ÇÜKÜNDÜR ÇÜKÜNDÜR ÇÜKÜNDÜR



Yüklə 73,87 Kb.
tarix21.04.2018
ölçüsü73,87 Kb.
#39588



ÇÜKÜNDÜR

ÇÜKÜNDÜR

ÇÜKÜNDÜR

ÇÜKÜNDÜR

Köyümüzün adı “İkinci Afşar” olmakla beraber, halkımızın çükündür yetiştirmede çok mahir olması ve geçiminin temininde yerinin çok fazla olması nedeniyle köy “Çükündür Avşarı” lâkabıyla anılmaktadır. Bunun için, köyümüzün ismiyle anılan çükündürün özelliklerini ve yetiştirilmesini, burada kısaca özetlemek istiyoruz.



ÇÜKÜNDÜRÜN ÖZELLİKLERİ
ÇÜKÜNDÜRÜN DİKKAT ÇEKEN ÖZELLİKLERİ
Çükündür Kanı Temizliyor, Kansere, ve Diyabete Karşı Koruyor!

Hastalıkların çoğaldığı bir dönemde yaşıyoruz.  Her bir yandan korkuların, sentetik ilaçların, yapay gıdaların, kozmetiklerin ve sonunda değişik hastalıklara sebep olan binlerce ürününün sergilendiği günümüzde sağlıklı yaşamak çok zor.

Günlük ihtiyaçlarımızı doğal ürünlerden seçerek, özelliklerine ve etkilerine dikkat ederek, tüketirken hem çevremiz, hem kendimiz hem de ailemiz için sağlıklı ve huzurlu bir hayat sürmek mümkün.

Bağışıklık sistemimizi güçlendirerek müzmin bir hastalık olan gribe yakalanmadan yaşamak, mide ve bağırsaklarımızı rahatlatarak gaz sancısından kurtulmak, kanımızı adeta yıkayarak mikroplardan arınmak; karaciğerimizi mutlu etmek, cildimizi güzelleştirmek, sinirlerimizi sakinleştirmek; en önemlisi aynı anda, şeker hastalığı, verem ve kanserden korunmak da mümkün.

Yuvarlak şekil ve tatlı olan çükündürde (kırmızı pancarda) yukarıda işaret ettiğimiz, herkesin arzu ettiği şifayı bulmak mümkün.
Çükündür / beta vulgaris

Ispanakgiller/ chenopodiaceae ailesindendir. Karadeniz ve Ege bölgelerinde halk arasında kırmızı pancar “çükündür” olarak bilinir. Ülkemizde hemen her bölgede yetişir.

Başka bir ifade ile çükündür, kırmızı renkli şeker pancarıdır. Tatlı olanları patates gibi haşlanarak yenir, meşrubatı yapılır ve diğerlerinden ise turşu yapılır. Yaprakları bildiğimiz pazıdır.
Muhteşem sebze çükündür nasıl yetişir?

Çükündür (kırmızı pancar) tohumları ilkbaharın başından, yaz sonuna kadar ekilebilir. Eylül ayının sonu ile Ekim ayı başlarından itibaren ortalama 5-6 ayda hasat edilebilir.



Tohum elde ediliş şekli: Birinci yıl çükündür ve üzerinde rozet şeklinde yer alan yapraklar gelişir. İkinci yıl, yine üzerindeki yapraklar, çiçekler, meyveler ve tohumları taşıyan sürgün meydana geliyor. Tohumların olgunlaştığını, en dıştaki yaprağın sararmasından ve türüne göre, gereken iriliğe ulaşmasından anlamak mümkün.

Bol yaprakları ıspanak gibi değerlendirilen bu sebze gelişmiş kök yapısı sayesinde kuraklığa karşı da çok dayanaklı. Ancak ana kazık kök zarar görürse, hafif susuzluğa bile dayanamamaktadır.



Kabuğunun ya da etinin rengi koyu kırmızı ya da morumsu kırmızıdır. Organik maddece zengin, derin ve killi topraklarda iyi gelişim gösterir. Çok asitli topraklardan hoşlanmaz. Çimlenmenin başarılı olması için tohumun toprakla temas etmesi gerekir. Tuza dayanıklıdır. Topraktaki bor miktarının düşük olmaması gerekir. Aksi takdirde, büyüme yavaşlar ve yumruda lekeler oluşur. Yani çükündür alırken düzgün yuvarlak hatlı, kırmızı-mor renkli, lekesiz ve olgun olanı tercih etmek gerekir.


Vitamin ve mineral zengini çükündür

A, B, C ve P vitaminleri bakımından zengindir... Serinletici, iştah açıcı, besleyicidir. Bileşiminde bulunan ve radyoaktif bir eleman olan rubidyumun sindirim üzerinde olumlu bir etkisi vardır. Çükündürde (kırmızı pancarda) aynı zamanda fosfor, demir, bakır, potasyum, magnezyum, kalsiyum, brom, çinko, manganez ve şeker bulunur.


İnsan vücuduna mucize etkileri

Çükündür alyuvarların oluşmasında rol oynar. çükündürün suyu en güçlü kan düzelticilerden biridir. Havuç suyuyla yarı yarıya karıştırılan çükündürün suyu, günde 400 gr. içildiğinde alyuvarların sayısını kısa zamanda yükseltir.

Damarlarda toplanan mineral kalsiyumu en iyi eritebilen de yine çükündür suyudur. Zerdeçal, mürrisafi veya tarçınla pişirilmiş çükündür (kırmızı pancar), karaciğer ve dalaktaki tıkanıkları açar. Böbrek ve safrakesesini temizler.

Pişirilmiş ve ezilmiş çükündür (kırmızı pancar) şişliklere sarılırsa, şişlikleri indirir.

Çükündür suyu içmek, rahmin fibromlarını ve miyomları ile göz perdelerini eritir, yüksek kan şekerini ve tansiyonu indirir. Çükündür yüksek oranda potasyum içerdiği için yüksek tansiyonu düşürücü etkisi vardır.

Prostat, verem ve sinir hastalıklarında faydalıdır.

Ilık çükündür suyu kulağa damlatılırsa, ağrısını keser ve iltihaplanmayı durdurur.

Kafa derisine sürülürse kepeğe karşı çok iyi gelir.

Mide ve bağırsak üzerinde olumlu etkisi vardır. İçerdiği yüksek oranlı lifiyle bağırsaklara iyi gelir ve iştah açıcı özelliği bulunur.

Kemik zafiyeti olanlara çok fayda verir.

Karaciğer ve safra kesesi hastalıklarına karşı koruyan özelliği ile tanınır. Karaciğerin ve safra kesesinin düzenli çalışmasını sağlar. Glikoz metabolizmasına katkıda bulunur.

B vitaminleri ve fosfor ile sinirleri yatıştırır.

İçinde bulundurduğu radyoaktif madde ile vücudu şeker hastalığına, vereme ve kansere karşı korur.

Almanya’da Dr. Sigmund Schmidt ve Macaristan’da Dr. Ferenczi bu bitkiyi lösemi ve kanserde önleyici ve tedavi edici olarak kullanmaktadırlar.  
Nasıl tüketilir?

Kırmızı pancar Avrupa’da yemeği yapılan bir sebze, yurdumuzda turşusu ve haşlaması meşhur... Salata olarak tüketmesi alışkanlık haline getirilirse, aslında en faydalısı budur! Ancak, çeşni vermek için salata içine katılan baharat ve fabrikasyon sirke gibi yoğun asitli soslar pancarın sindirimini güçleştirir, bu yüzden salataya biraz sızma zeytinyağı, biraz limon ile hafif bir sos hazırlanabilir. Limon yerine sirke çeşitleri de kullanılabilir. Maydanoz ve kereviz yaprakları çükündürün faydasını arttırır.

Çükündür kaynatılıp suyu içilirse idrar söktürür, mide ekşimesini ve mide ağrısını giderir, kan yapar, karaciğere de faydalı olur. Yaprakları da taze olarak salatalara katılabilir.

Çükündür suyu, karalahana, ıspanak, havuç veya semizotu suyuyla karıştırılabilir.

Çükündür suyunu içerken 30-50 gr’dan  başlayarak 400 grama kadar çıkmak mümkündür. İlk önce 50 gr. çükündür, 150 gr. havuç suyuyla karıştırılır, sonra 75 gr. çükündür, 125 gr. havuç suyu, sonra 100 gr. çükündür, 100gr. havuç suyu, sonra da saf çükündür, su ile karıştırılarak içilir.



ÇÜKÜNDÜR YEMEKLERİ
Çükündür Haşlaması

Topraktan taze olarak sökülen çükündürler iyice yıkanır ve saçakları ayıklanır. Sonra büyükçe bir kapla suda, çokça (3-4 saat) haşlanır. Haşlanan çükündürler sudan alınarak dışları soyulur ve dilimler haline getirilerek tabaklara dizilir, üzerine yoğurt dökülür ve maydanoz gibi yeşillikler konarak süslendikten sonra servis yapılır.


Çükündür Tiridi

Dilimler halinde Tepsiye dizilmiş olan dilimler üzerine çükündür şırası sızdırılarak daha fazla tatlandırılır. Eğer istenirse, daha sonra üzerine yoğurt ve onun üzerine de (tuzsuz ya da az tuzlu) kızarmış tereyağı dökülerek servis yapılır.


Çükündür Kavurması

Haşlanmış ve soyulmuş olan çükündürler rendelenir (ya da yaprakları doğranır). Bir tencerede kızdırdığımız yağ ile pişene kadar karıştırılarak kavrulur. Tatlı özelliği olduğundan dolayı tuz veya baharat ilave edilmeden servis yapılır. İstenirse üzerine yoğurt dökülebilir.




Yoğurtlu Çükündür

Pişmiş ve soyulmuş çükündür kuşbaşı gibi küçük parçalara ayrılır, tabaklara konduktan sonra üzerine sarımsaklı yoğurt dökülür ve servis yapılır.




Çükündür Sirkelisi

Haşlanan çükündürler teker şeklinde ve iki santim kalınlığında doğranarak tuzsuz sirkeli su ile turşu şeklinde kurulur. Ve sirkeli suda bir iki hafta bekletildikten sonra tüketilmeye başlanır. Kışlık olarak da yapılır ve ilginç bir tadı olur bir nevi tadı şalgam suyunu andırır.


Çükündür Salatası

Çok iyi temizlenmiş olan çükündürler çok ince olarak rendelenir ve taze yaprakları çok ince olarak kıyılır; hazırlanmış olan salatanın üzerine serpiştirilir ve karıştırılır.



Renk Verici ve Tatlandırıcı

Bazı yemeklerin, salataların ve turşuların rengi çok açık ya da hoş olmayan görünümdedir. Bu yemeklerde salça ve benzeri katkılar katılmamış ya da çok az katılmış olabilir. Bu yemeklerin içine, bir iki portakal diliminden başlamak suretiyle pişmiş ya da çiğ olarak katılacak olursa iştah açıcı tat ve görünümler kazanılmış olur.


Çükündür Şırası

İyice temizlendikten sonra haşlanan çükündürün suyu çok bol miktarda şeker ve vitamin ihtiva etmekte olduğundan atılmamalıdır. Bu çükündür suyu, sterlize olarak istenen kıvama getirildikten sonra saklanır ve yerine göre servis yapılır.

Çükündür (pazı) Yaprak Sarması

Her mevsim çükündürün taze yaprakları toplanır ve yaprak sarması yapılabilir. Üzüm yaprağı gibi sert ve tatsız değil, taze ve çok hafif ekşimsi tadı olduğundan zevkle yenir. Servisin üzerine sarımsaklı yoğurt ve kızartılmış tereyağı dökülürse tadına doyum olmaz.

Dikkat şeker hastası olanlara zararlı!

Bu kadar olumlu etkisinin yanında (yaprağının değil) çükündürün sakıncalı olduğu durumlar da vardır. Şeker hastalığına karşı korur, ancak şeker hastası olanlara içerdiği yüksek şeker miktarından dolayı zararlı. Şeker hastaları (yaprağının değil) çükündürü tüketmemeli.

Yüksek tansiyonu olanlar az miktarda tüketmelidir. Nuri S.

Kaynaklar:

Gerçek Tıp/ Dr. Abidin Salih    .

Türkiye’de Bitkiler İle Tedavi/ Prof. Dr. Turhan Baytop

Şifalı Bitkiler/ Prof. Dr. Ahmet Maranki

Bitkisel Protein İle Dengeli Beslenme/ Müheyya İzer

İksir-i şifa/ Halit Özgülen

Doğal Tedavi Yöntemi/ D. Ulvi Türkmenoğlu

ÇÜKÜNDÜR YETİŞTİRİCİLİĞİ

Tarla Hazırlığını Nasıl Yapılır?

Toprak sonbahar hazırlığı hazırlığı: Tarla hazırlığında ilk işlem,

Ekim-Kasım aylarında 20-25 cm derinliğinde tarlaların pullukla sürümü yaptırılır. Sürüm yapılmadan önce toprağın tava gelip gelmediği kontrol edilir. Sürüm kuru olarak ya da ağır tavda yapılmamalıdır.

Bu konuda en pratik ölçü, pulluğun devirdiği toprağın kalıp şeklinde değil, devrildiği anda dağılabilen yapıda olmasıdır. Bu sürümde, toprağın derinliklerine su ve havanın ulaşımı sağlanmaktadır.

Toprak ilkbahar hazırlığı: Mart-Nisan aylarında bölgelerin iklim ve toprak yapısına göre değişmekle beraber toprağın 7-8 cm derinliğinin tava gelmiş olması gerekir. Toprağın tava gelip gelmediğini tecrübeli bir tarımcı tarlada yürürken anlar. Toprak basıldığı yerde halı üzerinde yürür gibi esner. Avuç içine alınıp sıkılıp atıldığında parçalanır. Bakıldığında örümcek ağı gibi bir şekilde görülür. İlkbaharda 7-8 cm derinliğinde toprak karıştırılır, gerekiyorsa azotlu gübre atılır ve çıkan yabancı otların da imhası sağlanır. Bu arada üst toprak parçalanır ve sıkıştırılır. Sıkıştırılma işlemi yeterli değil ise, merdane çekilir.
Gübrelemeyi Nasıl Yapılır?

Gübreleme: İkinci Avşar köyünde genellikle hayvan gübresi kullanılmaktadır. Ahır gübreleri sonbaharda toprağa atılır ve bekletilmeden toprağa karıştırılır. Ahır gübresinin bitki besin maddesi ilavesinin yanında toprağın fiziksel ve kimyasal yapısını düzeltme gibi faydaları vardır. Toprağın havalanması, su tutma kapasitesinin artırılması, mikroorganizma faaliyeti için uygun ortamın sağlanması gibi birçok faydaları vardır.
Toprak numunesi alınması: Yetiştiriciler tarafından tavsiye edilmemekle beraber, son senelerde çok az da olsa toprağın ihtiyacına göre kalite ve verim gözetilerek, suni gübreleme yapılmaktadır. Ekim yapılacak sahalarda gübreleme  yapmadan  önce  toprakta  mevcut  bitki  besin  maddelerinin  hangi  düzeyde olduğunun bilinmesi gerekir. Bölge teknik personelince alınan toprak numunesine göre gerekli gübre ihtiyaçları tespit edilmektedir. Bu tespitlere göre, genellikle fosforlu ve potaslı gübreler sonbaharda, azotlu gübre de ilkbaharda, toprak hazırlığından önce verilmektedir.

Böylece toprakta organik gübrelerle oluşan besin maddesi varlıklarının (organik madde, P2O5, K2O),. Tespit edilen eksiklikleri, bazı çiftçiler tarafından ticari gübrelerin toprağa verilmesiyle giderilmektedir.

Hayvansal gübrenin bolluğunun yanında, çükündür ve sebze üretiminde suni gübrenin uygulanmadığı söylenebilir.
Çükündürün Ekimi Nasıl Yapılır?

Tırmık ve merdane ile toprak ekime hazırlanır. Sonra tohumlar, toprak ve iklim şartlarına bağlı olarak 3–4 cm derinlikte olacak şekilde ekim yapılır. Tohumlar atılırken, yetişecek filizler arasındaki mesafenin 10 cm civarında olmasına dikkat edilir.



Çapa ve Tekleme Nasıl Yapılmalı?

Çükündür, başlangıç gelişmesi çok yavaş seyreden bir çapa bitkisidir.. Toprağın  kabuk bağlaması, yabancı ot gibi olumsuzluklardan çok etkilenir. Bu  nedenlerle  bu  dönemde  pancarın en az  iki  kere çapalanması gerekmektedir.

Tarlada ekilen tohumların çimlenmesine müteakip 4-6 yapraklı devreden sonra ara çapalamasına başlanır. Bu çapalamada, filizler arasındaki mesafenin 10 cm civarında olacak şekilde teklemesi yapılır. Çükündürün kullanımı ve pazarlanması için ideal olan ebat 5-8 cm civarındadır. Çükündürün daha büyük olması, hoş olmayan ve arzu edilmeyen liflerin oluşmasına neden olur. Bu liflenme durumu damak zevkini azaltır. Eğer hayvan yemi olarak kullanılacaksa filizler arasındaki mesafenin 22 cm’de bir adet olacak şekilde seyretme yapılabilir.

İkinci çapadan sonra da ot alımı yapılmaktadır.




Yan Köklerin Temizlenmesi Nasıl Olur?

Çükündürler filizlenip ceviz ve soğan büyüklüğüne ulaşınca, genelde ikinci çapadan ve sulamadan en az bir hafta sonra yan kökler temizlenir. Bu yan köklerin gelişmesi çükündürün kalitesini düşürür, istenen yumru gelişmesini önler. Yan köklerin temizlenebilmesi için iki usul birden uygulanır:

Genelde tütün ve sebze filizlerinin dikiminde kullanılan (eğri saplı) kazıklarla çükündür yumrularının etrafı kazılarak yan kökler topraktan kurtarılır. İkinci işlem olarak yumru 90 derece sağa, sonra yine 90 derece sola bükülerek kazık kökün yumruya yakın kısmındaki köklerin de topraktan irtibatı kesilir. Daha sonra kazık ya da çapa ile yumrunun açılan boğazı kuru toprakla doldurulur.

Yan kökleri kırılan çükündüre yan köklerin uçlarının kuruyup filizlenme imkânı kalmayıncaya kadar, (bir hafta) su verilmez.


Sulama Nasıl Yapılmalı?

İlkbaharı kurak geçen yıllarda ekim yapıldıktan sonra tohum tavda değilse veya ekimden sonra yağmur yağmamışsa tohumun filizlenmesi sulaması yapılır. Bu sulamada kural, kısa süreli tohum filizleninceye kadar sulamaya devam edilir.

Çükündürün ilk çapası yapıldıktan sonra gelişme hızlanır. Kök sistemi topraktaki tava göre derinlere doğru iner. Çapa yapılması da topraktaki sıkışık durumu bozduğu için bitkinin su ihtiyacını geciktirir. Erken ve tavda ekilip zamanında filizlenen çükündürün gelişmesi de iyi olur. Yabancı ot rekabetinden kurtarılmış çükündür, toprakta yeteri kadar su ve besin maddesi var ise kök sistemi düzgün ve konik şekilde teşekkül eder. Çükündürün ilk sulaması, bölgelere göre ve ilkbahar yağışlarına göre değişmekle beraber, haziranın son haftasında başlar. Pratik olarak sabah tarlaya bakıldığında yapraklar solgun yayılmış durumda ve rengi koyu yeşil vaziyette ise, öğle sıcağından solan yapraklarda akşam üstü solgunluk devam ediyorsa hemen sulamaya başlanması gerekir.

Sulama akşam serinliğinde başlayıp, gece boyunca devam etmelidir. Gündüz öğle saatlerinde sulama yapılmamalıdır. Çükündürde ilk suyun erken verilmesi, köklerin derinlerde su aramasına ihtiyaç duymaması nedeniyle yumru yapısı düzgün teşekkül eder. İlk su az verilir. İkinci suya fazla ara vermeden başlanır. Bitkinin ihtiyacı kadar sulama yapılmalı, aşırı ve yetersiz sulamadan kaçınmalıdır. Genellikle 4-5 defa sulama yapılır.

Sulamada en fazla görülen hatalar; bitkinin su ihtiyacına bakmaksızın sulama yapılması, suyun bol olduğu yörelerde aşırı sulama yapılmasıdır. Aşırı sulama; toprak erozyonu, fazla yapraklanma, kök çürüklüğü hastalığı, toprakta besin maddesi yıkanması, toprak tuzluluğunun artması (çoraklaşma) ve şeker oranının düşük teşekkül etmesine neden olur. Sökümden en geç 15 gün önce sulamaya son verilmelidir. Pratik olarak bitkiyi gözlemleyerek ihtiyaç duyuluyorsa sulama yapılmalı, aşırı sulamadan kaçınmalıdır.


Aşırı Büyüme Nasıl Önlenir?

Çükündürün aşırı büyümesi ve yapraklarının aşırı gelişmesi arzu edilmez. Aşırı büyümüş ve küçük kalmış çükündürlerin pazarlaması zorlaşır. Bunun için aşırı büyüme meyli çükündürler ya da sulamadan dolayı aşırı gelişme gösteren tarla çiğnenir veya üzerinden yuvak (merdane) çekilir. Böylece aşırı büyüyen yapraklar zayıflatılmış olur. Eğer suya ihtiyaç yoksa, büyüme de normal devam ediyorsa fazla büyümeyi önlemek ve çükündürün şekerlenmesini artırmak için sulama yapılmaz. Böylece çükündürün şeker oranının artacağına inanılır.




Çükündürün Hasadı ve Depolanması Nasıl Yapılır?

Hasada erken ekilip söküm olgunluğuna gelmiş çükündürlerden başlanır. Sökülen çükündürlerin başları yaprak gözleri kalmayacak şekilde kesilir. Yabancı maddelerden (toprak, taş, yaprak) ayrılan çükündürler, pek hava almayan derin kuyulara defo edilir. Ya da açıkta biriktirildikten sonra üzeri talaşla kapatılır, onun üzerine toprak serilerek havadan, güneşten ve dondan etkilenmesi önlenmiş olur.

Çükündür hasattan hemen sonra yenmez. Belirli bir süre güneş görmeyen ve havasız depolarda şekerlenmesine devam etmesi sağlanır.


ÇÜKÜNDÜRÜN PAZARLANMASI VE

ÇÜKÜNDÜR HİKÂYELERİ

Çükündürün Pazarlanması

Çükündür Avşarı” yetiştirdiği çükündüre müşteri bulmakta sıkıntı çekmez. Müşteriler, köye bizzat gelerek ihtiyaçları kadar çükündürü satın alıp giderler.

Çükündürler bir ay kadar depolarda bekletildikten sonra pazara sürülür. Depodan çıkarılan çükündürler temizlenir ve yetişen yaprak filizleri koparılır. Çuvallara doldurularak pazarlaması yapılır.

Genelde tahıl ve para karşılığı satılmakla beraber, kış ihtiyaçlarının karşılanması için odun, çıra, hoşaf ve hoşaf kavutu mübadelesi şeklinde pazar kurulur.

Uzak köylerden gelecek müşteriler anlaşarak birden Çükündür Avşarı’na (İkinci Avşar’a /Avşar-ı Bölüki Sânî’ye) gelirler. 20-25 katır, merkep ve kısrak yüklü olarak köyün üzerindeki harman yerlerine gelir. Hayvanların boyunlarına yem ve saman torbaları takıldıktan sonra yavaş yavaş çükündür sahipleri de ortaya çıkar pazarlıklar başlar. Ön pazarlıktan sonra çükündür kuyularına (depolara) kalite muayenesine gidilir ve sonra da kesin anlaşma sağlanır. Kervanla gelen mallar çükündür sahibine teslim edilir ve çükündür tartıldıktan sonra hayvanlara yükletilerek götürülür. Bu alış-veriş 2-3 saat içinde tamamlanır.

Ya da malını daha iyi değerlendirmek isteyen çükündür sahipleri 3-5 kişi 8-10 merkep ya da kısrakla uzak köylere gider mallarını pazarlarlar.


Avşar çükündürünün ikinci pazarlama usulü de haşlanmış çükündürün pazarlamasının yapılmasıdır. Temizlendikten sonra haşlanan ve pişen çükündür 3-5 gün, üzeri iyice kapatılarak mayalanmaya bırakıldıktan sonra pazara götürülür.

Soğuk ve tadı güzel olan çükündürün pazar ve panayırlarda müşterisi çoktur.



Çükündür Hikâyeleri
AVŞARLININ GERİ SATIN ALDIĞI ÇÜKÜNDÜR
Avşarlılardan bir grup panayıra pişmiş ve mayalanmış çükündürlerini satmaya giderler. Pazarda iyi müşteri gelir ve çükündürler satılır. Malını iyi para ettirerek satan Avşarlılar çok memnun kalırlar.

Alacaklarını da aldıktan sonra, bütün işlerini bitirdikleri için rahatlarlar ve dönüşe geçmeden önce, “Haydi, gelin bir yemek yiyelim de gidelim.” derler.

Torbalardan taze ekmekler çıkarılır, ortaya serilir ve “Çükündürleri de getirin.” derler. Her torbasını, çantasını yoklar, araştırır. Pazar çok iyi olduğu için, herkes çükündürlerinin tamamını satmış. Ama gönüller çükündür istiyor, başka çaresi yok; birisini görevlendirirler ve “Hangi fiyattan olursa olsun, çükündür satın al, gel.” derler.

Çükündür gelir ve yenir ama, okkasını on kuruşa sattıkları çükündürü 20 kuruş vererek geri satın almışlardır. Çükündürü çok seven Avşarlılar bu işe pek şaşırmazlar.

PANAYIRDA KAYBOLAN ÇOCUK
Panayırda alışveriş pekiyi gitmez. Mallarını satmışlardır, ama eve dönmede de hayli gecikmişlerdir. Yakın akrabalar bile, geri dönüşe ayrı ayrı geçmek zorunda kalırlar. Bu telaşe ile panayır yerinden ayrılan ve yolu yarılayan anne baba, panayır yerinde 1,5 – 2 yaşındaki çocuklarını unuttuklarının anlarlar. “Acaba, diğer yakın akrabalar götürdüler mi?” diye de şüphe ederler. Ne var ki köye döndüklerinde, hatalarının acısını yaşamaya başlarlar; olan olmuş çocuk kaybolmuştur.

Bütün sorulara rağmen çocuk köyünü, anne ve babasının kim olduğunu söyleyemez. Bir müddet sonra günün yorgunluğuyla çocuk uyuyakalır. Çocuk derin uykuya daldığında sayıklamaya başlar, kendiliğinden konuşur:

“Anne! Çükündür ver.” Bu sesi dinleyenler, çocuğun “Çükündür Avşarlı” olduğunu anlamakta gecikmezler.

ZİYAFET
Rasim Ağa, çevredeki 7-8 ağaya evinde ziyafet verir. Pilav, kaz ve tirit yemekler arasındadır. Tam yemek bitti derken sofraya üzeri kapalı bir tepsi getirilir. Misafirler bu anda ve bu şekilde bir yemeğin sofraya gelmediğini bildikleri için bu sürprizin ne olduğunu çok merak ederler.

Tepsinin kapağı açıldığında ortalıkta bir gülme ve haykırma uğultusu yayılır.

Tepside dilim dilim kesilerek güzelce dizilmiş; sonra çükündür şırası, yoğurt, üzerine kızarmış tereyağı dökülmüş olan kıpkırmızı çükündür dilimleri (ÇÜKÜNDÜR TİRİDİ) görülünce, hiç kimse kendini tutamamıştı.

AZERBAYCAN’DA ÇÜKÜNDÜR
Bir zamanlar Bakû semt pazarında dolaşırken morumsu değil, 10-15 kilo bizim kırmızı çükündürü sergilemiş. Bir de baktım, bisküvi kutusu kapağına fiyatı da yazılmış: okkası 10 Memet. İsmini de okuyorum: “Şükündür 10 Memet.”

Bunlar nedir? diye soruyorum: “Çükündür.” diye cevap veriyor. Avşar’ın çükündürü, “Şükündür” olarak Azerbaycan’da da yetişiyor.

İRAN’DA ÇÜKÜNDÜR
Gerede’nin İkinci Avşar köyünden bir aile İran’a gezmeye giderler. Daha Tebriz’de lokantada masa üzerine konan, köyden götürdükleri katmerli gözemeleri şef garson gelir ve: “Ne olusunuz, bu ekmekleri bana verin, aileme götürmek istiyorum.” der. İsteği yerine getirilir. Tebriz sokakları gezilirken çükündür büfe ve seyyar satıcılarına rastlanır.

Tahran sokaklarında ve Tahran Üniversitesinde de üzerinde “ÇÜKÜNDÜR” yazılı çükündür ve çükündür meşrubat satıcılarına rastladıklarını görünce hayretlerini gizleyemezler. TL ile bir bardak çükündür suyu 50 kuruş, bir dilim çükündür 25 kuruş, dilinmiş yarım çükündür 50 kuruş gibi fiyatlarlar müşterilerin yoğun talebiyle karşılaşırlar.

İran’çükündür meşrubat büfelerini kırmızı renge boyamış. (Nurettin Sezen)

ÇÜKÜNDÜR TUTKUSU


(Bu hikâyenin anlatımı hoş olmasa da duramadık).

Çükündür zevki kendisini tatmin etmeyen Avşarlı, gece karanlığında sokağa çıktığında elinde çükündür dilimlerini yiyerek ilerlerken son dilimi yere düşürür. Hemen eğilir yerden dilimi alır ve ağzına atar, atar da bir “vıraklama” sesi duyulur. Şahıs şöyle der:



“Vıraklasan da, cıraklasan da yiyeceğim!”

Meğer ki, yerden aldığı çükündür dilimi değil, kurbağa imiş.
Yüklə 73,87 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə