I- genel biLGİ Aylık olarak hazırlanan bu çalışmada, ilgili ayda kamu maliyesinin görünümü, vergi mevzuatında en son gelişmeler ve uygulamalarla ilgili gerekli görülen hususlar ele alınmıştır. II- kamu maliyesi



Yüklə 148,17 Kb.
tarix27.03.2018
ölçüsü148,17 Kb.
#35270



KAMU MALİYESİNDE VE VERGİ MEVZUATINDA GELİŞMELER

Ocak 2012

Hazırlayan:

Dr. Mustafa Bulut, YMM

21.02.2012, İzmir.





I- GENEL BİLGİ

Aylık olarak hazırlanan bu çalışmada, ilgili ayda kamu maliyesinin görünümü, vergi mevzuatında en son gelişmeler ve uygulamalarla ilgili gerekli görülen hususlar ele alınmıştır.



II- KAMU MALİYESİ

BÜTCE1

Bütçe Ocak Ayında 1,7 Milyar TL Fazla Verdi:

Merkezi yönetim bütçesi Ocak 2012 ayında 1,7 Milyar TL fazla verdi. Geçen yılın aynı ayında 1 milyar TL fazla vardı.



Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri (Milyon TL)

 

Ocak 2011

Ocak 2012

Bütçe 2012

Ger. Oranı %

Değişim Oranı %

Bütçe Giderleri

22.494

26.347

350.948

7,5

17,1

Faiz Hariç Giderler

18.691

20.959

300.698

7,0

12,1

Faiz Giderleri

3.803

5.391

50.250

10,7

41,8

Bütçe Gelirleri

43.499

28.087

329.845

8,5

-35,4

Vergi Gelirleri

19.765

23.460

277.677

8,4

18,7

Bütçe Dengesi

1.005

1.740

21.104

8,2

73,1

Fazi Dışı Fazla

4.809

7.131

29.146

24,5

48,3


Bütçe Giderleri % 17,1, Bütçe Gelirleri %19,5 Oranında Arttı:

Ocak 2012 döneminde bütçe giderleri faiz giderlerindeki dönemsel artışın da etkisiyle yüzde 17,1 oranında artarak 26,3 Milyar TL olarak gerçekleşmişti. Bu tutar Bütçede öngörülen tutarın yüzde 7,5’idir. Faiz hariç giderler geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,1 oranında artarak 20,9 Milyar TL olarak gerçekleşti. Faiz giderleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 41,7 oranında artarak 7,1 Milyar TL olarak gerçekleşti.

Bütçe gelirleri ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19,5 oranında artarak 28,1 Milyar TL olarak gerçekleşti. Bu tutar Bütçede öngörülen tutarın yüzde 8,5’idir. Vergi gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18,7 oranında artarak 23,4 Milyar TL olarak gerçekleşti.









Bütçe Giderleri İçinde En Büyük Pay 9,1 Milyar TL ile Cari Transferler Kalemidir:

Ocak 2012 döneminde bütçe giderleri içinde en büyük pay 9,1 Milyar TL ile cari transferler kalemidir. Bu kalemde yer alan sağlık, emeklilik, sosyal güvenlik giderleri 5,3 Milyar TL, SGP işveren hissesi hazine katkısı 0,4 Milyar TL, tarımsal destekleme ödemeleri 0,5 Milyar TL ve vergi gelirleri mahalli idare payları 1,9 Milyar TL olarak gerçekleşmişti.



Bu dönemde ikinci büyük gider kalemi olan personel giderleri, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17,1 oranında artış göstererek 8,4 Milyar TL olarak gerçekleşti.


Milyon TL

Ocak 2011

Ocak 2012

Bütçe 2012

Bütçe Giderleri

22.494

26.347

350.948

Faiz Hariç Giderler

18.691

20.956

300.698

Personel

7.249

8.413

81.692

SGK Devlet Primi Giderleri

1.316

1.495

28.859

Mal ve Hizmet Alım Giderleri

901

863

30.049

Cari Transferler

8.928

9.177

130.220

Sermaye Giderleri

72

522

27.914

Sermaye Transferleri

76

11

4.243

Borç Verme

147

477

8.625

Yedek Ödenekler

0

0

4.867

Faiz Giderleri

3.803

5.391

50.250

Bütçede üçüncü büyük gider kalemi olan SGK Devlet Primi Giderleri geçen yıla göre yüzde 20,7 oranında artarak 1,4 Milyar TL olarak gerçekleşmiştir.



Vergi Gelirleri İçinde En Büyük Pay 4,6 Milyar TL ile Özel Tüketim Vergisidir:

Ocak 2012 döneminde vergi gelirleri içinde en büyük pay 5,4 Milyar TL ile gelir vergisine aittir. İkinci sırada 4,6 Milyar TL ile özel tüketim vergisi, üçüncü sırada 3,9 Milyar TL ile dahilde alınan kdv bulunmaktadır.



Milyon TL

Ocak 2011

Ocak 2012

Bütçe 2012

Gelir Vergisi

4.117

5.462

53.804

Kurumlar Vergisi

84

458

27.151

Dahilde Alınan Katma Değer Vergisi

3.549

3.943

33.602

Özel Tüketim Vergisi

4.830

4.697

70.590

Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi

396

562

4.545

İthalde Alınan Katma Değer Vergisi

2.569

3.198

53.944

Damga Vergisi

574

676

7.297

Harçlar

1.137

1.388

9.277

Diğer

2.509

3.076

17.467

Genel Bütçe Vergi Gelirleri Toplamı

19.765

23.460

277.677

Geçen yılın aynı dönemine göre değişim oranı yönünden bakıldığında ilk üç sırada; yüzde 442 oranında kurumlar vergisi, yüzde 41 oranında artışla banka ve sigorta muameleleri vergisi, yüzde 32 oranında artışla kurumlar vergisi yer almaktadır.

BORÇLANMA

Aralık 2011 İtibariyle Merkezi Yönetim Toplam Borç Stoku 518,2 Milyar TL Olarak Gerçekleşti:2

Aralık 2011 itibariyle Merkezi Yönetim toplam borç stoku 518,2 Milyar TL olarak gerçekleşti. Bir önceki ayda 511,1 Milyar TL düzeyindeydi. Borç stokunun 368,7 Milyar TL'sı iç borçlardan ve 149,5 Milyar TL’sı dış borçlardan oluşmaktadır. Bu Raporun Hazırlandığı Tarih İtibariyle Ocak 2012 Verileri Henüz Yayınlanmadı.









Dolar cinsiden toplam borç stoku 274,3 Milyar ABD Dolar, iç borç 195,2 Milyar ABD Dolar ve dış borç 79,1 Milyar ABD Dolar olarak gerçekleşmiştir.

Milyar TL

31.12.2010

31.10.2011

31.12.2011

Toplam

473,6

511,1

518,2

İç Borç Stoku

352,8

368

368,7

Dış Borç Stoku

120,7

143,1

149,5

Kaynak: Hazine (Aylık Ekonomik Göstergeler)




Milyar USD

31.12.2010

31.10.2011

31.12.2011

Toplam

306,3

291,8

274,3

İç Borç Stoku

228,2

210,1

195,2

Dış Borç Stoku

78,1

81,7

79,1

Kaynak: Hazine (Aylık Kamu Borç Yönetimi Raporu)




Türkiye'nin 2011 Yılı 3.Çeyrek Sonu Toplam Dış Borcu 309,6 Milyar Dolardır.

Türkiye'nin 2011 yılı 3. çeyrek sonu itibariyle dış aleme olan toplam yükümlülüklerini gösteren toplam brüt dış borcu 309,6 milyar dolardır. Bankalar ve TCMB deki uluslararası rezervler ve döviz cinsi mevduatlar gibi likit varlıklar düşüldüğünde net borç stoku 182,3 milyar USD olarak hesap edilmektedir. Raporumuzun yazıldığı tarih itibariyle Ocak 2012 verileri henüz yayınlanmamıştır.



 

Türkiye Brüt Dış Borç Stoku

Türkiye Net Dış Borç Stoku

Net Dış Borç Stoku / GSYİH (%)

2001

113.592

78.509

39,9

2002

129.581

88.472

38,4

2003

144.082

96.206

31,6

2004

161.005

102.988

26,4

2005

169.938

99.057

20,6

2006

207.816

108.630

20,6

2007

249.627

133.924

20,6

2008

280.423

151.083

20,4

2009

268.794

145.844

23,6

2010

290.022

170.229

23,2

2011-1

299.285

172.232

 

2011-2

310.272

179.789

 

2011-3

309.594

182.314

 

Kaynak: Hazine Türkiye Dış Borç İstatistikleri
III- VERGİ MEVZUATINDA GELİŞMELER

Kasım ayında vergi mevzuatında meydana gelen gelişmeler özet biçimde aşağıda sunulmuştur:


1) 2012 Yılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Asgari Ücret Tarifesi Yayınlandı.


3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 46 ncı maddesi ile 02/01/1990 tarihli ve 20390 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir Ücretlerinin Esasları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca hazırlanan ve 2012 yılında meslek mensuplarınca uygulanacak olan asgari ücret tarifesine ilişkin açıklamalar yer almaktadır.

2) 65 Seri No'lu Harçlar Kanunu Genel Tebliği Yayınlandı.


Harçlar Kanununun 138'inci maddesine göre, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere önceki yılda uygulanan maktu harçlar (maktu ve nispi harçların asgari ve azami miktarlarını belirleyen hadler dahil) o yıl için tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılır. Genel Tebliğde 1/1/2012 tarihinden itibaren geçerli olacak harç tutarları ilan edilmiştir.

3) 66 Seri No'lu Harçlar Kanunu Genel Tebliği Yayınlandı.


Harçlar Kanununun 79 uncu maddesine göre, Konsolosluk Harçları ile Türkiye Cumhuriyeti Muvazzaf ve Fahri Konsolosluklarının yaptıkları her türlü işlemlere ait harçlar, Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilecek döviz kurlarına göre ve bu işlemlerle ilgili tarifelere ayrı ayrı veya birlikte emsal uygulanmak suretiyle hesap edilir. Genel Tebliğde konsolosluklarımızca döviz cinsinden alınmakta olan harç miktarlarının hesaplanmasına esas olacak döviz kuru ve emsal sayıları yer almaktadır.

4) 59 Seri No'lu Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği Yayınlandı.


Genel tebliğde 2012 yılına ait emlak (bina, arsa ve arazi) vergi değerleri ile 2012 yılında mükellef olacakların emlak vergi değerlerinin hesabında dikkate alınacak asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin tespitine ilişkin açıklamalar yer almaktadır.

Emlak Vergisi Kanununa göre Türkiye sınırları içinde bulunan binalar ile arazi ve arsalar, bina vergisine ve arazi vergisine tabi olup, bu vergileri, söz konusu emlakin maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler öder.

Bina vergisi binanın vergi değeri üzerinden büyük şehir belediye sınırları ve mücavir alanlar içindeki meskenlerde binde iki, diğer binalarda ise binde dört oranında hesap edilir. Vergi değeri arsa ve araziler için takdir komisyonlarınca Vergi Usul Kanunun asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin hükümlerine göre tespit edilir. Binalarda ise arsa değerleri Maliye Bakanlığınca her yıl ilan edilecek bina metrekare normal inşaat maliyetleri üzerinden hesap edilir.

Kanunun 29. maddesine göre vergi değeri, mükellefiyetin başlangıç yılını takip eden yıldan itibaren her yıl, bir önceki yıl vergi değerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca aynı yıl için tespit edilen yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılması suretiyle bulunur. Bakanlar Kurulu, söz konusu artış oranını sıfıra kadar indirmeye veya yeniden değerleme oranına kadar artırmaya yetkilidir. 2011/2628 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile emlak vergisi mükelleflerinin 2012 yılı bina, arsa ve arazi vergi değerleri ile bu yıla ait asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin hesabında uygulanacak artış oranı %10,26 olarak tespit edilmiştir.

Buna göre 2011 Yılı ve Önceki Yıllarda Mükellef Olanların bina, arsa ve arazilerinin 2012 yılı vergi değerleri, 2011 yılı vergi değerlerinin bu yıla ait yeniden değerleme oranı olan 10,26 (on virgül yirmi altı) oranında artırılması suretiyle bulunacak tutarlar olacaktır.

Mükellefiyeti 2012 yılında başlayanların, mükellefiyetleri ile ilgili bina, arsa ve arazi vergisi tarhiyatına esas alınacak vergi değerinin hesabında; takdir komisyonlarınca 2009 yılında takdir edilen ve 2010 yılında uygulanan asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri; 401 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği(5) ile 2010 yılına ait belirlenen yeniden değerleme oranının yarısı olan (%7,7/2=) % 3,85 (üç virgül seksen beş) nispetinde artırılması suretiyle bulunacak 2011 yılı değerinin, bu yıla ait yeniden değerleme oranı olan % 10,26 (on yirmi altı) nispetinde artırılmak suretiyle dikkate alınacaktır.


5) 281 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği Yayınlandı. Bankalar Talep Etmeleri Durumunda 2012 Hesap Döneminden İtibaren Kurumlar Vergisi Yönünden Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığının Mükellefi Olacaklar.


281 Seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğ ile yapılan düzenlemeye göre, bankalar, talep etmeleri durumunda 2012 hesap döneminden itibaren kurumlar vergisi yönünden Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığının mükellefi olacaklar.

Ayrıca Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığının mükellefi olan bankaların şubeleri tarafından bağlı olunan vergi dairelerine verilmesi gereken Ocak 2012 ve izleyen vergilendirme dönemlerine ait muhtasar beyannamelerin, anılan bankaların genel müdürlüklerince tek merkezden Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığına verilebilecektir.



5084 sayılı Kanun uyarınca gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlanan Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığının mükellefi olan bankaların genel müdürlükleri tarafından, anılan Kanunun uygulamasına ilişkin Genel Tebliğler ekinde yer alan bildirimlerin bir örneği zikredilen Vergi Dairesi Başkanlığına verilecek, bir örneği ise teşvikten yararlanan işyerlerinin bulunduğu ilgili vergi dairelerine ayrıca gönderilecektir.

6) 78 Seri No.lu Gelir Vergisi Sirküleri Yayınlandı.


Sirküler uyarınca 252 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği uyarınca tevkif yoluyla ödenmiş vergilerin nakden iadesinde istenilen bilgilerin, E-VDO merkezi sorgulama ekranından tespit edilebilmesi durumunda, bu bilgilere ilişkin aşağıda belirtilen ilgili kurumca onaylı belgelerin bir örneğinin mükelleflerden ayrıca kağıt ortamında aranılmayacak olup, dilekçe ile yıl içinde yapılan tevkifatlara ait tablo yeterli olacaktır.

  • Ücret ve gayrimenkul sermaye iradına ilişkin olması halinde ücretlere ilişkin olarak işveren tarafından verilen ve kesintinin yapıldığını gösteren yazının, gayrimenkul sermaye iradına ilişkin olarak kira kontratı,

  • Menkul sermaye iradına ilişkin olarak kesintiyi yapan bankalar, özel finans kurumları, aracı kurumlar ve diğer kurumlar tarafından düzenlenen ve vergi kesintisinin yapıldığını gösteren belge,

  • Serbest meslek kazancına ilişkin olarak vergilerin sorumlu adına tahakkuk ettiğini gösteren ilgili saymanlık yazısı,

  • Ticari kazançlar ve zirai kazançlara ilişkin olarak tevkif yoluyla kesilen vergilerin vergi sorumlusu tarafından ilgili vergi dairesine ödenmiş olduğuna ilişkin belge,

7) 16 Seri No.lu Özel Tüketim Vergisi Sirküleri Yayınlandı.


Sirkülerde ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan mallardan imal edilen malların G.T.İ.P. numaraları tespitlerinin Gümrük ve Ticaret Bakanlığının ilgili birimlerine yaptırılarak, bu birimlerden alınan yazıların aşağıda belirtilen uygulamalara ilişkin olarak Gelir İdaresi Başkanlığınca istenecek bilgiler kapsamında düzenlenmesi gereken YMM üretim tasdik raporlarına tevsik edici belge olarak eklenmesi uygun görülmüştür.

  • ÖTV Kanununun 8/1 inci maddesiyle, Kanuna ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelindeki malların (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılmak üzere teslimindeki tecil terkin uygulaması,

  • Sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan malların, aynı cetveldeki malların imalinde kullanılmak üzere tesliminde, imal edilen ürünün tabi olduğu ÖTV’nin Uygulanması,

  • 2003/6467 sayılı Bakanlar Kurulu Kararda yer alan baz yağların; ÖTV Kanununun 8 inci maddesinin (1) veya (2) numaralı fıkraları uyarınca teslim edilecek ya da 5 inci maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca ihraç edilecek olan ve G.T.İ.P. numaraları yine aynı maddede liste halinde yer alan malların (madeni yağlar ve yağlama müstahzarları) imalinde kullanılmak üzere tesliminde ÖTV tutarının 0,5000 TL/Kg olarak uygulanması,

8) 55 Seri No'lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği Yayınlandı.


Damga Vergisi Kanununun mükerrer 30. maddesine göre her takvim yılı başından geçerli olmak üzere önceki yılda uygulanan maktu vergiler (Maktu ve nispi vergilerin asgari ve azami miktarlarını belirleyen hadler dahil) o yıl için tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılır. Aynı Maddeye göre Bakanlar Kurulu söz konusu vergi tutarlarını belirleme konusunda yetkili bulunmaktadır. Anılan yetkiye istinaden Bakanlar Kurulunca 2012 yılında geçerli olarak damga vergisi tutarları yeniden değerleme oranı ile artan kısım dahil % 15 oranında artırılmıştır. Genel Tebliğde 1/1/2012 tarihinden itibaren uygulanacak damga vergisi tutarları ilan edilmiştir.

9) 412 Sıra No.Lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Yayımlandı


Genel Tebliğ de yabancı paraların 2011 yılı için yapılacak değerlemelerine esas olacak kurlar ilan edilmiştir. Borsada rayici olmayan yabancı paraların ve bu paralarla olan senetli ve senetsiz alacak ve borçların değerlemesinde bu kurlar uygulanacaktır. Diğer yandan bankalar kendi tespit ettikleri fiili kurları esas alacaklardır.

10) 5 Seri No'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği 19/01/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlandı


Forward, Swap, Opsiyon ve VOP İşlemlerinde Kazancın Tespitine İlişkin Açıklamaların Yer Aldığı 5 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği 19/01/2012 tarihli resmi gazetede Yayımlandı. Tebliğde öne çıkan başlıklar aşağıda kısaca ele alınmıştır.

Forward İşlemleri

Taraflardan birinin sözleşmeye konu olan finansal varlığı sözleşmede belirlenen fiyat üzerinden gelecekteki belirli bir tarihte satın almasını, karşı tarafın da sözleşmeye konu finansal varlığı satmasını şart koşan bir sözleşme türü olan forward işleminde vadeye kadar dönem içinde yapılan değerlemelerin (reeskont işlemlerinin) kurum kazancı ile ilişkilendirilmemesi gerekir. Kurum kazancına dahil edilecek olan ve Sözleşmeye baz alınan Kazanç = Sözleşmeye baz alınan kıymetin piyasa fiyatı ile sözleşme fiyatına göre oluşan farktan ifade eden kâr veya zararın vade sonunda tespit edilmesi gerekmektedir.

Para Swabı

Para swapı işleminde elde etme, sözleşmenin vadesinde gerçekleştiğinden, vadeye kadar dönem içinde yapılan değerlemelerin (reeskont işlemlerinin) kurum kazancı ile ilişkilendirilmemesi, kurum kazancına dahil edilecek kâr veya zararın vade sonunda tespit edilmesi gerekmektedir. Sözleşmenin vadeden önce bozulması halinde ise para swap işleminden doğan kâr veya zararın sözleşmenin bozulma tarihinde kurum kazancına dahil edilmesi gerekir.

Faiz Swabı

Gösterge bir anapara tutarı üzerinden farklı faiz oranı esaslarına göre hesaplanacak faizlerin iki taraf arasında anlaşılan vadelerde değişimini öngören bir sözleşme çeşidi olan faiz swabı işlemlerinde, söz konusu faiz değişim tarihlerinde elde edilen faiz geliri ile ödenen faiz giderlerinin karşılaştırılması sonucunda oluşacak net kâr veya zararın bu tarihler itibarıyla kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekir.

Faiz swapında faiz değişimlerinin bir kısmının çakışmaması halinde ise çakışmayan faiz değişim tarihlerinde elde edilen faiz geliri veya ödenen faiz giderlerinin, değişim tarihi itibarıyla yapılacak faiz gideri reeskontu veya faiz geliri reeskontu ile karşılaştırılması sonucunda oluşacak net kâr veya zararın bu tarihler itibarıyla kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekir. Çakışmayan faiz değişim tarihlerinde yapılan faiz gideri reeskontu veya faiz geliri reeskontunun da izleyen dönem başından itibaren ters kayıtla kapatılması gerekir.

Opsiyon Sözleşmeleri

Belirli bir miktardaki varlığı (fiziksel emtia veya finansal varlık) belirli bir fiyattan gelecekte belirli bir tarihte satın alma veya satma hakkı sağlayan sözleşmeler olan opsiyon sözleşmeleri gereği ödenen opsiyon primleri, ödeyen taraf açısından sözleşmenin vade tarihi itibarıyla gider olarak dikkate alınacaktır. Tahsil eden bakımından da aynı tarih itibariyle gelir olarak dikkate alınmalıdır.

Opsiyon sözleşmesinin teslimat olmaksızın nakdi uzlaşma ile sonlandırılması durumunda, uzlaşma sonucu doğan kârlar (sözleşmenin konusunu oluşturan kıymetin sözleşmede esas alınan değeri ile vade tarihindeki değeri arasında hak sahibi (alım ya da satım hakkını satın alan) lehine doğan müspet farklar) ise sözleşmenin vade tarihi itibarıyla kurum kazancına dahil edilecektir. Zarar olması durumunda ise aynı tarih itibariyle gider olarak dikkate alınacaktır. Hakkı satan bakımından da aynı durumlar sözkonusudur.

Öte yandan, opsiyon sözleşmesinin teslimat ile sonuçlanması halinde, yapılan işlem esas itibarıyla bir varlığın satışı işleminden farklı olmayacağından, sözleşmenin vade tarihi itibarıyla alınan veya satılan varlıkların sözleşme kuru ile kayıtlara intikal ettirilmesi gerekmektedir.

Opsiyon sözleşmesi ile elde edilen sözleşmeye konu varlığın alım veya satım hakkının kullanılması durumunda;


  • Alım opsiyonunda, sözleşme uyarınca alım hakkını alan tarafça sözleşmeye konu varlık için ödenen tutar sözleşmeye konu varlığın maliyet bedelini; alım hakkını satan tarafça sözleşmeye konu varlık için tahsil edilen tutar ise sözleşmeye konu varlığın satış bedelini oluşturacaktır.

  • Satım opsiyonunda, sözleşme uyarınca satım hakkını alan tarafça sözleşmeye konu varlık için tahsil edilen tutar sözleşmeye konu varlığın satış bedelini; satım hakkını satan tarafça sözleşmeye konu varlık için ödenen tutar ise sözleşmeye konu varlığın maliyet bedelini oluşturacaktır.

Opsiyon sözleşmesinin verdiği hakkın kullanılmaması durumunda ise sözleşmeye istinaden herhangi bir kâr veya zararın doğması söz konusu olmayacaktır.

Tezgah üstü piyasalarda gerçekleştirilen opsiyon sözleşmelerinden doğan işlemlerde elde etme, opsiyon sözleşmesinde belirtilen hakkın kullanılması ile birlikte gerçekleştiğinden opsiyonun kullanıldığı tarihe kadar olan dönem içinde yapılan değerlemelerin (reeskont işlemlerinin) kurum kazancı ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsasında gerçekleştirilen vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri ise, Vergi Usul Kanununun 289 uncu maddesi uyarınca borsa rayici ile değerleneceğinden, anılan sözleşmelerin değerleme günü itibarıyla borsada oluşan uzlaşma fiyatına (borsa rayici) göre oluşan farkın, kurum kazancı ile ilişkilendirilmesi gerekecektir.

Dar Mükellef Kurumlarda Türev Ürün Kazançlarının Vergilendirilmesi

Türev ürünlerden doğan kazançların dar mükellef kurumlarca elde edilmesi durumunda, forward işlemleri, para swabı işlemleri ve opsiyon işlemlerinden doğan kazançlar bu kurumlar bakımından ticari kazanç hükmündendir. Bu kazançlarla ilgili KVK'nun 30. maddesine göre kesinti yapılmaz. Bu kurumların faiz swabı işlemlerinde doğan kazançları ise alacak faizi niteliğinde olup KVK'nun 30. maddesine göre kesintiye tabidir. Dar mükellef kurumların Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsasında gerçekleştirdikleri işlemlerde ise GVK'nun geçici 67. maddesine göre kesinti yapılır ve beyanname verilmez.


11) 116 Seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği 19/01/2012 Tarihli Resmi Gazetede yayımlandı


6111 sayılı Kanunun 85 inci maddesiyle KDV Kanununun 13 üncü maddesinin (a) bendinde değişiklik yapılarak, 25/2/2011 tarihinden itibaren faaliyetleri deniz taşıma araçları ile yüzer tesis ve araçların imal ve inşası olanlara bu araçların imal ve inşası ile ilgili yapılan teslim ve hizmetler KDV den istisna edilmiştir. Ayrıca aynı Kanunun geçici 16. Maddesi ile İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) kapsamında, İstanbul İl Özel İdaresine bağlı olarak faaliyet gösteren İstanbul Proje Koordinasyon birimine yapılacak teslim ve hizmetler, finansmanı yabancı devletler, uluslararası kurum ve kuruluşlarca karşılanmak şartıyla 31/12/2020 tarihine kadar katma değer vergisinden istisna edilmiştir. Genel Tebliğde sözkonusu iki yeni istisna düzenlemesine ilişkin açıklamalar yer almaktadır. Genel Tebliğde ayrıca BSMV mükelleflerinin mal iadelerindeki KDV uygulaması, haksız ve yersiz ödenen vergilerin iadesi uygulaması, yıl sonu iskontolarında KDV uygulaması, İSMEP kapsamında yapılan teslim ve hizmetler istisna ve iade uygulaması, deniz taşıma araçları ile yüzer tesis ve araçların imal ve inşası ile ilgili yapılan teslim ve hizmetlerde istisna ve iade uygulaması konularında açıklama ve düzenlemeler yer almaktadır. Tebliğde öne çıkan başlıklar aşağıda ele alınmıştır:

Faaliyetleri Deniz Taşıma Araçları İle Yüzer Tesis ve Araçların İmal ve İnşası Olanlara Bu Araçların İmal ve İnşası İle İlgili Yapılan Teslim ve Hizmetlerde İstisna ve İade Uygulaması:

6111 sayılı Kanunun 85 inci maddesiyle KDV Kanununun 13 üncü maddesinin (a) bendinde değişiklik yapılarak, 25/2/2011 tarihinden itibaren faaliyetleri deniz taşıma araçları ile yüzer tesis ve araçların imal ve inşası olanlara bu araçların imal ve inşası ile ilgili yapılan teslim ve hizmetler KDV den istisna edilmiştir.

İstisnadan, faaliyetleri deniz taşıma araçları ile yüzer tesis ve araçların imal ve inşası olanlar yararlanacaktır. İstisnadan yararlanmak için imal ve inşa faaliyeti yapanların ayrıca bu araçların kiralanması veya işletilmesi faaliyetinde bulunmaları şartı aranmayacaktır. Öte yandan, bunların KDV mükellefi olması zorunluluğu da bulunmamaktadır.

İstisna kapsamında mal teslimi ve hizmet ifasında bulunan satıcılar bu işlemler nedeniyle yüklendikleri vergileri indirim yoluyla telafi edememeleri halinde iade olarak talep edebileceklerdir. İade talebi bir dilekçe ile yapılacak, dilekçeye;


  • Deniz taşıma araçları ile yüzer tesis ve araçları imal ve inşa eden adına düzenlenen istisna belgesinin bir örneği,

  • İstisna kapsamındaki satış faturalarının fotokopisi veya listesi,

  • İstisnaya konu işlemlerin gerçekleştiği döneme ilişkin indirilecek KDV listesi,

  • İstisna kapsamındaki teslim ve hizmetlerle ilgili olarak yüklenilen KDV listesi,

eklenecektir.

İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İsmep) Kapsamında, İstanbul İl Özel İdaresine Bağlı Olarak Faaliyet Gösteren İstanbul Proje Koordinasyon Birimine Yapılacak Teslim ve Hizmetlerde İstisna ve İade Uygulaması:

İstisna, finansmanlarının yabancı devletler, uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından karşılanması şartıyla İSMEP kapsamında 31/12/2020 tarihine kadar İstanbul İl Özel İdaresine bağlı olarak faaliyet gösteren İstanbul Proje Koordinasyon Birimine 6111 sayılı Kanunun geçici 16 ncı maddesinin yürürlüğü olan 25/2/2011 tarihinden itibaren yapılacak teslim ve hizmetlere uygulanacaktır.

İstanbul Proje Koordinasyon Birimine, İSMEP kapsamında yapacağı alımlarla ilgili olarak yukarıdaki açıklamalar dikkate alınarak istisnadan yararlanabileceğine ilişkin İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığınca bir yazı verilecektir. Alınacak bu yazının (noter veya YMM onaylı örneği de geçerlidir.) İstanbul Proje Koordinasyon Birimince gümrük idaresine veya yurt içindeki satıcılara ibraz edilmesi suretiyle istisna uygulanması talep edilecektir.

Buna göre, söz konusu istisna, tam istisna mahiyetinde olup, bu kapsamdaki teslim ve hizmetler dolayısıyla yüklenilen KDV tutarları, indirim yoluyla telafi edilememeleri halinde, mükellefin isteğine göre mahsuben veya nakden iade edilecektir.

İade talebi bir dilekçe ile yapılacak, bu dilekçeye;



  • İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığınca İstanbul Proje Koordinasyon Birimine verilecek istisnadan yararlanılabileceğine dair yazı,

  • İstisna kapsamındaki satış faturalarının fotokopisi veya listesi,

  • İstisna kapsamındaki teslim ve hizmetlerle ilgili olarak yüklenilen KDV listesi,

  • İstisnaya konu işlemlerin gerçekleştiği döneme ait indirilecek KDV listesi

eklenecektir.

Sadece BSMV Kapsamındaki İşlemleri Yapanların Satın Aldıkları Malları İadesinde ve Gerçekleşmeyen Hizmetlerde KDV Uygulaması:

BSMV Mükelleflerinin teslim ve hizmetleri KDV den istisna edilmiştir. Ancak KDV li olarak satın aldıkları mal ve hizmetleri iade etmeleri durumunda;


  • İade edilen kısma ilişkin tutar KDV dâhil olarak gösterilmek

  • Malın alış faturasının tarih ve numarası belirtilmek

suretiyle iade amaçlı bir belge (dekont vb.) düzenleyecekler ve gelir/kurumlar vergisi bakımından belgede yer alan KDV dâhil toplam bedel hasılat olarak dikkate alacakladır.

Satıcılar ise (iade alanlar) mal bedeli içindeki KDV tutarını iç yüzde yoluyla hesaplayacak ve genel hükümler çerçevesinde "indirilecek KDV" olarak dikkate alacaklardır.

Fazla veya Yersiz Ödenen Verginin İadesinde Yen Sistem:

Fazla ve yersiz olarak ödenen vergilerin satıcı tarafından doğrudan alıcıya iade edilmesi esası benimsenmiştir. Satıcı fazla hesapladığı vergiyi alıcıya iade edecek ve eğer alıcı bir KDV mükellefi değilse söz konusu fazla veya yersiz KDV tutarını alıcıya ödediğini gösterir bir belge ile vergi dairesine başvuracak, eğer alıcı KDV mükellefi ise alıcının KDV beyannamelerindeki indirimlerini ilgili dönemden başlayarak tüm dönemlerde iade aldığı KDV kadar düzelttiğine dair alıcının vergi dairesinden alınan belge ile tevsik ederek kendi hesaplanan KDV rakamlarını ilgili dönemden başlayarak düzeltecektir.

Limanlar ve Hava Meydanlarının İnşası, Yenilenmesi ve Genişletilmesine İlişkin İstisna Uygulamasında Müteselsil Sorumluluk:

93 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin "1.3 bölümünde yapılan değişiklikle "Limanlar Ve Hava Meydanlarının İnşası, Yenilenmesi ve Genişletilmesine İlişkin İstisna" uygulamasında belge olmadan istisna uygulanması durumunda alıcı ve satıcı arasında müteselsil sorumluluk ihdas edilmiştir. Buna göre istisnadan yararlanmak isteyen mükelleflerin vergi dairesinden alacakları belgeyi teslim veya hizmeti yapacak olan satıcı/yüklenici mükellefe ibraz etmeleri gerekmektedir. Bu belge olmadan istisna uygulanması halinde, zıyaa uğratılan vergi, ceza, zam ve faizlerden teslim veya hizmeti yapan mükellefler ile birlikte teslim veya hizmet yapılan alıcı da müteselsilen sorumlu olacaktır.

Dönem Sonu İskontoları

Bu itibarla, fatura ve benzeri vesikalarda gösterilmeyip belli bir dönem sonunda ya da belli bir ciro aşıldığında yapılan iskonto uygulamaları; alıcı tarafından satıcı adına bir fatura ve benzeri belge düzenlenmek ve bu amaçla düzenlenecek belgede, KDV matrahında değişikliğe neden olan iskonto tutarına ilk teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlem için geçerli olan KDV oranı uygulanmak suretiyle yapılacaktır.

2012 Yılında Gerçekleşen İndirimli Orana Tabi İşlemlerde İade Sınırı 15.800 TL Olarak Belirlenmiştir:

İndirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV iade taleplerinde iade konusu yapılamayacak tutar 15.800 TL Olarak Belirlenmiştir.


12) 89 Seri Nolu Gider Vergileri Genel Tebliği 19/01/2012 Tarihli Resmi Gazete yayımlandı


Türev ürünlere ilişkin işlemler ile diğer bazı sermaye piyasası işlemlerinin banka ve sigorta muameleleri vergisi (BSMV) yönünden vergilendirilmesine ilişkin açıklamaların yer aldığı Özel 89 Seri No'lu Gider Vergileri Genel Tebliği 19/01/2012 tarihli resmi gazetede yayımlandı. Tebliğde öne çıkan başlıklar aşağıda kısaca ele alınmıştır:

Arbitraj İşlemleri

Banka, banker ve sigorta şirketlerinin yapmış oldukları ve tebliğde sıralanmış olan unsurları ihtiva eden arbitraj işlemleri sonucu lehlerine aldıkları paralar, 6802 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin (p) bendi uyarınca BSMV'den istisnadır.

Opsiyon Sözleşmelerinde BSMV

Türkiye’de kurulu borsalarda yapılan opsiyon sözleşmelerinin alım satım işlemleri ile opsiyon hakkının satılması dolayısıyla lehe alınan paralar (opsiyon primi) istisna kapsamına girmektedir. BSMV mükelleflerinin söz konusu borsaların dışında gerçekleştirdikleri opsiyon sözleşmelerine ilişkin muameleler ve bu muameleler sonucu lehe aldıkları paralar BSMV'ye tabi tutulacaktır.

Hukuki açıdan opsiyon sözleşmelerinin dayanak varlık itibariyle sınırlandırılmış bir çeşidi olarak kabul edilen varantlar için de, Türkiye’de kurulu bir borsada işlem görmeleri durumunda söz konusu istisnanın uygulanması gerekmektedir.

İstisna kapsamındaki işlemlere ilişkin nakdi teminatların Takasbank’a yatırılması suretiyle lehe alınan paralar istisna kapsamına girmemekte olup, BSMV’ye tabi tutulmalıdır.

Döviz/TL ve döviz/döviz vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri gereği yapılan fiziki teslimatlar kambiyo işlemi olup bu kambiyo işlemlerinde BSMV oranı sıfır olarak uygulanacaktır. Öte yandan, söz konusu sözleşmelerin nakdi uzlaşı ile sonuçlanması durumunda ise, sözleşme karının hesaplanması ve bu kar üzerinden %5 oranında BSMV hesaplanması gerekmektedir.

Forward İşlemlerinde BSMV

Banka ve bankerler tarafından dövize veya diğer finansal varlığa dayalı olarak yapılan forward işlemlerinde sözleşme dolayısıyla lehe alınan paralar BSMV’ye tabi tutulacaktır. Ancak, fiziki teslimatla sonuçlanan döviz/TL ve döviz/döviz forward sözleşmelerinde ana işlem kambiyo işlemi olduğundan, BSMV oranı sıfır olarak uygulanacaktır. Sözleşmenin nakdi uzlaşı ile sonuçlanması halinde ise, sözleşme nedeniyle lehe alınan para üzerinden %5 oranında BSMV hesaplanacaktır.

Swap İşlemlerinde BSMV

Para Swabı: Vadeli bir işlem olması ve risk içermesi gibi unsurları dikkate alındığında, swap işlemlerinin arbitraj işlemlerine yönelik istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle, swap işlemleri dolayısıyla lehe alınan paraların BSMV’ye tabi tutulması gerekmektedir.

Faiz Swabı: Faiz swapı sözleşmesi tek bir işlem, yapılan faiz ödemeleri ise bu işlemin maliyet unsuru olarak kabul edilmekte ve gelir, sözleşme yükümlülüklerinin sona erdiği vadede ortaya çıkmaktadır. Bu işlemde lehe alınan paranın tespitinde alınan ve ödenen faizler birlikte dikkate alındığı için ara dönemlerdeki faiz tahsilâtları üzerinden ayrıca BSMV hesaplanmayacaktır. BSMV mükellefi tarafından bu sözleşme sonucunda lehe alınan paranın tespiti sözleşmenin vadesinde yapılabileceğinden, vade sonunda sözleşme bazında net faiz gelirinin oluşması halinde bu tutar üzerinden % 5 oranında BSMV hesaplanması gerekmektedir.

Kaldıraçlı İşlemlerde BSMV

Kaldıraçlı alım satım işlemleri foreks işlemleri, işlemlerin yapıldığı piyasa da foreks piyasası olarak isimlendirilmektedir.

Nitelik itibariyle banka muamele ve hizmetleri kapsamında olduğu kabul edilen foreks işlemleri, dayanak varlıktaki fiyat değişimlerinden fiziki alım satım olmaksızın yararlanmayı amaçladığından, kambiyo alım satım işlemi olarak değerlendirilemez. Bu nedenle BSMV mükelleflerinin foreks işlemleri dolayısıyla lehe aldıkları paralar BSMV’ye tabi bulunmaktadır.


13) 282 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği 19/01/2012 Tarihli Resmi Gazetede yayımlandı


Genel Tebliğde forward işlemlerinde, swap işlemlerinde, opsiyon sözleşmelerinde ve Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası İşlemlerinde Gelir Vergisi Kanunu'nu Geçici 67. maddesine göre yapılacak tevkifata ilişkin açıklamalar yer almaktadır.

14) 413 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği 20/01/2012 Tarihli Resmi Gazetede Yayımlandı


Genel Tebliğ ile 1 Nisan tarihi itibariyle faal olan (tasfiye işlemi devam edenler dahil) tüm kurumlar vergisi mükellefleri ile ticari kazanç (kazancı basit usulde tespit edilenler hariç) zirai kazanç ve serbest meslek kazancı elde eden gelir vergisi mükellefleri için merkez ve her bir şube için ayrı ayrı olmak üzere Tebliğ ekinde yer alan Mükellef Bilgileri Bildiriminin elektronik ortamda verilmesi zorunluluğu getirilmiştir.

Bildirim verme zorunluluğu getirilen mükellefler bildirim yükümlülüğünü, https://intvd.gib.gov.tr/internetvd adresinde bulunan bildirim ekranlarındaki alanları, aynı adreste yer alan kılavuzda belirtilen açıklamaları göz önünde bulundurarak her yıl 1 Nisan-31 Mayıs tarih aralığında doldurmak suretiyle elektronik ortamda yerine getireceklerdir.


15) Mal Ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair 2012/2697 Karar 27/01/2012 Tarihli Resmi Gazetede Yayımlandı


Sözkonusu 2012/2697 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Karara aşağıdaki geçici madde eklenerek, 15/7/2012 tarihine kadar uygulanmak üzere; okul, sağlık hizmet tesisi ve öğrenci yurdu olarak kullanılmak amacıyla inşa edilen prefabrik yapı teslimlerinde katma değer vergisi oranı %1 olarak belirlenmiştir.

16) 31.01.2012 Tarihine Kadar Verilmesi Gereken 2011-Aralık Dönemine İlişkin Ba ve Bs Bildirim Formlarının Süresinin Uzatılmasına Dair Açıklamaların Yer Aldığı 51 Vergi Usul Kanunu Sirküleri Yayınlandı


396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre Ba ve Bs formu vermek yükümlülüğü kapsamındaki mükelleflerin mal ve/veya hizmet alış/satışlarını aylık dönemler halinde düzenlemek ve takip eden ayın birinci gününden itibaren son günü akşamı saat 24:00'e kadar sistem üzerinden onaylamak suretiyle verilmesi gerekmektedir.

Sirkülerle 2011/Aralık dönemine ilişkin "Form Ba" ve "Form Bs" bildirimlerinin verilme süresi 03 Şubat 2012 tarihi saat 24:00'e kadar uzatılmıştır.



1 Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü Kasım Ayı Bütçe Gerçekleşmeleri Raporu

2 Hazine Kamu Borç Yönetimi Raporu Ocak 2012


Yüklə 148,17 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə