ORTAÇAĞ AVRUPASI:
FEODALİZM
71
K aY N a K 1 :
K aY N a K 2 :
K aY N a K 3 :
feoDal sisTemiN Temel özelliKleri
2
e T k i n l i k
TEMEL KAVRAMLAR
Feodalizm kavramının fief, feodum ya da feu-
dum sözcükleriyle doğrudan ilgisi vardır. Latince
olan feodum, hizmet karşılığında bağışlanmış
mülk anlamına gelir. Fransızca fief sözcüğü de ser-
vet, mülk anlamına gelmektedir. Feodalizm, Dere-
beylik olarak da bilinir.
Senyörler yani feodal beyler, “fief”i toprak, ba-
zen de başka tür gelir kaynağı olarak, “fief sözleş-
mesi”nde belirtilen hizmetler karşılığında kendi-
sine gönüllü olarak hizmet etmeyi seçmiş kişilere
bağışlardı. Fief bağışlanan ve senyöre bağlanan ki-
şiye “vasal” denirdi. Bağlanılan senyör, “süzeren”
konumunda olurdu. Vasallara bağışlanan fieflerin
çoğu tahsis veya gasp yoluyla soyluların eline geç-
miş kamu arazileri ve krallık topraklarıydı. Vasal
gerekli hizmeti yerine getirmezse fiefi elinden alı-
nabilirdi. Buna karşılık senyör de adil davranmalı
ve sözleşmenin kendisine düşen yükümlülüklerini
yerine getirmeliydi.
Toprağa bağımlı kılınan serf konumundaki köy-
lüler senyör ya da vasal konumundaki toprak bey-
lerine hizmet ederlerdi. Belirli sayıda serfin bağımlı
olduğu fief, vasalın geçimini sağlayacak ve senyöre
sunacağı hizmeti karşılayacak büyüklükte olurdu.
Bu toplumda askeri ya da sivil resmi işler kamu
hizmeti yapan devlet görevlilerince değil, fief sa-
hiplerince yerine getirilirdi.
Gerçekte fief ve vasallık sistemi feodal dönemin
başlangıcından çok daha eskilere dayanıyordu. Ama
egemen sınıflar içinde genelleşip eski devlet örgü-
tünün yerine geçmesi feodal dönemde gerçekleşti.
FEoDAL PİRAMİT
Feodal toplum bu sözleşme ilişkisi ağıyla aşırı
hiyerarşik bir yapı haline gelmişti. 843 yılındaki
Verdun Antlaşması’nda “Herkesin bir lordu olma-
lı” ilkesi yer almıştır. En azından kuramsal olarak
mutlak bağımsızlık sahibi olabilecekler yalnızca
Papa ile imparatorun kendisiydi ve onlar da Tan-
rı’nın vasalıydılar. Bu durumu tanımlama çaba-
ları sonucunda “feodal merdiven” veya “feodal
piramit” gibi kavramlar ortaya çıkmıştır. Bir ül-
kenin beyi rahatça kiracılarının ve kiracılarının
kiracılarının oluşturdukları tabakanın tepesinde
otururken en aşağıda da serfler yer almaktaydı.
Bu tür modeller yapay simetri ve netlikleriyle
yanıltıcıdır. Gerçekte feodal toplum çelişkili ba-
ğımlılıklar ve sadakatler üzerine kuruludur; bağı-
şıklıklar ve ayrıcalıklarla, bir zamanlar açık seçik
olan hizmet koşullarının kuşaklar boyu süren ay-
rıcalık, hak çatışmaları ve unutulan zorunluluk
mücadeleleriyle geçirdiği değişimlerle karmaşık
bir yapıdır. Hiyerarşik olduğu doğrudur, fakat dü-
zenli ve kurallı değildir.
(Davies, Norman, Avrupa Tarihi, İmge Kitabevi, 2011, s.
343)
FEoDAL SİSTEMDE SoSYAL SInIFLARIn
HİYERARŞİK DİZİLİMİ
FeODAl PİRAmİT
KİlİSe
KRAl
TAÇ
bARONlAR
ŞÖVAlYeleR
ÖzGüR Ve SeRF KÖYlüleR
DKIH II-uygarliklar tarihi.indd 71
03.11.2014 13:05:31
UYGARLIKLAR TARİHİ-II
DİLARA KAHYAOĞLU
72
K aY N a K 4 :
K aY N a K 5 :
SERFLİK
Serf, Latince servus (köle, hizmetkâr) kelime-
siyle ilişkilidir. Serflik daha çok türediği Avru-
pa’yla ilişkilendirilse de egemen sınıfa bağımlı,
ırsi (kuşaktan kuşağa geçen) ve daimi kiracı ola-
rak pek çok kapitalizm öncesi toplumda görülen
evrensel bir kategoridir. Serflerin hayatı kolay de-
ğildi. Ağır vergiler öder, karşılıksız çalışır (angar-
ya) ve topraklarını terk edemez, hasat yapmaktan
vazgeçemezdi. Kuramsal olarak, senyörün izni
olmadan evlenemiyor, meslek değiştiremiyor ve
mirasını dilediği gibi düzenleyemiyordu. Serf-
liğin Batı Avrupa’da nihai sona erişi, İngiliz ve
Fransız devrimleriyle olmuştur. Doğu Avrupa’da-
ki serflerin özgürlüğe kavuşması çok daha geç dö-
nemde gerçekleşmiştir. Çar II. Aleksandr’ın 1861
tarihli kararnamesi Rus serflerine yasal özgürlü-
ğü getirse de fiili bağımlılık uzun süre ortadan
kalkmadı. Çin’de ise bu sistem 1949’da Çin Halk
Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla yasal olarak orta-
dan kalkmıştır.
ŞöVALYE
Ortaçağ soylusunun atlı savaşçılığa kabul
edilmesiyle aldığı ada denir. Fransızca at anla-
mına gelen cheval sözcüğünden türetilen şövalye
(Fransızca: chevalier) sözcük anlamıyla atlı (sü-
vari) demektir. Eski Isparta ve Roma’da da seçkin
savaşçılar sınıfına verilen bir addı. Ortaçağda
çoğunlukla krallara ve senyörlere savaşarak hiz-
met eden, aslında onların vasalı olan kişiler için
kullanılmıştır. Her şövalyenin bağlı olduğu bir
onur yasası vardı. Bu yasa dürüstlük, sadakat,
alçakgönüllülük, mertlik, metanet gibi ahlaki de-
ğerleri içermektedir. Kısaca, en geniş anlamıyla
şövalyelik, feodal toplumu belirleyen etiğe sahip
çıkmak anlamına gelirdi. Şövalyelik Hıristiyan-
lık’la birlikte “ortaçağ zihniyeti”nin iki dayana-
ğından biridir.
Hıristiyanlık Avrupa’sı, çeşitli şövalye efsane
ve destanları oluşturmuştur. Örneğin Roland
Destanı bunların en ünlülerinden biridir.
FeODAl mAlİKANe
üçüncü Tarla
Serf’in evi
manor’un evi
malikane
Kilise
Kilise
Atölye
Su Değirmeni
Ahır
mera
İkinci Tarla
birinci Tarla
DKIH II-uygarliklar tarihi.indd 72
03.11.2014 13:05:32
ORTAÇAĞ AVRUPASI:
FEODALİZM
73
K aY N a K 6 :
K aY N a K 7 :
Yerel düzeyde prens ve baron tımarları ma-
likâne arazileri olarak düzenlenmişlerdi. Bu du-
rumda manor lordu her serf ailesine rezervinde
(lordun hesabına işlenen tarlalar) ücretsiz hizmet
etmesi karşılığı bir toprak parçası veriyordu. Serf-
lik özgür ve özgür olmayanlar arasında bir ticaret
olduğu için fief sözleşmesinin birçok öğesinden
yoksundu. Fakat toprak karşılığı hizmet, sadakat
karşılığı himaye alışverişini düzenleyen bir sözleş-
me olduğundan benzer ilkelere dayanıyordu. Serf-
lik sıradan kölelikle karıştırılmamalıdır.
(Davies, Norman, Avrupa Tarihi, İmge Kitabevi, 2011, s. 342-
343)
KAVRAM HARİTASI
aNaliz ve seNTez çalIşmalarI
1. Aşağıdaki kavram haritası bu çalışmada yer alan bütün kaynaklara dayanılarak hazırlanmıştır.
Kavram haritalarında konuyla ilgili kavramlar ve bu kavramların diğer kavramlarla ilişkisi araya bir
ok çekilerek ve bu ilişkinin ne olduğu kısaca üzerine yazılarak ifade edilir.
Yukarıdaki bütün kaynakları okuyarak, aşağıda boş bırakılmış yerlere anlamlı cümle, kelime veya
ekler yazarak kavramlar arasındaki ilişkiyi belirtiniz.
2. Kaynak 6’daki köye benzeyen bir yerde yaşayan serf ailesi hayal edin. Kaç kişi oldukları, adları,
ailedeki işbölümü, köyün adı, baronun adı, onun adamları, onların adları vb. noktaları önceden
tasarlayarak; o ailenin 24 saatinin nasıl geçtiğini anlatan bir öykü yazınız.
Bunun için hem buradaki hem de feodalizm bölümünde yer alan diğer kaynaklardan
yararlanabileceğiniz gibi kendiniz de kısa bir araştırma yapabilirsiniz.
Dikkat! Metinlerde ve görsellerde geçen bilgi ve kavramlardan öykünüze uygun düşenleri kullanmak
zorundasınız.
KayNaKlar
Davies, Norman, Avrupa Tarihi, İmge Kitabevi, 2011
“Feodalizm,” AnaBritannica Genel Kültür Ansiklopedisi, Ana Yayıncılık, 1988, C. 8
“Feodalite,” Théma Larousse, Milliyet Yayınları, 1994
DKIH II-uygarliklar tarihi.indd 73
03.11.2014 13:05:32
Dostları ilə paylaş: |