Etanol üretimi



Yüklə 35,37 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix01.06.2018
ölçüsü35,37 Kb.
#46927


 



GELECEKTE PETROLÜN YERĐNĐ ALACAK OLAN ETANOL 



ÜRETĐMĐ 

Ahmet Cangüzel Taner 

Fizik Yüksek Mühendisi 

Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ( 

acant@taek.gov.tr

 ) 


 

 

 



      Yüksek  miktarlarda  tahıl  üreticisi  ülkelerden  biri  sayılan 

Brezilya’da;  tarifesiz    yolcu  ve  kargo  taşımacılığında  kullanılan, 

küçük  ve    orta  ölçekli  ticari  uçakları  bulunan  havayolu  şirketi  sahibi 

Joel  Rosado  (  owner  of  an  air  taxi,  cargo  and  charter  airplanes  ) 

zamanının  büyük  bir  bölümünü  “gelecekte  petrolün  yerini  alacak 

olan  yakıtın  ne  olacağı”  konusunda  düşünerek  geçirmektedir.  Bu 

girişimci, son yıllarda petrol fiyatlarının hızlı artışı karşısında, tarımsal 

alanları  ilaçlamak  için,  etanolle  çalışan  pervaneli  uçaklar  satın 

almıştır. Söz konusu uçaklara ait  yakıt faturalarının üçte bir oranında 

daha  az  olduğu    görülünce  Rosado,    filodaki  diğer  uçaklarının  da 

etanolle  çalıştırılması  talimatını  vermiştir.  Brezilyalılar  uzunca  bir 

süredir  adı  geçen  yakıtı  araçlarında  yoğun  şekilde  kullanmaktadır. 

Örneğin,  yeni  otomobillerin  %77’si  etanolle  çalışmaktadır.  Bu  ise 

ülkedeki  tüm  nakil  araçlarının  tükettikleri  yakıtın  yarısına  tekabül 

etmektedir.  Dört  adet  etanol  yakıtlı  uçağa  sahip  ve  aynı  zamanda  bir 

pilot olan Antonio Galvāo’nun görüşüne göre, eğilim bu hızla sürdüğü 

takdirde,  benzin  yakıtlı  motorların  nesillerinin  tamamen  tükeneceği 

öngörülmektedir (*). 

 

      Diğer taraftan, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Bush 



da  son  zamanlarda  vaktinin  büyük  bir  kısmını  “gelecekte  ülkesinde 

kullanılacak  yakıt”  konusunda  düşünerek  geçirmektedir.  Mr.  Bush,  

gelecek  on  yıl  içinde  Amerika’nın  petrol  tüketiminin  %20 

azaltılacağını ve bundan  kaynaklanacak olan petrol   açığının, etanol 

ve diğer biyoyakıtlardan karşılanacağını, bunun için gereken etanolün  

130  milyar  litresinin    ülke  içinden  temin  edileceğini    açıkça 

belirtmektedir.  Ayrıca,  güçlü  çiftçi  lobisinin  baskısı  ile,    her  ne 

pahasına  olursa  olsun,  çoğunluğu  ithal  edilen  etanole  uygulanan 

%54’lük  gümrük  vergisinin  kaldırılmayacağını  ifade  etmektedir. 

Ancak,  Mr.  Bush  ve  Brezilya  Başkanı  Luiz  Inácio  Lula  Silva’nın  bu 



 

yıl  içinde  biyoyakıtların  üretimlerinin  artırılmasına  yönelik  bir 



anlaşma  imzalamaları  beklenmektedir.  “Etanol  diplomasisi”  olarak 

adlandırılan bu girişimin, Mr. Bush’un Latin Amerika ülkerini ziyareti  

sırasında gündemin ana maddesini oluşturması beklenmektedir. 

 

      Dünya genelinde tüm firmalar, ağaçlardan mutfak yağlarına kadar 



hemen hemen her şeyden biyoyakıt üretmek için çaba göstermektedir. 

Amerikalılar  ve  Avrupalılar,  mısır  ve  buğdaydan  etanol  elde  etmek 

için,  öncelikle  bu  tahıllarda  bulunan  nişastayı  şekere  dönüştüren 

damıtma  tesislerinin  (distillers)  kurulmasını  hedeflemektedir.  Buna 

karşılık,  Brezilyalılar  bu  pahalı  yöntem  yerine,  bitkisel    hammadde 

olarak  şeker    kamışını    kullanmayı  tercih  etmektedir.  Brezilya 

Düşünce Kulübü ( think-tank ) Icone’a göre, litresi 30 cent’e mısırdan 

elde  edilen  etanole  nazaran,  aynı  ürün  şeker  kamışından  22  cent’e 

üretilebilmektedir. Böylece, bu yöntemle üretilen biyoyakıtlar, petrole 

göre  de  daha  ucuza  elde  edilmekte,  hatta  çiftçilere  mali  destek 

verilmeden kârlı bir kazanç kaynağı da yaratılmaktadır. 

 

       Son  otuz  yılda,  şeker  kamışı  ekilen  tarım  alanları,  kahve 



yetiştirilen    alanların,    narenciye  bahçelerinin,  otlak  ve  meraların 

yerini  alarak,  ülkenin  iç  kısımlarına  doğru  hızla  yayılmaktadır. 

Yatırımcılar  gelecek  beş  yılda,  mevcut  etanol  tesislerinin  kapasite 

artırımı  için,  2.4  milyar  dolar  ve  yenileri  için  de  12.4  milyar  dolar 

harcamayı planlamaktadır. 2012’ye gelindiğinde, toplam 412 damıtma 

tesisinde  (distillers)  yaklaşık  45  milyar  litre  etanol  üretileceği 

öngörülmektedir.  Brezilya,  eninde  sonunda  petrolde  olduğu    gibi,  

etanol ticaretinin de yapılacağını ümit etmektedir. Bilim ve Teknoloji 

Bakanlığının başlattığı bir araştırmaya göre, halihazırda 3 milyar litre 

olan  etanol  ihracatının  2025  yılında  200  milyar  litreye  yükselmesi 

öngörülmektedir. Böylelikle dünyadaki petrol tüketiminin onda birinin 

etanolden karşılanması mümkün olabilecektir. 

 

      Latin Amerika’da etanole bel bağlayan tek ülke Brezilya değildir. 



Diğer  bir  Latin  Amerika  ülkesi  olan  Kolombiya’da  da    Cauca 

Vadisinde ekilen şeker kamışının beş adet damıtma tesisinde işlenmesi 

suretiyle  yılda 360 milyon litre etanol üretilmektedir. Ayrıca, ülkenin 

diğer  bir  bölgesinde  etanol  üretecek    iki    adet  tesisin    yapımı  

sürdürülmektedir.  Yakıt pazarlayan şirketlere, benzinin içine etanolün 



 

karıştırılması  konusunda  zorunluluk  getirilmiştir.  2009  yılına  kadar 



karışımdaki etanolün %10 olması, daha sonraki yıllarda %25 oranına 

kadar artırılması şart koşulmuştur. Böylece  tesislerde üretilen etanole  

market  garantisi  getirilmiştir.  Costa  Rica’da  da  benzer  bir  politika 

uygulanmaktadır. Diğer  bir Orta Amerika ülkesi olan Panama’da  ise 

aynı yaptırımın getirilmesi ciddi şekilde düşünülmektedir. 

 

     Aslında  bir  çok  Latin  Amerika  ülkesi,  yöresel  iklim  koşullarının 



ş

eker  kamışının  tüm  bölgelerde    yetiştirilmesine  elverişli    olması 

nedeniyle,      bu  uygulamadan  kazançlı  çıkmaktadır.  Örneğin,  Inter-

American  Development  Bank’ın  yaptığı  bir  araştırmaya  göre, 

Meksika’da yerel olarak üretilen rafine edilmiş etanolün %10 oranında 

benzine  katılması  ile  yılda  2  milyar  dolar  tasarruf  sağlanacağı  ve 

400000 kişiye iş imkânı yaratılacağı hesaplanmaktadır. Orta Amerika 

ve  Karayip’lerde  (Caribbean)  iş  başında  bulunan  hükümetler,  etanol 

üretiminlerindeki  artışın,  halihazırda  yetersiz  düzeydeki  şeker  kamışı 

ekimlerini  canlandıracağı    umut  edilmektedir.  Buradaki  en  büyük 

cazibeyi  zengin  Amerika  Birleşik  Devletleri  pazarına  girilmesi 

oluşturmaktadır.  Çeşitli  Orta  Amerika,  Karayip  ve  Güney  Amerika 

ülkeleri    (Caribbean  and  Andean  countries),  Amerika  ile  yaptıkları 

imtiyazlı  ticaret  anlaşmaları  sayesinde,  gümrük  vergisinden  muaf 

etanol  ihracatı  gerçekleştirebilmektedir.  Bir  Amerikan  enerji  yatırım 

grubu olan Maple, böyle bir imkândan yararlanmak için, Peru’da 100 

milyon  dolarlık  bir    etanol  tesisi  kurmayı  planlamaktadır.  Tesiste 

üretilecek  yakıtın    yakınında  bulunan  Pasifik  Okyanusuna  boru 

hattından  aktarılması  sureti  ile,  denizden  tankerle  doğrudan 

Amerika’ya taşınması planlanmaktadır. Projeyi önerenler, 3200 kişiye 

iş  imkânı  yaratılacağını  belirtmektedir.  Her  şey  yolunda  gittiği 

takdirde,  2010  yılına  kadar,  Peru’dan  Amerika’ya  yapılacak  etanol 

ihracatının  yılda  120  milyon  litreye  ve    kısa  bir  süre  sonra    da  400 

milyon litreye ulaşabileceği öngörülmektedir.  

 

      Aslında,  ülkesini  enerjide  dışa  bağımlılıktan  kurtarmak  Başkan 



Bush’un  en  önemli  hedefidir.  Bununla  birlikte,    Amerika  Birleşik 

Devletleri  açısından,  Latin  Amerika  ülkelerindeki  etanol  üretimini 

teşvik  etmek  için,  pek  çok  neden  bulunmaktadır.  Örneğin,  bunlardan 

bir tanesi, Mr. Bush’un hedeflediği 130 milyar litre etanol temini için, 

halihazırda  üretilmekte  olan    üründen,  yedi    kat  fazlasına  gereksinim 



 

duyulmasıdır  Ancak, Amerika Birleşik Devletlerinde yeteri kadar boş 



tarım  arazisi  bulunmamaktadır.  Bu    nedenle,  bilim  insanları  yeni  bir 

yöntem  keşfetmedikleri  sürece,  yani,  odun,    ot  ve  çimen  gibi  bol 

miktarda  bulunan  bitkilerden,  ucuz  şekilde  üretilebilen  etanol  temin 

edilmedikçe,  ülkede kâfi derecede ürünün  yetiştirilebilmesi  mümkün 

görünmemektedir.  Bu durumda,  Hükümet,   Đran ve  Venezuela  gibi  

kendisine  düşmanca  tutum  takınan  devletlerin  petrolünü  ithal  etmek 

yerine,    dostane  ilişkiler  kurmuş  olan    Brezilya  ve  Kolombiya  gibi 

ülkelerin etanol üretimine  bağımlı olmayı tercih etmektedir. 

 

      Diğer  taraftan,  Latin  Amerika  ülkelerindeki  etanol  üretimi 



patlaması,  kırsal  kesimlerdeki  yatırımları  cazip  hale  getirerek  çok 

sayıda  iş  alanı  da  yaratmaktadır.  Bu  durum  ise,  kuzeye  doğru  sürüp 

giden  yasa  dışı  göçmen  akınının  azalmasını  sağlamaktadır.  Böylece, 

Amerika  Birleşik  Devletlerinin  imajı  korunmakta  ve  Venezuela 

Başkanı Hugo Chávez gibi,  kitleleri Amerikan karşıtı olarak galeyana 

getirenlere verilen destek de engellenmektedir. Örneğin, Hugo Chávez 

ülke  petrolünü  ucuza  satmak  sureti  ile,  tüm  bölgede  çok  sayıda  dost 

kazanmaktadır.  Öte  yandan,  Amerika  Birleşik  Devletleri  etanol 

üretiminde  teknolojinin  ve  yatırımın  geliştirilmesi  yoluyla,  Latin 

Amerika 


ülkelerinin 

petrol 


faturasının 

da 


azaltılmasını 

amaçlamaktadır.  Amerika,  komşu  ülkelerden  çok  miktarlarda  etanol 

ithal ettiği takdirde, özellikle Latin Amerika Devletlerine kazançlı bir 

ihracat yolunu  da açmış olacaktır. Mevcut durum, Mr. Bush’un erkek 

kardeşi    Jeb’in  hoşuna  gitmektedir.  Aralık-2006’da  Florida  Eyalet 

Valiliğinden  istifasından  hemen  önce,  bölgedeki  etanol  üretimini 

geliştirmek  için,  “Interamerican  Ethanol  Commission”  adı  altında  bir 

grubun kurulmasına yardımcı olmuştur. Daha önce de  ülkede ayrıntılı 

bir  etanol  stratejisi  planlanması  ve  etanol  tesisleri  kurulmasını  teşvik 

etme konusunda Başkan Bush’a yazılı bir başvuruda bulunmuştur. Mr. 

Bush ve Mr. Lula arasındaki etanolle ilgili müzakereler,  girişimcileri 

Dünya  çapında,  konu  hakkında  daha  geniş  ve  kapsamlı  olarak  

düşünmeye  yöneltebilecektir.   

   


      (*) Kaynakça : The Economist Dergisi ( 3 Mart – 9 Mart 2007 ). 

Yüklə 35,37 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə