KAÇKAR DAĞINDA BUZUL ŞEKİLLERİ,
YAYLALAR VE TURİZM
(Glacier Shapes on the Kaçkar Mountains, Yaylalar
and Tourism)
Yrd. Doç. Dr. Ali Fuat Doğu*
Arş. Gör. Mehmet Somuncu*
Arş. Gör. İhsan Çiçek*
Arş. Gör. Harun Tunçel*
Arş. Gör. Gürcan Gürgen**
ÖZET
Anadolu'nun diğer yüksek dağlarında olduğu gibi Pleistosen buzul
laşması, Kaçkar Dağı'nda (3932 m) da belirgin izler bırakmıştır. Pleisto-
sen'deki kalıcı kar sının 2700 m olan Kaçkar'da buzul izleri kuzeyde
2000, güneyde 2200 m lere kadar rahatlıkla izlenebilmektedir. Burası, bu
gün de Anadolu'nun en önemli aktüel buzul alanlarından birisidir. Kaçkar
Dağı'nın daha çok kuzey yamaçlarında yer alan, aktüel buzullarının dilleri
3000-3200 m lerdedir.
Pleistosen'de kilometrelerce uzunluğa sahip olan büyük buzullardan
arta kalan tekne vadilerin tabanlarında çeşitli yükseltilerde yayla yerleş
meleri vardır. Yaylaların konumlarıyla buzul şekilleri arasında sıkı bir
iliş ki sözkonusudur.
Yörenin en önemli sosyo-ekonomik etkinliklerinden olan yaylacılık
ile iklim koşullan arasında da yakın bir ilişki vardır. Çevrede kısa mesa
fede, yükseltinin artması nedeniyle, karın yerden farklı zamanlarda kalk
ması, yaylacılığı doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle aynı köye ait bir
den fazla yayla dikey yönde farklı yükselti basamaklarında
konumlanmışlardır.
Kaçkar Dağı, sahip olduğu özelliklerden dolayı, turizm merkezi ilan
edilmiştir.
* A.Ü. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Coğrafya Bolümü.
** A.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Coğrafya Anabilim Dalı.
Bu araştırma sırasında ekibimize katılan ve yardımlarını gördüğümüz Mehmet Al-
tın'a teşekkür ederiz.
54 A. FUAT DOĞU-M. SOMUNCU-İ. ÇİÇEK-H. TUNCEL-G. GÜRGEN
SUMMARY
Pleistocene glaciation, as on the other high mountains of Anatolia,
has left clear evidences on the Kaçkar Mountains (3932 m), on Kaçkar
which had a stable show cover at 2700 m in Pleistocene, the glacial evi
dences can be observed at 2000 m on the north and 2200 m on the south.
Today, the area is one of the most important actual glaciation areas of
Anatolia.
The terminus of the actual glaciers, situated mostly on the northern
spoles of the Kaçkar Mountains, reach to 3000-3200 m.
There are "yayla" settlements, on different altitudes at the bottom of
"U" shaped valleys which are remanents of the enormous glaciers exten
ding several kilometres in the Pleistocene.
There is a close relation between glacier morphology and location of
"yayla's". There is also a close relation between "yaylacılık", which is the
most important socio-economic activity and the climatic conditions.
Yaylacılık is the directly effected by the melting of snow and diffe
rent times due to rapid increase of the altitude. Therefore there are several
yayla's located on different altitude steps vertically belonging to the same
village.
Kaçkar Mountain has been declared a tourism center due to the
chracteristics given above.
GİRİŞ
Türkiye aktüel buzul alanları bakımından zengin değildir. Pleisto-
sen'e ait önemli buzul alanlarının varlığı sadece yüksek dağlık kesimlerde
bıraktığı izlerle belirlenebilmektedir.
Ülkemizde Pleistosen'e ait buzul izleriyle beraber aktüel buzullaşma
nın birlikte görüldüğü ender yerlerden birisi de Doğu Karadeniz Bölü-
mü'ndeki Rize Dağları'nm, Kaçkar Dağları ünitesidir (Bkz. Şekil: 1). Kaç-
kar Dağları'nın başlıca doruklarını oluşturan Dilek, Bulut ve Soğanlı
Dağları'nın arasında yer alan Kaçkar Dağı (3932 m) da diğerleri gibi Ple
istosen buzullaşmasına ait izler taşımaktadır.
Bu alanda yükseltinin kısa mesafelerde artması yaylacılık etkinlikle
rine bağlı bir takım geçici yerleşmelerin de kurulmasına doğrudan etkili
olmuştur. Ülkemizin önemli zirvelerinden birisine sahip olan Kaçkar Da-
ğı'nda aktüel buzullaşmanın ve diğer doğal değerlerin zenginliği dağcıla
rı, turistleri ve bilim çevrelerini buraya çekmiştir.
KAÇKAR DAĞINDA BUZUL ŞEKİLLERİ, YAYLALAR VE TURİZM 55
56 A. FUAT DOĞUM. SOMUNCU-İ. ÇİÇEK-H. TUNCEL-G. GÜRGEN
Kaçkar Dağında Buzul Şekilleri
Kaçkar Dağı'ndaki buzul şekilleri dört büyük tekne vadi ve onlara
kavuşan pekçok yan kolda toplanmıştır. Buzul vadilerinden, Hastaf ve
Dübe, güneybatıdan kuzeydoğuya, Ceymakcur vadisi güneydoğudan ku
zeybatıya, Kavran vadisi ise güneyden kuzeye uzanmaktadır
1
(Bkz. Şe
kil:2).
Hastaf Vadisi: Bu vadi Kaçkar Dağı'nın güney yamaçlarına ve So
ğanlı Dağı'nın kuzey yamaçlarına yerleşen çeşitli boyutlarda sirklerle baş
lar. Kaçkar Dağı'nın güney yamacında yeralan sirkler içerisinde birbirin
den farklı büyüklükte aktüel buzullar da yeralmaktadır. Bunlardan büyük
olanı, kuzeye bakan yamaca yamanmış, eğimi fazla bir sirk içerisindedir.
İ. Yalçınlar'ın (1951) Krenek'ten nakline göre dil yükseltisi 3540 m olan
bu buzul, 3700-3550 m 1er arasında yer alır. Buzulun hemen kuzeyinde
bulunan doğu-batı yönlü küçük bir asılı buzul vadisinin sirk kısmında yer
alan diğer buzul ise 3500-3480 m lerdedir. Bu buzulun önünde küçük bir
dil çanağı gölü de vardır.
Söz konusu buzulların güneydoğusunda bulunan sirkin içerisinde yer
alan gölün yükseltisi 3375 m, alanı ise 750 m
2
dir. Bazı çevrelerce krater
gölü olarak da nitelenen, bu sirk gölü, çalışma alanının en büyük gölüdür
(Bkz. Foto:l). Buradaki sirkin önünde bir eşik ve çok sayıda hörgüç kaya
Foto: 1: Kaçkar Dağı'ndaki en büyük sirk gölü olan Büyük Deniz Gölü (3375 m).
1. Buzul vadileri, içlerinde bulunan yaylaların isimleri esas alınarak adlandırılmıştır.
KAÇKAR DAĞINDA BUZUL ŞEKİLLERİ, YAYLALAR VE TURİZM 57
ile farklı yönlerdeki cilalı, çizikli yüzeyler dikkati çeker (Bkz. Foto:2).
Bu şekillerin içerisinde bulunduğu kısa ve geniş buzul vadisi dik bir eşik
le ana sisteme kavuşur.
Foto 2: Hastaf buzul vadisinden, cilalı ve çizikli yüzeyleri ile, bir hörgüç kaya örneği.
Hastaf vadisinin, Soğanlı Dağı'nın kuzey yamaçlarında üç büyük sir
ki vardır. Bu sirklerin hemen önünde genç moren sırtları ile düzensiz mo-
ren yığınları birlikte bulunmaktadır (Bkz. Foto:3). Vadi belirgin yan mo
ren sıraları ve eşiklerle ana buzul vadisine kavuşur. Hastaf vadisine güney
yamaçlarından kavuşan 3 buzul vadisi, asılı karakterdedir. Bunlar ana bu
zul vadisi tabanından 300 m kadar yüksektedir. Vadinin kuzey yamaçları
ise kayşat konileri ile boydan boya kaplanmış durumdadır. Hastaf vadisi
nin güney yamacında yer alan sirk ve asılı buzul vadisi gibi şekillerin ku
zey yamaçlarında görülmeyişi ve kayşat konilerinin sadece kuzey yamaç
larda bulunması, buzul vadisine belirgin bir asimetri kazandırmıştır. 5 km
uzunluğundaki Hastaf vadisinin eğimi ortalama %10 dur. Çok sayıda eşik
ve hörgüç kayaların da bulunduğu Hastaf, karakteristik bir tekne vadidir
(Bkz. Foto: 4). Bu vadi içinde akmakta olan Büyükçay, tabandaki moren-
leri yararak, sekiler oluşturmuştur. 2270 m derin ön moren seddi ile so
nuçlanan Hastaf tekne vadisi buradan itibaren fluvial karakterde devam
eder.
Dübe Vadisi: Hastaf vadisine paralel olarak uzanan ve Kaçkar Dağı
nın doğuya bakan yamaçlarındakı sirklerle başlayan, Dübe vadisinin
uzunluğu yaklaşık 5 km dir. Bu vadinin kökünde, taban seviyesi 3130 m
58 A. FUAT DOĞU-M. SOMUNCU-İ. ÇİÇEK-H. TUNCEL-G. GÜRGEN
Foto 3: Hastaf buzul vadisinin, Hevek Gediği kuzeyindeki sirklerinin önünde geniş bir
alanı kaplayan moren yığınları.
Foto 4: Kaçkar Dağı'nın karakteristik tekne vadilerinden biri olan Hastaf vadisinin güney
batıdan görünümü.
KAÇKAR DAĞINDA BUZUL ŞEKİLLERİ, YAYLALAR VE TURİZM 59
Foto 5: İçindeki düzenli moren setleri bulunan Dübe vadisi ve geri planda sirkler. Fotoğra
fa göre, sağda görülen sirkin içinde küçük bir aktüel buzul yer almaktadır.
olan sirkin, kuzeye bakan yamacında küçük bir buzul vardır. Bu sirkin
önünde düzenli sıralar halinde bulunan genç moren depoları oldukça ge
niş bir alana yayılmıştır (Bkz. Foto: 5). Dübe vadisinin kuzeye bakan ya
maçlarında yeralan sirkler ana vadiye ulaşabilmiş, güneye bakan yamaç-
larındakiler ise vadiye bağlanamamışlardır. Bunlardan kuzeye bakan
yamaçlara yerleşenler bakının etkisi ile daha aşağılara inebilmişken (2800
m civarı), güneye bakan yamaçda bulunanlar daha yüksekte kalarak
(3000 m civarı) ana vadiye ulaşamamışlardır. Ortalama eğimi %15 kadar
olan Dübe vadisinde, tabanındaki eşiklerden kaynaklanan, belirgin eğim
kırıklıkları vardır. Vadinin yukarı kısımlarında buzul hareketlerine ait
aşamaları gösteren düzenli sıralar halinde genç moren dizileri yer alır.
Dübe vadisinin kuzeye bakan yamaçlarında 2700-2800 m civarında so-
lüflüksiyon taraçaları görülür. Dübe yaylasına kadar güneybatı-
kuzeydoğu yönünde uzanan tekne vadi, buradan itibaren güneydoğuya
dönerek 2200 m ye kadar iner. Vadi içindeki Düpedüz Deresi tarafından
yarılan dip morenleri, fluvio-glasial sekiler halinde bulunmaktadır. Diğer
buzul vadilerindeki gibi belirgin ön moren deposu bulunmayan Dübe va
disi 2200 m lerden sonra fluvial karaktere bürünür ve Olgunlar mahalle
sinde Hastaf vadisi ile birleşerek doğuya doğru devam eder. Bu vadi için
deki akarsu Çoruh Nehri'nin kollarından birini oluşturur.
Ceymakcur Vadisi: Dübe vadisinin güneye bakan yamaçlarındaki,
küçük bir buzul vadisinin kuzeyinden, 3250 m yükseklikteki Ceymakcur
60 A. FUAT DOĞU-M. SOMUNCU-İ. ÇİÇEK-H. TUNCEL-G. GÜRGEN
gediği aracılığı ile, Kaçkar Dağı'nın üçüncü büyük buzul vadisi olan Cey-
makcur vadisine geçilir. Ceymakcur sistemi başlıca iki buzul vadisinden
oluşur. Bu vadilerden batıda yer alan ve daha büyük olanı, taban seviyele
ri 2750-2800 m lerdeki dört sirke bağlanan küçük vadilerin birleşmesiyle
meydana gelmiştir. Ceymakcur vadi sistemi içinde yer alan diğer kol ise
taban seviyeleri 2900 m de olan iki sirkle başlayarak 2 km kadar sonra
ana vadiye bağlanır. Yaklaşık 3 km lik boyu ile Kaçkar Dağı'ndaki diğer
büyük buzul vadilerine oranla daha kısa olan Ceymakcur vadisi 2050 m
de yeralan ön moren seddi ile son bulur. Diğerlerine göre daha belirgin ve
çok sayıdaki eşiğe sahip olan (Bkz. Şekil: 3) Ceymakcur vadisinin, ortala
ma eğimi %16 dır. Vadi içindeki eşiklerin gerisinde iri ufaklı 10 kadar
göl vardır. Ceymakcur vadisinde bulunan Yukarı Ceymakcur yaylası ile
Aşağı Ceymakcur yaylası arasında ise moren depolarının yarılmasıyla
oluşmuş fluvio-glasyal sekileri oluşturan Ceymakcur Deresi, Kalerin Dü-
zü'nde Kavran Deresi ile birleşir.
Kavran Vadisi: Kaçkar doruğunun kuzeybatısında yer alan vadi,
güneyden kuzeye doğru uzanır (Bkz. Foto: 6). Uzunluğu yaklaşık 7,5 km,
eğimi ise % 10 kadar olan bu vadi doğusundan iki kol alır. Vadinin doğu
ya bakan yamaçlarında ise sirkler dikkati çeker. Kavran tekne vadisi, gü
neyinde yer alan 2850-2900 m lerdeki sirklerle başlar. Bu sirklerin önün
deki belirgin moren seddinin gerisinde, bulunan gölün yükseltisi 2855m
dir. Yukarı Kavran yaylası doğusundan ana vadiye kavuşan 2 km uzunlu-
Foto 6: Kaçkar Dağı'nın en uzun buzul vadisi olan Kavran teknesinin ve Yukarı Kavran
yaylasının güneyden görünüşü.
62 A. FUAT DOĞU-M. SOMUNCU-İ. ÇİÇEK-H. TUNCEL-G. GÜRGEN
ğundaki kol,basamaklı bir görünümdeki iç içe sirklerle başlar. Bunlardan
ikisinin tabanında göl vardır. En yüksekte bulunan sirklerin tabanları
3100 m lerdedir. Kavran vadisinin en önemli kolu, Kaçkar Dağı zirvesi
nin kuzeybatısında, içerisinde gelişkin aktüel buzulların varlığı ile dikkati
çeken bölümdür. Bu vadi kökündeki sirklerin içerisinde irili ufaklı 5 tane
buzul bulunur. Sözkonusu buzullardan birbirine çok yakın mesafelerde
bulunan dördü Kaçkar doruğunun kuzeybatısına yerleşmiştir (Bkz. Foto
7). Diğer buzul ise doruğun kuzeydoğusundaki başka bir sirk içindedir.
Kuzeydoğudaki bu buzulun dili 3200 m dedir. Vadi buradan itibaren, bu
zul dilinin önünde düzenli sıralar halinde genç cephe morenleri ye hör-
güçkayalarla devam ederek bir eşikle diğer buzulların oluşturduğu vadiye
kavuşur.
Kaçkar doruğunun kuzeybatısındaki buzulların boyutları ve dilleri
nin ulaştıkları seviyeler farklıdır. Bunlardan en uzun olanı 1250-1300 m
uzunluğunda ve bu sistem içerisindeki tek vadi buzuludur. Dik bir yamaç
önünde, tipik bir geri yarığı ile 3600 m den başlayan bu buzul, 3000 m ye
kadar iner. Buzul dilinin son 100 m si yamaçlardan dökülen enkaz örtüsü
ile kaplanmıştır (Bkz. Foto : 8). Diğer buzullar vadi buzulunun doğusun
da ve batısında yeralırlar. Batıda yeralan buzullardan büyük olanının dili
3080 m ye, doğuya yer alan buzulun dili ise 3100 m ye kadar iner. S.
Erinç'e göre (1949), kuzeydeki III nolu buzulun dili 3000 m, vadi buzulu
(I nolu) 2850 m, vadi buzulunun doğusundaki II nolu buzul 2940 m, vadi
Foto 7: Kaçkar doruğunun (3932 m), kuzeyindeki buzullar ile bunların önündeki genç
moren depolarının, vadi içinden görünümü.
KAÇKAR DAĞINDA BUZUL ŞEKİLLERİ, YAYLALAR VE TURİZM 63
Foto 8: Kaçkar Dağındaki tek vadi buzulunun dil kısmının yarıkları. Buzulun dili yamaçlardan
dökülen molozlarla yer yer kaplanmıştır.
Foto 9: Kavrarı vadisinde fluviyal etkilerle yarılmış bir moren deposu. Fotoğrafın geri planında
görüldüğü gibi, Karadeniz'den gelen nemli hava kütlelerinin oluşturduğu bulutlar, günün belirli
saatlerinde vadi boyunca kanalize olmaktadır.
64 A. FUAT DOĞU-M. SOMUNCU-İ. ÇİÇEK-H. TUNCEL-G. GÜRGEN
buzulu batısındaki buzulun dili ise 2900 m dir. Batıda yer alan buzul ile
vadi buzulu arasında, küçük bir buzul daha vardır. Buradaki buzulların
önünde genç moren yığınları geniş bir alan kaplayan büyük bir set oluştu
rur. Moren yığınları önündeki bir eşikten sonra vadi, Pleistosen buzullaş
masından arta kalan yan moren sıraları, hörgüçkayalar, cilalı yüzeyler ve
bir gölden oluşan çeşitli şekil gruplarıyla devam ederek asıllı karakterde
Kavran tekne vadisine kavuşur.
Kavran tekne vadisinde de, diğerlerinde olduğu gibi, tabanda bulu
nan morenlerin akarsular tarafından yarılmasıyla oluşan sekiler vardır
(Bkz. Foto: 9). Bu vadi 2020 m deki ön moren seddi ile son bulur. Kav
ran vadisinin her iki yamacı da, yer yer kayşat konileri ile kaplıdır. Özel
likle buzul vadisinden çıkıldıktan sonra Kalerin Düzü'ne kadar, vadinin
her iki yamacında çığ olukları ve çığ konilerinin varlığı dikkati çekmekte
dir (1988 yılında vadinin batı yamacından gelen bir çığ ile Yukarı Kavran
Yaylasında 50 civarında yayla evi tahrip olmuştur). Vadi içerisinde yer
alan Kavran Deresi, Kalerin Düzü'nde, Ceymakcur Deresi ile birleşerek
Fırtına Deresi'nin kollarından birini oluşturmaktadır.
Kaçkar Dağı'nın dört büyük buzul vadisindeki veriler dikkate alındı
ğında, Pleistosen daimi kar sınırı ortalama 2700 m olarak kabul edilebilir.
Bu sınır vadilerin yönüne bağlı olarak değişiklik gösterir. Kaçkar Da
ğı'nın kuzey yamaçlarında, Kavran vadisinde bu sınır 2635 m iken Cey
makcur vadisinde 2675 m, doğuya bakan yamaçta yer alan Dübe vadisin
de 2725 m, Hastaf vadisinde ise 2835 m dir
2
.
Hastaf ve Dübe vadilerinin, Karadeniz üzerinde gelen nemli hava
kütlelerine kapalı oluşları bu vadilere düşen yağış cinsi miktarını etkile
mektedir. Bu sebeple göreceli olarak ortaya çıkan farklılıklar Pleistosen
ve aktüel kar sınırına da yansımış ve kuzeyden güneye gidildikçe azalan
denizel etkiler nedeniyle Pleistosen'e ait kalıcı kar sınırı yükselmiştir
(Bkz: Tablo 1).
Tablo 1: Kaçkar Dağı Buzul Vadilerinde Pleistosen'e Ait Kalıcı Kar Sınırı Değerleri
2. Vadiler için verilen Pleistosen'e ait kalıcı kar sınırı değerleri çevre-dil metodu
kullanılarak elde edilmiştir.
Kaçkar Dağının
Kuzey
Yamacı
Doğu
Yamacı
Güney
Yamacı
Vadi Adı
Kavran
Ceymakcur
Dübe
Hastaf
Vadi Uzanış Yönü
G'den K'ya
G'den K'ya
GB'dan KD'ya
GB'dan KD'ya
Kalıcı Kar Sınırı
2635m
2675 m
2725 m
2835 m
KAÇKAR DAĞINDA BUZUL ŞEKİLLERİ, YAYLALAR VE TURİZM 65
Bu farklılık günümüz koşullarında aktüel buzul dağılışım da etkile
mektedir. Kuzeyden gelen hava kütlelerine açık olan Kavran vadisindeki
buzulların varlığı bu etkinin kanıtıdır (Bkz. Foto:9). Hastaf ve Dübe vadi
lerinde yeralan buzullar, bakının yanı sıra kuzeylerindeki boyunlar aracı
lığı ile Karadenizden buraya ulaşabilen hava kütleleriyle de ilgilidir.
Nemli hava kütlelerinin sadece bu boyunlar aracılığıyla, Hastaf ve Dübe
vadilerine sokulabildikleri gözlenmiştir. Ayrıca, Karadenizin nemli orta
mım temsil eden bitkilerden birisi olan, rhododendronlann(ormangülü)
vadiler içindeki dağılışı da bunu göstermektedir. Hastaf vadisinde bulun
mayan ormangülleri, Dübe vadisinde az da olsa görülmekte, Ceymakcur
ve Kavran'da ise yer yer yoğun bir örtü oluşturmaktadır. Aynı şekilde bu
buzul vadilerinden, sadece Dübe vadisinin kuzeye bakan yamaçlarında
görülen solüflüksiyon taraçaları, bu vadinin pekçok bakımdan denizel et
kiler ile karasal etkilerin arasındaki bir geçiş zonu üzerinde yer aldığını
ortaya koymaktadır.
Kaçkar Dağı'ndaki sirklerin dağılışı ve buzul vadilerinin uzanışların
da bazı yapısal etkiler de gözlenmiştir. Sirkler ve aktüel buzulların yerleş
tiği alanların, özellikle kolay aşınabilen serpantinleşme zonlarına uygun
dağılışları dikkati çeker. Bunun en belirgin örneğini, Deniz Gölü'nün gü
neyinden başlayan ve aktüel vadi buzuluna kadar izlenebilen, zayıf bir
zona yerleşen göller ve aktüel buzullar oluşturur (Bkz. Foto: 1). Hastaf
buzul vadisinde de benzer bir durum sözkonusudur. Burada bakı koşulla
rının yanısıra, yapısal etkilerin de morfolojiye yansıdığı gözlenmiştir. Va
dinin kuzeye bakan yamaçlarında volkanik kayaçlar, güneye bakan ya
maçlarında daha kolay ayrışabilen volkanosedimanter kayaçlar vardır.
Buzul vadisi bu litolojik farklılığın oluşturduğu zayıf zonda açılmıştır.
Vadinin güneye bakan yamaçlarının büyük bölümü, bakının yanısıra lito
lojinin de etkisiyle, kayşat konilerince örtülmüştür. Bunun sonucunda
Hastaf buzul vadisi asimetrik bir görünüm kazanmıştır.
Kaçkar Dağı'nda Yaylalar
Yaylacılık yörenin en önemli sosyo-ekonomik etkinliklerindendir.
Bu etkinlikler ile yerşekilleri ve iklim koşullan arasında çok sıkı bir bağ
lantı vardır. Çevrede yükseltinin kısa mesafede artması nedeniyle karın
yerden farklı zamanlarda kalkması, yaylacılığı doğrudan etkilemektedir.
Bu nedenle, özellikle kuzeye bakan yamaçlarda, aynı köye ait birden faz
la yayla farklı yükselti basamaklarında konumlanmıştır.
Çevrenin geleneksel yaylacılık etkinliklerinde, son yıllarda, Doğu
Karadeniz Bölümü'nde turizmin gelişmeye başlamasıyla birlikte fonksi
yon değişiklikleri de gözlenmektedir.
Araştırma alanında Hastaf yaylası, Dübe yaylası, Aşağı ve Yukarı
Ceymakcur ile Aşağı ve Yukarı Kavran yaylaları olmak üzere altı adet
66 A. FUAT DOĞU-M. SOMUNCU-İ. ÇİÇEK-H. TUNCEL-G. GÜRGEN
yayla bulunmaktadır. Bunlardan Hastaf ve Dübe yaylaları Kaçkar Dağı
nın doğusunda diğerleri ise dağın kuzeyindedir.
Dağın kuzeyinde yaylalar ve yaylacılık: Ceymakcur ve Kavran
tekne vadilerinde Aşağı ve Yukarı olarak isimlendirilen ikişer yayla bu
lunmaktadır. Bunlardan Aşağı Ceymakcur ve Aşağı Kavran yaylaları
2000 m de ve cephe morenleri önünde kurulmuştur. Buzul vadisindeki bir
eşiğin önünde bulunan Yukarı Ceymakcur yaylası 2350 m de, Kavran va
disi içerisindeki önemli eşiklerden birisinin üzerinde yer alan Yukarı
Kavran yaylası ise 2300 m dedir (Bkz. Foto: 6). Yaylaların bu konumları
nın jeomorfolojik birimlerle uyumlu oldukları dikkati çekmektedir.
Ceymakcur ile Kavran vadilerinde Aşağı ve Yukarı olarak isimlendi
rilen ve farklı yükseltide konumlanmış olan yaylaların kuruluşunda kar
örtüsünün bahar aylarında yerden farklı zamanlarda kalkması etkindir.
Yaylaların kademeli olmasının bir diğer sebebi ise taze ot ihtiyacının kar-
şılanabilmesidir. Yaylaya çıkan köylerin tümünün 1000 m den daha aşa
ğıda yer almasının sonucunda yöre halkı ilk önce, nisan ayı ortalarında
bir mezraa olan (Tandoğan 1988), Ayder'e gelmektedir. Burada 10-15
gün kadar kaldıktan sonra önce aşağı yaylalara çıkılmaktadır. Yukarı yay
lalara çıkış ise karın henüz yerden kalmaması sebebiyle ancak haziran
ayında gerçekleşebilmektedir. Ceymakcur yaylalarına Çamlıhemşin ilçe
sine bağlı Aşağı Şimsirli ve Kaplıca köyleri, Kavran yaylalarına ise Çam-
lıhemşin'e bağlı Sırt, Yukarı Şimsirli, Güroluk ve Pazar ilçesine bağlı Ak-
bucak köyleri halkı çıkmaktadır (Somuncu 1992).
Yukarı Ceymakcur ve Yukarı Kavran yaylalarında ağustos ayı sonu
na kadar kalınmaktadır. Bu tarihten sonra, aşağı yaylalara inilmekte ve
ekim ayı başına kadar burada kalınmaktadır. Ekim ayında Ayder'e kalın
dıktan sonra ise köylere dönülmektedir. Yukarı yaylalardan dönüş başla
dığı zaman, bazı aileleler aşağı yaylada kalmadan Ayder'e inerler. Yayla
lara çıkış ve dönüşler gelenek haline gelmiş, törensel ve şenlik havası
içerisinde yapılmaktadır. Bu şenliklere yörede "Vartovur" adı verilmekte
dir (Sonumcu 1989).
Ceymakcur ve Kavran yaylalarında hayvancılık amaçlı yaylacılığın
yanısıra sadece yaz tatilini geçirmek için gelenlerin sayısının günden gü
ne arttığı dikkati çekmektedir. Yöre halkı dışında kaplıca tedavisi (Tando
ğan 1988), dağcılık ve doğa yürüyüşcülüğü gibi çeşitli amaçlarla da bu
yaylalara gelenler vardır.
Ceymakcur ve Kavran yaylalarında evlerin hemen tümünün yamaç
eğiminden kazanılan alt bölümleri ahır, bunun üzerine yapılan kısım ise
konut olarak kullanılmaktadır (Bkz. Foto: 10). Sözkonusu yayla evleri
yörenin geleneksel mimarisine uygun, estetik bakımdan son derece güzel
yapılardır. Binaların ahır olarak kullanılan bölümleri taştan, konut olarak
kullanılan kısımları ise tümüyle ahşaptan yapılmıştır. Bunun yanında sa-
KAÇKAR DAĞINDA BUZUL ŞEKİLLERİ, YAYLALAR VE TURİZM
67
Foto 10: Aşağı Ceymakcur Yaylası ve civarında, 2200 m lerde son bulan orman üst sınırı.
dece taştan yapılmış, birbirlerinden aralarındaki duvarla ayrılan iki bölüm
halinde, daha basit yayla evleri de vardır. Bu yapıların bir bölümü ahır,
diğer bölümü ise konut olarak kullanılmaktadır. Yaylaya çıkan ailelerin
gelir düzeyleri farklıdır. Bu sebeple yoksul aileler maliyeti düşük ve temi
ni daha kolay olan yapı malzemelerini tercih ederek, genellikle taştan ve
tek katlı yayla evleri yapmışlardır. Varlıklı aileler ise çoğunlukla iki katlı
ve ikinci katları tümüyle ahşap olan konutlara sahiptiler. Yaylalardaki ko
nutların üzeri önceleri hartama (bedevra) ile kaplanırken, bunların yerini,
günümüzde çinko levhalar almıştır.
Ceymakcur ve Kavran tekne vadilerindeki yaylaların konutları planlı
ve özenli yapılmıştır. Konutların çoğu 3 veya 4 bölümden oluşur. Bunlar
dan girişte yer alan mekân, günlük ekonomik faaliyetlerin yürütüldüğü
yerdir. Bu bölümün duvarının herhangi bir yerinde ise ısınmak ve yemek
pişirmek amacıyla kullanılan ocak bulunur, konutlarda yiyeceklerin ve el
de edilen ürünlerin depolandığı kısım ile diğer odalara bu bölümden açı
lan kapılarla geçilir. Konutların zemini ahşapla döşenmiştir. Buranın al
tında ahır olarak kullanılan bölüm yer alır. Yöredeki yayla konutlarının
kapıları, çoğunlukla güneye bakmaktadır. Konutlardaki pencerelerde,
yaylacılık dönemi sonunda, yapıyı dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı
korumak amacıyla yapılan pancurlar da vardır.
Ceymakcur ve Kavran yaylalarına 900 kadar büyükbaş, 100 kadar da
küçükbaş hayvan götürülmektedir. Yaylacılık döneminde bu yaylaların
68 A. FUAT DOĞU-M. SOMUNCU-İ. ÇİÇEK-H. TUNCEL-G. GÜRGEN
köyle bağlantıları devam etmektedir. Bu yaylalarda erkek nüfus başka şe
hirlerde çalışmaları sebebiyle azdır. Çay hasadı dönemlerinde de insan sa
yısında bir miktar eksilme görülür. Yayla halkının ihtiyaçları, Doğu Kara-
deniz'in belli başlı kaplıcalarından birinin bulunduğu Ayder
yerleşmesinden karşılanmaktadır. Burası son zamanlarda yaylacılık faali
yetlerinden çok turizme hizmet eder hale gelmiştir.
Dağın doğu yüzünde yaylalar ve yaylacılık: Hastaf tekne vadisi
üzerinde 2400 m deki Hastaf yaylasına sadece Yaylalar (Hevek) köyü
halkı çıkmaktadır. Yayladaki konutların hemen tümü moren depolarından
temin edilen taşlardan yapılmış olup, üstleri ahşap malzeme ile örtülmüş
tür. Konutlar genellikle tek odadan oluşmuş, basit yapılardır. Bu konutla
rın tabanı toprak olup üzerine kilim vb. bir örtü serilir. Yaylacılık dönemi
boyunca bu oda aynı zamanda yağ, peynir yapımı ve bunların depolanma
sı amacıyla da kullanılmaktadır. Bu mekanda genellikle sadece bir duvar
üzerinde, içeriye ışık girmesi amacıyla bırakılan küçük açıklıklar vardır.
Yaz aylarında geceleri 2-3 °C ye kadar düşen sıcaklığın etkisini azaltmak
amacıyla, pencere boşlukları cam veya naylon bir örtüyle kaplanır. Bu
odaların yanında yaylaya getirilen hayvanların barındırıldığı ve samanlık
olarak da kullanılan, üç tarafı duvarla çevrili, üzeri kapalı, önü açık bir
bölüm vardır. Sözü edilen bu mekânların önünde bir avlu bulunmaktadır.
Avluyu oluşturan taş duvarların herhangi bir köşesinde ocak bulunur
(Bkz. Şekil: 4).
Hastaf yaylasına nisan-mayıs aylarında çıkılmaktadır. Burada ağus
tosa kadar kalınır. Yaylacılık döneminde içerisinde kuzeydeki yaylalarda'
olduğu gibi, halkın köyü ile bağlantısı sürmektedir. Gerek kişisel ihtiyaç
ların karşılanması, gerekse köyde yürütülen ekonomik faaliyetler için za
man zaman köye gidip gelmeler sözkonusudur.
Dağın bu yüzündeki diğer yayla ise yine bir tekne vadi içerisinde bu
lunan, 2450 m de konumlanmış Dübe yaylasıdır. Bu yayla, buzulun oluş
turduğu bir eşik önünde (Bkz. Foto: 11), geceleri yükseklerden vadi için
de kanalize olan rüzgârlardan korunaklı bir yerde kurulmuştur.
Sözkonusu yaylada da Hastaf yaylasında olduğu gibi evler morenlerden
inşa edilmiştir. Yayla evlerinin çoğunun üzeri ahşapla kaplanmıştır, kimi
lerinde ise bunun yerine çinko örtü almıştır. Buradaki konut planlan ile
Hastaf yaylasındakiler arasında belirgin bir farklılık olmamakla birlikte,
Dübe yaylası konutlarının daha özensizce yapılmış oldukları dikkati çe
ker.
Ağustos ayına kadar Hastaf yaylasında kalan Yaylalar köyü halkı bu
ayın sonunda Hastaf yaylasını hemen tümüyle terkederek Dübe yaylasına
geçer. Burada eylül ayı sonuna kadar kalındıktan sonra ise köye dönül
mektedir. Bunun yanında Yaylalar köyünü oluşturan bazı mahalleler ise
bu iki yayladan yalnız birisini kullanmaktadır.
70 A. FUAT DOĞU-M. SOMUNCU-İ. ÇİÇEK-H. TUNCEL-G. GÜRGEN
Hastaf ve Dübe yaylalarına sadece hayvancılık amacıyla gelenlerin
yanısıra, Yaylalar köyünden başka şehirlere göç ederek yerleşenlerin, yaz
tatillerini geçirmek amacıyla yaylaya geldikleri de görülür.
Hastaf ve Dübe yaylasına 250 kadar büyükbaş, bir o kadar da küçük
baş hayvan götürülmektedir. Hastaf vadisinin vejetasyonu daha çok mera
özelliği göstermektedir. Kaçkar Dağı'nın doğusunda sürdürülen yaylacılık
faaliyetleri sırasında ilk dönemlerde önce (nisan-ağustos ayları arası)
Hastaf tekne vadisindeki vejetasyondan yararlanılmakta, ardından ağustos
ayına kadar hayvan otlatmak için hemen hiç kullanılmamış olan ve veje-
tatif örtüsü daha çok çayır özelliği gösteren Dübe vadisine geçilmektedir.
Hastaf ve Dübe vadilerinde, kış aylarında hayvanların beslenmesinde
de kullanılmak amacıyla ot biçilerek yaylacılık dönemi içerisinde köye
götürülmektedir.
Kullanılma dönemleri dikkate alındığında Hastaf Yaylası, Aşağı
Ceymakcur ve Aşağı Kavran yaylalarına, Dübe Yaylası ise Yukarı Cey-
makcur ve Yukarı Kavran yaylalarına benzerlik gösterir (Bkz. Şekil: 5).
İnceleme alanında yaylacılık buzul vadileri ile sınırlı bir durum gös
termektedir. Buzul vadileri içindeki eğim koşullarının elverişli olması
yaylacılık faaliyetlerini, buralara yöneltmiştir. Buzul vadilerinin hepsinde
yaylacılık sınırı vadilerin köklerinde yer alan sirk tabanlarına kadar izle
nebilmektedir (Bkz. Şekil: 6). Örneğin, Kavran vadisinde, aktüel buzulla
rın önünde yeralan Öküzçayırı'nda, yaylalardan getirilen boğalar eylül or
tasına kadar alıkonulmaktadır.
İnceleme alanı içerisinde çok sınırlı bir yer tutan tarım alanları Ol
gunlar mahallesi seviyesinde, Dübe ve Hastaf vadileri girişinde görül
mektedir. Buradaki küçük düzlükler üzerinde yulaf ve arpa ekimi yapıl
maktadır.
Yörede orman alanları, doğuda Olgunlar mahallesi civarında 2150 m
lere kadar çıkar. Burada yaygın olarak sarıçamlar (Pinus silvestris) görü
lür. Kuzeyde ise, orman alanları, Aşağı Kavran ve Aşağı Ceymakcur yay
laları seviyelerinde 2200 m ye kadar ulaşmaktadır. Burada kızılağaç (Al
mış barbata), ladin (Picea orientalis) ve yer yer göknarlar (Abies
nordmanniana) görülmektedir (Bkz. Foto: 10). Ayrıca kuzeyde zengin bir
ormanaltı florası da vardır. Dağın kuzeyi ile doğusunda orman üst sınırın
daki asimetri ve bitki türlerindeki farklılık iklim koşullarına bağlı olarak
meydana gelmiştir.
Kaçkar Dağında Turizm
Kaçkar Dağı, yurdumuzda dağ turizmi açısından en önemli alanlar
dan biridir. Bunda, sözkonusu dağlık alanın doğal ve beşeri özelliklerinin
KAÇKAR DAĞINDA BUZUL ŞEKİLLERİ, YAYLALAR VE TURİZM 71
72 A. FUAT DOĞU-M. SOMUNCU-İ. ÇİÇEK-H. TUNCEL-G. GÜRGEN
payı büyüktür. Kaçkar Dağı'ndaki buzullar ve buzul gölleri, özellikle ku
zey yamaçlarda 2200 m kadar izlenebilen zengin orman örtüsü ve bunun
üzerinde yer alan alpin vejetasyon dikkati çeken doğal değerlerdendir. Bu
doğal ortamla uyumlu bir dağılış gösteren yaylalar ve yaylacılık faaliyet
leri de turizm açısından önem taşımaktadır. Kaçkar Dağı'nda turizm, ço
ğunlukla tırmanma ya da dağ yürüyüşcülüğü olarak da tanımlanan "trek-
king" biçiminde gerçekleştirilmektedir. Ayrıca fotoğraf çekmek, bitki ve
hayvan varlığını, buzul ve buzul göllerini incelemek ve görmek amacıyla
gelenler de vardır. Dağın zengin turizm potansiyeli yeterince organize bir
şekilde değerlendirilememektedir.
Kaçkar Dağı'na, çoğunluğu yabancı olan turistler bir tur organizasyo
nu aracılığı ile veya birkaç kişilik küçük gruplar halinde gelmektedirler.
Çeşitli amaçlarla Kaçkar'a gelenler, turizm şirketlerince önceden be
lirli kamp alanlarında kurulmuş olan çadırlarda ya da beraberlerinde geti
rerek kurdukları çadırlarda kalmaktadırlar. Bunun yanında yöre halkının
konukseverliği, yayla evlerinin bu amaçla kullanılmasını sağlar.
Kaçkar Dağı'nda gerçekleştirilen turizm faaliyetleri dağın kuzeyin
den ve güneyinden başlayan iki farklı rotadan yapılmaktadır (Bkz. Şekil:
6). Dağın güneyindeki rota, Erzurum-Yusufeli bağlantılıdır. Yusufe-
li'nden dağa en yakın yerleşim merkezlerinden biri olan Yaylalar köyüne
kadar araçla gelinebilmektedir. Yaylalar köyü turizm amaçlı bu tip faali
yetlere cevap verebilecek bazı fonksiyonlara sahiptir. Yaylalar köyünde,
köyün ortak malı olan bir dağ kulübesi ile şahsa ait bir pansiyon bulun
maktadır. Ayrıca burada yiyecek ve benzeri zorunlu gereksinmelerin kar
şılayabilecek (bakkal, fırın, kahvehane) hizmet birimlerinin yanısıra ça
dırlı kamp kurmak isteyen turistler için köy çevresinde uygun kamp
alanları mevcuttur (Bkz. Foto: 12). Turizm, imkanları kısıtlı bir dağ köyü
olan, Yaylalar köyü halkı için son birkaç yıldır önemli bir gelir kaynağı
olmaya başlamıştır.Köyün erkekleri çevredeki geziler için gelen gruplara
kılavuzluk yapmakta, ayrıca turist gruplarının eşyalarını kamp alanlarına
taşınmasında hayvanlardan yararlanılmakta ve bu yolla köye gelir sağlan
maktadır. Bu haliyle Yaylalar köyü, yurdumuzda henüz gelişmekte olan
dağ turizmi konusunda önemli rol aynayan güzel bir örnek oluşturmakta
dır.
Yaylalar köyünden Kaçkar Dağı'na çıkabilmek için, önce stabilize
bir yolu takiben Olgunlar mahallesine gelinmektedir. Buradan itibaren
Hastaf vadisinin güney yamacı boyunca devam eden patika Kaçkar doru
ğunun güneydoğusundaki Dilberdüzü (2750 m) mevkiine ulaşmaktadır.
Burası Kaçkar doruğuna güney yüzden tırmanmak ve çevreyi gezmek is
teyenler için ana kamp alanıdır (Bkz. . Foto: 13). Olgunlar mahallesi ile
Dilberdüzüne tek etapta çıkabileceği gibi arada yer alan diğer kamp alan-
larında da konaklanabilir. Olgunlar'dan Dilberdüzü'ne yüksüz olarak 5-6
saat süren bir yürüyüşle ulaşılır. Dilberdüzü'nden Kaçkar doruğuna tırma-
KAÇKAR DAĞINDA BUZUL ŞEKİLLERİ, YAYLALAR VE TURİZM 73
Foto 11: Vadi içerisinde kanalize olan rüzgârların olumsuz etkilerinden korunmak amacıyla bir eşik
önünde kurulmuş olan Dübe yaylası. Yayladaki evler çoğunlukla tek oda olup morenlerden
yapılmıştır.
Foto 12: Dağın güney yüzünde turizm etkinlikleri bakımından önemli bir yerleşme olan, Yaylalar
köyü. Bu çevredeki sarıçamlar, köy çevresinde 2150 m de orman üst sınırlarını oluşturmaktadır.
74 A. FUAT DOĞU-M. SOMUNCU-İ. ÇİÇEK-H. TUNCEL-G. GÜRGEN
niş ve kamp alanına dönüş ise yaklaşık 10 saattir.Kaçkar Dağı'nın güne
yindeki bu rota, geriye dönüş için de kullanılmaktadır. Dağın kuzey tara
fına ulaşmak için çoğunlukla Ayder yolu kullanılırsa da, dağın güneyin
d e n d e k u z e y i n e geçmek m ü m k ü n d ü r . B u n u n için O l g u n l a r
mahallesinden, önce Dübe vadisine girilir. Burada, vadideki patika izle
nerek, Ceymakcur geçidine ulaşılır. 3250 m deki bu geçit güneyi kuzeye
bağlayan başlıca yoldur (Bkz. Şekil: 6). Hastaf da olduğu gibi, Dübe vadi
sinde de uygun kamp alanları vardır.
Ceymakcur geçidiyle, dağın kuzey yamaçlarında yer alan Ceymak
cur vadisine ulaşılır. Bu vadide, eğimin fazla olması sebebiyle çağıldaya-
rak akan sular, buzul gölleri ve doğal bitki örtüsünün oluşturduğu güzel
likler turizm açısından büyük bir potansiyeldir. Ceymakcur vadisi ile
Kavran vadisi "Kalerin düzü" adı verilen yerde birleşir. Burası Ayder'den
yukarı çıkışta Ceymakcur ve Kavran'a giden yolların ayrıldığı yerdir. Or
man deposu olarak kullanılan bu düzlük, aynı zamanda Ayder ile yaylala
rın arasında, kamp kurmak için uygun bir alandır.
Kavran, jeomorfolojik özellikler ve yaylacılığın oluşturduğu turizm
değerleri açısından en önemli vadidir. Kavran vadisinde gerçekleşen tu
rizm etkinliklerinde, burada yer alan aktüel buzulların payı büyüktür. Bu
zullar ve göllerin yanısıra vadi içindeki Aşağı ve Yukarı Kavran yaylaları
çevrenin doğal ve mimari özelliklerini yansıtan konutlarıyla başlıca tu
rizm değerlerini oluştururlar:
Kavran vadisi güzergâhında Yukarı Kavran yaylasına kadar araba
yolu mevcuttur. Ancak toprak olan bu yol yağışlar sonucu çoğu zaman
yer yer bozulmaktadır. Yukarı Kavran yaylasından sonra yolun bitimiyle
birlikte patika başlamaktadır.
Vadi içerisindeki yaylalardan yukarıya çıkarıldığında, Kaçkar doru
ğunun kuzeybatısında, yöre halkınca "Mezovit" olarak anılan, Oküzçayı-
n'na (2800 m) ulaşılır. Burada çadır kurmak için uygun kamp alanları
mevcuttur (Bkz. Foto: 14). Özel tırmanış malzemesi kullanarak buzulla
rın üzerinden Kaçkar doruğuna çıkabilir. Ülkemizdeki aktüel buzulların
en güzel örneklerinin bulunduğu bu alan dağcılar, fotoğrafçılar, doğa bi
limciler ve buradaki doğal güzellikleri görmek amacıyla gelenler için ilgi
çekicidir. Çevrede değişik amaçlı günübirlik yürüyüşler yapıp kamp yeri
ne dönmek mümkündür.
Dağ turizmi yurdumuzda giderek yaygınlaşmaktadır. Bu konuda bü
yük bir potansiyelin varlığı gözönüne alınarak Turizm Bakanlığı tarafın
dan, ülke düzeyinde çeşitli çalışmalar başlatılmıştır. Söz konusu çalışma
ların amacı, dağ turizmine elverişli alanların belirlenmesi ve buraların,
gerekli etüdler yapıldıktan sonra bir planlamayla turizme açılmasıdır. Bu
çerçevede, Kaçkar Dağı ve çevresi Bakanlar Kurulu'nun 07 Şubat 1991
tarih ve 91/1514 sayılı kararı ile "Turizm Merkezi" ilan edilmiştir. Bu ka
rar 20 Mayıs 1991 tarih ve 20876 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak
yürürlüğe girmiştir.
KAÇKAR DAĞINDA BUZUL ŞEKİLLERİ, YAYLALAR VE TURİZM 75
Foto 13: Dağın güneyinde Hastaf buzul vadisindeki en önemli kamp yeri olan Diberdüzü.
Arka planda asılı bir vadi ve önündeki çağlayan dikkati çekmektedir.
Foto 14: Öküzçayırı kamp alanı. Burası dağın kuzeyindeki turizm etkinliklerinde ana
kamp alanı özelliği taşımaktadır.
76 A. FUAT DOĞU-M. SOMUNCU-İ. ÇİÇEK-H. TUNCEL-G. GÜRGEN
Turizm merkezi ilan edilmesiyle dikkatleri üzerine çeken bu yörede,
öncelikle yapılması zorunlu bazı düzenlemeler gündeme gelmiştir;
- Kuzeyde Yukarı Kavran'a, güneyde ise Olgunlar mahallesine kadar
ulaşan yol, doğanın korunabilmesi için, daha yukarıya götürülmemelidir.
- Turistlerin konaklayabilmeleri için yöredeki yayla evlerinden ya
rarlanılabilir. Bu evler aslına uygun restore edilmeli, yeniden yapılacak
konutlarda ise geleneksel mimari tarz korunmalıdır. Yörede, yaylalardan
yukarıda olası bir yapılaşmaya kesinlikle izin verilmemelidir.
- Dilberdüzü, Öküzçayırı gibi ana kamp yeri özelliği yaşıyan alanlar
da, çevrenin kirletilmemesi ve korunması amacıyla gerekli tedbirlerin
alınması zorunludur. Bu alanlarda, turizm dönemlerinde mutlaka görevli
bulundurulmalıdır.
- Kaçkar Dağı'nın bitki ve hayvan varlığı envanteri çıkarılmalıdır.
Özellikle bu yöreye has türlerin korunması ve tanıtılmasına yönelik çalış
malar yapılmalıdır.
- Yörede turizm faaliyetlerine katkıda bulunmak üzere, tanıtıcı slayt
ve fotoğraflar, otantik el sanatı ürünleri satılan, dağcılık ve kamp malze
mesi sağlanabilecek birimler ve turizm danışma büroları tesis edilmelidir.
Bu amaç için Yaylalar (Hevek) köyü ve Ayder en uygun yerleşmelerdir.
- Kaçkar Dağı'nın turizme açılması için acele edilmemeli, sağlıklı bir
gelişme için, öncelikle belirtilen alt yapı çalışmaları tamamlanmalıdır.
- Kaçkar Dağı ve benzeri turizm merkezlerinin planlanmasında, doğa
ve insan ilişkisinin sağlıklı bir şekilde kurulabilmesi için, coğrafyacıların
aktif katılımına ihtiyaç vardır.
BİBLİYOGRAFYA
Atalay, İ. (1984) "Mescid Dağı'nın Glasyal Morfolojisi". Ege Coğrafya
Der. S.2, s.129-138, İzmir.
Bilgin, T. (1969) Gavurdağ Kütlesinde Glasiyal ve Periglasiyal Topog
rafya Şekilleri. İst. Üniv. Coğ. Ens. Yay. No: 58, İstanbul.
Bilgin, T. (1972) Munzur Dağları Doğu Kısmının Glasiyal ve Periglasi
yal Morfolojisi, ist. Üniv. Yay. No: 1757, Coğ. Ens. Yay.
No: 69, İstanbul.
Erinç, S. (1945)Doğu Karadeniz Dağlarında Glasyalmorfoloji Araştırma
ları. İst. Üniv. Ed. Fak. Yay. Coğ. Ens. Dok. Tez. Ser. No: 1,
İstanbul.
KAÇKAR DAĞINDA BUZUL ŞEKİLLERİ, YAYLALAR VE TURİZM 77
Erinç, S. (1949) "Kaçkardağı Grubunda Diluvyal ve Bugünkü Glasyas-
yon (Eiszeitliche und gegenwartige Vergletscherung in der
Kaçkardağ-Gruppe)". İst. Üniv. Fen Fak. Mec. Seri B,
C. XIV, S. 3 s. 243-245, İstanbul.
Erinç, S. (1953-1954) "Karadeniz ve Çevresinin Morfolojik Tekâmülü
ile Pleistasen İklim Tahavvülleri Arasındaki Münasebet"
İst. Üniv. Coğ. Ens. Der. C:2, S:5-6, s:46-94 İstanbul.
Erinç, S. (1971) Jeomorfoloji II. İst. Üniv. Yay. No: 1628. Coğ. Ens.
Yay. No:23, İstanbul.
Erol, O. (.1979) Dördüncü Çağ (Kuvaterner) Jeoloji ve Jeomorfolojisinin
Ana Çizgileri, AÜDTCF Yay. No: 289. Coğ. Araş. Ens.
Yay. No:22, Ankara.
Gattinger, T.E. (1962) 1/500.000 Ölçekli Jeoloji Haritası Trabzon Pafta
sı İzahnamesi, M.T.A. Yay., Ankara.
İzbırak, R. (1951) Cilo Dağı ve Hakkâri ile Van Gölü Çevresinde Coğ
rafya Araştırmaları. AÜDTCF Yay. No: 67, Coğ. Ens. Yay.
No:4, Ankara.
İzbırak, R. (1979) Jeomorfoloji, Analitik ve Umumi. AÜDTCF Yay. No:
127, Ankara.
Louis, H. (1944) "Die Spuien eiszeitlicher vergletsherung in Anatolien.
Diluvial-Geologie und Klima. Geologische Rundschau,
Band 34, Heft 7/8, p.447-481, Stuttgart.
Onur (Sür), A. (1962) "Türkiye'de Daimi Kar Sınırı Hakkında" A.Ü.
DTCF. Der. C.:XX, S.l-2, s:119-121, Ankara.
Planhol, X de., Bilgin, T. (1961) "Karagöl Kütlesi Üzerinde Pleistosen
ve Aktüel Glasiyasyon ile Periglasiyal Topografya Şekille
ri". İst. Üniv. Coğ. Ens. Der. C.6, S. 12. s. 127-146, İstanbul.
Somuncu, M. (1986) "Türkiye'nin Yaşayan Buzulları". TÜBİTAK, Bi
lim ve Teknik Dergisi, C. 19 S. 221, s.1-3, Ankara.
Somuncu, M. (1988) "Türkiye'deki Güncel Buzulların Bazı Jeomorfolo
jik Özellikleri". ODTÜ Sağlık, Kültür ve Spor Daire Bşk.
Spor Müd. Dağcılık ve Kış Sporları Kolu 25. Yıldönümü
Dağcılık Sempozyumu (9-10 Nisan 1988), Ankara.
Somuncu, M. (1989) "The Kaçkar Mountains of the Eastern Black Sea
Coast". İmage of Turkey. İssue: 26, Ankara.
78 A. FUAT DOĞU-M. SOMUNCU-İ. ÇİÇEK-H. TUNCEL-G. GÜRGEN
Sür, A. - Sür, Ö. (1987) "Buzulların Jeomorfolojik Yönden Klasifikasyo-
nu". A.Ü. DTCF. Der. C.XXXI, S: 1-2, s.443-458, Ankara.
Tandoğan, A. (1968) "Fırtına Deresi Yukarı Çığırının Üç Köyünde Coğ
rafi Müşahadeler". AÜDTCF Coğ. Araş. Der. S.2 s. 285-
307, Ankara.
Tandoğan, A. (1977) "Çayeli ve Pazar İlçelerinde Yerleşme Mesken Tip
leri ve Nüfus". AÜDTCF Der. C. :XXVJJI, S. 3-4, s. 99-155,
Ankara.
Tandoğan, A. (1988) "İncesu Vadisinde (Çayeli) Coğrafya Gözlemleri".
AÜDTCF Coğ. Araş. Der. S. 11, s. 91-110, Ankara.
Yalçınlar, İ. (1951) "Soğanlı-Kaçkar ve Mescit Dağı Silsilelerinin Glas-
yasyon Şekilleri". İst. Üniv. Coğ. Ens. Der. C.I, S. 2, s. 82-
88, İstanbul.
Dostları ilə paylaş: |