İLİ : erzincan tariH: 27. 01. 2017



Yüklə 17,78 Kb.
tarix19.07.2018
ölçüsü17,78 Kb.
#56988

İLİ :ERZİNCAN

TARİH:27.01.2017


قال الله تعالى في كتابه الكريم:

-اعوذبالله من الشيطان الرجيم بسم الله الرحمن الرحيم- ما اصاب من مصيبة في الارض و لا في انفسكم الا في كتاب من قبل ان نبراها.

و قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: كل شيء بقدر.
KADERE İMANI DOĞRU ANLAMAK
Kıymetli Müminler!

Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Yeryüzünde ve kendi nefislerinizde uğradığınız hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın.”i Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmaktadır: “Her şey bir kadere (ölçü ve plana) göredir.”ii



Kardeşlerim!

İnsanı aşan ve insanın müdahil olamadığı, insanı kuşatan tabiat hadiseleri, âlemin işleyişi, insanın ailesi, ırkı, cinsiyeti gibi hususlar ilahî bir belirlemenin neticesidir. İnsanı doğrudan etkileyen bu gibi hususlarda onun en küçük bir müdahalesi söz konusu değildir. İnsanın da bir parçası olduğu kâinatta hiçbir şeyin rastgele olmaması, kuşatıcı bir düzenin varlığı aşkın bir kaderi göstermektedir. Evrenin işleyişi belli yasalar çerçevesinde gerçekleşmektedir. Her şeyi yoktan var etme, sebepsiz yaratma kudretine sahip olan Allah, kâinatta vuku bulan şeyleri sebep sonuç ilişkisi içerisinde yaratmayı dilemiştir. Böylece akıl sahiplerinin yaratılıştaki hikmet ve gerçekleri daha rahat kavramasını murad etmiştir. İyi kötü, acı tatlı, canlı cansız, her ne varsa Allah’ın bilmesi, dilemesi, kudreti, takdiri ve yaratması ile meydana gelmiştir. İlim, kudret, irade ve hikmet sahibi bir yaratıcı tarafından yaratıldığı için evrende, kaos değil kader yani ölçü, denge, düzen hâkimdir.



Değerli Kardeşlerim!

Müslüman, her hadisede Allah’ın varlığının işaretlerini görür. Allah’ın, her varlık ve oluşta her zamanda ve mekânda mutlak tasarruf sahibi olduğuna inanır. İşte kaderin imana konu olması da burada anlam kazanmaktadır. Âlemde gerçek failin Allah olduğunu kabul eder. Yağmurun belli fizikî şartların oluşmasıyla yağacağını bilir. Ancak ona göre yağmurun yağması olayı, tabiî sebeplerin bir araya gelmesinin sonucuyla sınırlı değildir. Görünen sebeplerin ötesine geçerek, yağmuru Allah’ın indirdiğine inanır ve bu yüzden onu rahmet olarak adlandırır. Müslüman, açlığın yemekle, susuzluğun suyla giderildiğini elbette ki bilir. O, “Allah, hiçbir hastalık vermemiş ki onun şifasını da vermemiş olsun”iii hadisinin de farkındadır ve tedavi olmanın, Peygamberi’nin (sav) tavsiyesi olduğunu da bilir. Ancak o, bunların esas sahibini unutmaz ve Hz. İbrahim gibi şöyle der: “Beni yaratan da doğru yola eriştiren de O’dur. Beni yediren de içiren de O’dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek sonra da diriltecek O’dur.”iv



Muhterem Kardeşlerim!

Biz daha yaratılmadan önce ne yaşayacağımızı en ince teferruatına kadar bilen Allah, tercihimizi ne tarafa kullanacağımızı ezelî ve ebedî ilmiyle bilmektedir. Bu bakımdan ezelî ilahî bilgi, meydana gelecek hadiselere önceden bir müdahale değildir. Peygamberimiz, her fırsatta insanlara bu dünyaya imtihan için gönderildiklerini hatırlatmış, insanların bu noktaya odaklanmalarını, bir bakıma tasavvurları aşan kader meselesine dalmamalarını istemiştir. Allah resulü, her türlü tedbiri alarak insanın fiillerinde irade sahibi ve sorumlu olduğunu gösterir. fakat aynı zamanda: “Allah’tan gayrı güç ve kuvvet yoktur”v diyerek güç ve kudreti Allah’a nispet etmeyi tavsiye ederdi.



i Hadid, 57/22.

ii Müslim, Kader, 18.

iii Buharî, Tıb, 1.

iv Şuarâ, 26/78-81.

v Müslim, Zikir, 47.

Hazırlayan: Ahmet Bulut/ Kemaliye İlçe Müftüsü

Redaksiyon: İl İrşat Kurulu

Yüklə 17,78 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə