BOĞAZİÇİ. BOĞAZ-İÇİ, eski çağlardaki isimleri
ile, pontus Euzinus ( Karadeniz) ve Propontis (Marmara
denizi) arasında bulunan boğazın Asya ve Avrupa
(Anadolu ve Rumeli) kıyılarının heyet-i umumiyesinin
aldığı addır. Bosporus kelimesinin tos- kısmı, trak
dilinde bir kelimedir; porus (-poros) ise, yunancada
„geçit" mânasına gelir. Yunan mitolojisine göre, bir ilâh
burada öküz ( bous ) şekline girerek, Boğaz '1 geçmiş
ve bu hâdise mahalli, ilk grek kolonileri tarafından,
„öküz geçidi" mânasında, Bosforos ve daha sonra
Bosporos tesmiye olunmuştur ki, bu kelime, Roma
muharrirlerinde Bosphorus imlâsında görülmektedir.
Modern dillerde görülen şekiller ( frans. Bosphore, ital.
Bosforo, ingl. Bosphorus, alm. Bosporus ) bu iki
telâffuz sekilinden çıkmıştır ve Azak denizini Karadeniz
'e bağlayan Kerç boğazından ( Bosporus Cimerius )
tefrik için de, Bosporus Thraeius denilmiştir (bk. Pauly-
Wissowa, Real Ancyclopedie, I, 742 v.dd.). Türk
kaynaklarında Halie-i bahr-i rûm, Halic-i bahr-i siyah,
Halic-i Kostantiniye, İskender boğazı, Kostantiniye
boğazı, Marc al-bahrayn, Macma' al-bahrayn, İslâmbol
boğazı, İstanbul boğazı ve Boğaz isimleri ile de tesmiye
edilir ( krş. Âlî, Knnh al-ahbâr, basılmamış kısımlar,
BOĞAZİÇİ. 667
Üniversite kütüp., nr. 5959, var. 448 ve 53a; Kâtib
Çelebi, Tuhfat al-kibâr fi as/ar al-bihâr; ayn. mil.,
Cihannümâ, İstanbul, 1145, s. 664 ; Sâdeddin, Tâc altavârlh,
I, 148; Urııc Bey, Târih-i Sl-i 'Oşmân, s. 65 ;
Asım, Tarih, I, 59 ; Evliya Çelebi, Seyahatname, I, 37,
41 )
I. B o ğ a z i ç i ' n i n t o p o g r a f y a s ı . İstanbul
boğazı, gerk şimal medhalinden Büyükde-re 'ye
kadar olan kısmında, gerekse cenup ıned-hali ile
Çengel-Köyü arasında uzanan parçasında, şimâl-i
şarkî—cenûb-i garbi istikametini takip eder. Şimalde,
Büyükdere—Paşabahçe arasında, bu şimâl-i şarkî —
cenûb-i garbî istikametti parçaya, sert bir dirsek ile,
şimâl-i garbî — cenûb-i şarkî istikametti bir kısım
eklenir. Paşabahçe — Yeniköy hattının cenubundan itibaren
Çengel-Köyü — Kuruçeşme 'ye kadar, boğazın
orta kısmı, bâzan tamamiyle şimal — cenup istikametini
alacak şekilde, hafifçe cenûb-i garbiye müteveecih
bulunur ve bu kısım, Çen-gel-JCöyü 'nden sonra, yine
oldukça bariz bir dirsekle, cenup parçasına intikal eder.
Boğaz kıyıları, hemen bütün imtîdadı üzerinde her boy
ve şekilde kıvrımlar resmetmekle beraber, bu kıyıların
gidişinde derhâl göze çarpan karşılıklı bir muvazilik
vardır. Cenuptan itibaren, Üsküdar çıkıntısı
Dolmabahçe girintisine, Or-taköy ( Defterdar-Burnu )
çıkıntısı Çengel-Köyü koyuna, Kandilli burnu Bebek
koyuna tekabül ettiği gibi, boğazın orta kısmında
Yeniköy çıkıntısının mukabilinde Paşabahçe koyu görülür
ve Büyükdere koyu karşısında Anadolu kıyısı bir
çıkıntı resmeder; daha şimalde, Karadeniz medhali
yakınlarında, karşılıklı kıyıların muvaziliği bir dereceye
kadar ortadan kalkar ve iki sahil, tedricen birbirinden
uzaklaşır.
B o ğ a z ı n eb'adı. Boğazın Karadeniz 'e açıldığı
şimal medhâli (Rumeli ve Anadolu fenerleri arası) ile
Marmara denizine birleştiği cenup medhâli (
Sarayburnu — Kızkulesi) arasında uzunluğu, tam
ortadan geçen bir hat ( Talweg hattı ) boyunca, 29, 9
km. 'dir. Boğazın cenup medhâli olmak üzere, Ahır-
Kapı feneri — Kavak burnu alınacak olursa, bu mesafe
32,2 km. 'yi bulur. Eğer boğazın uzunluğu, kıyıların
bütün girinti ve çıkıntılarını takip etmek suretiyle
ölçülecek olursa, yukarıda verilen rakamlardan hayli
farklı kıymetler elde edilir. Rumeli feneri ile Ahır-Kapı
arasında (Haliç dâhil ) Rumeli kıyısı 46 km.; Anadolu
feneri ile Kız-Kulesi arası 34 km. Boğazın genişliği yeryer
çok değişir. Şimaldeki geniş medhâl-den (fenerler
arası 3600 m.) itibaren, Yenimahalle— Sütlüce (915
m.) arasına ksdar olan ilk kısımda, koylar ve karşılıklı
burunlar arasında sahiller birbirine kâh yaklaşıp,
kâh
uzaklaşmakla beraber, tedricî bir darlaşma görülür.
Bundan sonra, boğazın Büyükdere — Paşabahçe arasında
uzanan ikinci parçasına geçilir ki, burada genişlik
yeniden artar (bilhassa Büyükdere koyu ile Umur-Yeri
arasında 3550 m.) ; fakat umumî istikametin değişmesi
ile, boğaz ; oluğu yeniden darlaşır (Yeniköy ile Çubuklu
! gaz depoları arasında 1480 m.) ve İstinye ( Tokmak
burnu ) ile Kanhea ( Çakal burnu ) hattından itibaren,
boğazın hemen-hemen şimal — cenup istikametli en dar
kısmına geçilir ( Mirgün — Kanlıca arası 790 m.).
Boğazın asgari genişliği Rumelihisarı (İskele) ile
Anadoîuhisarı
( Kırmızı-Yalı) arasında 698 m. olarak
kaydedilir. Kandilli burnu ile Bebek arasında da boğazın
maktaı çok dardır (720 m.); daha cenupta, istikametin
yeniden değişmesi ile, boğaz profili takrar genişler
(Defterdar burnu— Beylerbeyi arası 980 m. ve
Şemsipaşa — Salıpazarı arası 1675 m0 ve nihayet boğaz,
Şemsipaşa ( Üsküdar ) ve Sarayburnu arasında cenuba
dönerek Marmara 'ya açılır (Sarayburnu — Kız-Kulesi
önü 1780 m. ve Ahırkapı — Kavakburnu arası 2240 m.).
Boğazın boyuna ve enine âit bu malûmatı verirken,
muhtelif kaynaklarda mevcut olan ve ekseriyetle
Dostları ilə paylaş: |