilmesine bağlıdır. Bu nedenle değerlendirme aşmasında hastanın böyle bir tedavi biçimine uygun olup olmadığı ele alınmalıdır.
** Tetikleyici ve sürdürücü faktörler olarak otomatik düşüncelerin ortaya çıkartılması, bilişsel davranışçı yaklaşımın temel öğelerinden biridir. Çeşitli yollar kullanıldığı halde düşüncelerin farkına varamayan, ifade edemeyen kişiler bu çeşit terapi için uygun değildir.

** Hasta, onu tetikleyen bir durumu anlattıktan sonra terapist duyguları araştırabilir. Duygularının farkında mı? Farklı duygularını isimlendirebiliyor mu? Duygudaki değişmeleri algılayabiliyor mu?

** Hastanın bilişsel terapinin rasyonelini anlayıp anlamadığı, terapiye uygunluk konusunda ipucu verir. Eğer terapinin nasıl işlediğini ve bilişsel yaklaşımın gerekliliklerini bilmiyorsa bunlar hastayla tartışılır; duygu ve düşünceleri öğrenilmeye çalışılır.

** Savunucu mekanizmalar bireyin kaygıdan kaçınmak ve kendilik değerini koruyup yükseltmek amacıyla baş vurduğu psikolojik ve davranışsal işlemler olarak tanımlanabilir. Belli konularda konuşurken kaçınmak, çevresel konuşmak, ayrıntılara aşırı yer vermek, kendini aşırı bir biçimde iyi olarak göstermek ve duygusal izolasyon içinde bulunmak bazı savunucu mekanizma örnekleridir.

** Bilişsel davranışçı tedavide belirgin sorunlar üzerinde durulur. Buda bir konuda odaklanmayı, başka konulara atlamamayı, o konuyu derinliğine incelemeyi gerektirir. Hastanın bunları ne kadar yapabildiği araştırılır.

İLK FORMÜLASYON

Formülasyonda, şimdiki sorunun kısa bir tanımı yapılır, sorunun nasıl geliştiği ve sorunun sürmesini sağlayan faktörler özetlenir. Tedavi formülasyona dayanmadığı için bu formülasyonu hastayla paylaşmak ve geri bildirim almak gerekir.



Bazen böyle bir formülasyona gitme, hangi alanlarda daha fazla bilgi gereksinimi olduğuna işaret eder. Burada yeniden formülasyonun bir hipotez yada hipotezler dizisi olduğu hatırlanmalı. Tedavi süresince yeni gözlemler ve bilgiler ışığında tekrar gözden geçirilip değiştirilebilir.

SONUÇ

Bilişsel davranışçı değerlendirmenin temel amacı hastayla ilgili bir formülasyona varabilmek ve tedavi planı yapabilmektir. Bilginin çoğu hastayla yapılan görüşmeler sırasında elde edilir. Ancak, hastaya tutturulan kayıtla, kendini değerlendirme ölçeklerinin değerlendirilmesi hastayla ilgili önemli ek bilgiler sağlar. Aile üyelerinden ve yakınlarından alınan bilgiler de yardımcı olabilir. Direkt gözlem bize çok yararlı bilgiler verir. Ancak, her zaman sorun davranışı gözleme olanağına sahip olmayabiliriz. O zaman rol oynama ve davranışsal testlerin kullanımı düşünülür.
Yüklə 48,77 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə