İKİNCİ BÖLÜm karar mustafa demir ve diĞerleri başvurusu



Yüklə 426 Kb.
tarix23.08.2018
ölçüsü426 Kb.
#63962



TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

İKİNCİ BÖLÜM

KARAR


MUSTAFA DEMİR VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/5680)

Karar Tarihi: 10/3/2015

İKİNCİ BÖLÜM

KARAR

Başkan : Alparslan ALTAN

Üyeler : Osman Alifeyyaz PAKSÜT

Recep KÖMÜRCÜ

Engin YILDIRIM

Celal Mümtaz AKINCI



Raportör Yrd. : Yusuf Enes KAYA

Başvurucular : Mustafa DEMİR
Ahmet GÜNER
Memet İLGAR
Mahmut SALMAN
Ali TUNÇ
Kutbettin DEMİR
Mehmet İLBUĞA

Vekilleri : Av. Özal TÜRKMEN


  1. BAŞVURUNUN KONUSU

  1. Başvurucular, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından 7/6/2001 tarihinde Doğubayazıt Asliye Hukuk Mahkemesinde aleyhlerine açılan tapu iptali ve tescil davasında makul sürede yargılama yapılmadığını, dava konusu taşınmazlar hakkında ihtiyati tedbir kararı verildiğini belirterek, adil yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşler ve tazminat talebinde bulunmuşlardır.

  1. BAŞVURU SÜRECİ

  1. Başvuru, 21/4/2014 tarihinde Anayasa Mahkemesine yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde Komisyona sunulmasına engel eksiklik bulunmadığı tespit edilmiştir.

  2. İkinci Bölüm İkinci Komisyonunca, 17/6/2014 tarihinde, kabul edilebilirlik incelemesi Bölüm tarafından yapılmak üzere, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir. 

  1. 4. Bölüm Başkanı tarafından 18/7/2014 tarihinde, kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

  1. Başvuru konusu olay ve olgular ile başvurunun bir örneği görüş için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir. Adalet Bakanlığının 13/8/2014 tarihli yazısında, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen, başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.

  1. OLAY VE OLGULAR

  1. Olaylar

  1. Başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir:

  2. Başvurucular aleyhine DSİ Genel Müdürlüğü tarafından 7/6/2001 tarihinde Doğubayazıt Asliye Hukuk Mahkemesinde bir kısım taşınmazlar için tapu iptali ve tescil davası açılmıştır.

  3. 25/9/2001 tarihli duruşmada, davacı tarafından takip edilmediği için dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekilinin 17/10/2001 tarihli dilekçesi üzerine aynı tarihte dosya yenilenmiştir.

  4. Mahkemece 20/10/2010 tarihinde, dava konusu taşınmazların bir kısmı yönünden davanın tefriki ile ayrı esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.

  5. Doğubayazıt Asliye Hukuk Mahkemesi, tefrik edilen dava dosyasında, 21/10/2010 tarih ve E.2010/439, K.2010/388 sayılı kararıyla davaya konusu taşınmazların Doğubayazıt Kadastro Mahkemesinin E.1991/82 sayılı dosyasında dava konusu oldukları gerekçesiyle bu taşınmazlar yönünden görevsiz olduğuna karar vermiştir.

  6. Doğubayazıt Asliye Hukuk Mahkemesince, asıl dava dosyasındaki yargılamanın 11/4/2012 tarihli duruşmasında, davacı tarafından takip edilmediği için dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekilinin 25/4/2012 tarihli dilekçesi üzerine 30/4/2012 tarihinde dosya yenilenmiştir.

  7. Yargılama, Doğubayazıt Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2001/161 sayılı dosyasında devam etmektedir.

  8. Başvurucular, 21/4/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

  1. İlgili Hukuk

  1. 12/1/2011 tarih ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30. maddesi, 22/11/2001 ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. ve 716. maddeleri



  1. İNCELEME VE GEREKÇE

  1. Mahkemenin 10/3/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucuların 21/4/2014 tarih ve 2014/5680 numaralı bireysel başvuruları incelenip gereği düşünüldü:



  1. Başvurucuların İddiaları

  1. Başvurucular, DSİ Genel Müdürlüğü tarafından 7/6/2001 tarihinde Doğubayazıt Asliye Hukuk Mahkemesinde aleyhlerine açılan tapu iptali ve tescil davasında makul sürede yargılama yapılmadığını, dava konusu taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi nedeniyle taşınmazı kullanamadıklarını belirterek, adil yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.

  1. Değerlendirme

1.    Kabul Edilebilirlik Yönünden

  1. Başvuru formu ve eklerinin incelenmesi sonucunda açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

  1. Başvurucular, DSİ Genel Müdürlüğü tarafından 7/6/2001 tarihinde Doğubayazıt Asliye Hukuk Mahkemesinde aleyhlerine açılan tapu iptali ve tescil davasında makul sürede yargılama yapılmadığını, dava konusu taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi nedeniyle taşınmazı kullanamadıklarını, adil yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.

  2. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi mümkün olmayıp (B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18), Sözleşme metni ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarından ortaya çıkan ve adil yargılanma hakkının somut görünümleri olan alt ilke ve haklar, Anayasa’nın 36. maddesinde yer verilen adil yargılanma hakkının da unsurlarıdır. Anayasa Mahkemesi de Anayasa’nın 36. maddesi uyarınca inceleme yaptığı birçok kararında, ilgili hükmü Sözleşme’nin 6. maddesi ve AİHM içtihadı ışığında yorumlamak suretiyle, Sözleşme’nin lafzi içeriğinde yer alan ve AİHM içtihadıyla adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil edilen ilke ve haklara, Anayasa’nın 36. maddesi kapsamında yer vermektedir. Somut başvurunun dayanağını oluşturan makul sürede yargılanma hakkı da yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil olup, ayrıca davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğunu belirten Anayasa’nın 141. maddesinin de Anayasa’nın bütünselliği ilkesi gereği, makul sürede yargılanma hakkının değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 38–39).

  3. Davanın karmaşıklığı, yargılamanın kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun davanın hızla sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar, bir davanın süresinin makul olup olmadığının tespitinde göz önünde bulundurulması gereken kriterlerdir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 41–45).

  4. Anayasa’nın 36. maddesi ve Sözleşme’nin 6. maddesi uyarınca, medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin uyuşmazlıkların makul sürede karara bağlanması gerekmektedir. Başvuru konusu taşınmazın tescili davasında 1086 sayılı mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve 6100 sayılı Kanun’da yer alan usul hükümlerine göre yürütülen somut yargılama faaliyetinin, medeni hak ve yükümlülükleri konu alan bir yargılama olduğunda kuşku yoktur (B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 49).

  5. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin makul süre değerlendirmesinde, sürenin başlangıcı kural olarak, uyuşmazlığı karara bağlayacak yargılama sürecinin işletilmeye başlandığı, başka bir deyişle davanın ikame edildiği tarih olup, somut başvuru açısından bu tarih 7/6/2001 tarihidir.

  6. Başvuruya konu dava, başvurucular Memet İlgar ve Mustafa Demir’in miras bırakanlarından intikalle takip etmekte oldukları bir uyuşmazlık olup, bu yönüyle makul süre değerlendirmesi bakımından bu başvurucular açısından dikkate alınacak sürenin başlangıç anı, mirasçıların yargılamaya katıldıkları an değil, somut olayda muris açısından değerlendirmeye esas alınan sürenin başlangıç anıdır (B. No: 2013/1115, 5/12/2013, § 51).

  7. Sürenin bitiş tarihi ise, çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde yargılamanın sona erme tarihidir. Ancak devam eden yargılamalara ilişkin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasını içeren başvuruların yargılama faaliyetinin devamı sırasında da yapılabilmesi olanağı bulunduğundan, değerlendirmeye esas alınacak sürenin bitiş anı başvurunun karara bağlandığı tarihtir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 52).

  8. Başvuruya konu yargılama sürecinin incelenmesinde, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 7/6/2001 tarihinde Doğubayazıt Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptali ve tescil davasında ilk olarak 25/9/2001 tarihli duruşmada, davacı tarafından takip edilmediği için dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin 17/10/2001 tarihli dilekçesi üzerine dosyanın yenilendiği, mahkemece muhtelif tarihlerde verilen keşif ara kararlarının yerine getirilmediği, dosya kapsamındaki bir kısım taşınmazlar hakkında Doğubayazıt Kadastro Mahkemesinde dava konusu oldukları gerekçesiyle bu taşınmazlar yönünden görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır. 11/4/2012 tarihli duruşmada, davacı tarafından takip edilmediği için dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin 25/4/2012 tarihli dilekçesi üzerine 30/4/2012 tarihinde dosyanın yenilendiği, muhtelif tarihli celselerde verilen keşif ara kararlarının yerine getirilmediği, sonraki duruşmalarda taraf teşkilinin sağlanmaya çalışıldığı ve yazılan müzekkerelere cevap verilmesinin beklendiği belirlenmiştir. Yargılamanın halen Doğubayazıt Asliye Hukuk Mahkemesinde devam ettiği anlaşılmıştır.

  9. 6100 sayılı Kanun’un öngördüğü yargılama usullerine tabi mahkemeler nezdindeki yargılamaların makul sürede tamamlanmadığı yönündeki iddialar daha önce bireysel başvuru konusu yapılmış ve Anayasa Mahkemesi tarafından, özellikle yargılamada sürati temin etmeye hizmet eden özel usul hükümlerinin nazara alınmadığı göz önünde bulundurularak makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği yönünde karar verilmiştir (B.No:2012/13, 2/7/2013, §§ 34-64).

  10. Başvuruya konu davanın taraf sayısı ve mahiyeti nedeniyle icrası gereken usul işlemlerinin niteliği başvuruya konu yargılamanın karmaşık niteliğinin bulunmadığını ortaya koymaktadır. Davaya bütün olarak bakıldığında, 1086 sayılı mülga Kanun ve 6100 sayılı Kanun hükümlerine tabi bir yargılama sürecine ilişkin somut başvuru açısından farklı bir karar verilmesini gerektirecek bir yön bulunmadığı ve yaklaşık on dört yıldır devam eden yargılama sürecinde makul olmayan bir gecikmenin olduğu sonucuna varılmıştır.

  11. Açıklanan nedenlerle, başvurucular Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

  12. Başvurucular ayrıca, uzun süren yargılama ve taşınmazlar hakkında verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle taşınmazlarını kullanamadıklarını belirterek, Anayasa’nın 35. maddesinde tanımlanan mülkiyet haklarının ihlal edildiğini iddia etmişlerse de başvurucuların makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği yönünde yukarıda yer verilen tespitler ışığında, mülkiyet haklarının ihlal edildiği yönündeki iddialarının ayrıca değerlendirilmesine gerek görülmemiştir.

3. 6216 Sayılı Kanun’un 50. Maddesi Yönünden

  1. Başvurucuların her biri 200.000,00 TL maddi ve 150.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

  2. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Kararlar” kenar başlıklı 50. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”

  1. Başvurucuların tarafı olduğu uyuşmazlığa ilişkin on dört yıldır devam eden yargılama süresi nazara alındığında, yargılama faaliyetinin uzunluğu sebebiyle, yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucular Mehmet İlbuğa, Mahmut Salman, Ali Tunç, Ahmet Güner ve Kutbettin Demir’in her birine net 9.150,00 TL, başvurucular Memet İlgar ve Mustafa Demir’in her birine net 750,00 TL, manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

  2. Başvurucular tarafından maddi tazminat talebinde bulunulmuş olmakla beraber, tespit edilen ihlal ile iddia edilen maddi zarar arasında illiyet bağı bulunmadığı anlaşıldığından, başvurucuların maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir.

  3. Başvurucular tarafından yapılan ve dosyadaki belgeler uyarınca tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.500,00 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 1.706,10 TL yargılama giderinin başvuruculara müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.

  4. Başvuruya konu yargılamanın on dört yıldır devam ettiği ve bu hususun makul sürede yargılanma hakkını ihlal ettiği gözetilerek, anayasal bir hakkın ihlal edildiği açık olan bir yargılama dosyasında, hukuka, adalete ve mahkemeye güven ilkesinin gördüğü zararın devam etmesinin önlenmesi amacıyla, yargılamanın mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırılmasını teminen, kararın bir örneğinin ilgili Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.

  1. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurucuların,

  1. 1. Makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği yönündeki iddialarının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

  2. 2. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma haklarının İHLAL EDİLDİĞİNE,

B. Başvurucular, Mehmet İlbuğa, Mahmut Salman, Ali Tunç, Ahmet Güner ve Kutbettin Demir’in her birine net 9.150,00 TL, başvurucular Memet İlgar ve Mustafa Demir’in her birine net 750,00 TL, manevi TAZMİNAT ÖDENMESİNE, başvurucuların tazminata ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,

  1. C.  Başvurucular tarafından yapılan 206,10 TL harç ve 1.500,00 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 1.706,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,

  2. D.  Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına; ödemede gecikme olması halinde, bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına,

  3. E. Kararın bir örneğinin Doğubayazıt Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

  4. 10/3/2015 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi. 



Başkan

Alparslan ALTAN



Üye

Osman Alifeyyaz PAKSÜT



Üye

Recep KÖMÜRCÜ



  1.  

  2.  



  1.    

Üye

Engin YILDIRIM



Üye

Celal Mümtaz AKINCI







Yüklə 426 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə