Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 31, Number 1, March 2018



Yüklə 155,85 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix18.05.2018
ölçüsü155,85 Kb.
#44555


1

Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 31, Number 1, March 2018

Metamfetamin 

Güncellemesi: Son 

Zamanlarda Karşılaştığımız 

Eski Bir Problem

Cüneyt Evren

1

, Müge Bozkurt



1

1

Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir 



Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Alkol ve 

Madde Araştırma Tedavi ve Eğitim Merkezi (AMATEM), 

İstanbul - Türkiye

Editoryal / Editorial 

Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences 2018;31:1-10

DOI: 10.5350/DAJPN20183101001

Yazışma adresi / Address reprint requests to: Cüneyt Evren, Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 

Alkol ve Madde Araştırma Tedavi ve Eğitim Merkezi (AMATEM), İstanbul - Türkiye

Elektronik posta adresi / E-mail address: cuneytevren@yahoo.com 

  Metamfetamin kimyasal olarak amfetamin ile 

yakından ilişkilidir ve daha güçlü etkiye ve daha uzun 

yarılanma süresine sahip olması nedeniyle daha büyük 

zarar  verme  potansiyeli  olan  bir  maddedir (1). 

Amfetamin, yasadışı uyarıcı maddeler içinde (kokain, 

amfetamin, metamfetamin ve 3,4-metilendioksi-metam-

fetamin) Avrupa’da hep daha yaygın olmuştur, ancak 

son veriler metamfetamin pazarının yükselişte olduğu-

nu göstermektedir (2). Metamfetaminin kısa ve uzun 

süreli kullanımı dolaşım, solunum, nörolojik sorunlarla 

birlikte anksiyete, saldırganlık ve depresyondan akut 

paranoid psikoza kadar değişen ruh sağlığı sorunlarına 

neden  olmaktadır.  Ayrıca,  maddenin  enjeksiyonu 

enfeksiyon  hastalıkları  için  bir  risk  faktörüdür  (2). 

Metamfetamin akut komplikasyonları, uzun dönem 

nörotoksisitesi ve yüksek bağımlılık potansiyeli nede-

niyle diğer uyarıcılardan daha tehlikeli görülmektedir. 

Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme 

Merkezi (EMCDDA) metamfetaminin, ağır olumsuz 

etkileri  nedeniyle,  düşük  prevelans  hızlarında  dahi, 

halk  sağlığına  zararının  önemli  boyutta  olduğunu 

değerlendirmektedir. 

 Metamfetamin Kullanımının Tarihçesi

  İlk  kez  19.  yüzyılda  Japonya’da  sentezlenen 

metamfetamin, II. Dünya Savaşı sırasında, uzun süre 

uyanık kalmaları için metamfetamin veya amfetamin 

verilen  askerler  arasında  popülarite  kazandı.  Savaş 

sonrası dönemde metamfetamin, narkolepsi, depres-

yon, obezite, alkol bağımlılığı ve dikkat eksikliği hipe-

raktivite  bozukluğu  (DEHB)  gibi  birçok  hastalığın 

tedavisi amacıyla yaygın olarak erişilebilir hale gel-

miştir.  İştah  azaltıcı  etkisi  olduğundan  zayıflatma 

amacıyla kadınlara da pazarlanmıştır (3,4). Maddenin 

tedavi amaçlı kullanımı yayıldıkça, kötüye kullanımı 

da artmıştır. 1945-1955 arasında ilk metamfetamin 

epidemileri Amerika Birleşik Devletleri (ABD) (5) ve 

Japonya’da (6) belgelenmiştir. Daha sonraki yıllarda 

bu ülkelerde, genel halk arasında metamfetaminin tıb-

bi olmayan kullanımının yaygınlaşması, büyük ölçüde 

savaştan kalan stoklanmış haplara bağlanmıştır.

  Metamfetaminin erişilebilirliği ve kullanımı konusun-

daki endişeler bir süredir artmaktadır. Tarihsel olarak, 

metamfetamin kullanımı büyük ölçüde Çek Cumhuriyeti 

Bu makaleye atıf yapmak için: Evren C, Bozkurt M. Update on methamphetamine: an old problem that we have recently encountered. Dusunen Adam The Journal of 

Psychiatry and Neurological Sciences 2018;31:1-10. https://doi.org/10.5350/DAJPN20183101001



2

Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 31, Number 1, March 2018

Metamfetamin güncellemesi: Bizim son zamanlarda karşılaştığımız eski bir problem

ve Slovakya ile sınırlı kalmıştır; ancak son zamanlarda 

farklı ülkelerden gelen metamfetamin kullanımının arttı-

ğına  dair  raporlar  ilgi  çekmektedir.  Bu  raporlar, 

Yunanistan’daki  damar  içi  eroin  kullananlar  arasında 

metamfetamin kullanımını, Almanya’da kristal metamfe-

tamin kullanımının artışını, bazı İskandinav ülkelerinde 

amfetamin ile metamfetamin arasında pazar değişikliğine 

işaret eden uyuşturucu krizleri ve adli muayeneye daya-

nan delilleri ve Birleşik Krallık’ta eşcinsel erkek gruplar 

arasında metamfetamin enjeksiyonu hakkındaki endişele-

ri kapsamaktadır (3).



 Metamfetaminin Erişilebilirliği ve

 Epidemiyolojisi

  ABD’de  12  milyondan  fazla  kişi  (toplam  yanıt 

verenlerin %4.7’si) hayatlarında en az bir kez metam-

fetamin kulandığını; bir milyon 200 bin kişi (%0.4) son 

bir  yıl  içinde  metamfetamin  kullandığını  bildirirken 

kullanıcı  olarak  belirlenenlerin  yaklaşık  440000’i 

(%0.2)  son  bir  ayda  kullandığını  bildirmiştir  (7). 

Avrupa’da, sadece iki ülke problemli metamfetamin 

kullanıcılarının sayısı hakkında güncel tahminler bildir-

miş, yetişkinler (15-64 yaş) için Çek Cumhuriyeti yak-

laşık %0.42 ve Slovakya yaklaşık %0.21 olduğu kesti-

rimlerinde  bulunmuştur  (2).  Türkiye’de,  genel  bir 

metamfetamin kullanıcı düzeyi tahmini bilinmemekte-

dir, ancak bölgesel bir çalışma, yasadışı uyuşturucular 

için laboratuvar tarama sonuçlarına göre, amfetamin/

metamfetamin grubunun son iki yılda en sık kullanılan 

madde grubu olduğunu ortaya koymuştur (8). Klinik 

ortamlarda metamfetamin kullanan hastaların sayısın-

da da artış gözlenmiştir.

  Daha önemlisi, metamfetamin piyasası, üretim ve 

ticaret yollarının yanı sıra talep açısından da genişliyor 

gibi  görünmektedir  (2).  EMCDDA’ya  göre,  2006  ve 

2011 yılları arasında, metamfetamin yakalama olayları-

nın sayısı neredeyse üç katına çıkarken, ele geçirilen 

metamfetamin miktarları altı kat artmıştır. En büyük 

miktarda metamfetamin Türkiye’de ele geçirilmiş, bunu 

Norveç,  Litvanya,  İsveç  ve  Letonya  takip  etmiştir. 

Türkiye, İran’ın bir üretici olarak ortaya çıkması ve uyuş-

turucu maddenin Asya-Pasifik bölgesine ihraç edilmesi 

için  Türkiye’nin  transit  bir  ülke  olarak  kullanılmaya 

başlamasının ardından ilk kez 2009 yılında metamfeta-

min  yakaladığını  bildirmiştir  (3).  Avrupa’da  ilk  kez, 

Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs’ta kristal metamfetaminin 

sigara olarak içilmesinin, savunmasız gruplar arasında 

yaygınlaşma olasılığıyla yeni bir tehdit olarak belirdiği-

ne ilişkin endişe verici işaretler bulunmaktadır (2,3). Son 

yıllarda, Çek Cumhuriyeti ve Almanya’da da metamfe-

tamin ele geçirme olayları artmıştır (3).



 Metamfetamin Kullanımı Risk Grupları

  Genç yaş, düşük eğitim düzeyi ve diğer psikoak-

tif maddelerin kullanımı, metamfetamin kötüye kul-

lanımı riskinin artışıyla ilişkilidir (1). Metamfetamin 

kötüye kullanımı, sıklıkla Londra’da bulunan, özel-

likle “slamming” veya “chem-sex” partilerine katılan 

eşcinsel erkekler gibi popülasyonlarda yaygın görün-

mektedir. İlaç etkisi altında cinsel ilişki, enjeksiyon 

ekipmanın sıklıkla paylaşıldığı intravenöz kullanım 

ve  mefedron  ve  gama-hidroksibutirat  (GHB)  gibi 

maddelerin kullanımı ile bir aradadır (9,10). Bu tür 

uyuşturucu kullanımının boyutu belirsiz olmasına 

rağmen, Londra’daki uyuşturucu mücadele hizmet-

leri, eşcinsel erkekler tarafından metamfetamin kay-

naklı  sorunlara  bağlı  tedaviye  yönelik  talep  artışı 

olduğunu bildirmiştir (3). İran’da yapılan araştırma-

lar, 2015-2016’da metadon tedavisi alan hastalarda 

metamfetamin kullanımının erkeklerde %60.3’e (11) 

ve kadınlarda %89.5’e ulaştığını ortaya koymuştur 

(12).  Bu  sonuçlar,  agonist  tedavisi  altında  opioid 

kullanım bozukluğu olan hastaların metamfetamin 

kullanımı  için  risk  altındaki  bir  başka  popülasyon 

olduğunu düşündürmektedir (13).

 Metamfetaminin Kimyasal Özellikleri

  Metamphetamin, N-metilamfetamin, metilamfeta-

min ve dezoksiefedrin olarak da bilinen metamfeta-

min, psikoaktif maddelerin fenetilamin ve amfetamin 

sınıfından  bir  psikostimülanıdır.  Metamfetamin  iki 

stereoizomerde bulunur. D-metamfetamin (dekstroro-

tatuar enantiyomer), merkezi sinir sistemi (MSS) akti-

vitesi 3-5 kat daha güçlü bir psikostimülandır ve etki-

leri L-metamfetamin veya levorotator enantiyomere 



3

Evren C, Bozkurt M

Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 31, Number 1, March 2018

kıyasla  daha  uzun  sürer  (14).  Yüksek  dozlarda, 

L-enantiyomerinin D-enantiyomerinden kaynaklana-

na benzer bir intoksikasyona neden olduğu bildiril-

miştir, fakat psikoaktif etkileri göreceli olarak kısadır 

ve daha az arzu edilmektedir (15). Avrupa’da karşılaşı-

lan  yasadışı  metamfetamin,  genel  olarak  kimyada 

rasemik karışım olarak bilinen, eşit oranlarda D- ve 

L-enantiyomerlerin  bir  karışımı  olarak  bulunur  (3). 

Metamfetamin oral veya nazal olarak alınabilir; ayrıca 

bazı ülkelerde yüksek riskli kullanıcılar arasında enjek-

siyon yaygındır. Kristal metamfetaminin sigara olarak 

içilmesi Avustralya, ABD ve Güneydoğu Asya’da yay-

gındır (2,3,16).

  Psödoefedrin ve efedrin, reçetesiz satılan ilaçlar ola-

rak bulunmaları nedeniyle metamfetamin üretimi için 

popüler öncül maddedir (17). Efedrin ve psödoefedrine 

dayalı  üretim,  çoğunlukla  Orta  Avrupa’da  (Çek 

Cumhuriyeti, Almanya, Polonya, Slovakya) kullanılan 

tek  adımlı  bir  yöntemdir  (3).  Başka  bir  öncül  olan 

1-fenil-2-propanon (benzil metil keton, BMK), özellik-

le Litvanya, Çin ve Rusya’da kullanılmaktadır (3). Bazı 

ülkelerde psödoefedrin ve efedrin satışlarının kısıtlan-

ması, bu maddelerin fenilasetilkarbinol gibi öncüller-

den yeni yollarla üretimine yol açmıştır (3).

  Öncül  olarak  psödoefedrin  kullanan  sentezleme 

süreçleri, yüksek uçuculuğu nedeniyle pazarlanabilir 

olmayan serbest bazlı, uçucu bir metamfetamin for-

munu ortaya çıkarır. Hidroklorik asit ilavesi metamfe-

tamini, nemli bir toz veya kristal olan kullanılabilir bir 

“baz”  formuna  çökeltir  (18).  Yutulabilir,  burundan 

çekilebilir, enjekte edilebilir veya sigara olarak içilebilir. 

Partilerde kullananlar genellikle sigara olarak içme ya 

da burundan çekme yolunu tercih ederler.

  Metamfetamin tozu ya da “speed”in, katışık olması 

daha  olasıdır  ve  maddenin  kristal  biçiminden  daha 

düşük bir saflıkta olma eğilimindedir. Rengi, üretim 

sürecinde kullanılan reaktiflere bağlı olarak beyazdan 

kahverengiye, sarıya veya pembeye kadar değişebilir. 

Toz metamfetamin sigara olarak içilebilir, burundan 

çekilebilir veya çözündürülerek enjekte edilebilir (18). 

Yasa dışı uyuşturucu pazarında bulunan toz formu, 

saflık ve görünümde toz amfetamin ile benzerdir ve 

ikisi  de  hem  satıcılar  hem  de  kullanıcılar  için  çoğu 

zaman ayırt edilemez özelliktedir (3).

  “Buz”  veya  “kristalin  meth”  olarak  adlandırılan 

metamfetamin hidroklorürün büyük beyaz veya yarı 

saydam kristalleri, karmaşık, özel ekipman ve uzman-

lık gerektiren şekilde baz metamfetamininden yeniden 

kristalleşme  ile  elde  edilir  ve  bazı  bölgelerde  sigara 

veya enjeksiyon şeklinde baskın olarak kullanılır (3,18). 

Daha düşük saflık formlarına göre, kristal metamfeta-

min  artmış  bir  bağımlılık  düzeyi  ile  ilişkilidir  (19). 

Metamfetaminin daha uygun maliyetli hale getirilmesi 

için, toz metamfetamin bazen diğer katışım maddeleri 

ile  karıştırılır  ve  hap  halinde  sıkıştırılır.  Maddenin 

dumanının çekilmesi için tabletler ezilir ve ısıtılır ve 

daha sonra dumanlar solunur (18). Baz metamfetamin 

ve “buz” kullanıcıları daha saldırgan, daha kaotik ve 

daha  fazla  sosyal  problemler  gösteren  daha  “zorlu” 

vakalar olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca metamfeta-

min tozu ve hapları kullananlara göre daha hızlı fiziksel 

düşüş yaşarlar (20,21).

 Metamfetaminin Farmakolojisi

  Metamfetamin kan-beyin bariyerini kolayca geçer 

ve beyine hızla nüfuz edebilir (22). MSS’de sentezle-

nen katekolaminlerin geri alımını kısmen bloke eder 

ve salınımlarını uyarır. Kimyasal yapısı monoaminle-

re benzediğinden, dopamin taşıyıcı (DAT), noradre-

nalin taşıyıcı (NET), serotonin taşıyıcı (SERT) ve vezi-

küler monoamin taşıyıcı-2 (VMAT-2) için bir substrat 

olarak kabul edilmektedir, bunların endojen fonksi-

yonlarını tersine çevirir, böylece monoaminlerin depo 

veziküllerden sitoplazmaya yeniden dağılmasını sağ-

lar (23). Monoamin oksidazı inhibe ederek monoa-

minlerin  metabolizmasını  zayıflatır  (24). 

Metamfetaminin net sonucu, santral ve periferik sinir 

sistemindeki monoaminerjik yolakların aşırı uyarıl-

masıdır, bu da striatum, prefrontal korteks ve hipo-

kampus dahil olmak üzere birçok beyin bölgesinde 

ciddi disfonksiyona ve hatta nöronal dejenerasyona 

yol açabilir (25).

  Monoamin nörotransmiterlerin periferal salınımı, 

öfori, artmış zihinsel keskinlik, pozitif ruh hali, sosyal 

ve cinsel disinhibisyonun yanı sıra sistemik sempato-

mimetik  etkiler  de  dahil  olmak  üzere  akut  etkilere 

neden  olur  (23,26).  Monoaminlerin  MSS  boyunca 




4

Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 31, Number 1, March 2018

Metamfetamin güncellemesi: Bizim son zamanlarda karşılaştığımız eski bir problem

yaygın dağılımı, monoamin yolları arasındaki etkile-

şimler, temel dopamin fonksiyonları, metamfetaminin 

periferal aracılıklı etkileri, metamfetaminin monoamin 

sistemleri üzerindeki etkisinin karmaşıklığına katkıda 

bulunur (23).

  Artan dopamin salınımı büyük ölçüde metamfeta-

min  kötüye  kullanımı  olasılığını  açıklayabilir  (27). 

Ayrıca endojen opioid sistemi üzerindeki etkisi opioid 

reseptörleri  ve  peptitlerinin  ventral  tegmental  alan 

(VTA) ve nükleus akkumbens (28) gibi ödül ve moti-

vasyonla ilgili beyin bölgelerinde yüksek oranda ifade 

edildiğinden, bazı ödüllendirici özelliklere aracılık edi-

yor olabilir (17). Dopaminerjik, noradrenerjik, seroto-

nerjik ve opioiderjik nörotransmitter sistemler üzerin-

deki metamfetamin etkileri, kullanımından hemen son-

ra davranışsal ve bilişsel değişikliklere yol açar (17).

 Metamfetaminin Farmakokinetik Özellikleri

  Metamfetaminin sigara olarak içilmesi ve damar içi 

enjeksiyonu bir kaç dakika sürecek öfori hissinin nere-

deyse anında başlamasına yol açar. İntranazal ve oral 

uygulamadan sonra, pik öforik duruma ulaşmak sırasıy-

la yaklaşık 5 ve 20 dakika sürer ve etkinin 8 ila 12 saat 

sürdüğü bildirilmiştir (29). Madde büyük ölçüde karaci-

ğerde metabolize edilir ve daha sonra böbrekler tarafın-

dan atılır. Metamfetaminin büyük bir kısmı değişmeden 

metamfetamin olarak atılır, bunu 4-hidroksimetamfeta-

min ve amfetamin takip eder. Tek bir oral dozun yakla-

şık %70’i 24 saat içinde idrarla atılır (30). Tekrarlanan 

dozlarda metamfetamin 7 güne kadar uzun bir süre tes-

pit edilebilir (31). Farmakokinetik verilere dayanarak, 

klinik çalışmalarda metamfetaminin tipik değerlendir-

mesi, 3-4 günlük aralıklarla (diğer bir deyişle haftada iki 

kez) yapılan idrar tahlillerinden oluşur (17).

 Metamfetaminin Etkileri

  MSS’de tekrarlanan monoamin salınımı, metamfe-

tamin kullananlarda görülen çeşitli nörolojik ve psiki-

yatrik sorunlardan sorumludur. Daha yüksek dozda 

metamfetaminin,  bu  yolaklarda  bozulmaya  bağlı 

daha ciddi ve zararlı sonuçlar oluşturması gibi doza 

bağımlı  etki  kanıtları  bulunmaktadır  (32).  Aşırı 

dopaminerjik işlev, psikotik semptomlara yol açar-

ken, glutamaterjik, GABAerjik, kolinerjik ve opioider-

jik  iletimdeki  bozulma,  saldırganlık,  depresyon, 

motor  bozukluklar  ve  uyku  bozukluğu  gibi  diğer 

semptomlara yol açar (33).

  Metamfetaminin kısa süreli etkileri öfori, atiklik, 

uyanıklık,  artan  güven,  hiperaktivite  ve  iştahsızlığı 

kapsar  (33,34).  Dopamin  salınımı,  metamfetaminin 

öforik etkilerinden sorumludur, ancak metamfetami-

nin uzun süreli kullanımı, dopamin sisteminde mole-

küler değişikliklere neden olmakta ve beyindeki sinir 

ucu  terminal  hasarına  katkıda  bulunmaktadır.  Bu 

durum motor becerilerin bozulmasına, hızlı bilişsel 

gerileme,  artan  kaygı,  psikotik  bozukluklar,  şiddet 

davranışları, halüsinasyon, sanrı ve depresyona yol 

açmaktadır (35). MSS’deki bu değişimler nedeniyle, 

metamfetaminin akut öforijenik etkileri, genellikle aşı-

rı  kullanımda  psikiyatrik  sorunlara  dönüşmektedir. 

Daha  yüksek  dozda  metamfetamin  saldırganlık, 

huzursuzluk, tekrarlı davranışlar, ajitasyon, konfüz-

yon, kaygı, sinirlilik, disfori, şiddet davranışları, psiko-

motor bozukluklar, stereotipi, işitsel halüsinasyonlar, 

panik  ve  paranoyaya  neden  olur  (36,37). 

Metamfetaminin yüksek doz kullanımının son aşama-

sında, öfori negatif semptomlarla (örneğin, anksiyete, 

boşluk hisleri) ve yukarıda tanımlanan semptomların 

çoğuyla yer değiştirir (33).

  Psikiyatrik belirtilerin ötesinde iştah kaybı gibi psi-

kolojik semptomlar, kalp atış hızı, kan basıncı ve solu-

num hızının artması gibi fizyolojik semptomların yanı 

sıra, göz bebeklerinin genişlemesi ve vücut ısısının yük-

selmesi, terleme, baş ağrısı, bulanık görme, baş dönme-

si, mide krampları, kas yorgunluğu ve kramplar, göğüs 

ağrısı ve titreme, dehidratasyon, bulantı ve kusma (38), 

hipertermi,  hipertansiyon,  kardiyak  aritmi,  inmeler, 

serebral kanama, iskemik infarkt, böbrek yetmezliği, 

rabdomiyoliz ve koma veya ölüm de metamfetamin 

kullanımından kaynaklanabilir (33,39,40).

 Metamfetaminin Yoksunluğu

  Metamfetaminin yoksunluk dönemi öznel olarak 

oldukça rahatsız edicidir, ancak yaşamı tehdit eden bir 

durum değildir. Yoksunluk sendromu, yoğunluğa ve 




5

Evren C, Bozkurt M

Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 31, Number 1, March 2018

süreye göre değişkendir. Depresyon, yorgunluk, hiper-

somni ve artan iştah, sinirlilik, anksiyete, saldırganlık 

ve metamfetamin için yoğun istek sık görülen semp-

tomlardır  (29).  Depresif  semptomlar  metamfetamin 

yoksunluğunun  en  belirgin  özelliğidir  ve  2  haftalık 

ayıklık döneminden sonra  da devam edebilir (41,42). 

Bu dönemde depresyon ve anksiyete intihar düşünce-

lerine de yol açabilir (33). Aşermenin en az 5 hafta sür-

düğü  gözlemlenirken,  kullanıcıların  ayıklığın  7-14. 

günlerinde relapsa karşı özellikle savunmasız olduğu 

görülmektedir (42).



 Metamfetamin Psikozu

  Metamfetamin kullananların %6-46’sında, perse-

kütif sanrılar, işitsel ve görsel halüsinasyonlar, referans 

ve  düşünce  yayınlanması  sanrıları  ile  karakterize, 

“metamfetamin ile ilişkili psikoz” geliştiği tahmin edil-

mektedir (43). Tek doz kullanım ya da yoksunluk sıra-

sında ortaya çıkan psikoz genellikle geçici olsa da kro-

nik metamfetamin kullanımı ile psikotik bozukluklara 

yatkınlık artar (44). Uluslararası Hastalık Sınıflandırması 

(ICD-10)  (45)  ve  Ruhsal  Bozuklukların  Tanısal  ve 

Sayımsal  El  Kitabı’na  (DSM-5)  göre  (46),  gözlenen 

semptomların intoksikasyon veya yoksunluğun bekle-

nen  etkileriyle  uyumlu  olması  durumunda  psikotik 

bozukluk tanısı konulmamaktadır. Bu nedenle, geçici 

psikotik belirtileri olan olgular tanı konulabilir psikotik 

bozukluk  olarak  değerlendirilmez.  Bununla  birlikte, 

tabloya akut ajitasyon, şiddet davranışları veya başka 

sıkıntılar ve işlev bozukluğu eşlik ettiğinde, bu hastala-

ra yine farmakolojik tedavi gerekebilir (47). Genel ola-

rak psikotik durum dopamin reseptör antagonistleri ile 

çözülebilir (43). DSM-5 (46), madde kullanımına bağlı 

psikozu,  madde  kullanımının  başlangıcından  sonra 

görülen veya akut kullanılan maddenin kesilmesinden 

veya intoksikasyonundan sonra bir aydan daha az bir 

süre devam eden bir durum olarak tanımlamaktadır. 

Bununla birlikte, metamfetamin psikozu olan bazı has-

talar, haftalar veya aylar boyunca psikotik semptom-

larda düzelme göstermezler ve “uzun süreli metamfe-

tamin kaynaklı psikoz tipi” olarak adlandırılan bir tablo 

sergilerler (44). Rutin olarak önerilen 1 aylık süre kısıt-

laması  daha  uzun  sürebilen  ama  yine  de  şizofreni 

spektrum bozukluğu tanısı almayan metamfetaminle 

ilişkili psikoz olguları için uygun olmayabilir (47).

  Tayland’da yapılan bir izlem çalışması, metamfeta-

min psikozu olan hastaların dörtte birinin, ilk yatışları-

nı takiben 5 yıl içinde şizofreni tanısı aldığını göster-

miştir (48). Geçici semptomları olan bireylerde kronik 

veya tekrarlayan psikoz gelişiminin takibi, akut semp-

tomların olası farmakolojik yönetimi ve davranışsal 

tedavi, metamfetamin kullanımına yönelik psikoeği-

tim ve psikoz ile ilişkisinin yakından izlenmesi gerek-

mektedir.



 Nörotoksisite ve Bilişsel Fonksiyonlar

  Dopaminerjik, noradrenerjik, serotonerjik ve opioi-

derjik sistemler üzerindeki etkileri nedeniyle, tekrarla-

yan metamfetamin kullanımı, önemli nörotoksik etki-

ler  ve  nörokognitif  defisitlerle  ilişkilidir  (17). 

Metamfetamin nörotoksisitesinden sorumlu mekaniz-

malar karmaşıktır ve sitoplazma ve sinaptik aralıkta art-

mış dopamin düzeyi, oksidatif stres, nöroinflamasyon 

ve pro-apoptotik değişiklikleri içerebilir (49).

  Kırk dört çalışmanın incelendiği bir meta-analizde, 

metamfetamin kullananların dikkat, yürütme işlevleri, 

dil/sözel akıcılık, sözel öğrenme ve bellek, görsel hafıza 

ve çalışma belleği dahil olmak üzere çoğu bilişsel alan-

da orta düzeyde bir bozukluğa sahip olduğu sonucuna 

varılmıştır. Dürtüsellik/ödül işleme ve sosyal bilişlerde-

ki açıklar öne çıkarken, görsel öğrenme ve görsel-uzam-

sal yetenekler göreceli olarak diğer bilişsel alanlardan 

ayrışmışlardır  (50).  Yazarlar  ayrıca,  metamfetaminin 

sosyal biliş ve dürtüsellik/ödül işleme üzerindeki etkile-

rinin az sayıda çalışmaya dayandığını, bu çalışmaların 

arttırılması gerektiğini belirtmiştir (50). Fonksiyonel ve 

yapısal nörogörüntüleme çalışmaları bilişsel bozukluk-

ların, striatum, prefrontal korteks ve hipokampus gibi 

beyin  bölgelerindeki  nörokimyasal,  fonksiyonel  ve 

morfolojik değişikliklere eşlik ettiğini göstermiştir (49). 

Yaş,  eğitim  düzeyi  ve  genotip  gibi  değişkenlerdeki 

bireysel farklılıklar, metamfetamin kullanımı ve bilişsel 

bozukluklar arasındaki ilişkiyi zayıflatmaktadır (51). 

Bazı bozukluklar uzun süreli ayıklık sonrasında geliş-

mekle birlikte, bu bozulmalar genellikle ayıklığın ilk üç 

ayında gözlenir (52).



6

Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 31, Number 1, March 2018

Metamfetamin güncellemesi: Bizim son zamanlarda karşılaştığımız eski bir problem

 Metamfetamin Kullanımı ile İlişkili Diğer

 Sağlık Riskleri

  Metamfetamin kullananlarda depresyon, intihar 

davranışı, şiddet, psikoz, kötü fiziksel sağlık ve aşırı 

zayıflık ile ilişkili sorunlar vurgulanmaktadır (3,26). 

Depresyon ve intihar düşüncesi aktif ilaç kullanımı, 

yoksunluk  hatta  ayıklık  dönemlerinde  görülebilir 

(53,54). Duygudurum geçişleri ve dürtüsel davranış, 

metamfetaminle ilişkili psikiyatrik sendromların bir 

bileşeni  olarak  görünmektedir;  bunların  en  ciddi 

sonucu intihar eğiliminde artıştır (55). Normal popü-

lasyon ile karşılaştırıldığında yüksek riskli metamfeta-

min kullanıcılarında kaza ve intihar riski üst düzeyler-

de rapor edilmiştir (3).

  Uyuşturucu  enjeksiyonunun  Avrupa’daki  genel 

düşüşüne karşın, metamfetamin kullananların yüksek 

düzeydeki cinsel risk alma davranışları, insan immün 

yetmezlik virüsü (HIV) ve diğer cinsel yolla bulaşan 

enfeksiyonlara yakalanma riskinin artmasına katkıda 

bulunabilir (20). Uzmanlar ayrıca uyuşturucu partileri-

ne  katılan  eşcinsel  erkekler  arasında  HIV  ilaçlarına 

yetersiz devamlılık ve hepatit C virüsü yeniden bulaş-

ma oranlarında artış bildirmektedirler (3).



 Metamfetamin İntoksikasyonunun Akut

 Tedavisi

  Metamfetamin intoksikasyonu dış uyaranlardan 

izole edilmiş sakin bir ortamda tedavi edilmelidir. 

İlaç uygulaması, diğer maddelerin de tüketilmiş ola-

bileceği düşünülerek, dikkatli bir şekilde yapılmalı-

dır. Hastanın belirgin ajitasyon, agresiflik veya psi-

kotik semptomlar için tedaviye ihtiyacı varsa, ilk ter-

cih edilen ajan olarak benzodiazepinler kullanılmalı-

dır.  Eğer  benzodiazepinler  hastayı  sakinleştirmek 

için yeterli değilse, özellikle hastanın sanrıları veya 

halüsinasyonları varsa, bir antipsikotik ilaç eklenme-

si düşünülebilir (9). Metamfetamin kullanım bozuk-

luğu olan hastalara en az üç hafta süreyle kalifiye bir 

yoksunluk  tedavisi  önerilmelidir  ve  akut  tedavi 

mümkün olan en kısa sürede davranışsal terapi veya 

pekiştireç odaklı terapi (contingency) gibi diğer psi-

koterapötik yöntemler ile birleştirilmelidir (9).

 Metamfetamin Kullanım Bozukluğunun

 Farmakoterapisi

  Metamfetamin kullanım bozukluğunu tedavi etmek 

için onaylanmış bir ilaç bulunmamaktadır ve tedavinin 

birincil bileşeni olmaktan ziyade psikososyal müdahalelere 

ek olarak farmakoterapi önerilmektedir (56). Metamfetamin 

kullanım bozukluğu için araştırılan ilaçlar arasında asetilsis-

tein, antidepresanlar, antiepileptik ilaçlar, atipik antipsiko-

tik ilaçlar, kalsiyum antagonistleri, kas gevşeticiler, opioid 

antagonistleri, psikostimülanlar ve vareniklin bulunmakta-

dır (9). Metamfetaminle ilişkili psikoz, depresif sendromlar, 

anksiyete ve uyku bozuklukları gibi metamfetaminle ilişkili 

persistan veya eşlik eden sendromlar, genellikle semptom 

odaklı bir şekilde tedavi edilir (57).

  Opioid analogları ile opioid tedavisinden farklı ola-

rak dopamin-analog tedavisi henüz ikna edici sonuçlar 

vermemiştir (57). Yeni bir sistematik derleme, psikosti-

mülan ajanların tedavide kalıcı ayıklık veya tedavide 

kalma  üzerinde  etkisi  olmadığını  göstermiştir  (58). 

Metamfetamin kullanım bozukluğunun tedavisi için 

yeni yaklaşımlar arasında, nöroimmün modülatörler 

(minosiklin, ibudilast), bilişsel güçlendiriciler (rivastig-

min, galantamin, atomoksetin, modafinil, sitikolin), 

aşılar ve oksitosin yer almaktadır (59).

 Metamfetamin Kullanım Bozukluğu için

 Psikoterapötik Girişimler

  Metamfetamin kullanım bozukluğu tanısı olsun ya 

da olmasın, metamfetamin kullanan herhangi bir kişiye, 

kişisel ihtiyaçları ve motivasyonu için uygun psikotera-

pötik danışmanlık veya tedavi sunulmalıdır (9). Bilişsel 

davranışçı yaklaşımların, farmakoterapi ile birlikte veya 

tek başına tedaviye katılımı arttırdığı metamfetamin kul-

lanımını ve riskli cinsel davranışları azalttığı gösterilmiş-

tir (60-62). Ayrıca, durum yönetimi daha iyi tedavide 

kalma, daha düşük metamfetamin kullanımı oranları ve 

tedavi  deneyimi  boyunca  daha  uzun  süren  devamlı 

ayıklık ile ilişkilendirilmiştir (63). Öte yandan, yürütücü 

işlevlerdeki metamfetaminle ilişkili bilişsel bozuklukla-

rın, özellikle inhibitör kontrol mekanizmaları ile ilgili 

olanların, ağır bilişsel temelli tedavileri etkisiz hale getir-

me potansiyeline sahip olduğu öne sürülmüştür (64).




7

Evren C, Bozkurt M

Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 31, Number 1, March 2018

  Rehberlerde pekiştireç odaklı terapi (contingency) 

ve  bilişsel  davranışçı  terapinin  dışında,  psikoeğitim, 

motivasyonel görüşme, motivasyon geliştirme, kabul 

ve kararlılık terapisi, Matrix modeli (aile eğitimi ile biliş-

sel davranışçı terapi ve kendi kendine yardım katılımı) 

ve FAST (Aile Alternatif Tedavi Etkinlikleri, Kendine 

Yardım ve Tedavi Grupları), kademeli bakım yaklaşım-

ları (düşük eşikli eğitici yaklaşımlardan karmaşık yata-

rak tedavi yöntemlerine uzanan ihtiyaçlara dayalı, artan 

müdahaleler  sistemi)  ve  toplum  temelli  tedaviler 

metamfetamin kullanım bozukluğu için etkili yaklaşım-

lar olarak belirtilmektedir (9). Nüksü önlemek için, has-

taların en az bir yıl takip edilmesi önerilmektedir (9).



 Metamfetamin Kullanım Bozuklukları için Ek

 Müdahaleler

  Kanıtlar; fiziksel egzersizin, metamfetamin kullanı-

mını bırakmış kişilerde anksiyete ve depresyonun azal-

tılmasında ve zindelik ve yaşam kalitesinin iyileştiril-

mesinde etkili olduğunu göstermektedir. Genel olarak, 

tedaviye egzersiz eklemek eski metamfetamin bağımlı-

larında iyileşmeyi önemli ölçüde artırabilir. Bu nedenle 

egzersiz tedavisi destekleyici tedavi olarak önerilmeli 

ve sunulmalıdır (65). Randomize kontrollü bir çalışma-

da, nörofeedback’in tek başına farmakoterapiye kıyas-

la, bağımlılığa özgü tedavi çıktılarını ve yaşam kalitesi-

ni iyileştirdiği de bulunmuştur (66).

  Tüketimi azaltmak, intravenöz tüketimden kaçınmak, 

tehlikeli ilaç etkileşimlerinden kaçınmak (serotonin send-

romu gibi), düzenli beslenme, diş sağlığı ve hijyene ve 

güvenli cinselliğe gerekli önemi vermek gibi zarar azaltma 

müdahaleleri, tam ayıklık elde etmek istemeyen ya da 

bunu yapamayanlar için önerilebilir (9). Metamfetamini 

enjeksiyonla  kullananlara,  gördükleri  zararı  azaltmak 

amacıyla, ilacın oral yoldan alınmasına yönelik jelatin 

kapsüllerinin dağıtılması ya da iğne ve enjektör program-

ları aracılığıyla sigara ekipmanı ya da daha güvenli sigara 

kitlerinin sağlanması  denenmiştir (3,67).

 Sonuç ve Gelecek Müdahaleler

  Birçok ülkede metamfetamin kötüye kullanımının art-

ması, metamfetamin ilişkili bir rahatsızlığı olan hastaları 

tedavi etmeye yönelik talebin artması sonucunu doğur-

muştur. Nispeten düşük bir prevalansta bile, metamfeta-

min önemli bir zarara neden olma potansiyeline sahiptir 

ve bu yüke hazır olması gereken tek alan bağımlılık teda-

visi birimleri değildir. Multidisipliner uyuşturucu yardım 

merkezlerinin yanısıra ilkyardım ve hastane personeline 

ve metamfetaminle ilişkili bozukluklar için kılavuzlara 

gereksinim vardır (9). Metamfetamin kullanımına karşı 

müdahaleler gereklidir ve ülkelere göre ayrı ayrı uyarlan-

malıdır. Metamfetamin kullanımı, bununla ilişkili sorun-

lar ve korunma müdahaleleri konusunda mevcut bilgiler 

yetersiz kalmaktadır. Metamfetamin kullanım bozuklu-

ğunda etkili tedavi ve önleme programlarına yönelik bir 

yol haritası sağlamak için bu boşlukları sistematik olarak 

ele  alan  gelecek  araştırmalara  gereksinim  vardır. 

Türkiye’de metamfetamin kullanımının boyutlarını belir-

lemek için çalışmalar yapılmalı ve yaklaşan bu tehlike için 

bağımlılık tedavi merkezleri hazırlıklı olmalıdır.

KAYNAKLAR

1.  de  Matos  EG,  Hannemann  TV,  Atzendorf  J,  Kraus  L,  Piontek 

D.  The  consumption  of  new  psychoactive  substances  and 

methamphetamine. Dtsch Arztebl Int 2018; 115:49-55.

 

2.  United Nations Office on Drugs and Crime (UNODC). World 



Drug Report 2012. United Nations; Vienna: 2013.

 

3.  European  Monitoring  Centre  for  Drugs  and  Drug  Addiction. 



Exploring  methamphetamine  trends  in  Europe,  EMCDDA 

Papers,  Publications  Office  of  the  European  Union, 

Luxembourg,  2014.  http://www.emcdda.europa.eu/system/

files/publications/787/TDAU14001ENN_460800.pdf  (Last 

accessed on 13 March 2018)

4.  Vearrier  D,  Greenberg  MI,  Miller  SN,  Okaneku  JT,  Haggerty 

DA.  Methamphetamine:  history,  pathophysiology,  adverse 

health effects, current trends, and hazards associated with the 

clandestine manufacture of methamphetamine. Dis Mon 2012; 

58:38-89. [CrossRef]

 

5.  Shrem  MT,  Halkitis  PN.  Methamphetamine  abuse  in  the 



United  States:  contextual,  psychological  and  sociological 

considerations. J Health Psychol 2008; 13:669-679. [CrossRef]

 

6.  Ahmad  K.  Asia  grapples  with  spreading  amphetamine  abuse. 



Lancet 2003; 361:1878-1879. [CrossRef]

 



8

Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 31, Number 1, March 2018

Metamfetamin güncellemesi: Bizim son zamanlarda karşılaştığımız eski bir problem

7.  Substance  Abuse  and  Mental  Health  Services  Administration 

(SAMHSA).  Results  from  the  2012  National  Survey  on  Drug 

Use  and  Health:  Summary  of  National  Findings,  NSDUH 

Series H-46, HHS Publication No. (SMA) 13-4795. Substance 

Abuse  and  Mental  Health  Services  Administration;  Rockville, 

MD: 2013.

 

8.  Karakukcu C, Ciraci MZ, Kocer D, Erturk-Zararsiz G, Reyhancan 



M,  Altintop  I.  Regional  drug  abuse  prevalence  depending  on 

laboratory  based  urine  illicit  drug  screening  results.  Anadolu 

Psikiyatri Derg 2018; 19:169-176. [CrossRef]

 

9.  Gouzoulis-Mayfrank E, Härtel-Petri R, Hamdorf W, Havemann-



Reinecke  U,  Mühlig  S,  Wodarz  N.  Methamphetamine-related 

disorders. Dtsch Arztebl Int 2017; 114:455-641.

 

10.  Kirby T, Thornber-Dunwell M. High-risk drug practices tighten 



grip on London gay scene. Lancet 2013; 381:101-102. [CrossRef]

 

11.  Radfar  SR,  Mohsenifar  S,  Noroozi  A.  Integration  of 



methamphetamine harm reduction into opioid harm reduction 

services  in  Iran:  preliminary  results  of  a  pilot  study.  Iran  J 

Psychiatry Behav Sci 2017; 11:e7730. [CrossRef]

12.  Massah  O,  Moradi  A.  The  prevalence  of  methamphetamine 

dependence among Iranian women in methadone maintenance 

therapy  in  Tehran,  Iran.  Iranian  Journal  of  Psychiatry  2018; 

13:10-14.

 

13.  Alammehrjerdi  Z,  Ezard  N,  Dolan  K.  Methamphetamine 



dependence  in  methadone  treatment  services  in  Iran:  the  first 

literature  review  of  a  new  health  concern.  Asian  J  Psychiatr 

2018; 31:49-55. [CrossRef]

 

14.  Ciccarone  D.  Stimulant  abuse:  pharmacology,  cocaine, 



methamphetamine,  treatment,  attempts  at  pharmacotherapy. 

Prim Care 2011; 38:41-58. [CrossRef]

 

15.  Mendelson J, Uemura N, Harris D, Nath RP, Fernandez E, Jacob 



P  3rd,  Everhart  ET,  Jones  RT.  Human  pharmacology  of  the 

methamphetamine  stereoisomers.  Clin  Pharmacol  Ther  2006; 

80:403-420. [CrossRef]

 

16.  United Nations Office on Drugs and Crime (UNODC). World 



Drug Report 2013. United Nations; Vienna: 2013.

 

17.  Courtney  KE,  Ray  LA.  Methamphetamine:  an  update  on 



epidemiology,  pharmacology,  clinical  phenomenology,  and 

treatment  literature.  Drug  Alcohol  Depend  2014;  143:11-21. 



[CrossRef]

 

18.  Chomchai C, Chomchai S. Global patterns of methamphetamine 



use. Curr Opin Psychiatry 2015; 28:269-274. [CrossRef]

 

19.  McKetin R, Kozel N, Douglas J, Ali R, Vicknasingam B, Lund J, 



Li JH. The rise of methamphetamine in Southeast and East Asia. 

Drug Alcohol Rev 2008; 27:220-228. [CrossRef]

 

20.  Degenhardt  L,  Roxburgh  A,  Black  E,  Bruno  R,  Campbell  G, 



Kinner S, Fetherston J. The epidemiology of methamphetamine 

use and harm in Australia. Drug Alcohol Rev 2008; 27:243-252. 



[CrossRef]

 

21.  Topp  L,  Degenhardt  L,  Kaye  S,  Darke  S.  The  emergence  of 



potent forms of methamphetamine in Sydney, Australia: a case 

study  of  the  IDRS  as  a  strategic  early  warning  system.  Drug 

Alcohol Rev 2002; 21:341-348. [CrossRef]

 

22.  Nordahl  TE,  Salo  R,  Leamon  M.  Neuropsychological  effects 



of  chronic  methamphetamine  use  on  neurotransmitters  and 

cognition:  a  review.  J  Neuropsychiatry  Clin  Neurosci  2003; 

15:317-325. [CrossRef]

 

23.  Cruickshank CC, Dyer KR. A review of the clinical pharmacology 



of  methamphetamine.  Addiction  2009;  104:1085-1099. 

[CrossRef]

 

24.  Sulzer  D,  Sonders  MS,  Poulsen  NW,  Galli  A.  Mechanisms 



of  neurotransmitter  release  by  amphetamines:  a  review.  Prog 

Neurobiol 2005; 75:406-433. [CrossRef]

 

25.  Yamamoto BK, Moszczynska A, Gudelsky GA. Amphetamine 



toxicities:  classical  and  emerging  mechanisms.  Ann  N  Y  Acad 

Sci 2010; 1187:101-121. [CrossRef]

 

26.  Darke  S,  Kaye  S,  McKetin  R,  Duflou  J.  Major  physical  and 



psychological  harms  of  methamphetamine  use.  Drug  Alcohol 

Rev 2008; 27:253-262. [CrossRef]

 

27.  Baumann  MH,  Ayestas  MA,  Sharpe  LG,  Lewis  DB,  Rice  KC, 



Rothman RB. Persistent antagonism of methamphetamine-induced 

dopamine release in rats pretreated with GBR12909 decanoate. J 

Pharmacol Exp Ther 2002; 301:1190-1197. [CrossRef]

 

28.  Mansour  A,  Fox  CA,  Akil  H,  Watson  SJ.  Opioid-receptor 



mRNA  expression  in  the  rat  CNS:  anatomical  and  functional 

implications. Trends Neurosci 1995; 18:22-29. [CrossRef]

 

29.  Meredith  CW,  Jaffe  C,  Ang-Lee  K,  Saxon  AJ.  Implications  of 



chronic  methamphetamine  use:  a  literature  review.  Harv  Rev 

Psychiatry 2005; 13:141-154. [CrossRef]

 

30.  Kim I, Oyler JM, Moolchan ET, Cone EJ, Huestis MA. Urinary 



pharmacokinetics  of  methamphetamine  and  its  metabolite, 

amphetamine  following  controlled  oral  administration  to 

humans. Ther Drug Monit 2004; 26:664-672. [CrossRef]

 

31.  Oyler JM, Cone EJ, Joseph RE Jr, Moolchan ET, Huestis MA. 



Duration  of  detectable  methamphetamine  and  amphetamine 

excretion  in  urine  after  controlled  oral  administration  of 

methamphetamine to humans. Clin Chem 2002; 48:1703-1714.

 

32.  Wallace  TL,  Gudelsky  GA,  Vorhees  CV.  Methamphetamine-



induced  neurotoxicity  alters  locomotor  activity,  stereotypic 

behavior, and stimulated dopamine release in the rat. J Neurosci 

1999; 19:9141-9148.



9

Evren C, Bozkurt M

Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 31, Number 1, March 2018

33.  Moszczynska  A,  Callan  SP.  Molecular,  behavioral,  and 

physiological consequences of methamphetamine neurotoxicity: 

implications for treatment. J Pharmacol Exp Ther 2017; 362:474-

488. [CrossRef]

 

34.  Pike E, Stoops WW, Rush CR. Acute buspirone dosing enhances 



abuse-related  subjective  effects  of  oral  methamphetamine. 

Pharmacol Biochem Behav 2016; 150-151:87-93. [CrossRef]

 

35.  Rusyniak  DE.  Neurologic  manifestations  of  chronic 



methamphetamine  abuse.  Neurol  Clin  2011;  29:641-655. 

[CrossRef]

 

36.  Hart  CL,  Gunderson  EW,  Perez  A,  Kirkpatrick  MG, 



Thurmond A, Comer SD, Foltin RW. Acute physiological and 

behavioral  effects  of  intranasal  methamphetamine  in  humans. 

Neuropsychopharmacology 2008; 33:1847-1855. [CrossRef]

 

37.  Zweben  JE,  Cohen  JB,  Christian  D,  Galloway  GP,  Salinardi 



M, Parent D, Iguchi M; Methamphetamine Treatment Project. 

Psychiatric symptoms in methamphetamine users. Am J Addict 

2004; 13:181-190. [CrossRef]

 

38.  Harro J. Neuropsychiatric adverse effects of amphetamine and 



methamphetamine.  Int  Rev  Neurobiol  2015;  120:179-204. 

[CrossRef]

39.  Richards  JR,  Bretz  SW,  Johnson  EB,  Turnipseed  SD,  Brofeldt 

BT,  Derlet  RW.  Methamphetamine  abuse  and  emergency 

department utilization. West J Med 1999; 170:198-202.

 

40.  Richards  JR,  Johnson  EB,  Stark  RW,  Derlet  RW. 



Methamphetamine  abuse  and  rhabdomyolysis  in  the  ED:  a 

5-year study. Am J Emerg Med 1999; 17:681-685. [CrossRef]

 

41.  Newton  TF,  Kalechstein  AD,  Duran  S,  Vansluis  N,  Ling  W. 



Methamphetamine abstinence syndrome: preliminary findings. 

Am J Addict 2004; 13:248-255. [CrossRef]

 

42.  Zorick T, Nestor L, Miotto K, Sugar C, Hellemann G, Scanlon 



G, Rawson R, London ED. Withdrawal symptoms in abstinent 

methamphetamine-dependent  subjects.  Addiction  2010; 

105:1809-1818. [CrossRef]

 

43.  Grant  KM,  LeVan  TD,  Wells  SM,  Li  M,  Stoltenberg  SF, 



Gendelman  HE,  Carlo  G,  Bevins  RA.  Methamphetamine-

associated psychosis. J Neuroimmune Pharmacol 2012; 7:113-

139. [CrossRef]

 

44.  Ujike  H,  Sato  M.  Clinical  features  of  sensitization  to 



methamphetamine observed in patients with methamphetamine 

dependence and psychosis. Ann N Y Acad Sci 2004; 1025:279-

287. [CrossRef]

 

45.  World  Health  Organization.  The  ICD-10  Classification  of 



Mental  and  Behavioral  Disorders.  Diagnostic  Criteria  For 

Research; Geneva: 1992.

 

46.  American  Psychiatric  Association.  Diagnostic  and  statistical 



manual  of  mental  disorders.  5.  Arlington,  VA:  American 

Psychiatric Publishing; 2013.

 

47.  Glasner-Edwards S, Mooney LJ. Methamphetamine psychosis: 



epidemiology  and  management.  CNS  Drugs  2014;  28:1115-

1126. [CrossRef]

 

48.  Kittirattanapaiboon  P,  Mahatnirunkul  S,  Booncharoen 



H,  Thummawomg  P,  Dumrongchai  U,  Chutha  W.  Long-

term  outcomes  in  methamphetamine  psychosis  after  first 

hospitalization.  Drug  Alcohol  Rev  2010;  29:456-461. 

[CrossRef]

49.  Shin  EJ,  Dang  DK,  Tran  TV,  Tran  HQ,  Jeong  JH,  Nah 

SY,  Jang  CG,  Yamada  K,  Nabeshima  T,  Kim  HC.  Current 

understanding  of  methamphetamine-associated  dopaminergic 

neurodegeneration and psychotoxic behaviors. Arch Pharm Res 

2017; 40:403-428. [CrossRef]

 

50.  Potvin  S,  Pelletier  J,  Grot  S,  Hébert  C,  Barr  AM,  Lecomte  T. 



Cognitive  deficits  in  individuals  with  methamphetamine  use 

disorder:  a  meta-analysis.  Addict  Behav  2018;  80:154-160. 



[CrossRef]

 

51.  Dean AC, Groman SM, Morales AM, London ED. An evaluation 



of the evidence that methamphetamine abuse causes cognitive 

decline  in  humans.  Neuropsychopharmacology  2013;  38:259-

274. [CrossRef]

52.  Iudicello JE, Woods SP, Vigil O, Scott JC, Cherner M, Heaton 

RK, Atkinson JH, Grant I; HIV Neurobehavioral Research Center 

(HNRC)  Group.  Longer  term  improvement  invneurocognitive 

functioning  and  affective  distress  among  methamphetamine 

users who achieve stable abstinence. J Clin Exp Neuropsychol 

2010; 32:704-718. [CrossRef]

 

53.  Kalechstein AD, Newton TF, Longshore D, Anglin MD, van Gorp 



WG, Gawin FH. Psychiatric comorbidity of methamphetamine 

dependence  in  a  forensic  sample.  J  Neuropsychiatry  Clin 

Neurosci 2000; 12:480-484. [CrossRef]

 

54.  Scott JC, Woods SP, Matt GE, Meyer RA, Heaton RK, Atkinson 



JH,  Grant  I.  Neurocognitive  effects  of  methamphetamine:  a 

critical  review  and  meta-analysis.  Neuropsychol  Rev  2007; 

17:275-297. [CrossRef]

 

55.  Glasner-Edwards S, Mooney LJ, Marinelli-Casey P, Hillhouse M, 



Ang A, Rawson R; Methamphetamine Treatment Project. Risk 

factors  for  suicide  attempts  in  methamphetamine-dependent 

patients. Am J Addict 2008; 17:24-27. [CrossRef]

 

56.  Karila  L,  Weinstein  A,  Aubin  HJ,  Benyamina  A,  Reynaud  M, 



Batki  SL.  Pharmacological  approaches  to  methamphetamine 

dependence:  a  focused  review.  Br  J  Clin  Pharmacol  2010; 

69:578-592. [CrossRef]



10

Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 31, Number 1, March 2018

Metamfetamin güncellemesi: Bizim son zamanlarda karşılaştığımız eski bir problem

57.  Härtel-Petri  R,  Krampe-Scheidler  A,  Braunwarth  WD, 

Havemann-Reinecke  U,  Jeschke  P,  Looser  W,  Mühlig  S, 

Schäfer  I,  Scherbaum  N,  Bothe  L,  Schaefer  C,  Hamdorf  W. 

Evidence-based guidelines for the pharmacologic management 

of methamphetamine dependence, relapse prevention, chronic 

methamphetamine-related, and comorbid psychiatric disorders 

in  post-acute  settings.  Pharmacopsychiatry  2017;  50:96-104. 



[CrossRef]

 

58.  Bhatt M, Zielinski L, Baker-Beal L, Bhatnagar N, Mouravska N, 



Laplante P, Worster A, Thabane L, Samaan Z. Efficacy and safety 

of  psychostimulants  for  amphetamine  and  methamphetamine 

use disorders: a systematic review and meta-analysis. Syst Rev 

2016; 5:189. [CrossRef]

59.  Ballester J, Valentine G, Sofuoglu M. Pharmacological treatments 

for  methamphetamine  addiction:  current  status  and  future 

directions. Expert Rev Clin Pharmacol 2017; 10:305-314.

 

60.  Lee  NK,  Rawson  RA.  A  systematic  review  of  cognitive  and 



behavioural therapies for methamphetamine dependence. Drug 

Alcohol Rev 2008; 27:309-317. [CrossRef]

 

61.  McElhiney  MC,  Rabkin  JG,  Rabkin  R,  Nunes  EV.  Provigil 



(modafinil)  plus  cognitive  behavioral  therapy  for 

methamphetamine  use  in  HIV+  gay  men:  a  pilot  study.  Am  J 

Drug Alcohol Abuse 2009; 35:34-37. [CrossRef]

62.  Reback  CJ,  Shoptaw  S.  Development  of  an  evidence-based, 

gay-specific  cognitive  behavioral  therapy  intervention  for 

methamphetamine-abusing  gay  and  bisexual  men.  Addict 

Behav 2014; 39:1286-1291. [CrossRef]

 

63.  Roll JM, Chudzynski J, Cameron JM, Howell DN, McPherson 



S.  Duration  effects  in  contingency  management  treatment  of 

methamphetamine  disorders.  Addict  Behav  2013;  38:2455-

2462. [CrossRef]

 

64.  Baicy K, London ED. Corticolimbic dysregulation and chronic 



methamphetamine  abuse.  Addiction  2007;  102(Suppl  1):5-15. 

[CrossRef]

 

65.  Morris  L,  Stander  J,  Ebrahim  W,  Eksteen  S,  Meaden  OA,  Ras 



A,  Wessels  A.  Effect  of  exercise  versus  cognitive  behavioural 

therapy  or  no  intervention  on  anxiety,  depression,  fitness 

and  quality  of  life  in  adults  with  previous  methamphetamine 

dependency:  a  systematic  review.  Addict  Sci  Clin  Pract  2018; 

13:4. [CrossRef]

 

66.  Rostami R, Dehghani-Arani F. Neurofeedback training as a new 



method  in  treatment  of  crystal  methamphetamine  dependent 

patients: a preliminary study. Appl Psychophysiol Biofeedback 

2015; 40:151-161. [CrossRef]

 

67.  Mravcik V, Skarupova K, Orlikova B, Zabransky T, Karachaliou 



K,  Schulte  B.  Use  of  gelatine  capsules  for  application  of 

methamphetamine: a new harm reduction approach. Int J Drug 



Policy 2011; 22:172-173. [CrossRef]

Yüklə 155,85 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə