1
Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 31, Number 1, March 2018
Metamfetamin
Güncellemesi: Son
Zamanlarda Karşılaştığımız
Eski Bir Problem
Cüneyt Evren
1
, Müge Bozkurt
1
1
Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir
Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Alkol ve
Madde Araştırma Tedavi ve Eğitim Merkezi (AMATEM),
İstanbul - Türkiye
Editoryal / Editorial
Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences 2018;31:1-10
DOI: 10.5350/DAJPN20183101001
Yazışma adresi / Address reprint requests to: Cüneyt Evren, Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
Alkol ve Madde Araştırma Tedavi ve Eğitim Merkezi (AMATEM), İstanbul - Türkiye
Elektronik posta adresi / E-mail address: cuneytevren@yahoo.com
Metamfetamin kimyasal olarak amfetamin ile
yakından ilişkilidir ve daha güçlü etkiye ve daha uzun
yarılanma süresine sahip olması nedeniyle daha büyük
zarar verme potansiyeli olan bir maddedir (1).
Amfetamin, yasadışı uyarıcı maddeler içinde (kokain,
amfetamin, metamfetamin ve 3,4-metilendioksi-metam-
fetamin) Avrupa’da hep daha yaygın olmuştur, ancak
son veriler metamfetamin pazarının yükselişte olduğu-
nu göstermektedir (2). Metamfetaminin kısa ve uzun
süreli kullanımı dolaşım, solunum, nörolojik sorunlarla
birlikte anksiyete, saldırganlık ve depresyondan akut
paranoid psikoza kadar değişen ruh sağlığı sorunlarına
neden olmaktadır. Ayrıca, maddenin enjeksiyonu
enfeksiyon hastalıkları için bir risk faktörüdür (2).
Metamfetamin akut komplikasyonları, uzun dönem
nörotoksisitesi ve yüksek bağımlılık potansiyeli nede-
niyle diğer uyarıcılardan daha tehlikeli görülmektedir.
Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme
Merkezi (EMCDDA) metamfetaminin, ağır olumsuz
etkileri nedeniyle, düşük prevelans hızlarında dahi,
halk sağlığına zararının önemli boyutta olduğunu
değerlendirmektedir.
Metamfetamin Kullanımının Tarihçesi
İlk kez 19. yüzyılda Japonya’da sentezlenen
metamfetamin, II. Dünya Savaşı sırasında, uzun süre
uyanık kalmaları için metamfetamin veya amfetamin
verilen askerler arasında popülarite kazandı. Savaş
sonrası dönemde metamfetamin, narkolepsi, depres-
yon, obezite, alkol bağımlılığı ve dikkat eksikliği hipe-
raktivite bozukluğu (DEHB) gibi birçok hastalığın
tedavisi amacıyla yaygın olarak erişilebilir hale gel-
miştir. İştah azaltıcı etkisi olduğundan zayıflatma
amacıyla kadınlara da pazarlanmıştır (3,4). Maddenin
tedavi amaçlı kullanımı yayıldıkça, kötüye kullanımı
da artmıştır. 1945-1955 arasında ilk metamfetamin
epidemileri Amerika Birleşik Devletleri (ABD) (5) ve
Japonya’da (6) belgelenmiştir. Daha sonraki yıllarda
bu ülkelerde, genel halk arasında metamfetaminin tıb-
bi olmayan kullanımının yaygınlaşması, büyük ölçüde
savaştan kalan stoklanmış haplara bağlanmıştır.
Metamfetaminin erişilebilirliği ve kullanımı konusun-
daki endişeler bir süredir artmaktadır. Tarihsel olarak,
metamfetamin kullanımı büyük ölçüde Çek Cumhuriyeti
Bu makaleye atıf yapmak için: Evren C, Bozkurt M. Update on methamphetamine: an old problem that we have recently encountered. Dusunen Adam The Journal of
Psychiatry and Neurological Sciences 2018;31:1-10. https://doi.org/10.5350/DAJPN20183101001
2
Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 31, Number 1, March 2018
Metamfetamin güncellemesi: Bizim son zamanlarda karşılaştığımız eski bir problem
ve Slovakya ile sınırlı kalmıştır; ancak son zamanlarda
farklı ülkelerden gelen metamfetamin kullanımının arttı-
ğına dair raporlar ilgi çekmektedir. Bu raporlar,
Yunanistan’daki damar içi eroin kullananlar arasında
metamfetamin kullanımını, Almanya’da kristal metamfe-
tamin kullanımının artışını, bazı İskandinav ülkelerinde
amfetamin ile metamfetamin arasında pazar değişikliğine
işaret eden uyuşturucu krizleri ve adli muayeneye daya-
nan delilleri ve Birleşik Krallık’ta eşcinsel erkek gruplar
arasında metamfetamin enjeksiyonu hakkındaki endişele-
ri kapsamaktadır (3).
Metamfetaminin Erişilebilirliği ve
Epidemiyolojisi
ABD’de 12 milyondan fazla kişi (toplam yanıt
verenlerin %4.7’si) hayatlarında en az bir kez metam-
fetamin kulandığını; bir milyon 200 bin kişi (%0.4) son
bir yıl içinde metamfetamin kullandığını bildirirken
kullanıcı olarak belirlenenlerin yaklaşık 440000’i
(%0.2) son bir ayda kullandığını bildirmiştir (7).
Avrupa’da, sadece iki ülke problemli metamfetamin
kullanıcılarının sayısı hakkında güncel tahminler bildir-
miş, yetişkinler (15-64 yaş) için Çek Cumhuriyeti yak-
laşık %0.42 ve Slovakya yaklaşık %0.21 olduğu kesti-
rimlerinde bulunmuştur (2). Türkiye’de, genel bir
metamfetamin kullanıcı düzeyi tahmini bilinmemekte-
dir, ancak bölgesel bir çalışma, yasadışı uyuşturucular
için laboratuvar tarama sonuçlarına göre, amfetamin/
metamfetamin grubunun son iki yılda en sık kullanılan
madde grubu olduğunu ortaya koymuştur (8). Klinik
ortamlarda metamfetamin kullanan hastaların sayısın-
da da artış gözlenmiştir.
Daha önemlisi, metamfetamin piyasası, üretim ve
ticaret yollarının yanı sıra talep açısından da genişliyor
gibi görünmektedir (2). EMCDDA’ya göre, 2006 ve
2011 yılları arasında, metamfetamin yakalama olayları-
nın sayısı neredeyse üç katına çıkarken, ele geçirilen
metamfetamin miktarları altı kat artmıştır. En büyük
miktarda metamfetamin Türkiye’de ele geçirilmiş, bunu
Norveç, Litvanya, İsveç ve Letonya takip etmiştir.
Türkiye, İran’ın bir üretici olarak ortaya çıkması ve uyuş-
turucu maddenin Asya-Pasifik bölgesine ihraç edilmesi
için Türkiye’nin transit bir ülke olarak kullanılmaya
başlamasının ardından ilk kez 2009 yılında metamfeta-
min yakaladığını bildirmiştir (3). Avrupa’da ilk kez,
Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs’ta kristal metamfetaminin
sigara olarak içilmesinin, savunmasız gruplar arasında
yaygınlaşma olasılığıyla yeni bir tehdit olarak belirdiği-
ne ilişkin endişe verici işaretler bulunmaktadır (2,3). Son
yıllarda, Çek Cumhuriyeti ve Almanya’da da metamfe-
tamin ele geçirme olayları artmıştır (3).
Metamfetamin Kullanımı Risk Grupları
Genç yaş, düşük eğitim düzeyi ve diğer psikoak-
tif maddelerin kullanımı, metamfetamin kötüye kul-
lanımı riskinin artışıyla ilişkilidir (1). Metamfetamin
kötüye kullanımı, sıklıkla Londra’da bulunan, özel-
likle “slamming” veya “chem-sex” partilerine katılan
eşcinsel erkekler gibi popülasyonlarda yaygın görün-
mektedir. İlaç etkisi altında cinsel ilişki, enjeksiyon
ekipmanın sıklıkla paylaşıldığı intravenöz kullanım
ve mefedron ve gama-hidroksibutirat (GHB) gibi
maddelerin kullanımı ile bir aradadır (9,10). Bu tür
uyuşturucu kullanımının boyutu belirsiz olmasına
rağmen, Londra’daki uyuşturucu mücadele hizmet-
leri, eşcinsel erkekler tarafından metamfetamin kay-
naklı sorunlara bağlı tedaviye yönelik talep artışı
olduğunu bildirmiştir (3). İran’da yapılan araştırma-
lar, 2015-2016’da metadon tedavisi alan hastalarda
metamfetamin kullanımının erkeklerde %60.3’e (11)
ve kadınlarda %89.5’e ulaştığını ortaya koymuştur
(12). Bu sonuçlar, agonist tedavisi altında opioid
kullanım bozukluğu olan hastaların metamfetamin
kullanımı için risk altındaki bir başka popülasyon
olduğunu düşündürmektedir (13).
Metamfetaminin Kimyasal Özellikleri
Metamphetamin, N-metilamfetamin, metilamfeta-
min ve dezoksiefedrin olarak da bilinen metamfeta-
min, psikoaktif maddelerin fenetilamin ve amfetamin
sınıfından bir psikostimülanıdır. Metamfetamin iki
stereoizomerde bulunur. D-metamfetamin (dekstroro-
tatuar enantiyomer), merkezi sinir sistemi (MSS) akti-
vitesi 3-5 kat daha güçlü bir psikostimülandır ve etki-
leri L-metamfetamin veya levorotator enantiyomere
3
Evren C, Bozkurt M
Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 31, Number 1, March 2018
kıyasla daha uzun sürer (14). Yüksek dozlarda,
L-enantiyomerinin D-enantiyomerinden kaynaklana-
na benzer bir intoksikasyona neden olduğu bildiril-
miştir, fakat psikoaktif etkileri göreceli olarak kısadır
ve daha az arzu edilmektedir (15). Avrupa’da karşılaşı-
lan yasadışı metamfetamin, genel olarak kimyada
rasemik karışım olarak bilinen, eşit oranlarda D- ve
L-enantiyomerlerin bir karışımı olarak bulunur (3).
Metamfetamin oral veya nazal olarak alınabilir; ayrıca
bazı ülkelerde yüksek riskli kullanıcılar arasında enjek-
siyon yaygındır. Kristal metamfetaminin sigara olarak
içilmesi Avustralya, ABD ve Güneydoğu Asya’da yay-
gındır (2,3,16).
Psödoefedrin ve efedrin, reçetesiz satılan ilaçlar ola-
rak bulunmaları nedeniyle metamfetamin üretimi için
popüler öncül maddedir (17). Efedrin ve psödoefedrine
dayalı üretim, çoğunlukla Orta Avrupa’da (Çek
Cumhuriyeti, Almanya, Polonya, Slovakya) kullanılan
tek adımlı bir yöntemdir (3). Başka bir öncül olan
1-fenil-2-propanon (benzil metil keton, BMK), özellik-
le Litvanya, Çin ve Rusya’da kullanılmaktadır (3). Bazı
ülkelerde psödoefedrin ve efedrin satışlarının kısıtlan-
ması, bu maddelerin fenilasetilkarbinol gibi öncüller-
den yeni yollarla üretimine yol açmıştır (3).
Öncül olarak psödoefedrin kullanan sentezleme
süreçleri, yüksek uçuculuğu nedeniyle pazarlanabilir
olmayan serbest bazlı, uçucu bir metamfetamin for-
munu ortaya çıkarır. Hidroklorik asit ilavesi metamfe-
tamini, nemli bir toz veya kristal olan kullanılabilir bir
“baz” formuna çökeltir (18). Yutulabilir, burundan
çekilebilir, enjekte edilebilir veya sigara olarak içilebilir.
Partilerde kullananlar genellikle sigara olarak içme ya
da burundan çekme yolunu tercih ederler.
Metamfetamin tozu ya da “speed”in, katışık olması
daha olasıdır ve maddenin kristal biçiminden daha
düşük bir saflıkta olma eğilimindedir. Rengi, üretim
sürecinde kullanılan reaktiflere bağlı olarak beyazdan
kahverengiye, sarıya veya pembeye kadar değişebilir.
Toz metamfetamin sigara olarak içilebilir, burundan
çekilebilir veya çözündürülerek enjekte edilebilir (18).
Yasa dışı uyuşturucu pazarında bulunan toz formu,
saflık ve görünümde toz amfetamin ile benzerdir ve
ikisi de hem satıcılar hem de kullanıcılar için çoğu
zaman ayırt edilemez özelliktedir (3).
“Buz” veya “kristalin meth” olarak adlandırılan
metamfetamin hidroklorürün büyük beyaz veya yarı
saydam kristalleri, karmaşık, özel ekipman ve uzman-
lık gerektiren şekilde baz metamfetamininden yeniden
kristalleşme ile elde edilir ve bazı bölgelerde sigara
veya enjeksiyon şeklinde baskın olarak kullanılır (3,18).
Daha düşük saflık formlarına göre, kristal metamfeta-
min artmış bir bağımlılık düzeyi ile ilişkilidir (19).
Metamfetaminin daha uygun maliyetli hale getirilmesi
için, toz metamfetamin bazen diğer katışım maddeleri
ile karıştırılır ve hap halinde sıkıştırılır. Maddenin
dumanının çekilmesi için tabletler ezilir ve ısıtılır ve
daha sonra dumanlar solunur (18). Baz metamfetamin
ve “buz” kullanıcıları daha saldırgan, daha kaotik ve
daha fazla sosyal problemler gösteren daha “zorlu”
vakalar olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca metamfeta-
min tozu ve hapları kullananlara göre daha hızlı fiziksel
düşüş yaşarlar (20,21).
Metamfetaminin Farmakolojisi
Metamfetamin kan-beyin bariyerini kolayca geçer
ve beyine hızla nüfuz edebilir (22). MSS’de sentezle-
nen katekolaminlerin geri alımını kısmen bloke eder
ve salınımlarını uyarır. Kimyasal yapısı monoaminle-
re benzediğinden, dopamin taşıyıcı (DAT), noradre-
nalin taşıyıcı (NET), serotonin taşıyıcı (SERT) ve vezi-
küler monoamin taşıyıcı-2 (VMAT-2) için bir substrat
olarak kabul edilmektedir, bunların endojen fonksi-
yonlarını tersine çevirir, böylece monoaminlerin depo
veziküllerden sitoplazmaya yeniden dağılmasını sağ-
lar (23). Monoamin oksidazı inhibe ederek monoa-
minlerin metabolizmasını zayıflatır (24).
Metamfetaminin net sonucu, santral ve periferik sinir
sistemindeki monoaminerjik yolakların aşırı uyarıl-
masıdır, bu da striatum, prefrontal korteks ve hipo-
kampus dahil olmak üzere birçok beyin bölgesinde
ciddi disfonksiyona ve hatta nöronal dejenerasyona
yol açabilir (25).
Monoamin nörotransmiterlerin periferal salınımı,
öfori, artmış zihinsel keskinlik, pozitif ruh hali, sosyal
ve cinsel disinhibisyonun yanı sıra sistemik sempato-
mimetik etkiler de dahil olmak üzere akut etkilere
neden olur (23,26). Monoaminlerin MSS boyunca
4
Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 31, Number 1, March 2018
Metamfetamin güncellemesi: Bizim son zamanlarda karşılaştığımız eski bir problem
yaygın dağılımı, monoamin yolları arasındaki etkile-
şimler, temel dopamin fonksiyonları, metamfetaminin
periferal aracılıklı etkileri, metamfetaminin monoamin
sistemleri üzerindeki etkisinin karmaşıklığına katkıda
bulunur (23).
Artan dopamin salınımı büyük ölçüde metamfeta-
min kötüye kullanımı olasılığını açıklayabilir (27).
Ayrıca endojen opioid sistemi üzerindeki etkisi opioid
reseptörleri ve peptitlerinin ventral tegmental alan
(VTA) ve nükleus akkumbens (28) gibi ödül ve moti-
vasyonla ilgili beyin bölgelerinde yüksek oranda ifade
edildiğinden, bazı ödüllendirici özelliklere aracılık edi-
yor olabilir (17). Dopaminerjik, noradrenerjik, seroto-
nerjik ve opioiderjik nörotransmitter sistemler üzerin-
deki metamfetamin etkileri, kullanımından hemen son-
ra davranışsal ve bilişsel değişikliklere yol açar (17).
Metamfetaminin Farmakokinetik Özellikleri
Metamfetaminin sigara olarak içilmesi ve damar içi
enjeksiyonu bir kaç dakika sürecek öfori hissinin nere-
deyse anında başlamasına yol açar. İntranazal ve oral
uygulamadan sonra, pik öforik duruma ulaşmak sırasıy-
la yaklaşık 5 ve 20 dakika sürer ve etkinin 8 ila 12 saat
sürdüğü bildirilmiştir (29). Madde büyük ölçüde karaci-
ğerde metabolize edilir ve daha sonra böbrekler tarafın-
dan atılır. Metamfetaminin büyük bir kısmı değişmeden
metamfetamin olarak atılır, bunu 4-hidroksimetamfeta-
min ve amfetamin takip eder. Tek bir oral dozun yakla-
şık %70’i 24 saat içinde idrarla atılır (30). Tekrarlanan
dozlarda metamfetamin 7 güne kadar uzun bir süre tes-
pit edilebilir (31). Farmakokinetik verilere dayanarak,
klinik çalışmalarda metamfetaminin tipik değerlendir-
mesi, 3-4 günlük aralıklarla (diğer bir deyişle haftada iki
kez) yapılan idrar tahlillerinden oluşur (17).
Metamfetaminin Etkileri
MSS’de tekrarlanan monoamin salınımı, metamfe-
tamin kullananlarda görülen çeşitli nörolojik ve psiki-
yatrik sorunlardan sorumludur. Daha yüksek dozda
metamfetaminin, bu yolaklarda bozulmaya bağlı
daha ciddi ve zararlı sonuçlar oluşturması gibi doza
bağımlı etki kanıtları bulunmaktadır (32). Aşırı
dopaminerjik işlev, psikotik semptomlara yol açar-
ken, glutamaterjik, GABAerjik, kolinerjik ve opioider-
jik iletimdeki bozulma, saldırganlık, depresyon,
motor bozukluklar ve uyku bozukluğu gibi diğer
semptomlara yol açar (33).
Metamfetaminin kısa süreli etkileri öfori, atiklik,
uyanıklık, artan güven, hiperaktivite ve iştahsızlığı
kapsar (33,34). Dopamin salınımı, metamfetaminin
öforik etkilerinden sorumludur, ancak metamfetami-
nin uzun süreli kullanımı, dopamin sisteminde mole-
küler değişikliklere neden olmakta ve beyindeki sinir
ucu terminal hasarına katkıda bulunmaktadır. Bu
durum motor becerilerin bozulmasına, hızlı bilişsel
gerileme, artan kaygı, psikotik bozukluklar, şiddet
davranışları, halüsinasyon, sanrı ve depresyona yol
açmaktadır (35). MSS’deki bu değişimler nedeniyle,
metamfetaminin akut öforijenik etkileri, genellikle aşı-
rı kullanımda psikiyatrik sorunlara dönüşmektedir.
Daha yüksek dozda metamfetamin saldırganlık,
huzursuzluk, tekrarlı davranışlar, ajitasyon, konfüz-
yon, kaygı, sinirlilik, disfori, şiddet davranışları, psiko-
motor bozukluklar, stereotipi, işitsel halüsinasyonlar,
panik ve paranoyaya neden olur (36,37).
Metamfetaminin yüksek doz kullanımının son aşama-
sında, öfori negatif semptomlarla (örneğin, anksiyete,
boşluk hisleri) ve yukarıda tanımlanan semptomların
çoğuyla yer değiştirir (33).
Psikiyatrik belirtilerin ötesinde iştah kaybı gibi psi-
kolojik semptomlar, kalp atış hızı, kan basıncı ve solu-
num hızının artması gibi fizyolojik semptomların yanı
sıra, göz bebeklerinin genişlemesi ve vücut ısısının yük-
selmesi, terleme, baş ağrısı, bulanık görme, baş dönme-
si, mide krampları, kas yorgunluğu ve kramplar, göğüs
ağrısı ve titreme, dehidratasyon, bulantı ve kusma (38),
hipertermi, hipertansiyon, kardiyak aritmi, inmeler,
serebral kanama, iskemik infarkt, böbrek yetmezliği,
rabdomiyoliz ve koma veya ölüm de metamfetamin
kullanımından kaynaklanabilir (33,39,40).
Metamfetaminin Yoksunluğu
Metamfetaminin yoksunluk dönemi öznel olarak
oldukça rahatsız edicidir, ancak yaşamı tehdit eden bir
durum değildir. Yoksunluk sendromu, yoğunluğa ve
5
Evren C, Bozkurt M
Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 31, Number 1, March 2018
süreye göre değişkendir. Depresyon, yorgunluk, hiper-
somni ve artan iştah, sinirlilik, anksiyete, saldırganlık
ve metamfetamin için yoğun istek sık görülen semp-
tomlardır (29). Depresif semptomlar metamfetamin
yoksunluğunun en belirgin özelliğidir ve 2 haftalık
ayıklık döneminden sonra da devam edebilir (41,42).
Bu dönemde depresyon ve anksiyete intihar düşünce-
lerine de yol açabilir (33). Aşermenin en az 5 hafta sür-
düğü gözlemlenirken, kullanıcıların ayıklığın 7-14.
günlerinde relapsa karşı özellikle savunmasız olduğu
görülmektedir (42).
Metamfetamin Psikozu
Metamfetamin kullananların %6-46’sında, perse-
kütif sanrılar, işitsel ve görsel halüsinasyonlar, referans
ve düşünce yayınlanması sanrıları ile karakterize,
“metamfetamin ile ilişkili psikoz” geliştiği tahmin edil-
mektedir (43). Tek doz kullanım ya da yoksunluk sıra-
sında ortaya çıkan psikoz genellikle geçici olsa da kro-
nik metamfetamin kullanımı ile psikotik bozukluklara
yatkınlık artar (44). Uluslararası Hastalık Sınıflandırması
(ICD-10) (45) ve Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve
Sayımsal El Kitabı’na (DSM-5) göre (46), gözlenen
semptomların intoksikasyon veya yoksunluğun bekle-
nen etkileriyle uyumlu olması durumunda psikotik
bozukluk tanısı konulmamaktadır. Bu nedenle, geçici
psikotik belirtileri olan olgular tanı konulabilir psikotik
bozukluk olarak değerlendirilmez. Bununla birlikte,
tabloya akut ajitasyon, şiddet davranışları veya başka
sıkıntılar ve işlev bozukluğu eşlik ettiğinde, bu hastala-
ra yine farmakolojik tedavi gerekebilir (47). Genel ola-
rak psikotik durum dopamin reseptör antagonistleri ile
çözülebilir (43). DSM-5 (46), madde kullanımına bağlı
psikozu, madde kullanımının başlangıcından sonra
görülen veya akut kullanılan maddenin kesilmesinden
veya intoksikasyonundan sonra bir aydan daha az bir
süre devam eden bir durum olarak tanımlamaktadır.
Bununla birlikte, metamfetamin psikozu olan bazı has-
talar, haftalar veya aylar boyunca psikotik semptom-
larda düzelme göstermezler ve “uzun süreli metamfe-
tamin kaynaklı psikoz tipi” olarak adlandırılan bir tablo
sergilerler (44). Rutin olarak önerilen 1 aylık süre kısıt-
laması daha uzun sürebilen ama yine de şizofreni
spektrum bozukluğu tanısı almayan metamfetaminle
ilişkili psikoz olguları için uygun olmayabilir (47).
Tayland’da yapılan bir izlem çalışması, metamfeta-
min psikozu olan hastaların dörtte birinin, ilk yatışları-
nı takiben 5 yıl içinde şizofreni tanısı aldığını göster-
miştir (48). Geçici semptomları olan bireylerde kronik
veya tekrarlayan psikoz gelişiminin takibi, akut semp-
tomların olası farmakolojik yönetimi ve davranışsal
tedavi, metamfetamin kullanımına yönelik psikoeği-
tim ve psikoz ile ilişkisinin yakından izlenmesi gerek-
mektedir.
Nörotoksisite ve Bilişsel Fonksiyonlar
Dopaminerjik, noradrenerjik, serotonerjik ve opioi-
derjik sistemler üzerindeki etkileri nedeniyle, tekrarla-
yan metamfetamin kullanımı, önemli nörotoksik etki-
ler ve nörokognitif defisitlerle ilişkilidir (17).
Metamfetamin nörotoksisitesinden sorumlu mekaniz-
malar karmaşıktır ve sitoplazma ve sinaptik aralıkta art-
mış dopamin düzeyi, oksidatif stres, nöroinflamasyon
ve pro-apoptotik değişiklikleri içerebilir (49).
Kırk dört çalışmanın incelendiği bir meta-analizde,
metamfetamin kullananların dikkat, yürütme işlevleri,
dil/sözel akıcılık, sözel öğrenme ve bellek, görsel hafıza
ve çalışma belleği dahil olmak üzere çoğu bilişsel alan-
da orta düzeyde bir bozukluğa sahip olduğu sonucuna
varılmıştır. Dürtüsellik/ödül işleme ve sosyal bilişlerde-
ki açıklar öne çıkarken, görsel öğrenme ve görsel-uzam-
sal yetenekler göreceli olarak diğer bilişsel alanlardan
ayrışmışlardır (50). Yazarlar ayrıca, metamfetaminin
sosyal biliş ve dürtüsellik/ödül işleme üzerindeki etkile-
rinin az sayıda çalışmaya dayandığını, bu çalışmaların
arttırılması gerektiğini belirtmiştir (50). Fonksiyonel ve
yapısal nörogörüntüleme çalışmaları bilişsel bozukluk-
ların, striatum, prefrontal korteks ve hipokampus gibi
beyin bölgelerindeki nörokimyasal, fonksiyonel ve
morfolojik değişikliklere eşlik ettiğini göstermiştir (49).
Yaş, eğitim düzeyi ve genotip gibi değişkenlerdeki
bireysel farklılıklar, metamfetamin kullanımı ve bilişsel
bozukluklar arasındaki ilişkiyi zayıflatmaktadır (51).
Bazı bozukluklar uzun süreli ayıklık sonrasında geliş-
mekle birlikte, bu bozulmalar genellikle ayıklığın ilk üç
ayında gözlenir (52).
6
Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 31, Number 1, March 2018
Metamfetamin güncellemesi: Bizim son zamanlarda karşılaştığımız eski bir problem
Metamfetamin Kullanımı ile İlişkili Diğer
Sağlık Riskleri
Metamfetamin kullananlarda depresyon, intihar
davranışı, şiddet, psikoz, kötü fiziksel sağlık ve aşırı
zayıflık ile ilişkili sorunlar vurgulanmaktadır (3,26).
Depresyon ve intihar düşüncesi aktif ilaç kullanımı,
yoksunluk hatta ayıklık dönemlerinde görülebilir
(53,54). Duygudurum geçişleri ve dürtüsel davranış,
metamfetaminle ilişkili psikiyatrik sendromların bir
bileşeni olarak görünmektedir; bunların en ciddi
sonucu intihar eğiliminde artıştır (55). Normal popü-
lasyon ile karşılaştırıldığında yüksek riskli metamfeta-
min kullanıcılarında kaza ve intihar riski üst düzeyler-
de rapor edilmiştir (3).
Uyuşturucu enjeksiyonunun Avrupa’daki genel
düşüşüne karşın, metamfetamin kullananların yüksek
düzeydeki cinsel risk alma davranışları, insan immün
yetmezlik virüsü (HIV) ve diğer cinsel yolla bulaşan
enfeksiyonlara yakalanma riskinin artmasına katkıda
bulunabilir (20). Uzmanlar ayrıca uyuşturucu partileri-
ne katılan eşcinsel erkekler arasında HIV ilaçlarına
yetersiz devamlılık ve hepatit C virüsü yeniden bulaş-
ma oranlarında artış bildirmektedirler (3).
Metamfetamin İntoksikasyonunun Akut
Tedavisi
Metamfetamin intoksikasyonu dış uyaranlardan
izole edilmiş sakin bir ortamda tedavi edilmelidir.
İlaç uygulaması, diğer maddelerin de tüketilmiş ola-
bileceği düşünülerek, dikkatli bir şekilde yapılmalı-
dır. Hastanın belirgin ajitasyon, agresiflik veya psi-
kotik semptomlar için tedaviye ihtiyacı varsa, ilk ter-
cih edilen ajan olarak benzodiazepinler kullanılmalı-
dır. Eğer benzodiazepinler hastayı sakinleştirmek
için yeterli değilse, özellikle hastanın sanrıları veya
halüsinasyonları varsa, bir antipsikotik ilaç eklenme-
si düşünülebilir (9). Metamfetamin kullanım bozuk-
luğu olan hastalara en az üç hafta süreyle kalifiye bir
yoksunluk tedavisi önerilmelidir ve akut tedavi
mümkün olan en kısa sürede davranışsal terapi veya
pekiştireç odaklı terapi (contingency) gibi diğer psi-
koterapötik yöntemler ile birleştirilmelidir (9).
Metamfetamin Kullanım Bozukluğunun
Farmakoterapisi
Metamfetamin kullanım bozukluğunu tedavi etmek
için onaylanmış bir ilaç bulunmamaktadır ve tedavinin
birincil bileşeni olmaktan ziyade psikososyal müdahalelere
ek olarak farmakoterapi önerilmektedir (56). Metamfetamin
kullanım bozukluğu için araştırılan ilaçlar arasında asetilsis-
tein, antidepresanlar, antiepileptik ilaçlar, atipik antipsiko-
tik ilaçlar, kalsiyum antagonistleri, kas gevşeticiler, opioid
antagonistleri, psikostimülanlar ve vareniklin bulunmakta-
dır (9). Metamfetaminle ilişkili psikoz, depresif sendromlar,
anksiyete ve uyku bozuklukları gibi metamfetaminle ilişkili
persistan veya eşlik eden sendromlar, genellikle semptom
odaklı bir şekilde tedavi edilir (57).
Opioid analogları ile opioid tedavisinden farklı ola-
rak dopamin-analog tedavisi henüz ikna edici sonuçlar
vermemiştir (57). Yeni bir sistematik derleme, psikosti-
mülan ajanların tedavide kalıcı ayıklık veya tedavide
kalma üzerinde etkisi olmadığını göstermiştir (58).
Metamfetamin kullanım bozukluğunun tedavisi için
yeni yaklaşımlar arasında, nöroimmün modülatörler
(minosiklin, ibudilast), bilişsel güçlendiriciler (rivastig-
min, galantamin, atomoksetin, modafinil, sitikolin),
aşılar ve oksitosin yer almaktadır (59).
Metamfetamin Kullanım Bozukluğu için
Psikoterapötik Girişimler
Metamfetamin kullanım bozukluğu tanısı olsun ya
da olmasın, metamfetamin kullanan herhangi bir kişiye,
kişisel ihtiyaçları ve motivasyonu için uygun psikotera-
pötik danışmanlık veya tedavi sunulmalıdır (9). Bilişsel
davranışçı yaklaşımların, farmakoterapi ile birlikte veya
tek başına tedaviye katılımı arttırdığı metamfetamin kul-
lanımını ve riskli cinsel davranışları azalttığı gösterilmiş-
tir (60-62). Ayrıca, durum yönetimi daha iyi tedavide
kalma, daha düşük metamfetamin kullanımı oranları ve
tedavi deneyimi boyunca daha uzun süren devamlı
ayıklık ile ilişkilendirilmiştir (63). Öte yandan, yürütücü
işlevlerdeki metamfetaminle ilişkili bilişsel bozuklukla-
rın, özellikle inhibitör kontrol mekanizmaları ile ilgili
olanların, ağır bilişsel temelli tedavileri etkisiz hale getir-
me potansiyeline sahip olduğu öne sürülmüştür (64).
7
Evren C, Bozkurt M
Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 31, Number 1, March 2018
Rehberlerde pekiştireç odaklı terapi (contingency)
ve bilişsel davranışçı terapinin dışında, psikoeğitim,
motivasyonel görüşme, motivasyon geliştirme, kabul
ve kararlılık terapisi, Matrix modeli (aile eğitimi ile biliş-
sel davranışçı terapi ve kendi kendine yardım katılımı)
ve FAST (Aile Alternatif Tedavi Etkinlikleri, Kendine
Yardım ve Tedavi Grupları), kademeli bakım yaklaşım-
ları (düşük eşikli eğitici yaklaşımlardan karmaşık yata-
rak tedavi yöntemlerine uzanan ihtiyaçlara dayalı, artan
müdahaleler sistemi) ve toplum temelli tedaviler
metamfetamin kullanım bozukluğu için etkili yaklaşım-
lar olarak belirtilmektedir (9). Nüksü önlemek için, has-
taların en az bir yıl takip edilmesi önerilmektedir (9).
Metamfetamin Kullanım Bozuklukları için Ek
Müdahaleler
Kanıtlar; fiziksel egzersizin, metamfetamin kullanı-
mını bırakmış kişilerde anksiyete ve depresyonun azal-
tılmasında ve zindelik ve yaşam kalitesinin iyileştiril-
mesinde etkili olduğunu göstermektedir. Genel olarak,
tedaviye egzersiz eklemek eski metamfetamin bağımlı-
larında iyileşmeyi önemli ölçüde artırabilir. Bu nedenle
egzersiz tedavisi destekleyici tedavi olarak önerilmeli
ve sunulmalıdır (65). Randomize kontrollü bir çalışma-
da, nörofeedback’in tek başına farmakoterapiye kıyas-
la, bağımlılığa özgü tedavi çıktılarını ve yaşam kalitesi-
ni iyileştirdiği de bulunmuştur (66).
Tüketimi azaltmak, intravenöz tüketimden kaçınmak,
tehlikeli ilaç etkileşimlerinden kaçınmak (serotonin send-
romu gibi), düzenli beslenme, diş sağlığı ve hijyene ve
güvenli cinselliğe gerekli önemi vermek gibi zarar azaltma
müdahaleleri, tam ayıklık elde etmek istemeyen ya da
bunu yapamayanlar için önerilebilir (9). Metamfetamini
enjeksiyonla kullananlara, gördükleri zararı azaltmak
amacıyla, ilacın oral yoldan alınmasına yönelik jelatin
kapsüllerinin dağıtılması ya da iğne ve enjektör program-
ları aracılığıyla sigara ekipmanı ya da daha güvenli sigara
kitlerinin sağlanması denenmiştir (3,67).
Sonuç ve Gelecek Müdahaleler
Birçok ülkede metamfetamin kötüye kullanımının art-
ması, metamfetamin ilişkili bir rahatsızlığı olan hastaları
tedavi etmeye yönelik talebin artması sonucunu doğur-
muştur. Nispeten düşük bir prevalansta bile, metamfeta-
min önemli bir zarara neden olma potansiyeline sahiptir
ve bu yüke hazır olması gereken tek alan bağımlılık teda-
visi birimleri değildir. Multidisipliner uyuşturucu yardım
merkezlerinin yanısıra ilkyardım ve hastane personeline
ve metamfetaminle ilişkili bozukluklar için kılavuzlara
gereksinim vardır (9). Metamfetamin kullanımına karşı
müdahaleler gereklidir ve ülkelere göre ayrı ayrı uyarlan-
malıdır. Metamfetamin kullanımı, bununla ilişkili sorun-
lar ve korunma müdahaleleri konusunda mevcut bilgiler
yetersiz kalmaktadır. Metamfetamin kullanım bozuklu-
ğunda etkili tedavi ve önleme programlarına yönelik bir
yol haritası sağlamak için bu boşlukları sistematik olarak
ele alan gelecek araştırmalara gereksinim vardır.
Türkiye’de metamfetamin kullanımının boyutlarını belir-
lemek için çalışmalar yapılmalı ve yaklaşan bu tehlike için
bağımlılık tedavi merkezleri hazırlıklı olmalıdır.
KAYNAKLAR
1. de Matos EG, Hannemann TV, Atzendorf J, Kraus L, Piontek
D. The consumption of new psychoactive substances and
methamphetamine. Dtsch Arztebl Int 2018; 115:49-55.
2. United Nations Office on Drugs and Crime (UNODC). World
Drug Report 2012. United Nations; Vienna: 2013.
3. European Monitoring Centre for Drugs and Drug Addiction.
Exploring methamphetamine trends in Europe, EMCDDA
Papers, Publications Office of the European Union,
Luxembourg, 2014. http://www.emcdda.europa.eu/system/
files/publications/787/TDAU14001ENN_460800.pdf (Last
accessed on 13 March 2018)
4. Vearrier D, Greenberg MI, Miller SN, Okaneku JT, Haggerty
DA. Methamphetamine: history, pathophysiology, adverse
health effects, current trends, and hazards associated with the
clandestine manufacture of methamphetamine. Dis Mon 2012;
58:38-89. [CrossRef]
5. Shrem MT, Halkitis PN. Methamphetamine abuse in the
United States: contextual, psychological and sociological
considerations. J Health Psychol 2008; 13:669-679. [CrossRef]
6. Ahmad K. Asia grapples with spreading amphetamine abuse.
Lancet 2003; 361:1878-1879. [CrossRef]
8
Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 31, Number 1, March 2018
Metamfetamin güncellemesi: Bizim son zamanlarda karşılaştığımız eski bir problem
7. Substance Abuse and Mental Health Services Administration
(SAMHSA). Results from the 2012 National Survey on Drug
Use and Health: Summary of National Findings, NSDUH
Series H-46, HHS Publication No. (SMA) 13-4795. Substance
Abuse and Mental Health Services Administration; Rockville,
MD: 2013.
8. Karakukcu C, Ciraci MZ, Kocer D, Erturk-Zararsiz G, Reyhancan
M, Altintop I. Regional drug abuse prevalence depending on
laboratory based urine illicit drug screening results. Anadolu
Psikiyatri Derg 2018; 19:169-176. [CrossRef]
9. Gouzoulis-Mayfrank E, Härtel-Petri R, Hamdorf W, Havemann-
Reinecke U, Mühlig S, Wodarz N. Methamphetamine-related
disorders. Dtsch Arztebl Int 2017; 114:455-641.
10. Kirby T, Thornber-Dunwell M. High-risk drug practices tighten
grip on London gay scene. Lancet 2013; 381:101-102. [CrossRef]
11. Radfar SR, Mohsenifar S, Noroozi A. Integration of
methamphetamine harm reduction into opioid harm reduction
services in Iran: preliminary results of a pilot study. Iran J
Psychiatry Behav Sci 2017; 11:e7730. [CrossRef]
12. Massah O, Moradi A. The prevalence of methamphetamine
dependence among Iranian women in methadone maintenance
therapy in Tehran, Iran. Iranian Journal of Psychiatry 2018;
13:10-14.
13. Alammehrjerdi Z, Ezard N, Dolan K. Methamphetamine
dependence in methadone treatment services in Iran: the first
literature review of a new health concern. Asian J Psychiatr
2018; 31:49-55. [CrossRef]
14. Ciccarone D. Stimulant abuse: pharmacology, cocaine,
methamphetamine, treatment, attempts at pharmacotherapy.
Prim Care 2011; 38:41-58. [CrossRef]
15. Mendelson J, Uemura N, Harris D, Nath RP, Fernandez E, Jacob
P 3rd, Everhart ET, Jones RT. Human pharmacology of the
methamphetamine stereoisomers. Clin Pharmacol Ther 2006;
80:403-420. [CrossRef]
16. United Nations Office on Drugs and Crime (UNODC). World
Drug Report 2013. United Nations; Vienna: 2013.
17. Courtney KE, Ray LA. Methamphetamine: an update on
epidemiology, pharmacology, clinical phenomenology, and
treatment literature. Drug Alcohol Depend 2014; 143:11-21.
[CrossRef]
18. Chomchai C, Chomchai S. Global patterns of methamphetamine
use. Curr Opin Psychiatry 2015; 28:269-274. [CrossRef]
19. McKetin R, Kozel N, Douglas J, Ali R, Vicknasingam B, Lund J,
Li JH. The rise of methamphetamine in Southeast and East Asia.
Drug Alcohol Rev 2008; 27:220-228. [CrossRef]
20. Degenhardt L, Roxburgh A, Black E, Bruno R, Campbell G,
Kinner S, Fetherston J. The epidemiology of methamphetamine
use and harm in Australia. Drug Alcohol Rev 2008; 27:243-252.
[CrossRef]
21. Topp L, Degenhardt L, Kaye S, Darke S. The emergence of
potent forms of methamphetamine in Sydney, Australia: a case
study of the IDRS as a strategic early warning system. Drug
Alcohol Rev 2002; 21:341-348. [CrossRef]
22. Nordahl TE, Salo R, Leamon M. Neuropsychological effects
of chronic methamphetamine use on neurotransmitters and
cognition: a review. J Neuropsychiatry Clin Neurosci 2003;
15:317-325. [CrossRef]
23. Cruickshank CC, Dyer KR. A review of the clinical pharmacology
of methamphetamine. Addiction 2009; 104:1085-1099.
[CrossRef]
24. Sulzer D, Sonders MS, Poulsen NW, Galli A. Mechanisms
of neurotransmitter release by amphetamines: a review. Prog
Neurobiol 2005; 75:406-433. [CrossRef]
25. Yamamoto BK, Moszczynska A, Gudelsky GA. Amphetamine
toxicities: classical and emerging mechanisms. Ann N Y Acad
Sci 2010; 1187:101-121. [CrossRef]
26. Darke S, Kaye S, McKetin R, Duflou J. Major physical and
psychological harms of methamphetamine use. Drug Alcohol
Rev 2008; 27:253-262. [CrossRef]
27. Baumann MH, Ayestas MA, Sharpe LG, Lewis DB, Rice KC,
Rothman RB. Persistent antagonism of methamphetamine-induced
dopamine release in rats pretreated with GBR12909 decanoate. J
Pharmacol Exp Ther 2002; 301:1190-1197. [CrossRef]
28. Mansour A, Fox CA, Akil H, Watson SJ. Opioid-receptor
mRNA expression in the rat CNS: anatomical and functional
implications. Trends Neurosci 1995; 18:22-29. [CrossRef]
29. Meredith CW, Jaffe C, Ang-Lee K, Saxon AJ. Implications of
chronic methamphetamine use: a literature review. Harv Rev
Psychiatry 2005; 13:141-154. [CrossRef]
30. Kim I, Oyler JM, Moolchan ET, Cone EJ, Huestis MA. Urinary
pharmacokinetics of methamphetamine and its metabolite,
amphetamine following controlled oral administration to
humans. Ther Drug Monit 2004; 26:664-672. [CrossRef]
31. Oyler JM, Cone EJ, Joseph RE Jr, Moolchan ET, Huestis MA.
Duration of detectable methamphetamine and amphetamine
excretion in urine after controlled oral administration of
methamphetamine to humans. Clin Chem 2002; 48:1703-1714.
32. Wallace TL, Gudelsky GA, Vorhees CV. Methamphetamine-
induced neurotoxicity alters locomotor activity, stereotypic
behavior, and stimulated dopamine release in the rat. J Neurosci
1999; 19:9141-9148.
9
Evren C, Bozkurt M
Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 31, Number 1, March 2018
33. Moszczynska A, Callan SP. Molecular, behavioral, and
physiological consequences of methamphetamine neurotoxicity:
implications for treatment. J Pharmacol Exp Ther 2017; 362:474-
488. [CrossRef]
34. Pike E, Stoops WW, Rush CR. Acute buspirone dosing enhances
abuse-related subjective effects of oral methamphetamine.
Pharmacol Biochem Behav 2016; 150-151:87-93. [CrossRef]
35. Rusyniak DE. Neurologic manifestations of chronic
methamphetamine abuse. Neurol Clin 2011; 29:641-655.
[CrossRef]
36. Hart CL, Gunderson EW, Perez A, Kirkpatrick MG,
Thurmond A, Comer SD, Foltin RW. Acute physiological and
behavioral effects of intranasal methamphetamine in humans.
Neuropsychopharmacology 2008; 33:1847-1855. [CrossRef]
37. Zweben JE, Cohen JB, Christian D, Galloway GP, Salinardi
M, Parent D, Iguchi M; Methamphetamine Treatment Project.
Psychiatric symptoms in methamphetamine users. Am J Addict
2004; 13:181-190. [CrossRef]
38. Harro J. Neuropsychiatric adverse effects of amphetamine and
methamphetamine. Int Rev Neurobiol 2015; 120:179-204.
[CrossRef]
39. Richards JR, Bretz SW, Johnson EB, Turnipseed SD, Brofeldt
BT, Derlet RW. Methamphetamine abuse and emergency
department utilization. West J Med 1999; 170:198-202.
40. Richards JR, Johnson EB, Stark RW, Derlet RW.
Methamphetamine abuse and rhabdomyolysis in the ED: a
5-year study. Am J Emerg Med 1999; 17:681-685. [CrossRef]
41. Newton TF, Kalechstein AD, Duran S, Vansluis N, Ling W.
Methamphetamine abstinence syndrome: preliminary findings.
Am J Addict 2004; 13:248-255. [CrossRef]
42. Zorick T, Nestor L, Miotto K, Sugar C, Hellemann G, Scanlon
G, Rawson R, London ED. Withdrawal symptoms in abstinent
methamphetamine-dependent subjects. Addiction 2010;
105:1809-1818. [CrossRef]
43. Grant KM, LeVan TD, Wells SM, Li M, Stoltenberg SF,
Gendelman HE, Carlo G, Bevins RA. Methamphetamine-
associated psychosis. J Neuroimmune Pharmacol 2012; 7:113-
139. [CrossRef]
44. Ujike H, Sato M. Clinical features of sensitization to
methamphetamine observed in patients with methamphetamine
dependence and psychosis. Ann N Y Acad Sci 2004; 1025:279-
287. [CrossRef]
45. World Health Organization. The ICD-10 Classification of
Mental and Behavioral Disorders. Diagnostic Criteria For
Research; Geneva: 1992.
46. American Psychiatric Association. Diagnostic and statistical
manual of mental disorders. 5. Arlington, VA: American
Psychiatric Publishing; 2013.
47. Glasner-Edwards S, Mooney LJ. Methamphetamine psychosis:
epidemiology and management. CNS Drugs 2014; 28:1115-
1126. [CrossRef]
48. Kittirattanapaiboon P, Mahatnirunkul S, Booncharoen
H, Thummawomg P, Dumrongchai U, Chutha W. Long-
term outcomes in methamphetamine psychosis after first
hospitalization. Drug Alcohol Rev 2010; 29:456-461.
[CrossRef]
49. Shin EJ, Dang DK, Tran TV, Tran HQ, Jeong JH, Nah
SY, Jang CG, Yamada K, Nabeshima T, Kim HC. Current
understanding of methamphetamine-associated dopaminergic
neurodegeneration and psychotoxic behaviors. Arch Pharm Res
2017; 40:403-428. [CrossRef]
50. Potvin S, Pelletier J, Grot S, Hébert C, Barr AM, Lecomte T.
Cognitive deficits in individuals with methamphetamine use
disorder: a meta-analysis. Addict Behav 2018; 80:154-160.
[CrossRef]
51. Dean AC, Groman SM, Morales AM, London ED. An evaluation
of the evidence that methamphetamine abuse causes cognitive
decline in humans. Neuropsychopharmacology 2013; 38:259-
274. [CrossRef]
52. Iudicello JE, Woods SP, Vigil O, Scott JC, Cherner M, Heaton
RK, Atkinson JH, Grant I; HIV Neurobehavioral Research Center
(HNRC) Group. Longer term improvement invneurocognitive
functioning and affective distress among methamphetamine
users who achieve stable abstinence. J Clin Exp Neuropsychol
2010; 32:704-718. [CrossRef]
53. Kalechstein AD, Newton TF, Longshore D, Anglin MD, van Gorp
WG, Gawin FH. Psychiatric comorbidity of methamphetamine
dependence in a forensic sample. J Neuropsychiatry Clin
Neurosci 2000; 12:480-484. [CrossRef]
54. Scott JC, Woods SP, Matt GE, Meyer RA, Heaton RK, Atkinson
JH, Grant I. Neurocognitive effects of methamphetamine: a
critical review and meta-analysis. Neuropsychol Rev 2007;
17:275-297. [CrossRef]
55. Glasner-Edwards S, Mooney LJ, Marinelli-Casey P, Hillhouse M,
Ang A, Rawson R; Methamphetamine Treatment Project. Risk
factors for suicide attempts in methamphetamine-dependent
patients. Am J Addict 2008; 17:24-27. [CrossRef]
56. Karila L, Weinstein A, Aubin HJ, Benyamina A, Reynaud M,
Batki SL. Pharmacological approaches to methamphetamine
dependence: a focused review. Br J Clin Pharmacol 2010;
69:578-592. [CrossRef]
10
Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 31, Number 1, March 2018
Metamfetamin güncellemesi: Bizim son zamanlarda karşılaştığımız eski bir problem
57. Härtel-Petri R, Krampe-Scheidler A, Braunwarth WD,
Havemann-Reinecke U, Jeschke P, Looser W, Mühlig S,
Schäfer I, Scherbaum N, Bothe L, Schaefer C, Hamdorf W.
Evidence-based guidelines for the pharmacologic management
of methamphetamine dependence, relapse prevention, chronic
methamphetamine-related, and comorbid psychiatric disorders
in post-acute settings. Pharmacopsychiatry 2017; 50:96-104.
[CrossRef]
58. Bhatt M, Zielinski L, Baker-Beal L, Bhatnagar N, Mouravska N,
Laplante P, Worster A, Thabane L, Samaan Z. Efficacy and safety
of psychostimulants for amphetamine and methamphetamine
use disorders: a systematic review and meta-analysis. Syst Rev
2016; 5:189. [CrossRef]
59. Ballester J, Valentine G, Sofuoglu M. Pharmacological treatments
for methamphetamine addiction: current status and future
directions. Expert Rev Clin Pharmacol 2017; 10:305-314.
60. Lee NK, Rawson RA. A systematic review of cognitive and
behavioural therapies for methamphetamine dependence. Drug
Alcohol Rev 2008; 27:309-317. [CrossRef]
61. McElhiney MC, Rabkin JG, Rabkin R, Nunes EV. Provigil
(modafinil) plus cognitive behavioral therapy for
methamphetamine use in HIV+ gay men: a pilot study. Am J
Drug Alcohol Abuse 2009; 35:34-37. [CrossRef]
62. Reback CJ, Shoptaw S. Development of an evidence-based,
gay-specific cognitive behavioral therapy intervention for
methamphetamine-abusing gay and bisexual men. Addict
Behav 2014; 39:1286-1291. [CrossRef]
63. Roll JM, Chudzynski J, Cameron JM, Howell DN, McPherson
S. Duration effects in contingency management treatment of
methamphetamine disorders. Addict Behav 2013; 38:2455-
2462. [CrossRef]
64. Baicy K, London ED. Corticolimbic dysregulation and chronic
methamphetamine abuse. Addiction 2007; 102(Suppl 1):5-15.
[CrossRef]
65. Morris L, Stander J, Ebrahim W, Eksteen S, Meaden OA, Ras
A, Wessels A. Effect of exercise versus cognitive behavioural
therapy or no intervention on anxiety, depression, fitness
and quality of life in adults with previous methamphetamine
dependency: a systematic review. Addict Sci Clin Pract 2018;
13:4. [CrossRef]
66. Rostami R, Dehghani-Arani F. Neurofeedback training as a new
method in treatment of crystal methamphetamine dependent
patients: a preliminary study. Appl Psychophysiol Biofeedback
2015; 40:151-161. [CrossRef]
67. Mravcik V, Skarupova K, Orlikova B, Zabransky T, Karachaliou
K, Schulte B. Use of gelatine capsules for application of
methamphetamine: a new harm reduction approach. Int J Drug
Policy 2011; 22:172-173. [CrossRef]
Dostları ilə paylaş: |