Hukuk Gündemi 41 aynalari kanatan yalan mevsiMİ



Yüklə 187,33 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix17.11.2018
ölçüsü187,33 Kb.
#80905
növüYazı


2018/1 

|

 Hukuk Gündemi  41 



AYNALARI KANATAN YALAN MEVSİMİ

Beyazından pembesine kadar rengârenk çeşitlerinden gökkuşağı 

giydirerek masumlaştırdığımız yalanlara neden başvururuz acaba? 

“Bu gece Mervelerde kalacağım” diyerek annemize, “Evi kırsallık felç 

etti valla hocam, elektrikler kesildiği için ödevimi yapamadım” diyerek 

öğretmenimize, “Sensiz ölürüm, yaşayamam” diyerek filmlerdeki pembe 

gözlük resitali sunduğumuz sevgilimize, olmayan dünyaları vermek 

ne işimize yarar? Ya da niye yalanlara başvurma gereği duyarız küçük 

kazançlar için, daha büyük kayıplara göz yumarak... Artık normal hatta 

bazı çok akıl tebriği bekleyenler için pişkinlik seviyesinde karşılanan 

yalanlar ile hakikatin şeytani aynası olma isteğinden geri durmamızın 

sebebi nedir? 

Yatsıya kadar yananı tutun da, kuyruklusuna kadar çok kollu soya 

sahip bu şeytan ürününün yoksa bize bir milyoncudan daha ucuz, kolay 

ve rahat gelmesi midir? Çoğunlukla menfaat içerikli bir gidişatı sağlamak 

veya aksini engellemek midir? Belki de “Seni leylekler getirdi” lafına 

inabilecek kadar temiz birini bulmuşken, fırsatı kaçırmak istemediniz? 

Veya korktunuz daha kötüsü zorda kaldınız? Ya da sevdiğiniz bir insanı 

incitmekten çekindiniz? Hadi şimdi de biraz dürüst olalım. Kalbini çal-

mak istediğiniz karşı cinsi etkileyebilmek için miydi bu birden vahiyle 

inen gitar bilginiz ve yeteneğiniz? Topunuzla camını yerle bir ettiğiniz 

sinirli amca bakışlarından kaçmak için mi parmağınız arkadaşınıza 

Stj. Av. Seher 

BÖYÜKUÇAR




42  Hukuk Gündemi 

|

 2018/1



yürüdü? Veya hak ettiğiniz primi almak için miydi, emektar takımınızı aldatma pahasına 

patronunuzun fanatiği olduğu Fenerbahçe’ye duyduğunuz hastalığınız?

Sanırım en tuhafı da, daha milyon tane kafa ütüleyici sebep dizilebilecek bu mevzuyu,  

kimi bilim insanlarının basit bir hormon ile açıklamakla çareyi bulmalarıdır. Üremeye katkı 

sağlayan, bağlanma duyusuna dayanak olan ve aşk hormonu olarak bilinen oksitosin hor-

monunun, yalan söyleme dürtüsüne sebep olduğu açıklanmakta. Bunun dışında beynin 

özelliklerine bağlı olarak kurgusal dünyalar oluşturma ve işleme hızı değişkenlik göztermekle 

birlikte her insanda yalan söyleme güdüsünün mevcut olduğu, hatta bir araştırmaya göre 

de her beş dakikada bir akla yalan geldiği söylenmektedir. O zaman doğal ve doğru yolda-

yız diye düşünenler, sevinmek için erkenci olmasınlar yine de… Yalanın en büyük güzide 

mağdurunun genellikle aldatılan taraf olduğunu düşünsek de, aslında kendine en büyük 

yalan söyleyen kimse ediyordur. Çünkü yalanın bir yandan pembe dünyaları altın tepsiyle 

sunarken, aynı zamanda da kurbanın karşılaşacağı sorunları çözebilme becerisinin gelişmesini 

engellediği tespit edilmiştir. Bu durum ise, kişinin sürekli zarar göreceğini düşünerek, kendi 

yalan dünyasına saklanma davranışını doğurabilir. Mesela “mitomani”, kişinin kendi içinde 

yarattığı dünyaya inanarak yaşaması, karşısındakini de inandırma çabası olarak bilinen ve 

tıbben kabul edilen, bir çeşit rahatsızlık türüdür. Fakat tıbbi açıklamaları bir kenara bırakırsak, 

bunun manevi boyutunun bilançosu acaba nedir?

En çok kirlenmeye müsait renk olan beyaza boyadığımız karanlık yalanlar tek başına 

ayakları yere sağlam basabildiği vakit, ne kadar masum görünebilmektedir gözümüze? 

Aldatmak riskli olsa bile, genellikle kolaydır. Bunu kabul edebiliriz. Ama ya aldatılan tarafı 

dolduruyorsak veya doldurmuşsak? Hiç aptal yerine konarak iyi niyetinizin suistimal edildi-

ğini hissettiniz mi mesela? Değer verdiğiniz veya vermediğimiz biri tarafından hafife alınıp 

onun sözleriyle cana kavuşan kurgu ve hayallerle doyasıya inancınızın israf olup gitmesi, 

kimi zaman hayal kırıklığı ve kandırılmış hissine, kimi zaman kızgınlık ve kırgınlığa sebep 

olmuştur büyük olasılıkla. Belki bunun karşılığında gelin kaynana programlarında görül-

memiş laflarla yılın en iyi laf sokma ödülüne layık görülmek isteyebilir, o kendini çok akıllı 

sanan kişiye iyi bir terbiye vermeyi tercih edebilirsiniz. Belki “Dünyanın tek dürüstü ben mi 

olacağım sanki” diyerek bu cümbüşe(!) siz de dâhil olmak isteyebilirsiniz. Belki de sadece 

-anlayabilenler için- yazık deyip geçmeniz de mümkün.

Sonuç olarak sancılı doğuş-

lara sahne olan güven duygu-

sunun tek saniyelik düşüşünü 

izlerken, o kişiye karşı artık 

eskisi gibi olamayacağınız 

kesindir. Artık eskisi gibi değer 

vermeyecek, eskisi gibi içinizi 

yiyip bitirse de finali kahkaha 

ile biten dedikodularınızı, en 

özel sırlarınızı paylaşmayacak-

sınızdır. Biraz daha ileri gidip

dünyanın masum olmayan 




2018/1 

|

 Hukuk Gündemi  43 



tarafı ile sancılı bir şekilde yüzleşecek, kaldırımlara eskisi gibi dalgınca bakmak yerine dikkatli 

adımlarla önünüzü görmek isteyecek, biraz daha güvensiz ve biraz daha temkinli tahammül-

süz olan ve fakat güler yüzlü, sevecen bireyleri oynayan insan topluluğunda yerinizi alacak-

sınız. İçinizdeki o kolay teslim olan sevgi ve inanç artık kolay kolay gün yüzüne çıkmayacak, 

hayatın temiz suretlerine arkanızı gönül rahatlığıyla dönebileceksiniz. Siz acımasız ve bencil 

bir sistemin parçası oluyorken, bir yerlerde sokak hayvanları için mücadele eden gönüllü 

fedaileri bilemeyecek, evsizler için yuvalar açan, çocuklar için kütüphanesini bağışlayan 

isimsizleri, lösemi hastası arkadaşı için kafasını kazıtan miniği ve nicelerini duyamayacaksınız.

İşte bu yüzden, bir yalan diye geçmek ilerde büyüyen yalanlara, sonrası yalan hastalıkla-

rına ve dahası bu alışkanlık hale gelen yalan zincirleri bir kanıya, bu kanılar da güvensiz bir 

topluma frensiz bir kamyon misali hızla yuvarlanarak dönüşmeye mahkûm olacaktır. O zaman 

bu kanlı enkazdaki yaralı sayısına değil, belki de ölü sayısına eklenen basit bir rakam olmanın 

ötesine geçemeyebilirsiniz. Aynamıza bakıp dünyanın en güzeli ve mükemmeli olduğumuzu 

söylerken hepimiz, üstün konforu ile dünyada benzersiz olduğunu iddia ederek kalitesiz 

ayakkabıları pazarlayan uyanık bir reklâmcı, yeni bir dünyayı avucunuza sermeye çok istekli 

olduğunu bangır bangır ilan edip tek bir kanalizasyon kapağını dahi kaldırmayacak olan 

belediye başkan adayı ve daha birçokları, aslında önündeki gerçekleri itiraf edebilse, dünya 

biraz daha yaşanası ve dürüst bir yer haline gelebilir belki…



Yüklə 187,33 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə