Oruç ibadeti insanlık tarihi kadar eskidir. Yüce Allah



Yüklə 7,84 Mb.
tarix27.10.2018
ölçüsü7,84 Mb.
#75793





من صام رمضان ايمانا واحتسابا غفر له ما تقدم من ذنبه  

  • من صام رمضان ايمانا واحتسابا غفر له ما تقدم من ذنبه  







Oruç ibadeti insanlık tarihi kadar eskidir. Yüce Allah,

  • Oruç ibadeti insanlık tarihi kadar eskidir. Yüce Allah,

  •  كتب عليكم الصيام كما كتب على الذين من قبلكم

  • “Sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı” âyeti ile orucun Hz. Adem’den Hz. Muhammed (a.s.)’a kadar bütün insanlara farz kılındığını bildirmektedir.





Sahabeden Muaz b. Cebel, oruç ibadetinin şu merhalelerde geldiği bildirmiştir:[7]

  • Sahabeden Muaz b. Cebel, oruç ibadetinin şu merhalelerde geldiği bildirmiştir:[7]

  • a) Aşûrâ Ve Eyyâm-ı Bîd Orucu

  • Hz. Aişe validemizin bildirdiğine göre İslam öncesinde Mekke halkı ve Peygamberimiz “âşûrâ” orucu tutuyordu. Peygamberimiz Medîne’ye geldiği zaman Yahudîlerin “âşûrâ” orucu tuttuklarını gördü, kendilerine bu orucu niçin tuttuklarını sordu. Onlar, “bu gün hayırlı bir günüdür, bu günde Allah İsrail oğullarını düşmanlarından kurtardı. Musa (a.s.) bu günde oruç tuttu” cevabını verdiler. Bunun üzerine Peygamberimiz (a.s.), ‘biz Musa’ya sizden daha evla ve layığız’ dedi ve âşûrâ orucunu tuttu ve ashabına da tutmalarını emretti.[8]



Ramazan orucu farz kılındıktan sonra da Peygamberimiz (a.s.) âşûrâ orucunu tutmuş ve  افضل الصيام بعد رمضان شهر الله  المحرم  

  • Ramazan orucu farz kılındıktan sonra da Peygamberimiz (a.s.) âşûrâ orucunu tutmuş ve  افضل الصيام بعد رمضان شهر الله  المحرم  

  • Ramazan orucundan sora en fazîletli oruç Allah’ın ayı olan muharrem ayında tutulan âşûrâ orucudur” sözleriyle tutulmasını teşvik etmiştir.

  • Ayrıca  Peygamberimiz (a.s.), Ramazan orucu farz kılınmadan önce “eyyâm-i bîd” olarak nitelenen kamerî ayların 13, 14 ve 15. günlerinde de oruç tutmuştur.

  • Peygamberimiz (a.s.) Ramazan orucu farz kılındıktan sonra da bu orucu tutmuş ve

  •   صوم ثلاثة ايام من كل شهر صوم الدهر كله  

  • Her ay üç gün oruç tutmak bütün seneyi oruçla geçirmek gibi olur” söyleriyle bu orucun tutulmasını teşvik etmiştir.



Ramazan orucu, Bakara suresinin 183-184. âyetleriyle hicretin ikinci yılında Bedir savaşı öncesinde şaban ayında farz kılınmıştır.

  • Ramazan orucu, Bakara suresinin 183-184. âyetleriyle hicretin ikinci yılında Bedir savaşı öncesinde şaban ayında farz kılınmıştır.

  • Peygamberimiz (a.s.) hayatında dokuz sene Ramazan orucu tutmuştur.









Oruç, beş vakit namaz, teravih, dua, zikir ve tespih, iftar, sahur, fitre, sadaka hepsi de birer sevap makinesi gibi işlerler.

  • Oruç, beş vakit namaz, teravih, dua, zikir ve tespih, iftar, sahur, fitre, sadaka hepsi de birer sevap makinesi gibi işlerler.

  • Ramazanın her öğesi böyle bir kazancı sağlayıcı niteliktedir.

  • Ramazan uygulayıcılarını ebedi nimet ve mutluluklara eriştirirler.



"Teravih" kelimesi Arapça, "Terviha"nın çoğuludur ve "oturmak, istirahat etmek'" anlamına gelmektedir.

  • "Teravih" kelimesi Arapça, "Terviha"nın çoğuludur ve "oturmak, istirahat etmek'" anlamına gelmektedir.

  • Teravih namazı her dört rekatın sonunda oturulup biraz dinlenildiği için, bu adı almıştır.



Teravih namazı, erkekler ve kadınlar için sünnet-i müekkededir. Orucun değil Ramazan ayının ve vaktin sünnetidir. Ramazan ayında kılınır. Hastalık veya yolculuk sebebiyle oruç tutamayan kimselerin de teravih namazını kılmaları sünnettir. Teravih namazının câmide cemaatle kılınması sünnettir ve sevabı çoktur.

  • Teravih namazı, erkekler ve kadınlar için sünnet-i müekkededir. Orucun değil Ramazan ayının ve vaktin sünnetidir. Ramazan ayında kılınır. Hastalık veya yolculuk sebebiyle oruç tutamayan kimselerin de teravih namazını kılmaları sünnettir. Teravih namazının câmide cemaatle kılınması sünnettir ve sevabı çoktur.

  • Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur:

  • "Faziletine inanarak ve mükâfatını umarak Allah rızası için Ramazan gecelerini ibadetle geçiren (teravih namazını kılan) kimsenin geçmiş günahları bağışlanır."



Resûl-i Ekrem (aleyhissalatu vesselâm) şöyle buyurmuştur: "Allah Ramazan ayında oruç tutmanızı farz kıldı. Ben de Ramazan gecelerinde kıyam etmenizi (teravih namazı kılmanızı) sünnetim olarak teşvik ettim. Kim inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek ihlâs ile oruç tutar ve kıyam ederse (teravih namazı kılarsa) günahlarından arınır, annesinden doğduğu günkü gibi tertemiz olur."

  • Resûl-i Ekrem (aleyhissalatu vesselâm) şöyle buyurmuştur: "Allah Ramazan ayında oruç tutmanızı farz kıldı. Ben de Ramazan gecelerinde kıyam etmenizi (teravih namazı kılmanızı) sünnetim olarak teşvik ettim. Kim inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek ihlâs ile oruç tutar ve kıyam ederse (teravih namazı kılarsa) günahlarından arınır, annesinden doğduğu günkü gibi tertemiz olur."



Teravih namazı yatsı namazından sonra kılınır. Yatsıdan önce kılınması caiz değildir. Vitir namazı teravihten sonra kılınır.

  • Teravih namazı yatsı namazından sonra kılınır. Yatsıdan önce kılınması caiz değildir. Vitir namazı teravihten sonra kılınır.

  • Yirmi rekat olan teravih namazı her iki rek'atin sonunda selâm verilerek kılındığı gibi, dört rek'atta bir selâm verilerek de kılınır.



Teravih namazının her iki rek`atında teravih namazına niyet etmek gerekmez. Çünkü 20 rek`attan ibaret teravih namazı, bir tek namaz hükmündedir. Bunun için namaza başlarken yapılan niyet kâfidir. * * *

  • Teravih namazının her iki rek`atında teravih namazına niyet etmek gerekmez. Çünkü 20 rek`attan ibaret teravih namazı, bir tek namaz hükmündedir. Bunun için namaza başlarken yapılan niyet kâfidir. * * *



Teravih namazı dörder dörder kılınıyorsa ilk oturuşta Tahıyyat`dan sonra salâvatlar da okunur.

  • Teravih namazı dörder dörder kılınıyorsa ilk oturuşta Tahıyyat`dan sonra salâvatlar da okunur.

  • Ayrıca 3. rek`atın başında da Fâtiha`dan önce ayağa kalkınca Sübhâneke okunur.



Efendimiz (sas) bu namazı başlangıçta ashabına bizzat cemaatle kıldırmış, sonraları ise teravih namazının farz kılınabilir ve Müslümanların çoğunluğu da bunu hakkıyla yerine getiremeyebilir endişesinden dolayı tek başına kılmaya devam etmiştir. (Buhari, Salatü't-Teravih, 2; Müslim, Salatü'l-Müsafirin, 178)

  • Efendimiz (sas) bu namazı başlangıçta ashabına bizzat cemaatle kıldırmış, sonraları ise teravih namazının farz kılınabilir ve Müslümanların çoğunluğu da bunu hakkıyla yerine getiremeyebilir endişesinden dolayı tek başına kılmaya devam etmiştir. (Buhari, Salatü't-Teravih, 2; Müslim, Salatü'l-Müsafirin, 178)



Hz. Ömer devrinden sonra teravih namazı İslâm’in şiâri haline geldi ve Müslümanlar bunu devamlı olarak kıldılar. Bu sebeple alimler teravihi camilerde kılmanın efdal olduğu hususunda görüş birliğine vardılar.

  • Hz. Ömer devrinden sonra teravih namazı İslâm’in şiâri haline geldi ve Müslümanlar bunu devamlı olarak kıldılar. Bu sebeple alimler teravihi camilerde kılmanın efdal olduğu hususunda görüş birliğine vardılar.



Teravih namazını camide cemaatle kılmak Ahmet b. Hanbel, Şafiî ve Ebû Hanife ile bazı Mâlikîlerin göre EFDALDİR.

  • Teravih namazını camide cemaatle kılmak Ahmet b. Hanbel, Şafiî ve Ebû Hanife ile bazı Mâlikîlerin göre EFDALDİR.

  • Hattâ Hanefîlerden Tahâvî, "teravih namazını cemaatle kılmanın vâcib-i kifâye olduğunu" söylemiştir.



Hanefilere göre, teravih namazinin rekât sayisi Hz. Ömer (r.a)'in uygulamasina dayanir. Hz. Ömer Mescid-i Nebevî'de halifeliginin son zamanlarinda teravih namazini yirmi rekât olarak kildirdi. Dört halife devrinden sonra da kimse teravihin yirmi rekat olarak cemaatla kilinmasina karsi çikmadi.

  • Hanefilere göre, teravih namazinin rekât sayisi Hz. Ömer (r.a)'in uygulamasina dayanir. Hz. Ömer Mescid-i Nebevî'de halifeliginin son zamanlarinda teravih namazini yirmi rekât olarak kildirdi. Dört halife devrinden sonra da kimse teravihin yirmi rekat olarak cemaatla kilinmasina karsi çikmadi.



Oruca başlama/başlangıç ânı olan ikinci fecr (fecr-i sâdık) zamanıdır. İmsak iftarın zıddıdır. Âyetteki “siyah iplik beyaz iplikten ayrılıncaya kadar yiyin için”10 ifadesi aydınlığın karanlık içinde bir çizgi halinde belirgin olduğu bir zamana işaret ettiği gibi sahih rivayetler ve uygulama da bu durumu desteklemektedir. Bundan dolayı fıkıh âlimlerinin çoğu imsakın ikinci fecir ile başladığını ifade etmektedirler.11

  • Oruca başlama/başlangıç ânı olan ikinci fecr (fecr-i sâdık) zamanıdır. İmsak iftarın zıddıdır. Âyetteki “siyah iplik beyaz iplikten ayrılıncaya kadar yiyin için”10 ifadesi aydınlığın karanlık içinde bir çizgi halinde belirgin olduğu bir zamana işaret ettiği gibi sahih rivayetler ve uygulama da bu durumu desteklemektedir. Bundan dolayı fıkıh âlimlerinin çoğu imsakın ikinci fecir ile başladığını ifade etmektedirler.11





Orucun sünnetlerinden olan sahur, imsak vaktinden evvel yenilen yemektir. Hz.Peygamber (s.a.s) "Sahurda kalkınız, sahurda bereket vardır" buyurmuştur.

  • Orucun sünnetlerinden olan sahur, imsak vaktinden evvel yenilen yemektir. Hz.Peygamber (s.a.s) "Sahurda kalkınız, sahurda bereket vardır" buyurmuştur.

  • “…Sahur yapın, bir yudum su ile de olsa, Allah’ın bağışı, sahura kalkanlarladır.”



Allah rızası için farz veya nafile oruç tutan bir Müslüman’ın, güneşin ufukta kaybolmasından sonra bir şey yiyerek veya içerek orucunu açmasına iftar denilmektedir.

  • Allah rızası için farz veya nafile oruç tutan bir Müslüman’ın, güneşin ufukta kaybolmasından sonra bir şey yiyerek veya içerek orucunu açmasına iftar denilmektedir.



Allah’ın elçisi Hz.Muhammed, her Ramazan ayında Kur’anı Cebrail (a.s) ile karşılıklı okumak için bir araya gelirdi. Bu sünnet günümüze mukabele olarak gelmiştir. Mukabele, karşılıklı yapılan iş, karşılıklı yapılan okuma, karşılaştırma manalarına gelir.

  • Allah’ın elçisi Hz.Muhammed, her Ramazan ayında Kur’anı Cebrail (a.s) ile karşılıklı okumak için bir araya gelirdi. Bu sünnet günümüze mukabele olarak gelmiştir. Mukabele, karşılıklı yapılan iş, karşılıklı yapılan okuma, karşılaştırma manalarına gelir.





Yüklə 7,84 Mb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə