Nilay DÜzen – Zeren atalay projenin Adı: Annem ve Ben Proje Konusu



Yüklə 19,54 Kb.
tarix06.05.2018
ölçüsü19,54 Kb.
#42612

Nilay DÜZEN – Zeren ATALAY

Projenin Adı: Annem ve Ben

Proje Konusu:

Türkiyedeki STK’lar tarafından yürütülen ve erken yaşta evlendirilen kız çocuklarına yönelik yapılan projelerin etkinliğinin araştırılması, bu projelerin kırsal kesim düzeyinde ne derece başarıyla yürütüldüğünün saptanması, 7 farklı bölgeden belirlenen 7 farklı kırsal kesimde kız çocuklarının kendilerini ve annelerini hedef alan birebir bilinçlendirme ve bilgilendirme çalışmasının yürütülmesi

Özgür Proje’ye katılmayı planladığım projenin konusu benim için tesadüfler yumağı diyebileceğim şekilde gelişti kafamda. Projem isminden de anlaşılacağı üzere Türkiye’deki ‘çocuk gelinler’ özelinde feminist hareketin kırsal kesimdeki etkinliğini saptama, konuyla ilgili diğer projelerden farklı olarak çocuk gelinler sorunun ana muhatabı olan kız çocuklarının ve onların annelerinin birebir görüşmeler sonucunda konu hakkındaki bilinç düzeyinin ölçülmesini ve bu düzeyin çeşitli yöntemlerle artırılmasını hedef alan bir proje .

Beni, daha önce neredeyse hiç bilgi sahibi olmadığım feminist düşünce hakkında proje yapmaya yönlendiren tesadüfler yumağı , üniversitenin başka bir etkinliği olan Okuma Klübü için seçilen Ateşle Oynamak kitabını okumamla başladı. Bu kitaptan önce feminizm ve onun dinamikleri hakkındaki bilgim çok yüzeysel ve kulaktan dolma bilgilerdi. Ortada kadınlar düzeyinde toplumsal bir sorunun olduğu ve bu sorunun durdurulmazsa büyümeye devam edeceği gerçeğinin farkındaydım.Fakat feminizmin bütün bu sorunları durdurmaya yönelik savaş veren ve sanılanın aksine sadece kadınlara ayrıcalıklar talep edip erkeklere düşmanlık ilan eden bir hareket olmadığını daha sonraları öğrendim. Neyse ki ön yargılarımı kırıp kitapla beraber yeni şeyler öğrenmem fazla zaman almadı. Kitabı okuduğum dönem, tesadüfler yumağım devam etti. Gördüğüm derslerde (başta ENG101 ve SPS olmak üzere) ve gittiğim ders dışı aktivitelerede toplumsal cinsiyet ve kadın çalışmaları konusu sürekli olarak karşıma çıkıyordu. Öte yandan, kitapta ilerlerken kafamda beliren bazı gözlemler de keskinleşiyor yanıt aradığım sorular şekil alıyordu.

Ateşle Oynamak: Hindistan’da Yedi Yaşam Üzerinden Feminist Düşünce ve Eylem kitabı Hindistan’ın kırsal Uttar Pradesh’in Sitapur bölgesinde yaşayan ve kendilerine ‘sangtin’ diyen köy düzeyindeki yedi STK aktivisti kadının mücadelesini ve ortak yolculuğunu kendi ağızlarından anlatıyor. Belllek çalışması yöntemiyle yazan yazarlar Hindistan’daki kadın hareketinin kast ve sınıf hiyerarşilerinin kurumsal eleştiri ve analizini, kendi hayat hikayelerini işin içine katarak anlatıyorlar. Minnesota Üniversitesi’nde hoca olan, projeye ve kitabın yazılma sürecine destek veren Richa Nagar, ‘sangtin’ kelimesinin “kadınlar arasında dayanışma, karşılıklılık ve kalıcı dostluk” anlamına geldiğini söylüyor. (Nagar ve Sangtin yazarları,2011,s. 9)

İlk olarak, öz yaşamlarından kesitler sunan Hintli kadınların yaşadıklarının Türkiye’de yaşayan kadınların maruz kaldıkları zorluklarla neredeyse aynı özelliklere sahip olduğunu kitabın çokça yerinde düşündüm. Artan sözde namus cinayetleri, okula gönderilmeyen çocuklar, çocuk gelinler, aile içinde ve dışında şiddet gören kadınlar, sosyal hayatta ve iş hayatında ikinci sınıf insan muamelesi gören kadınlar, başlıca göze çarpan benzerliklerdi. Fakat kitapta bahsedilen kadınların ortak paydası genç hatta çocuk sayılabilecek yaşta evdlendirilmiş olmalarıydı. Örneğin, kitabın yazarlarından Radha, kendi kültüründe evliliğin aslında kadın bedeni üzerindeki bütün hakların kocasına ve kocasının ailesine ait olması şeklinde tanımlandığını söylüyor (Nagar ve Sangtin yazarları,2011,s. 113). Bütün sangtin’ler saygınlık adı altında empoze edilen aile namusunun ve kast tanımlamalarının kimi zaman çeyiz kimi zamansa saf kölelikten başka bir şey olmamasından yakınıyor(Nagar ve Sangtin yazarları,2011,s. 133). Garima da annesinin babası tarafından insanlıktan uzak bir şekilde her gün dövüldüğünü anlattığı sırada soruyor: nasıl bir çevre ve sosyal değerler bütünü işkencenin acısını çekmeyi ama karşı çıkmamayı, hapisliği kabul edip dışarı çıkmanın bir yolunu bulmamayı öğretmişti?

Aynı şekilde Türkiye’ye baktığımda da çocuk yaşta evlendirilen kadınların giderek artan bir sorun olarak varlığını sürdüğünü gördüm. Başbakanlık Kadın Statüsünün 2008’de yayınladığı rapora göre 18 yaşın altındaki kız çocukların yüzde 14’ü evli. (Başbakanlık Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü ,2008,s. 215). Erkek egemen toplumumuzun büyük çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor ve şu an feminist düşünceye göre sorun teşkil eden durumları yaratan ‘erkek’lerin aslında kadınlar(anne,anneanne,babaanne,hala,yenge,teyze vs) tarafından yetiştirildiği de bir gerçek. Dolayısıyla kadınların maruz kaldıkları sorunları çözmeleri için öncelikle kendilerini bilinçlendirip ona göre hareket etmeleri gerekiyor. Ki şimdiye kadar yapılan kadın çalışmaları projelerinin altında yatan temel hareket noktası da aslında bu. ‘Çocuk gelinler’ sorunun üzerinde yapılan çalışmalarda da yeterli verim alınması için aynı hareket yönteminin uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle, bu konuyla ilgili yürütülen projelerin, sorunun birinci dereceden muhatabı olan genç kızları temel alan çalışmalar yürütüp yürütmediğini olmadığını merak ettim.

Hindistan’daki Sangtin Yatra projesi, STK’ların yürüttüğü kadın projelerinin sadece gösterişten ibaret olmayıp, çeşitli metotlarla insanların hayatlarını gerçekten değiştirebilecek çalışmalar yapılabileceğini düşündürdü. Bu proje gibi efektif ve insanların hayatlarını doğrudan değiştirebilecek bir çalışmanın ‘çocuk gelinler’ temelinde yürütülebileceğini düşündüm. Proje stratejisini belirleyen ve projeye yön veren aklımdaki sorular şöyle: Türkiye’de erken yaşta evlendirilen kız çocuklarına yönelik yürütülen projeler neler? Bu projeler kampsamında neler yapılmış ve yapılan projeler ne ne derece başarıya ulaşıp nasıl bir etki yaratmış? Maddi olanaklar ve ulaşılabilirlik açısından sorunlu bölgeler olan kırsal kesimlerde biliçlendirme ve bilgilendirmeye yönelik saha çalışmaları yapılmış mı?Ve en önemlisi konun ana muhatabı olan kız çocuklarını ve onların annelerini birebir hedef alan projeler yapılmış mı? Yapılmamışsa böyle bir proje için yapılması gerekenler nelerdir? Bütün bunlar Özgür Proje vesilesiyle araştırarak ve oluşturarak cevap bulmayı umduğun soruların bazıları.

Kaynakça:

Nagar, R. ve Sangtin Yazarları,(2011), Ateşle oynamak, İstanbul:Ayizi Kitap



Türkiye’de kadına yönelik aile içi şiddet, (2008), İstanbul: T.C. Başbakanlık Kadın Statüleri Genel Müdürlüğü

Uygulama Planı:

-Üniversite bünyesinde feminizm ve kadın çalışmalarıyla ilgilenen akademisyenlerle görüşüp fikir alışverişinde bulunulması, kaynakça tavsiyesi alınması

-Çocuk yaşta evlendirilen kadınlara yönelik çalışma yapan kadın derneklerinin, yürütülen projelerin ve bu projelerin detaylarının araştırılması, kırsal kesimdeki saha çalışmaları hakkında akademisyenler tarafından önerilen kaynaklar da dahil olmak üzere kapsamlı bir literatür taraması yapılması

-Elde edilen veriler doğrultusunda Türkiye’deki önemli kadın örgütlerinin İstanbul şubeleri ve mümkünse genel merkezleriyle iletişime geçmek, onlardan bilgi almak

- Yerinde görerek birebir projemizi uygulamayı düşündüğümüz Türkiye’nin yedi farklı bölgesinden yedi farklı kırsal kesimin belirlenmesi.

-Gidilecek hyerlerdeki kadın derneklerinden ilgili kişilerle iletişime geçilmesi

-Örnek gözlem- araştırma raporunun hazırlanması, kız çocukları ve anneleriyle yapılması planlanan röportaj ve anket çalışmalarının sorunlarının, konuyla ilgili uzmanlara danışarak hazırlanması

-Literatür taramasından edindiğimiz bilgiler ışığında kız çocukları ve annelerine bilinçlendirme ve bilgilendirme kapsamında yapılacak toplantıların içeriğinin hazırlanması

-Seçilen bölgelere giderek var olan röpotaj ve anket yoluyla küçük yaştaki kız çocuklarının ve annelerinin konuyla ilgili yapılan kadın çalışmaları hakkındaki bilgilerinin ve düşüncelerinin ölçülmesi, gözlem ve araştırma raporunun doldurulması

-Bilinçlendirme-bilgilendirme kapsamında yapılması planlanan toplantıların gerçekleştirilmesi



Bütçe Planı:

-Seçilen projenin yerinde incelenebilmesi için yol ve konaklama masrafı

- Proje adı: Annem ve Ben: Türkiyedeki kadın örgütlenmeleri ve STK’lar tarafından yürütülen ve erken yaşta evlendirilen kız çocuklarına yönelik projelerin etkinliğinin araştırılması, bu projelerin kırsal kesim düzeyinde ne derece başarıyla yürütüldüğünün saptanması, 7 farklı bölgeden belirlenen 7 farklı kırsal kesimde kız çocuklarının kendilerini ve annelerini hedef alan birebir bilinçlendirme ve bilgilendirme çalışmasının yürütülmesi

Yürütücüler: Nilay Düzen, Zeren Atalay

Proje süresi:3 Ay

Proje toplam maliyeti (TL): 2950 TL




Harcama tarihi

Miktar (TL)

Amaç ve açıklama

10.06.2014

100 TL

Ses kayıt cihazı ve kasetleri

10.06.2014

700*2 TL

Tespit edilecek yedi farklı kırsal bölge için gidiş-dönüş otobüs bileti.


10.06-10.09.2014

600*2 TL

Yurtiçinde gidilen yerlerde kalma ve yemek desteği

10.06-10.09.2014

250

Gidilen yerlerde ve İstanbul’da araştırma için gidilmesi gerekn yerlere ulaşım desteği


Toplam miktar: 2950 TL
Yüklə 19,54 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə