doi: 10.5505/abantmedj.2012.88598
Abant Medical Journal
Derleme /
Review
Volume
1 | Sayı /
Issue
2 | Ağustos /
Agust
2012
İletisim Bilgisi / Correspondence
Yard. Doç. Dr. Serkan Öztürk, Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı, Bolu
Telefon
: 037425354656
E-posta
: drserkan69@hotmail.com
Geliş tarihi / Received
: Mayıs / May 31, 2012;
Kabul tarihi / Accepted
: Haziran / June 06, 2012
Çıkar Çatışması /Conflict Of Interest
: Yok /None
89
Kardiyovasküler Risk Faktörü Olarak Dislipidemilere Yaklaşım
Approach of Dyslipidemia; As a Cardiovascular Risk Factor
Serkan Öztürk, Selçuk Öztürk.
1
Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı, Bolu.
Özet
Abstract
Kalp ve damar hastalıkları tüm dünyada önde gelen mortali-
te nedeni olmaya devam etmektedir. Dislipidemi ise kalp ve
damar hastalıklarında gerek yaşam tarzı değişiklikleri gerek
ise ilaç tedavisi ile düzeltilebilen önemli bir risk faktörüdür.
Gerek primer koruma amaçlı gerekse sekonder koruma
amaçlı lipid düşürücü tedavi ile (yaşam tarzı değişiklikleri ve
ilaç tedavisi birlikte) kardiyovasküler olay gelişiminde azalma
olduğu gösterilmiştir. Dislipidemi tedavisinde önemli nokta-
lardan birisi de hastaların risk skorlamasıdır. Bireyler kalp
damar hastalıkları açısından risk gruplarına ayrılmalı ve
dislipidemi yaklaşımı buna göre planlanmalıdır.
Cardiovascular diseases are the leading cause of mortality
continues to be all over the world. Dyslipidemia is an im-
portant cardiovascular risk factor and preventable with
lifestyle changes and drug therapy. Both primary prevention
and secondary prevention with lipid-lowering therapy (along
with lifestyle changes and drug therapy) has been shown to
decrease the development of cardiovascular events. The risk
scoring of patients is one of the important points in the
treatment of dyslipidemia. Individuals must be separated
according to risk scores for cardiovascular disease and
dyslipidemia approach should be planned accordingly this
risk scoring.
Anahtar Kelimeler: Dislipidemi, kalp ve damar hastalığı, risk
faktörleri.
Keywords: Dyslipidemia, cardiovascular disease, risk factors.
Giriş
Kalp ve damar hastalıkları tüm dünyada önde
gelen mortalite nedeni olmaya devam etmekte-
dir (1). 2020 yılına kadar da gelişmiş ülkelerde iş
gücü kaybının ana nedeni olacağı tahmin edil-
mektedir (2). Sigara, sedanter yaşam, obezite,
yüksek kan basıncı, dislipidemi (yüksek total ko-
lesterol ve LDL kolesterol seviyeleri, düşük HDL
ve artmış trigliserid düzeyleri), yüksek şeker sevi-
yeleri ve aile öyküsü gibi risk faktörleri kalp ve
damar hastalıklarının artması açısından yüksek
oranda risk teşkil etmektedir. Dünya Sağlık Örgü-
tü verileri’ ne göre Avrupa ülkelerinde kalp ve
damar hastalıklarının %8.7’sinde yüksek lipid
seviyeleri ana etken olarak rol oynamaktadır (2).
Yaş ve cinsiyetten bağımsız olarak sigara, yüksek
kan basıncı ve yüksek kolesterol seviyeleri düzel-
tilebilen risk faktörlerinden olup kalp damar has-
talarının %80’ inde görülmektedir. Bu risk faktör-
lerinin toplam etkisi erken yaşta koroner kalp
hastalığı gelişmesinde büyük rol oynamaktadır
(3). Kan kolesterol seviyeleri ile koroner arter
hastalığı arasında lineer bir ilişki mevcuttur ve
kolesterol seviyeleri değiştirilebilen risk faktörle-
rindendir (4). Günümüzde kan kolesterol seviye-
lerindeki azalmayla koroner kalp hastalığı riskinin
önemli ölçüde azaldığı gösterilmiştir (4). Kan
kolesterol seviyeleri; beslenme değişikliği, fiziksel
aktivite ve ilaçlar ile düşürülebilir. Ancak hangi
hastalara nasıl yaklaşım gösterileceği konusunda
hala şüpheler bulunmaktadır. Bu yazıda kan ko-
lesterol seviyelerinin koroner kalp hastalığı ile
ilişkisi ve hangi risk grubunda nasıl bir yaklaşımda
bulunulması gerektiği konusu ve ilaç tedavisi
gözden geçirilmeye çalışılmıştır.
Hiperlipidemi Primer ve Sekonder Koruma
Kan kolesterol seviyeleri kalp damar hastalığıyla
lineer bir ilişki içerisindedir ve düzeltilebilen risk
faktörleri arasında anahtar rol oynamaktadır. Kan
kolesterol seviyesi diyet alışkanlıklarının düzel-
tilmesi, fiziksel aktivite ve medikal tedaviyle azal-
tılabilir. Tedavi toplam kardiyovasküler riski
azaltmayı amaçlamalıdır ve bir risk faktöründen
ziyade birden fazla risk faktörünün düzeltilmeye
çalışılması daha olumlu sonuçlar verecektir (5).
Kalp ve damar hastalıklarında primer koruma için
yüksek risk grubunda olan 40-74 yaş aralığındaki
hastalar ayırt edilmeli ve bu hastalar kardiyovas-
küler risk açısından skorlama yöntemleri kullanı-
larak değerlendirilmelidirler (6,7). Hastalara pri-
mer koruma için lipid azaltıcı tedavi başlamadan
Abant Med J 2012;1(2):89-93
90
önce diğer değiştirilebilir risk faktörleri de göz-
den geçirilmeli ve eğer mümkünse bunlarda dü-
zeltilmelidir. Kan testleri ve klinik değerlendirme
hastalara uygulandıktan sonra eş zamanlı hasta-
lıklar ve lipid bozukluğuna bağlı oluşabilecek
hastalıklar tedavi edilmelidir. Hastanın klinik
değerlendirmesi şunları içermektedir: sigara ve
alkol tüketimi, kan basıncı, beden kitle indeksi,
açlık lipid parametreleri ve glukoz seviyesi, böb-
rek, tiroid bezi ve karaciğer fonksiyonları (5). On
yıllık kalp damar hastalığı gelişme riski >%20 olan
bireyler birincil korunma açısından statin tedavisi
için değerlendirilmelidir (8). İkincil
koruma
için hastalar lipid azaltıcı tedavi için değerlendi-
rilmelidir ve risk faktörlerinin azaltılması için bek-
lenmemelidir. Kan testleri ve klinik değerlendir-
me uygulandıktan sonra eş zamanlı hastalıklar ve
dislipideminin sebep olabileceği durumlar tedavi
edilmelidir. Klinik değerlendirmede dikkat edil-
mesi gereken parametreler birincil koruma ile
aynıdır. Klinik olarak kanıtlanmış kalp damar has-
talığı olan bireylere statin tedavisi önerilmekte-
dir. Akut koroner sendromlarda hastalar yüksek
dozda statinler ile tedavi edilmelidir (9).
Hem birincil hem de ikincil korumada LDL koles-
terol seviyesini azaltmak ana hedef olmalıdır.
Bazı hasta gruplarında LDL yüksekliği olmadan
trigliserid yüksekliği gözlenebilir. Bu hasta grup-
larında ise hedef trigliserid seviyelerini azaltıp
HDL kolesterol seviyelerini yükseltmek olmalıdır
(Şekil 1). Hangi ilaçla tedaviye başlanacağı birçok
faktöre bağlıdır. Hastanın mevcut olan lipid de-
ğerleri, hedef değerlere ne kadar yakın olduğu,
ek hastalıklardan dolayı ilaç kullanımı, lipid azal-
tıcı ilaçların yan etkileri gibi faktörler bunlardan
bazılarıdır (10).
Dislipidemi Tedavisinde Kardiyovasküler Risk
Değerlendirilmesi
Hiperlipidemi bulunan her hastada 10 yıllık sü-
reçteki kalp ve damar hastalık riski mutlaka de-
ğerlendirilmelidir. NCEP ATP III’e göre aşağıdaki-
lerden iki veya daha fazlasının bulunması, kalp ve
damar hastalığı açısından yüksek risk teşkil et-
mektedir (11):
▪ Erkek cinsiyet için 45 yaş ve üstü, kadın cinsiyet
için 55 yaş ve üstü
▪ Erken yaşta koroner kalp hastalığı öyküsü; er-
kek cinsiyet için 55 yaş ve altı, kadın cinsiyet için
65 yaş ve altında olmak koşuluyla erkek cinsiyet
için babada veya birinci derece erkek akrabada,
kadın cinsiyet için annede veya kadın olan birinci
derece akrabada MI veya ani kardiyak ölüm öy-
küsü
▪ Aktif sigara içiciliği
▪ Kan basıncının seri yapılan ölçümlerde 140/90
mmHg ve üzerinde olması veya antihipertansif
tedavi kullanım öyküsü
▪ HDL kolesterol seviyelerinin 40 mg/ dL altında
olması
Obezite ve fiziksel inaktivite risk faktörü olarak
değerlendirilmemektedir fakat bu hastalarda
tedavi için değerlendirilmelidir. Obezite; hiper-
tansiyon, DM, dislipidemi gibi risk faktörlerini
doğrudan etkilediği için bu hastalarda tedavi
açısından mutlaka değerlendirilmelidir. Eğer HDL
kolesterol 60 mg/ dL ve üzerinde ise negatif risk
faktörü olarak değerlendirilmektedir, çünkü HDL
kolesterol koroner arter hastalık riskini azaltmak-
tadır. Örneğin, hasta 3 adet risk faktörü içermek-
te ve HDL kolesterol 60 mg/dL üzerinde ise bir
risk fakörü silinir. Böylece hasta 2 adet risk faktö-
rü varmış gibi değerlendirilir (11,12). CRP ve ho-
mosistein düzeylerinin yüksek olmasının kalp ve
damar hastalığı risk değerlendirmesinde tanısal
rolünün olduğu belirlenmiştir (13), fakat bunun
risk faktörü olarak tanımlanmasında elimizde
henüz yeterli veri bulunmamaktadır.
WOSCOPS çalışması verilerine göre kolesterol
seviyelerindeki yükseklik ile yüksek riskli erkekle-
rin tedavisi sonrasında kalp krizi ve kalp hastalı-
ğına bağlı ölüm riskinde belirgin azalma olduğu
gösterilmiştir. Randomize yapılan çift kör çalış-
mada bazal ortalama LDL seviyesi 193 mg/ dL
olan 6600 sağlıklı bireye ortalama 5 yıl boyunca
pravastatin (40 mg/gün) veya plasebo verilmiş ve
ölümcül olmayan MI veya kalp hastalığına bağlı
ölümlerin insidansında %31 azalma olduğu göste-
rilmiştir (14). Son zamanlarda yayınlanan verilere
göre ek takip dönemindeki hastalarda sadece
üçte birinin statin tedavisi almaya devam etme-
sine rağmen, 10 senelik süreçten sonra da statin
kullanan grupta daha düşük kardiyovasküler
ölüm oranları gösterilmiştir (15).
2002 yılında yayınlanan PROSPER çalışmasında
70-82 yaş aralığındaki 5804 hasta plasebo veya
pravastatine randomize edilmiş ve bu hastaların
hepsinin kalp damar hastalığı için risk faktörü
mevcutmuş (16). Üç yıllık inceleme sonucunda
Abant Med J 2012;1(2):89-93
91
koroner nedenli ölüm, ölümcül olmayan MI, in-
me oranlarında %15 azalma olduğu gösterilmiş-
tir. Bu çalışmada yaşlılarda birincil ve ikincil ko-
rumanın önemi vurgulanmıştır (16).
ASCOT çalışmasında hipertansiyon ve en az üç
kardiyovasküler risk faktörü olan ve bazal orta-
lama LDL kolesterol seviyesi 133 mg/dL olan
10305 hasta atorvastatin 10 mg/ gün veya plase-
boya randomize edilmiş (17). Plasebo grubunda
birincil sonlanım noktasının anlamlı şekilde daha
yüksek olmasından dolayı çalışma erken sonlan-
dırılmış (17). 1994 yılında sonuçlanan 4S, 1996
yılında yayımlanan CARE, 1998 yılında LIPID ve
2004 yılında yayımlanan PROVE-IT-TIMI 22 çalış-
maları sekonder korumada statinlerin önemine
vurgu yapan çalışmalardır ve bu çalışmalarda
gösterilmiştir ki statin tedavisi altındaki bireyler-
de kalp hastalığına bağlı ölüm anlamlı derecede
daha düşüktür (18-21). 2005 yılında yayınlanan
TNT çalışması stabil koroner arter hastalarında
yoğun lipid düşürücü tedavinin yararını göster-
meyi hedeflemiş (15). Çalışma koroner arter has-
talığı olan ve bazal LDL kolesterol seviyeler 130
mg/dL altında olan 10001 hastayı 10 mg/gün ve
80 mg/gün atorvastatine randomize etmiş. Yak-
laşık 5 yıllık takip sonrasında 80 mg/gün atorvast-
tain alan grupta KAH nedeniyle ölüm, ölümcül
olmayan MI, kardiyak arresten sonra resusitas-
yon veya ölümcül ve ölümcül olmayan inmeden
oluşan birincil birleşik sonlanım noktasında %22
göreceli risk azalması görülmüş. Şaşırtıcı şekilde
iki grup arasında myalji ve rabdomyoliz oranları
benzer bulunmuş (15).
Kolesterol Tedavisinde Kullanılan İlaç Tedavileri
Statinler LDL kolesterol seviyesini azaltmak için
ilk seçenek olup hastalara risk skorlaması yapıla-
rak endikasyon dâhilinde tedavi uygulanmalıdır.
Mevcut olan yedi adet statin vardır: atorvastatin,
fluvastatin, lovastatin, pravastatin, rosuvastatin,
simvastatin ve pitavastatin. Statinlerin trigliserid
seviyelerini azaltmak ve HDL kolesterol seviyele-
rini arttırmak gibi özellikleride vardır. Primer ve
sekonder koruma amacıyla statin kullanımını
destekleyen bir çok klinik çalışma mevcuttur (15-
21). Statinler dışında lipid azaltıcı tedavi amacıyla
kullanılmakta olan niacin, gemfibrozil, fenofibra-
te, ezetimibe, safra asid reçineleri gibi tedavi
seçenekleri de mevcuttur.
2005 yılında Lancet' te yayınlanan bir metanalize
göre LDL kolesterol seviyesindeki her 1 mmol/L
(39 mg/ dL) LDL azalmasıyla tüm nedenlere bağlı
mortalitede anlamlı %12 azalma gösterilmiş (22).
Koroner nedenli mortalitede %19 azalma, MI,
koroner revaskularizasyon ve inmede %21 azal-
ma görülmüş. Statinlerin kullanımının ilk yılında
faydası görülmüş ve sonraki yıllarda daha da
artmış. Statinler ayrıca anlamlı derecede kanser
artışı olmadan tedavi kullanımında güvenli gö-
rülmüştür.
Ayrıca dislipidemilere genel yaklaşım şekil 1’de
gösterilmektedir (Lipid management in adults 12.
baskısından uyarlanmıştır).
Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Hiperlipidemi tedavisinde agresif tedavi öneril-
mekle birlikte bir çok medikasyon önümüzde
seçenek olarak gözüküyor olsa da yaşam tarzı
değişiklikleri hiperlipidemi tedavisinde köşe taşını
oluşturmaktadır. Yaşam tarzı değişikliklerini ae-
robik egzersiz, kilo yönetimi, sigara bırakılması,
alkol tüketiminin azaltılması, sitostanol esterle-
rinden oluşan besin destekleri, bitkisel yağlardan
oluşan diyetler içermektedir. Fazla kiloları olan
hastalar kilo verilmesi ve daha az kalori alması
yönünde cearetlendirilmelidir. Hedef LDL değer-
lerine ulaşmak için hastalara diyet ve egzersiz
programı önerilmelidir. Doymuş yağlar ve trans
yağlardan fakir, lifli gıdalardan zengin diyetler
önerilmekle birlikte E vitamini desteği önerilme-
mektedir. Bu hastalarda diyette günlük iki gram
bitkisel sterollerde önerilmektedir (23).
Abant Med J 2012;1(2):89-93
92
KAYNAKLAR
1. World Health Organization. Cardiovascular diseases
(CVDs) [ online ]. Available from URL: http://
www.who.int/mediacentre/ factsheets/fs317/en/inex.html
2. Murray CJL, Lopez AD Alternative projections of mortality
and disability by cause 1990-2020: Global burden of disease
study Lancet 1997; 349: 1498-1504.
3. Emberson JR, Whincup PH, Morris RW Walker M. Re-
assessing the contribution of serum total cholesterol, blood
pressure and cigarette smoking to the aetiology of coronary
heart disease: impact of regression dilution bias. European
Heart Journal 2003; 24: 1719–26.
4. World Health Organization. Reducing risks, promoting
healthy life. The world health report 2002.
5. World Health Organization: Gaining Health: The European
Strategy for the Prevention and Control of non-
communicable diseases. WHO Regional Committee for
Europe www.euro.whu.int/Document/RC56/edoc08.
6. De Backer G; EUROASPIRE II Study Group. Evidence-based
goals versus achievement in clinical practice in secondary
prevention of coronary heart disease: findings in EUROAS-
PIRE II. Atheroscler Suppl. 2002; 13-6;16-7.
7. De Sutter J, De Bacquer D, Kotseva K, Sans S, Pyorala K,
Wood D, De Backer G; EUROASPIRE II Study Group. Scree-
ning of family members of patients with premature coro-
nary heart disease; results from the EUROASPIRE II family
survey. Eur Heart J. 2003; 24: 249-57.
8. De Backer G, Ambrosioni E, Borch-Johnsen K, Brotons C,
Cifkova R, Dallongeville J, Ebrahim S, Faergeman O, Graham
I, Mancia G, Cats VM, Orth-Gomér K, Perk J, Pyörälä K,
Rodicio JL, Sans S, Sansoy V, Sechtem U, Silber S, Thomsen
T, Wood D; European Society of Cardiology Committee for
Practice Guidelines. European guidelines on cardiovascular
disease prevention in clinical practice: third joint task force
of European and other societies on cardiovascular disease
prevention in clinical practice (constituted by representati-
ves of eight societies and by invited experts). Eur J Cardio-
vasc Prev Rehabil. 2003; 10(4):S1-S10.
9. Cannon CP, Braunwald E, McCabe CH, Rader DJ, Rouleau
JL, Belder R, Joyal SV, Hill KA, Pfeffer MA, Skene AM; Pravas-
tatin or Atorvastatin Evaluation and Infection Therapy-
Thrombolysis in Myocardial Infarction 22 Investigators.
Intensive versus moderate lipid lowering with statins after
acute coronary syndromes. N Engl J Med. 2004 Apr
8;350(15):1495-504.
10. Van Ganse E, Laforest L, Alemao E, Davies G, Gutkin S,
Yin D. Lipid-modifying therapy and attainment of choleste-
rol goals in Europe: the Return on Expenditure Achieved for
Lipid Therapy (REALITY) study. Curr Med Res Opin. 2005; 21:
1389-99.
11. Grundy SM, Cleeman JI, Merz CN, Brewer HB Jr, Clark LT,
Hunninghake DB, Pasternak RC, Smith SC Jr, Stone NJ; Nati-
onal Heart, Lung, and Blood Institute;American College of
Abant Med J 2012;1(2):89-93
93
Cardiology
Foundation;
American
Heart
Associa-
tion.Implications of recent clinical trials for the National
Cholesterol Education Program Adult Treatment Panel III
guidelines. Circulation. 2004; 110: 227-39.
12. De Backer G, Ambrosioni E, Borch-Johnsen K, Brotons C,
Cifkova R, Dallongeville J, Ebrahim S, Faergeman O, Graham
I, Mancia G, Manger Cats V, Orth-Gomér K, Perk J, Pyörälä
K, Rodicio JL, Sans S, Sansoy V, Sechtem U, Silber S, Thom-
sen T, Wood D; Third Joint Task Force of European and
Other Societies on Cardiovascular Disease Prevention in
Clinical Practice. European guidelines on cardiovascular
disease prevention in clinical practice. Third Joint Task Force
of European and Other Societies on Cardiovascular Disease
Prevention in Clinical Practice. Eur Heart J. 2003; 24 :1601-
10.
13. Pineda J, Marín F, Marco P, Roldán V, Valencia J, Ruiz-
Nodar JM, Romero DH, Sogorb F, Lip GY. The prognostic
value of biomarkers after a premature myocardial infarc-
tion. Int J Cardiol. 2010; 143: 249-54.
14. Streja L, Packard CJ, Shepherd J, Cobbe S, Ford I; WOS-
COPS Group. Factors affecting low-density lipoprotein and
high-density lipoprotein cholesterol response to pravastatin
in the West Of Scotland Coronary Prevention Study (WOS-
COPS). Am J Cardiol. 2002; 90: 731-6.
15. Shepherd J, Barter P, Carmena R, Deedwania P, Fruchart
JC, Haffner S, Hsia J, Breazna A, LaRosa J, Grundy S, Waters
D.Effect of lowering LDL cholesterol substanitially below
currently recommended levels in patients with coronary
heart disease and diabetes: The Treating to New Targets
(TNT) Study. Diabetes Care. 2006; 29: 1220-1226.
16. Ford I, Blauw GJ, Murphy MB, Shepherd J, Cobbe SM,
Bollen EL, Buckley BM, Jukema JW, Hyland M, Gaw A, La-
gaay AM, Perry IJ, Macfarlane P, Norrie J, Meinders AE,
Sweeney BJ, Packard CJ, Westendorp RG, Twomey C, Stott
DJ; The PROSPER Study Group. A Prospective Study of Pra-
vastatin in the Elderly at Risk (PROSPER): Screening Expe-
rience and Baseline Characteristics. Curr Control Trials
Cardiovasc Med. 2002: 20; 8.
17. Williams B, Lacy PS, Cruickshank JK, Collier D, Hughes
AD, Stanton A, Thom S, Thurston H; CAFE and ASCOT Inves-
tigators. Impact of statin therapy on central aortic pressures
and hemodynamics: principal results of the Conduit Artery
Function Evaluation-Lipid-Lowering Arm (CAFE-LLA) Study.
Circulation. 2009; 119:53-61.
18. Spaulding C, Weber S. Scandinavian simvastatin study
(4S). Lancet. 1994; 344:8939-8940.
19. Plehn JF, Davis BR, Sacks FM, Rouleau JL, Pfeffer MA,
Bernstein V, Cuddy TE, Moyé LA, Piller LB, Rutherford J,
Simpson LM, Braunwald E. Reduction of stroke incidence
after myocardial infarction with pravastatin: the Cholesterol
and Recurrent Events (CARE) study. The Care Investigators.
Circulation. 1999; 19: 216-23.
20. MacMahon S, Sharpe N, Gamble G, Hart H, Scott J,
Simes J, White H. Effects of lowering average of below-
average cholesterol levels on the progression of carotid
atherosclerosis: results of the LIPID Atherosclerosis
Substudy. LIPID Trial Research Group. Circulation. 1998; 97:
1784-90.
21. Scirica BM, Morrow DA, Cannon CP, Ray KK, Sabatine
MS, Jarolim P, Shui A,
McCabe CH, Braunwald E; PROVE IT-TIMI 22 Investigators.
Intensive statin therapy and the risk of hospitalization for
heart failure after an acute coronary syndrome in the PRO-
VE IT-TIMI 22 study. J Am Coll Cardiol. 2006; 47: 2326-31.
22. Baigent C, Keech A, Kearney PM, Blackwell L, Buck G,
Pollicino C, Kirby A, Sourjina T, Peto R, Collins R, Simes R;
Cholesterol Treatment Trialists' (CTT) Collaborators. Efficacy
and safety of cholesterol-lowering treatment: prospective
meta-analysis of data from 90,056 participants in 14 ran-
domised trials of statins. Lancet. 2005; 8: 366(9493):1267-
78.
23. Hockley T, Pollard S, Smedley M. Lifestyle and risk factor
management and the use of drug therapies in coronary
patients from 15 countries. Principal results from EUROAS-
PIRE II. European Heart Journal 2001; 22: 554-572.
Dostları ilə paylaş: |