Toplumsal paranoya ve güvenliĞİn garantiSİ

TOPLUMSAL PARANOYA VE GÜVENLİĞİN GARANTİSİ
Ömer Ercan*
Kuruluşunda savaşların ve askerlerin temel teşkil ettiği ülkelerin toplumları genel olarak militarist
toplumlardır. Ülkenin kurucu iktidarı, yeni devletin bekası için özellikle sert anayasalar vasıtasıyla devleti
tekçi bir niteliğe büründürür. Bu meyanda devlet, korunması gereken bir "biricik"e dönüşür. Bu tekçi
devlet zihniyeti, toplumun farklı dini,mezhepsel ve etnik unsurları barındırması durumunda özellikle de bu
farklılıklardan yükselen talepler varsa devlet açısından bir güvenlik sorununu ortaya çıkarmaktadır.
Mevcut siyasal iktidar, toplumun desteğini almak için farklılıklardan yükselen talepleri topluma bir
güvenlik kaygısı olarak sunar ve böylece ilk etapta devlet açısından varolan güvenlik sorunu toplumsal bir
nitelik kazanır. Bu durum toplumda tutucu bir kültür yaratır. Bu aşamadan sonra toplum içinden yükselen
her farklı talep toplum tarafından bir tehdit gibi algılanır ve böyle toplumların demokratikleşmesi çok
uzun zaman alır. Bir diğer yandan kendilerini bu tutucu toplumsal ve siyasal örüntü içerisinde demokratik
olarak ifade edemeyen farklı unsurlar da farklı ifade tarzları(örn: terör)benimseyeceklerdir. Bununla
birlikte , karşımıza çıkan bu siyasal ve sosyal çerçeve, bize ciddi güvenlik sorunları barındıran, kutuplu ve
birbirine karşı güvensiz bir sosyolojik yapıyı yansıtır. Üstelik bu toplumsal güvensizlik ve kutuplaşma,
siyasal iktidar nezdinde yeni güvenlik politikaları için meşru bir icazet ve güvenliğin garantisi olarak
algılanır. Bu çalışmada, toplumda oluşturulan güvenlik algısının farklı kimliksel ve kültürel taleplere
verdiği tepki ve bu tepkinin demokrasiye olan etkileri ile birlikteki boyutları ele alınacaktır.

Anahtar Kelimeler: Demokrasi, Farklılık, Güvenlik, İktidar, Kültür,

*Kocaeli Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi 2. Sınıf öğrencisi

([e-mail])