Turizm ve seks arasında çok yakın bir ilişki vardır
(Littlewood 2002; McKercher ve Bauer 2003). Antik
çağdan beri turizm ve seyahat insanları zamansal
ve mekânsal olarak normalliğin dışına çıkarır (Cas-
son 2008). İnsanlar seyahat ya da turizmde normal
yaşam sıkıntılarının, sınırlılıklarının, kurallarının,
baskılarının dışına çıkarlar. İnsanların normal
yaşamları çalışma ve zorluklarla ifade edilirken,
turizm ve seyahat özgürlükle, hazla ilgilidir (Krip-
pendorf 1987). Günümüzde turizm pazarlaması,
büyük oranda cinselliği kullanır (Pritchard ve Mor-
gan 2000). Turizmin bu imajıyla, turistler cinsellik
konusunda seyahatlerinde normalde oldukların-
dan daha rahat ve özgür tutum içine girerler (Tho-
mas 2005; Diken ve Laustsen 2004).
Cinsellik hem doğal hem de sosyal bir olgudur. Bu
da farklı zaman ve mekânlarda farklı cinselliklerin
oluşmasına/olmasına neden olur. Konumuz açı-
sında bakarsak, turizmde cinsel ilişkiler; ilişkide-
ki tarafların kendi kültürlerindeki cinselliğin yeri,
kendi bireysel özellikleri, turizm merkezinin kültü-
rü, kendi normal yaşamlarında cinselliğin durumu,
tarafların sosyal konumları vb. etmenlerden etki-
lenir. Bu da taraflar için farklı etkiler, amaçlar ve
anlamlar doğurur (Piscitelli 2007).
Geleneksel olarak, seks turizmi deyince insanların
akıllarına, gelişmiş ülkelerdeki erkek turistlerin
yaşadıkları yer dışına gelişmekte olan bir ülke-
deki bir turizm merkezine sadece parayla duy-
gusuz heteroseksüel seks amacıyla gittikleri gelir
(McKercher ve Bauer 2003; Ryan ve Hall 2001;
Oppermann 1999). Çoğu durumda bu olgunun
makro ve mikro olarak olumsuz özelliklerinden
bahsedilir (Pettman 1997; Davidson 2001). Tabii ki,
seks turizminin makro olarak ülkelerarası, cinsiyet-
ler ve sınıflararası var olan güç dengesizliklerinin
yeniden üretilmesinde/korunmasında, mikro ola-
rak da bedenlerini satmaya zorlanan kişiler üze-
rinde çok büyük olumsuzlukları vardır (Pettman
1997). Bunlar inkâr edilemez gerçekliklerdir. Çoğu
durumda, bedenlerini satanlar istemeden ellerinde
olmadan bu iştedirler ve özellikle çocuk yaştakile-
rin bu durumu kesinlikle kabul edilemez (David-
son 2000; Rao 2003). Buna karşın yukarıda bahse-
dilen geleneksel seks turizmi anlayışı çok sınırlı ve
yetersiz bir kavramsallaştırmadır (Carter ve Clift
2000; Ryan ve Hall, 2001; Opperma 1999; McKerc-
her ve Bauer 2003). Bu çalışmada, öncelikle gele-
neksel seks turizm anlayışıyla var olan seks turizmi
arasındaki farklar kısaca dört ana konu açısından
incelenecektir (bkz Ryan ve Hall 2001: Oppermann
1999; McKercher ve Bauer 2003). Bunlar seyahatin
amacı, katılanların kişisel özellikleri, ilişkide mağ-
dur tarafın olup olmaması ve ilişkinin romantizm
içerip içermemesidir. Çalışmanın sonunda Bang-
kok’la ilgili bir gözlem sunulacaktır.
Seyahatin Amacı
Seks turizminde seyahatin seks amacıyla yapılmış
olması gerekmez. Turizmde seyahat çok amaçlı ve
çok etkinliklidir. İnsanlar farklı amaçlarla birçok
etkinliklerde bulunurlar. Seyahatin ana amacı seks
olabileceği gibi, amaçlardan birisi ya da hiçbiri de
olabilir. Birçok turist, amaçları olmamasına karşın,
şartlar oluştuğunda turizm merkezinde böyle iliş-
kilere girmektedir (Oppermann 1999).
Katılanların Kişisel Özelikleri
Geleneksel seks turizmi anlayışı erkek turistlerin
alıcı konumunda oldukları ilişkileri inceler. Ancak,
heterosükseliyle, homoseksüeliyle (Clift ve Forrest
2000), bayanıyla, genciyle, yaşlısıyla ve birçok fark-
lı sosyo-kültürel arkaplana sahip kişi bu ilişkilere
girmektedir (Oppermann 1999). Ayrıca, turistin
yabancı bir ülkeden/kültürden ve de turist olma-
yanın o ülke kültüründen olması gerekmez. Taraf-
ların ikisi de turist olabilir. Turist olmayan taraf o
ülkede yaşayan, ya da geçici süreli konaklayan,
çalışan, çalışmayan da olabilir. Son yıllarda özellik-
le bayan turistlerin turizm merkezlerinde yaşadık-
ları cinsel ilişkiler yazında geniş yer bulmaktadır
(Taylor 2001; Jeffreys 2003; Ragsdale vd. 2006; Pru-
itt ve Lafont 1995).
Mağdur taraf
Seks turizmi kapsamında, Bu ilişkiler ister paralı
olsun, ister iki tarafın rızasıyla olsun, ilgili ilişki-
lerde sadece turistler egemen, diğer taraf mağdur
değildir (Oppermann 1999). Ki mağdur ve sömüren
taraf, bayan - erkek fark etmeksizin herhangi biri-
si olabilir (Taylor 2001). Birçok durumda bedenle-
rini satan çalışanlar, işlerinden hoşlanmakta, bu
ilişkileri kendi kişisel amaçlarını gerçekleştirme
Cilt 19
=
Sayı 2
=
Güz 2008
=
203
Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi, Cilt 19, Sayı 2, Güz: 203-206, 2008.
Copyright 2008 anatolia
Bütün hakları saklıdır
ISSN: 1300-4220 (1990-2008)
ARAŞTIRMA İNCELEMELERİ
Editör: Özkan TÜTÜNCÜ
E-mail: ozkan.tutuncu@deu.edu.tr
Seks Turizmi: Bangkok Üzerine Bir Gözlem
204
n
Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi
Araştırma İncelemeleri
Cilt 19
=
Sayı 2
=
Güz 2008
=
205
Araştırma İncelemeleri
yolunda bir araç olarak görmekte (Frohlick 2007)
ve alıcı konumundaki turiste karşı üstünlük sağ-
layabilmektedir (Brennan 2004; Law 2000). Ayrıca,
her iki taraf da bu ilişkilerde normal yaşamlarında
bulamadıkları sevgiyi, ilgiyi aramakta/bulmakta
ve bu ilişkilerden olumlu yararlanabilmektedirler
(Taylor 2001).
Romantizm
İster bayanlar (Taylor 2001) ister erkekler için (Ryan
ve Hall 2001; Seabrook 1996), bu ilişkiler gelenek-
sel seks turizmi anlayışındaki gibi salt duygusuz
ve para karşılığı olmaz. Parayla bu ilişkilere giren
birçok turist, tatilleri boyunca, partnerlerinden
kendilerine eş/lik olmalarını/etmelerini istemekte-
dir. Birçok durumda bu ilişkiler fizikselin ötesinde,
duygusal bir taraf içerir, hatta bu ilişkiler tarafla-
rı evliliğe götürebilir (Taylor 2001; Piscitelli 2007;
Cohen 2003).
Bangkok Gözlemi
2008 Asya Kalite Kongresi nedeniyle 24 Ekim – 1
Kasım tarihleri arasında Bangkok’ta bulundum. Bu
yazının ikinci yazarı ile yürüttüğümüz tez çalışma-
sının seks turizmi olması nedeniyle, sadece kalite
kongresini değil, Bangkok turizmini de inceleme
fırsatı buldum. Kongreden kalan boş vaktimde ilk
iş olarak, Bangkok’taki tapınakları gezmeye baş-
ladım. Dünya’nın en büyük altın Buda heykelinin
bulunduğu bu tapınakta restorasyon çalışmaları
yapılmaktaydı. 5 metre boyunda ve yaklaşık 5,5 ton
ağırlığında olduğu söylenen 700 yıllık Buda hey-
kelini restorasyon nedeniyle görememe rağmen,
tapınakta ilginç anlar geçirdim. Tapınakta bulunan
turuncu giysili (peştamallı) monk adı verilen kafa-
sı traşlı rahipler tapınakta çok değişik bir atmosfer
yarattıklarından, onlarla fotoğraf çektirmek iste-
dim. İşin aslı içeride birçok batılı turist bulunmak-
la birlikte, çekingenlik gösterdiklerinden rahiplere
fotoğraf çekilmeyi teklif edemiyorlardı. Girişimci
bir turizmci olarak rahiplerle görüşüp, onları ikna
ettikten sonra fotoğraf çekildim. Bunu gören diğer
turistler kendi fotoğraflarını çekmem için benden
ricada bulundular. Ortak dil olarak İngilizce kul-
lanılıyordu. Çekingen bir şekilde yanıma yaklaşan
son turist de fotoğrafını çekmemi talep etti. Daha
sonra dışarıya çıkıldı. Bu esnada son turistin hal ve
tavırları dikkatimi çekti. Kendilerinin Türk olup
olmadığını İngilizce sordum. Türkçe olarak “Vay
hemşerim” yanıtını aldım. Sohbeti ilerletince ken-
dilerinin işadamı olduklarını öğrendim. Yabancı
dilleri yeterli olmadığından ve de net olarak nerele-
ri gezeceklerini tam olarak kararlaştıramadıkların-
dan, benden kendilerine Bangkok gezilerinde reh-
berlik etmemi ve refakatçi olmamı istediler. Etrafı
tek başıma gezmek yerine, bu arkadaşlarla gezmeyi
yeğledim. Gezerken konuşmamız derinleştirince
aslında Bangkok’ a iş turizmi için değil, seks turiz-
mi için geldiklerini öğrendim. Bu noktadan sonra
kendileri bilimsel açıdan benim inceleme konum
oldular. Doktora öğrencim ile yapmakta olduğum
seks turizmine yönelik çalışmayı kendilerine anla-
tıp, kendileri ile yapacağım görüşmeleri bu köşe
yazımda kullanıp kullanamayacağımı sordum.
Büyük bir keyifle her ikisi de olur verdiler.
Öncelikle kendilerinin profilleri hakkında bilgi
vermek istiyorum. Her ikisi de iş adamı olan katı-
lımcılar, sadece seks turizmi için Bangkok’a gelmiş-
ler. Biri Güneydoğu Anadolu diğeri ise Marmara
kökenlidir. Her ikisi de İstanbul’ da yaşamakta-
dırlar. Evli ve çocuklu olduklarını beyan etmiş-
lerdir. Ailelerine iş turizmi için başka bir ülkede
olduklarını belirtmişler ve Bangkok’a gelmişlerdir.
Gündüzleri etrafı gezmekte, alış veriş yapmakta,
akşamdan sonra ise seks turizmi faaliyetinin için-
de yer almaktadırlar. Yabancı dil düzeyleri düşük,
beden dili anlatımları kuvvetlidir. Marmara bölge-
si kökenli olan katılımcının fantezileri fazla, Güney
Doğu Anadolu bölgesi kökenli olanın fantezi odak-
lı değil icraat odaklı olduğu saptanmıştır. Her ikisi
de yaklaşık bir haftalık seyahatlerinde, günde iki ile
beş kez, hayat kadınları ile cinsel ilişkiye girmekte-
dir. Hayat kadınlarına ödedikleri ücretin hesabını
yapmamakta, bununla birlikte diğer alışverişleri-
nin hesabını genel olarak net bir şekilde tutmak-
tadırlar. Kendileri sadece hayat kadınları ile ilgi-
lendiğinden, çalışmanın sınırları da bu kapsamda
belirlenmektedir.
Diğer taraftan cinsel ilişkiye girdikleri kişilerin pro-
filleri hakkında kısa bir bilginin verilmesinin yarar-
lı olacağı düşünülmektedir. Bu kapsamda hayat
kadınları Bangkok’ta birçok masaj salonunda, barlar-
da ve sokaklarda çalışmaktadır. Kendileri ile yapılan
görüşmelerde, seks turizmi faaliyetine genel olarak
onüç yaşında girdikleri öğrenilmiştir. Çoğunluğu
Tayland’ın kırsal kesiminden gelmektedir. Genel
olarak ailelerinin gelir düzeyleri düşüktür ve ailele-
rine kazançlarını göndermektedirler. Bununla bir-
likte tüketim eğilimlerinin fazla olduğu gözlemlen-
miştir. Budist inanca sahip olup, ibadetlerini yerine
getirmektedirler. Halkın seks turizminde yer alan
bu kişileri dışlamadığı hatta saygı duydukları göz-
204
n
Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi
Araştırma İncelemeleri
Cilt 19
=
Sayı 2
=
Güz 2008
=
205
Araştırma İncelemeleri
lemlenmiştir. Seks turizminde yer alanlar sadece
bayanlar değildir. Bangkok’ta aynı zamanda homo-
seksüel ve transseksüel seks turizmi gelişmiştir.
Sokaklarda her türlü insan görmek mümkün olup,
genelde batılı turistlerin ve gelişmiş uzak doğu ülke
vatandaşlarının barlarda oturup, seks turizmi için-
de yer aldıkları gözlemlenmiştir. Görüşme yapılan
hayat kadınlarının yaşlarına ortak olarak yirmise-
kiz dedikleri görülmüştür. Bunun bir tesadüf mü
yoksa genel bir yalan söyleme eğilimi mi olduğu
saptanamamıştır. Bununla birlikte görüşme yapı-
lan bazı hayat kadınlarının reşit olmadıkları düşü-
nülmektedir. Yaklaşık yirmi yıl kadar aktif seks
pazarının içinde oldukları ve günde ortalama üç
kez cinsel ilişkiye girdikleri öğrenilmiştir. Basit bir
hesapla yılda beş yüz kez cinsel ilişkiye girdikleri
varsayılırsa, aktif iş hayatlarında 10.000.- kez cinsel
ilişkiye girebilecekleri sonucu ortaya çıkmaktadır.
Genel olarak cinsel ilişkide korunmaktadırlar.
Çalışmanın başında verilen dört boyut kapsamın-
da konu değerlendirilecektir. Öncelikle katılımcılar
tamamen seyahatlerini seks turizmi adına belir-
lemişlerdir. Bununla birlikte bu sadece kendileri
tarafından bilinmekte ve çevrelerine söyleneme-
mektedir. Bu seyahatleri yılda en az bir iki kez
olmakta, yurtdışı seyahat olmadığında yurtiçi seks
turizmine katıldıkları saptanmıştır.
Katılımcılar heteroseksüel olup, ekonomik ola-
rak iyi bir durumdadırlar. Her ikisi de üniversite
mezunu olup, ekonomik yapılarını bu düzeye geti-
rebilmek için yoğun ve stresli bir ortamda çalıştık-
larını beyan etmişlerdir. Güneydoğu kökenli olan
katılımcımı, gençlik yıllarında aşırı dini eğilimleri
olduğunu ve bu baskıdan ekonomik özgürlüğünü
sağladıktan sonra kurtulabildiğini beyan etmiştir.
Diğer katılımcı ise siyasi veya dini bir yapılanmanın
içinde bulunmadığını, iş hayatına birden ve yoğun
bir şekilde girdiğini belirtip, öğrenme ihtiyacını
karşılayacak zamanının olmadığını belirtmiştir.
Kendilerini mağdur taraf olarak görmemektedirler.
Sadece seks için Bangkok’ta bulunmaktadırlar. Kendi-
leri ile cinsel ilişkiye girenlerin de, kendilerini mağ-
dur hissetmediklerini ve eğlenceli bir şekilde zama-
nı geçirdiklerini belirtmişlerdir. Katılımcılar açısın-
dan konu değerlendirildiğinde, bu kadar çok ilişki-
ye girmiş kadınlarla korunmasız seks yapabilmekte-
dirler. Aynı zamanda yanlarında hep kondom taşı-
yan bu kadınlar, günlük sevgililerinin kondomsuz
seks taleplerini de kıramayabilmektedirler.
Her ne kadar taraflar her hangi bir romantizm yaşa-
madıklarını beyan etseler de, hoşlandıkları hayat
kadınlarına kendi ülkelerine gelmelerini ve onla-
ra masaj salonu açabileceklerini teklif etmişlerdir.
Hatta pansiyoner olarak bile değerlendirebilecekle-
rini dile getirmişlerdir.
SONUÇ
Seks turizmine katılan bu iki Türk işadamının Tay-
land’daki seks turizmi ve ahlaki çürüme üzerine
olumsuz yorum yaptıkları saptanmıştır. Oysa ki
talep olmadan, bu bozulmanın olamayacağı da
kesindir. Kendileri de aktif olarak belirttikleri ahla-
ki çürüme içinde bil fiil yer almaktadırlar. Öte yan-
dan Türkiye’yi bu konuda temiz olarak değerlendi-
rebilmektedirler. Ülke içinde yer alan özellikle Rus
kökenli hayat kadınlarının Tayland’dakinden farklı
olarak yerel halka hizmet ettiklerini vurgulamakta-
dırlar. Diğer taraftan İngiliz hanımlarının özellikle
Marmaris, Bodrum ve Fethiye’deki hayat erkekleri-
ne yönelik seks turizmini görememektedirler. Hem
Tayland hem de Türkiye’ de özellikle İngilizler’in
seks turizminde yer aldığı gözlemlenmektedir.
Bununla birlikte, ülkemizde incelenmesi hala bir
tabu olan, ülkemizde yaşanan, ulusal ve ulusla-
rarası basında da sıkça yer bulan turist bayanlarla
turizm sektöründeki Türk erkek çalışanları arasın-
daki cinsel ilişkilerin kapsamlı incelenmesinin nitel
(kalitatif) ve nicel (kantitatif) tekniklerle yapılması
yerinde olacaktır.
KAYNAKÇA
B
rennan, Denise (2004). What’s love got to do with it? Durham:
Duke University Press.
Carter, Simon ve Clift, Stephen (2000). Tourism, international
travel and sex: themes and research. İçinde. Tourism and
Sex: Cultre, commerce and Coercion (der.) Stephen Clift ve
Simon Carter. London: Continuum. (1–19)
Casson, Lionel (2008). Antik Çağda Seyahat. (çeviren: Nalan
Özsoy). İstanbu: MB Yayınevi.
Clift, Stephen ve Forrest, Simon (2000). Tourism and the sexual
ecology of gay men. İçinde. Tourism and Sex: Cultre, Com-
merce and Coercion (der.) Stephen Clift ve Simon Carter.
London: Continuum, (179–199).
Cohen, Erik (2003). Transnational marriage in Thailand: the
dynamcis of extreme heterogamy. İçinde. Sex and Tourism:
Journeys of Romance, Love, and Lust. (der.) Thomas G. Bauer
ve Bob McKercher. New York: The Haworth Hospitality
Press, (57–81).
Davidson, Julia O’Connell (2001). The sex tourist, the expatriate,
his ex-wife and her ‘other’: the politics of loss, difference
and desire. Sexualities, 4 (1): 5–24.
Davidson, Julia O’Connell (2000). Sex tourism and child prosti-
tution. İçinde. Tourism and Sex: Cultre, Commerce and Coer-
cion (der.) Stephen Clift ve Simon Carter. London: Conti-
nuum. (54–73).
Diken, Bülent ve Laustsen, Carsten B. (2004). Sea, sun, sex and
the discontents of pleasure. Tourist Studies, 4 (2): 99–114.
206
n
Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi
Araştırma İncelemeleri
Frohlick, Susan (2007). Fluid excahnges: the negotiation of inti-
macy between tourist women and local men in a transna-
tional town in Caribbean Costa Rica, City and Society, 19
(1): 139–168.
Littlewood, Ian (2002). Sultry Climates: Travel and Sex. Cambrid-
ge: Da capo Press.
McKercher, Bob ve Bauer, Thomas G. (2003). Conceptual frame-
work of the nexus between tourism, romance, and sex.
İçinde. Sex and Tourism: Journeys of Romance, Love, and Lust
(der.) Thomas G. Bauer ve Bob McKercher. New York: The
Haworth Hospitality press. (3–17).
Krippendorf, J. 1987. The holiday makers: understanding the impact
of leisure and travel. London: Heinemann.
Law, Lisa (2000). Sex work in Southeast Asia: The Place of Desire
in a Time of AIDS. London: Routledge.
Oppermann, Martin (1999). Sex tourism, Annals of Tourism Rese-
arch, 26 (2): 251–266.
Piscitelli, Adriana (2007). Shifting boundaries: sex and Money in
the North-east of Brazil, Sexualities, 10 (4): 489–500.
Rao, Anina (2003). The dark side of tourism and sexuality: traf-
ficking of Nepali girls for indian brothels. İçinde. Sex and
Tourism: Journeys of Romance, Love, and Lust. (der.) Thomas
G. Bauer ve Bob McKercher. New York: The Haworth
Hospitality press. (155–165).
Pettman, Jan J. (1997). Body politics: international sex tourism,
Third World Quarterly, 18 (1): 93-108.
Pritchard, A. and Morgan, N. J. (2000). Privileging the Male
Gaze: Gendered Tourism Landscapes, Annals of Tourism
Research, 27 (4): 884–905.
Ryan, C. and Hall, C. M. (2001). Sex Tourism: Marginal People and
Liminalities. New York: Routledge.
Seabrook, Jeremy (1996). Travels In The Skin Trade: Tourism and
The Sex İndustry. London: Pluto Press.
Taylor, Jacqueline S. (2001). Dollars are a girl’s best friend?
Female tourists’ sexual behaviour in the Caribbean, Socio-
logy, 35 (3): 749–764.
Thomas, Michelle (2005). What happens in Tenerife stays in
Tenerife’: understanding women’s sexual behaviour on
holidat. Culture, Health and Sexuality, 7 (6): 571-584.
Doç. Dr. Özkan Tütüncü, Dokuz Eylül Üniversitesi, İşletme Fakül-
tesi, Turizm İşletmeciliği Bölümü, Dokuz Çeşmeler Kampusu, Buca,
35410 İzmir.
E-posta: ozkan.tutuncu@deu.edu.tr
Arş. Gör. Alper Aslan, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Ens-
titüsü, Turizm İşletmeciliği Anabilim Dalı, Dokuz Çeşmeler Kampu-
su, Buca, 35410 İzmir.
Dostları ilə paylaş: |