ÜÇÜNCÜ BÖLÜM İSTİhdam ve İŞSİZLİK



Yüklə 139,52 Kb.
tarix14.05.2018
ölçüsü139,52 Kb.
#43747


ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

İSTİHDAM ve İŞSİZLİK
3.1. TEMEL KAVRAMLAR

3.2. İŞSİZLİK TÜRLERİ

3.2.1. Gizli İşsizlik;

3.2.2. Açık İşsizlik;

3.2.2.1. Friksiyonel İşsizlik

3.2.2.2. Yapısal İşsizlik

3.2.2.3. Konjonktürel İşsizlik

3.2.3. Doğal İşsizlik



3.3. BEVERİDGE EĞRİSİ

3.4. İŞSİZLİĞİN MALİYETİ

3.4.1. İşsizliğin Sosyal Maliyeti;

3.4.2. İşsizliğin Ekonomik Maliyeti;GSYİH Açığı

3.5. OKUN KANUNU

3.6. GEÇMİŞ DÖNEM SORULARI

3.7. ÇALIŞMA SORULARI


ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

İSTİHDAM ve İŞSİZLİK
3.1. TEMEL KAVRAMLAR

(Bu konuda gerek Türkçe gerekse yabancı literatürde bir kavram birliği söz konusu değildir. Bu nedenle literatürdeki en yaygın kullanımlar tercih edilmiştir.)

Uluslararası çalışma Örgütü (İLO) standartlarına göre resmi çalışma yaşı 15’tir. Bu nedenle istihdam ve işsizlikle ilgili analizlerde 15 yaş ve üzeri nüfus miktarı dikkate alınır. İlk kavram, kurumsal olmayan sivil nüfus olup şu şekilde hesaplanır.

Kurumsal olmayan sivil nüfus = 15 yaş ve üzeri toplam nüfus – ( Kışla, Hastane, Hapishane gibi yerlerde ikamet edenler)

Kurumsal olmayan sivil nüfus kendi içerisinde üç gruba ayrılır. Bu alt gruplar;

a. Çalışanlar

b. İşsizler

c. İşgücü İçinde Yer Almayanlar şeklindedir.

Çalışanlar;

Çalışanların literatürdeki diğer adları istihdam edilenler yada İstihdam Hacmi’dir. Belirli bir ücret karşılığı herhangi bir işte çalışanlar ile kendi işi olanlar yada kendi aile işletmelerinde ücretsiz olarak çalışanlar bu grupta yer alır.



İşsizler;

Çalışma istek ve iradesinde olduğu halde geçen 4 hafta içinde iş aramasına rağmen iş bulamamış kişilere işsiz denir. Çalıştığı işyerinden çıkarıldıktan sonra işe geri çağrılmayı bekleyenlerde işsiz olarak kabul edilir.



İşgücü İçinde Yer Almayanlar;

İşsiz olan ancak iş aramayanların oluşturduğu grup işgücü içinde yer almayanlar olarak adlandırılır. Bu grup genelde emekliler ile tam zamanlı öğrencilerden oluşur.



Umudu Kırılmış İşçi; çalışmak istediği halde iş bulamayan ve sonunda iş aramaktan vazgeçenlere umudu kırılmış işçi denir. İşgücü analizlerinde umudu kırılmış işçiler de işgücü içinde yer almayanlar grubuna dahil edilirler.

Ayrıca, kendi isteğiyle çalışmak istemeyenler yani “gönüllü işsizler” ile çalışamayacak durumda olan hasta ve sakatlar da analizlerde işgücü içinde yer almayanlar grubuna dahil edilirler.

Bir ülkede istihdam edilenlerle (çalışanlar), işsizlerin toplamı işgücü arzı olarak adlandırılır.



İşgücü Arzı = Çalışanlar + İşsizler

İşgücüne Katılım Oranı;

Kurumsal olmayan sivil nüfus içinde çalışmak isteyenleri ifade eder. Şu şekilde hesaplanır;



İşgücüne Katılım Oranı =  x 100

İşgücüne katılım oranı, ekonominin durgunluk dönemlerinde azalış gösterirken, genişleme dönemlerinde artar.

İşsizlik Oranı;

İşgücü arzı içerisinde çalışmayanların oranını ifade eder. Şu şekilde hesaplanır;



İşsizlik Oranı =  x 100 yada İşsizlik Oranı =  x 100

İstihdam Oranı;

Kurumsal olmayan sivil nüfus içinde çalışanların yani iş bulabilenlerin oranını ifade eder. Şu şekilde hesaplanır;



İstihdam Oranı = =  x 100

Türkiye 2010 Yılı İstihdam ve İşsizlik Verileri

1. Kurumsal Olmayan Sivil Nüfus (15 yaş ve Üzeri)

52 645 000

2. İşgücü Arzı (2.1 + 2.2)

2.1. İstihdam (Çalışanlar)

2.2. İşsizler

26 166 000

23 195 000

2 971 000

3. İşgücüne Katılım Oranı (%) (2/1)

% 49,7

4. İşsizlik Oranı (%) ( 2.2/ 2)

% 11,3

5. İstihdam Oranı (%) (2.1 /1)

% 44.0

6. İşgücüne Dahil Olmayanlar

26 478 000

Eksik İstihdam;

Çalışanların hepsi tam gün statüsünde çalışmazlar. Bazıları part-time statüsünde yani yarım gün yada 2 saat vs. çalışırlar. Bu konumda çalışanlar eksik istihdam olarak adlandırılır. İşsizlik hesaplamalarında bu konumda çalışanlar da tam gün çalışanlara yani istihdam edilenlere eklenir.



3.2. İŞSİZLİK TÜRLERİ

İlk ayırım, Gizli İşsizlik ve Açık İşsizlik şeklindedir.



3.2.1. Gizli İşsizlik

Bir işte çalışmasına rağmen, toplam üretime katkısı (emeğin marjinal verimi) sıfır yada negatif olanlara gizli işsiz bunların oluşturduğu işsizlik türüne de Gizli İşsizlik adı verilir. Türkiye’de tarım sektöründe ve kamuda gizli işsizlik durumu oldukça yaygındır.



3.2.2. Açık İşsizlik

Literatürde yapılan işsizlik tanımları esasında açık işsizliğin tanımıdır. Yani işgücü arzı içinde olup, çalışma istek ve iradesinde olduğu halde geçen 4 hafta içinde iş aramasına rağmen iş bulamamış kişilere işsiz yada Açık İşsiz denir.

Açık işsizliğin yada işsizliğin birçok çeşidi vardır; Friksiyonel İşsizlik, Yapısal İşsizlik, Konjonktürel İşsizlik en çok bilinenlerdir.

3.2.2.1. Friksiyonel İşsizlik

Bu işsizlik çeşidi “Geçici İşsizlik” yada “Arizi İşsizlik” olarak ta bilinir. Bir ekonomide işgücüne yeni katılanlar (15 yaşına girenler) ile, mevcut işlerini beğenmeyip iş değiştirmek isteyenler yeni iş bulana kadar işsiz kalırlar. Bu durum Friksiyonel/Geçici/Arizi İşsizlik olarak adlandırılır. Kısa süreli bir işsizlik türüdür. Ancak hiçbir zaman sıfıra düşmez.

Bu tür işsizlik neden ortaya çıkar? Bu tür işsizlik, işgücü piyasasının çok iyi çalışmamasından kaynaklanır. İşgücü piyasası, iş arayanlarla, boş işleri (işgücü talep edenleri) karşı karşıya getiren bir piyasadır. Bu piyasa iyi organize olup ne kadar etkin çalışırsa friksiyonel işsizlik oranı da o derece düşük olur.

Not; Literatürde mevsimli işsizlik olarak bilinen bir tür daha vardır. Mevsimlik işsizlik, tarım, inşaat, turizm gibi sektörlerde yazın çalışanların kışın işsiz kalması halidir. Geçici bir durum olduğu için iktisadi analizlerde friksiyonel işsizliğin mevsimlik işsizliği de kapsadığı varsayılır.

3.2.2.2. Yapısal İşsizlik

Kısa dönemli friksiyonel işsizliğin uzun dönemli versiyonu yapısal işsizlik olarak adlandırılır. Şöyle ki; Bazen, fiyatlar yada tüketici tercihlerindeki değişmelere bağlı olarak bazı malların talebinde artışlar görülürken bazılarının talebi azalır. Talebi azalan malları üreten sektörlerde işyerlerinin kapanması yada üretimin azaltılması nedeniyle işçilerin işten çıkartılması söz konusu olur.

Aynı şekilde teknolojik gelişmeye bağlı olarak daha önce işgücü tarafından yapılan işlerin artık otomatik makineler tarafından yapılmaya başlanması (otomasyon) işçilerin işten çıkartılmasına sebep olur. Örn., bankamatiklerin devreye girmesi sonrasında Türkiye’de birçok kişi bankacılık sektöründe işsiz kalmıştır.

Gerek talep değişikliği gerekse teknolojik gelişme sebebiyle işsiz kalan bu kişiler ekonomideki yapısal değişme nedeniyle işsiz kalmışlardır. Bu işsizlerin iş bulması uzun zaman alabilir. Yine işgücü piyasası iyi çalışırsa kısa sürede iş bulunabilecek aksi durumda işsizlik süresi uzayacaktır.



3.2.2.3. Konjonktürel İşsizlik

Konjonktürel işsizlik “devrevi işsizlik” olarak ta bilinir. İktisadi faaliyetler (üretim) düz bir trend şeklinde olmayıp, yıldan yıla artış yada azalış şeklinde dalgalanma gösterirler. Ekonomik faaliyetlerde genişleme yada daralma (durgunluk) şeklinde ortaya çıkan bu değişimler “konjonktürel dalgalanma” olarak adlandırılır.

Konjonktürün daralma döneminde üretimin azalması ve işyerlerinin kapanması ve işçi çıkartılması söz konusudur. Bu nedenle ekonominin durgunluk dönemlerinde fiili GSMH’sı potansiyel GSMH’dan daha düşük olur. Ekonominin bu durgunluk döneminde ortaya çıkan işsizlik türü konjonktürel işsizlik olarak adlandırılır.

Bu işsizlik türlerine ilaveten açıklanması gereken ve “Doğal İşsizlik” olarak bilinen bir işsizlik türü daha vardır.



3.2.3. Doğal İşsizlik

İşgücü piyasalarının doğal işleyişine bağlı olarak bir ülkede işsizliğin tamamen ortadan kaldırılması söz konusu değildir. Her ülkede olması normal kabul edilen işsizlik doğal işsizlik olarak adlandırılır. Doğal işsizlik friksiyonel işsizlik ile yapısal işsizliğin toplamına eşittir. Doğal işsizlik bir anlamda minimum işsizlik düzeyini temsil eden uzun dönem işsizlik oranıdır.



Doğal İşsizlik Oranı= Friksiyonel İşsizlik Oranı + Yapısal İşsizlik Oranı

Yada; Doğal İşsizlik Oranı (un) =  x 100 şeklinde hesaplanır.

Doğal işsizlik oranının %4 ile %6 arasında değişebildiği varsayılır. Doğal işsizlik dışında iş arayan herkesin iş bulması durumunda (doğal işsizlik dışında işsizliğin olmaması yada işsizlik oranının doğal işsizliğe eşit olması hali) ekonominin tam istihdamda olduğu kabul edilir. Bu nedenle doğal işsizlik, “tam istihdam işsizlik oranı” olarak ta adlandırılır.

Doğal işsizlik literatürde NAIRU (nonaccelerating inflation rate of unemploymet- enflasyonu etkilemeyen işsizlik oranı) olarak ta zikredilmektedir. Şöyle ki;

Eğer bir ekonomideki cari işsizlik oranı(u), doğal işsizlik oranından(un) küçükse ( un) bu durumda ücretlerde artış yönünde baskılanır ve enflasyon oluşur.

Eğer cari işsizlik , doğal işsizliğe eşitse ( u= un) bu durumda ücretlerde ve dolayısıyla enflasyonda bir değişiklik olmaz.



Doğal işsizlik farklı bir bakış açısıyla da yorumlanabilir;

Cari işsizliğin doğal işsizliğe eşit olduğu durumda ( u=un), ülkedeki işsizlerin sayısında bir değişiklik olmaz. Yani, friksiyonel ve yapısal işsizlik nedeniyle işten geçici olarak ayrılanların sayısı iş bulanların sayısına eşit olur. Bu bağlamda doğal işsizlik; işten geçici olarak ayrılanların sayısıyla iş bulanların sayısını eşitleyen işsizlik oranı olarak ta bilinir.



Not; Literatürde doğal işsizlik ve NAIRU’nun mikro anlamda farklı kavramlar olduğuna dikkat çekilmektedir. Doğal işsizliğin tam rekabet piyasasının işsizliği, NAIRU’nun ise eksik rekabet piyasasının işsizliği olduğu, doğal işsizliğin Freidman’ın kavramı, NAIRU’nun ise Yeni Keynesyenlerin kavramı olduğu vurgulanmaktadır.

Bu bilgiler bağlamında bir ülkede işsizlik oranının, friksiyonel, yapısal ve konjonktürel işsizliğin toplamından yada doğal işsizlik ile konjonktürel işsizliğin toplamından oluştuğu söylenebilir.

İşsizlik Oranı = friksiyonel işsizlik + yapısal işsizlik + konjonktürel işsizlik yada

İşsizlik Oranı = doğal işsizlik + konjonktürel işsizlik olarak hesaplanır.

Doğal İşsizlik ile işten ayrılma ve iş bulma arasında şu ilişkiler vardır;

Doğal işsizlik durumunda bir ekonomide; işten ayrılanların sayısı = iş bulanların sayısı dır. Bu nedenle doğal işsizlik oranı; iş arayanların sayısı ile işten ayrılanların sayısına eşitleyen işsizlik oranı olarak ta tanımlanır.



İşten Ayrılma Oranı ( s) =  İş Bulma Oranı (f) = 

Doğal işsizlik ile işten ayrılma oranı ve iş bulma oranı arasında aşağıdaki gibi bir ilişki vardır;



Doğal işsizlik Oranı (un) = 

Bu bağlamda doğal işsizliği sabit bir oran olarak düşünmemek gerekir. İşten ayrılma oranı (s) arttıkça yada iş bulma oranı (f) düştükçe doğal işsizlik oranı da o ölçüde artacaktır.



Örnek Soru;

Bir ekonomide işten ayrılma oranı %1 iken iş bulma oranı %11 dir. Doğal işsizlik oranını hesaplayınız;



Doğal işsizlik Oranı (un) =  =  =  = 8,3 % olur.

Örnek Soru;

Bir ekonomide çalışanların sayısı 50 milyon, işsizlerin sayısı 8 milyon işten ayrılanların sayısı 2milyon, iş bulanları sayısı 4 milyon ise doğal işsizlik oranı ne kadardır?



İşten Ayrılma Oranı ( s) =  =  = 0,04

İş Bulma Oranı (f) =  =  = 0,5

Doğal işsizlik Oranı (un) =  =  =  = 7,4 % olur.

3.3. BEVERİDGE EĞRİSİ

Beveridge eğrisi, işgücü-istihdam piyasasında açık iş oranı (yada sayısı) ile, işsizlik oranı (yada işsiz sayısı) arasındaki kısa dönemdeki negatif ilişkiyi ortaya koyan bir eğridir. İngiliz iktisatçı W. Henry Beveridge tarafından 1944 yılında İngiltere ekonomisi için hazırlanan ve “Beveridge Raporu” olarak bilinen çalışmada ortaya konulmuştur.

Dikey eksende açık iş oranı (sayısı), yatay eksende ise işsizlik oranı (sayıları) gösterilir. Orijinden çıkan 45 derecelik tam istihdam doğrusu üzerinde açık iş oranı ile işsizlik oranı birbirine eşittir, yani ekonomi tam istihdamdadır. Şeklin (A) kısmında, A noktasında açık iş oranı v1 iken işsizlik oranı u1 olup birbirine eşittir.

Ekonomik konjonktürün genişleme döneminde açık iş oranı artarken, işsizlik oranı azalır. B noktasında, açık iş oranı v2’ye yükselmişken, işsizlik oranı u2’ye düşmüştür. Konjonktürün daralma döneminde ise açık iş oranı azalırken (v3’e düşme), işsizlik oranı artar.(u3’e yükselme)

Bu bağlamda, Beveridge eğrisinin, tam istihdam doğrusunun üzerindeki kısımlarında ekonominin genişleme süreci yaşadığı, tam istihdam doğrusunun altındaki kısımlarda ise durgunluk döneminde olduğu söylenebilir.

Beveridge eğrisi aynı zamanda uzun dönemde doğal işsizliğin seyri hakkında da bilgi verir. Şeklin (B) kısmında eğrinin orijinden uzaklaştığı durumlar (B’den B1’e kayma), doğal işsizliğin artığını, tersine orijine yaklaşmalar da (B’den B2’ye kayma), doğal işsizliğin azaldığını gösterir.

Diğer taraftan Beveridge eğrisi, işçilerin sahip oldukları vasıfları ile, işçi arayanların istediği vasıfların ne derece örtüştüğünü de gösterir. Orjinden uzaklaşmalar, bu vasıfların birbirine uymadığının (sonuçta doğal işsizlikte artış), orijine yaklaşmalar ise (sonuçta doğal işsizlikte azalış) sahip olunan ve aranan vasıfların birbiriyle örtüştüğünü gösterir.

3.4. İŞSİZLİĞİN MALİYETİ

İşsizliğin, toplum üzerindeki maliyeti “sosyal maliyet”, genel ekonomi üzerindeki maliyeti de “ekonomik maliyet” olmak üzere iki tür maliyeti söz konusudur.



3.4.1. İşsizliğin Sosyal Maliyeti;

İşsizlerin sosyal statülerinde ortaya çıkan zayıflamalar yada sosyal statülerinin yok olması işsizliğin sosyal maliyetidir. İş ve gelir sahibi olmayanların refah düzeylerinin düşmesi, arkadaş çevrelerinin olmaması, kendilerine değer verilmemesi yada kendilerini değersiz hissetmeleri gibi her türlü olumsuzluk “direkt sosyal maliyetler”dir. Bunun yanında işsizliğe bağlı olarak hırsızlık/kapkaç gibi adi suçlar, alkolizm/ fahişelik yada genel yasadışı işlere yönelim “dolaylı sosyal maliyetler” olarak kabul edilir. Devletler sosyal maliyetleri minimize etmek amacıyla işsizlik sigortası uygulamaları yapmaktadırlar.



3.4.2. İşsizliğin Ekonomik Maliyeti; GSYİH Açığı

İşsizliğin ekonomik maliyeti, kaynaklardan (işgücü) tam olarak faydalanılamaması nedeniyle üretim miktarının arzu edilenden düşük olmasını ifade eder. İşsizliğin ekonomik maliyeti “Gayri Safi Yurt içi Hasıla Açığı” kavramı ile ölçülür. Bu kavramın anlaşılabilmesi için diğer bazı kavramsal tanımlara ihtiyaç vardır.



Potansiyel Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla (Potansiyel GSYİH); Üretim faktörlerinin tamamının istihdam edilmesi durumunda ulaşılabilecek maksimum üretim düzeyidir. Potansiyel GSYİH durumunda ekonomi tam istihdamda varsayıldığı için bu kavram Tam İstihdam GSYİH’sı, yada işsizlik oranının doğal işsizliğe eşit olduğu durumdaki hasıla miktarı olduğu için Doğal GSYİH olarak ta adlandırılır. GSYİH ile GSMH birbirine eşit kabul edildiği durumda da Potansiyel GSMH olarak kullanılır. Ekonomide istikrarı ifade eden bu üretim düzeyi düz bir doğru (şekilde kesikli çizgi) şeklinde ifade edilir. İktisadi büyüme analizlerinde ise Trend Büyüme Yolu olarak bilinir. Trend büyüme oranı %2,25 olarak kabul edilir.

Fiili (yada Reel yada Gerekleşen ) GSYİH; Ekonomide fiilen üretilen mal ve hizmet miktarına denir. Toplam talebin belirlediği bu üretim miktarı yıldan yıla değişim gösterdiği için dalgalı çizgilerle (konjonktürel dalga) ifade edilmektedir.

Fiili GSYİH bazen potansiyelin üzerine çıkar bazen de altına düşer. Fiili hasılanın potansiyelden küçük olması ekonomide konjonktürel işsizliğin ortaya çıkması nedeniyle oluşan bir kayıptır. Bu nedenle fiili GSYİH ile Potansiyel GSYİH arasındaki fark “GSYİH Açığı” yada büyüme analizlerinde “Çıktı Boşluğu” olarak adlandırılır. (şekildeki AB büyüklüğü)

GSYİH Açığı = Fiili (Reel) GSYİH - Potansiyel GSYİH

Bu şekilde hesaplanan açık mutlak değer cinsinden açığı ifade eder. GSYİH açığı yüzde cinsinden de ifade edilmektedir.



GSYİH Açığı = =  x 100

Örnek Soru;



2010 yılı itibariyle Potansiyel GSYİH = 500 TL, Fiili GSMH = 450 TL ise işsizliğin iktisadi maliyeti ne kadardır. (GSYİH Açığı mutlak değer ve % cinsinden ne kadardır?)

a) mutlak değer cinsinden açık; 450- 500 = 50 TL

b) % olarak açık ;

GSYİH Açığı =  x 100 =  x 100 = x 100 = % 10

İşgücünden tam olarak yararlanılamaması yani konjonktürel işsizliğin olması GSYİH’nın %10 daha az gerçekleşmesine neden olmuştur.

İşsizliğin ekonomik maliyeti, GSYİH Açığına farklı bir bakış açısı getirilerek şu şekilde de ifade edilmektedir;

İşsizliğin ekonomik maliyeti, “GSYİH Haddi” ile de ölçülmektedir. GSYİH haddi, Fiili GSYİH’nın Potansiyel GSYİH’dan yüzde kaç oranında farklı olduğunu gösterir. Şu şekilde formüle edilmektedir;

GSYİH Haddi =  x 100

Bir ülkenin fiili GSYİH’sı 200, potansiyel GSYİH’sı 250 birim olsun. Bu durumda GSYİH Haddi formülü gereği;



GSYİH Haddi = (200/250) x 100 = 80 olur.

Bunun anlamı; Fiili GSYİH, Potansiyel GSYİH’nın %80’i kadardır. Yada, Potansiyel GSYİH, Fiili GSYİH’dan %20 daha (100-80 = 20) büyüktür. Diğer bir ifadeyle GSYİH açığı % 20’dir.



Örnek Soru

2010 yılı itibariyle bir ülkede hesaplanan fiili GSYİH 100 birim, GSYİH açığı da %– 16,7’tür. Bu durumda ülkenin Potansiyel GSYİH’sı ne kadardır?

Bu soru aynı sonucu veren iki farklı yöntem kullanılarak çözülebilir.

I. Yöntem; (GSYİH haddi kullanılarak);

GSYİH açığı %16,7 olduğuna göre GSYİH Haddi= 100-16,7 = 83,3 olur. Bulunan bu değer

GSYİH Haddi =  x 100 formülünde yerine konursa;

83,3 =  x 100 gereği Pot. GSYİH =  =120.04 bulunur.

II. Yöntem; (GSYİH Açığı formülü kullanılarak);

GSYİH Açığı =  x 100 eşitliğini problemin çözümüne uygun hale getirelim;

GSYİH Açığına Z diyelim; Z =  olur.



(Not ; Burada Z= -0,167 alındığı için denklemin sağ tarafındaki (x 100) ifadesi dikkate alınmamıştır.

Pot. GSYİH x Z = Fiili GSYİH – Pot. GSYİH

(Pot. GSYİH x Z) + Pot. GSYİH = Fiili GSYİH

Pot. GSYİH (Z +1) = Fiili GSYİH ve

Pot. GSYİH =  =  =  = 120,04 olarak bulunur.

3.5. OKUN KANUNU

Yukarıdaki yorumdan da anlaşılacağı üzere , bir ekonomide işsizliğin olması GSYİH açığının ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir. Ve ikisi arasında doğru yönlü bir ilişki vardır. Yani, işsizlik arttığında GSYİH açığı da artmakta ve işsizliğin ekonomi üzerindeki maliyeti de büyümektedir. Bu ilişkiyi ilk olarak ABD’li İktisatçı Arthur OKUN ortaya koyduğu için literatüre Okun Kanunu olarak geçmiştir.



Okun Kanununa Göre; cari işsizlik oranının(u), doğal işsizlik oranını (un) aştığı her %1’lik oran, fiili GSYİH’nın potansiyel GSYİH’dan % 2,5 daha küçük olmasına sebebiyet verir.

Örneğin; cari işsizlik, %10, doğal işsizlik %6 ise fiili GSYİH, potansiyel GSYİH’dan %10 daha küçük olur. Diğer bir ifadeyle doğal işsizliği aşan %4’lük işsizlik GSYİH açığını %10’a yükseltmiştir.

İşsizlik ile GSYİH açığı arasındaki bu ilişki şu şekilde formüle edilmiştir;

 = 2,5 (uun)

Örnek değerleri yerine konursa; GSYİH Açığı = 2,5 (10 6)= 10 % bulunur.

Okun Kanunu’nun farklı bir yorumu da şu şekilde yapılmaktadır; Büyüme ile işsizlik arasında ters yönlü ilişki vardır. Yani büyüme arttıkça işsizlik oranı düşmektedir. Yapılan araştırmalara göre; trend büyüme hızı olan %2,25’in üzerinde sağlanan her %1’lik büyüme işsizlik oranını % 0,5 puan azaltmaktadır.

g= büyüme hızı, ∆u= işsizlikteki değişme olmak üzere

u=– 0,5 (g –2,25 )



Örnek; yıllık büyüme hızı % 5,25 olan bir ekonomide işsizlik oranı % kaç azalabilir?

u=– 0,5 (g –2,25 ) = – 0,5 (5,25 –2,25 ) = – 0,5 (3,0 ) = – %1,5 azalır.



3.6. GEÇMİŞ DÖNEM SORULARI

Soru

İşsizlik oranının tanımı aşağıdakilerden hangisidir? (KSPP 2001)

A) İşsiz sayısının toplam nüfusa oranı

B) Çalışmayan insan sayısının toplam işgücü sayısına oranı

C) Toplam nüfus ile toplam çalışan sayısı farkı­nın toplam çalışan sayısına oranı

D) Toplam nüfus içinde iş bulamayanların oranı

E) Toplam işgücü içinde iş bulamayanların oranı


Cevap

İşsizlik oranı; toplam işgücü içinde iş bulamayan­ların oranıdır. Burada B seçeneği bizi yanıltmamalıdır. Çalışmayan insan sayısı içinde işgücü içinde yer almayan emekliler, öğrenciler vs. de vardır. Dolayısıyla işsizlik oranını yansıtmaz.



Doğru cevap E şıkkıdır.

Soru

Bir ülkede toplam nüfus 100 milyon, sivil iş­gücü 50 milyon iken 47 milyon işçi istihdam ediliyorsa, bu ülkedeki işsizlik oranı yüzde kaçtır? (KPSS 2002, Aynı sorunun rakamları değiştirilmiş hali Sayıştay 2003)

A) 3 B) 6 C) 7 D) 9 E) 10


Cevap...

Toplam nüfus = 100 milyon


Sivil işgücü = 50 milyon
İstihdam = 47 milyon ise

İşsiz sayısı = Sivil işgücü – çalışanlar (istihdam)

= 50 – 47 = 3 milyon olur.

İşsizlik Oranı =  x 100 =  x 100 =  = 6



Doğru cevap B şıkkıdır.
Soru

Bireylerin daha iyi çalışma koşulları aramalarından veya mezuniyet sonrası iş aramalarından kaynaklanan işsizlik türü aşağıdakilerden hangisidir? (İdari Yargı Hakimliği 2003)
A) yapısal işsizlik B) friksiyonel işsizlik C) doğal işsizlik

D) devresel işsizlik E) gizli işsizlik



Cevap

Gençlerin iş gücüne yeni katılımı ve çalışanların mevcut işlerini değiştirmek istemeleri durumunda işsiz kalınan geçici süreli işsizliğe friksiyonel işsizlik denir.



Doğru cevap B şıkkıdır.

Soru

Geçici işsizliğin %1, yapısal işsizliğin %3 ve konjonktürel işsizliğin % 4 olduğu bir ekonomide doğal işsizlik oranı % kaçtır? ( Sayıştay 2001)

A) 1 B) 3 C) 4 D) 5 E) 2



Cevap

Doğal işsizlik oranı yapısal ve friksiyonel işsizliğin toplamından oluşmaktadır.

Doğal İşsizlik Oranı = Friksiyonel işsizlik + Yapısal İşsizlik

= % 1 + % 3 = % 4

Doğru Cevap C Şıkkıdır

Soru

Hayali bir ekonomide tam zamanlı işlerde istihdam edilenlerin sayısı 80, yarı zamanlı işlerde istihdam edilenlerin sayısı 25, işsizlerin sayısı 15, iş aramaktan vazgeçenlerin sayısı 5 ise, bu ekonomideki işsizlik oranı yüzde kaçtır? ( Kaymakamlık 2001)

A) 12,5 B) 16,7 C) 18,8 D) 25 E) 37,5



Cevap

Bu soruyu çözebilmek için bazı bilgilerin hatırlatılması gerekir;

1) İş aramaktan vazgeçen kişiler bir ekonomi açısından işsiz kabul edilmemektedir. Dolayısıyla toplam işgücü rakamları içinde yer almamaktadırlar.

2)Yarı zamanlı işlerde çalışanlar (yani eksik istihdamda olanlar) işgücü arzına dahil edilirler.

İşsizlerin Sayısı: 15

Toplam İşgücü: 80 +25 + 15 = 120

İşsizlik oranı = işsizler / toplam işgücü = 15/120= 12,5

Doğru Cevap A Şıkkıdır.

Soru

Aşağıdaki durumların hangisinde işsizlik oranında bir artış meydana gelir? (Kaymakamlık 2000)

A) üretim ve verimlilikte bir değişme olmazken işgücünde bir artış olduğunda

B) üretim ve verimlilikte bir değişme olmazken işgücünde bir azalma olduğunda

C) işgücünün büyüklüğünde ve verimlilikte bir değişme olmazken üretimde bir artış olduğunda

D) işgücünün büyüklüğünde ve üretimde bir değişiklik olmazken verimlilikte bir düşüş olduğunda

E) işgücünün büyüklüğünde bir değişme olmazken üretimde ve verimlilikte bir artış olduğunda


Cevap

Üretim veya verimlilikte bir artış yokken işgücü artarsa, işgücüne yeni katılanlar iş bulamazlar. Dolayısıyla işsizlik artar.



Doğru cevap A şıkkıdır.

Diğerleri;

b. üretim ve verimlilikte bir değişme olmazken işgücü arzı azalırsa işsizlik azalır.

c. işgücünün büyüklüğü veya verimlilikte bir değişme yokken üretimde bir artış olursa işsizlik azalır.

d ve e şıkları da işsizlik oranında artış yaratmayan sonuçlar doğurur.

Soru

Aşağıdaki durumların hangisinde yapısal işsizlik ortaya çıkar? (İdari Yargı 2006)

A) Ekonomide bir genişleme olduğunda

B) Ekonomide bir daralma olduğunda

C) Ekonomide bir durgunluk olduğunda

D) İşgücü, talep ve teknolojideki değişikliklere anında uyum sağlayamadığında

E) Enflasyon durumunda


Cevap

Yapısal işsizlik geçici nitelikte olup şu nedenlerden dolayı ortaya çıkar;

a) teknolojik gelişme olduğunda; yani sermaye yoğun teknoloji kullanımı arttığında

b) talepte değişiklikler olduğunda; geleneksel el sanatları yada sektörlerde üretilen mallara talep azaldığında

Teknolojik gelişmeler nedeniyle ortaya çıkan işsizliğin tipik örneği 1990’lı yıllarda Türk Bankacılık Sektöründe görülmüştür. ATM’lerin kullanıma sokulması ve diğer teknolojik gelişmelere bağlı olarak çok sayıda çalışan işten çıkartılmıştır.

Hazır giyim sektörünün gelişmesi talep değişikliğine neden olmuş, örn. terzicilik sektöründe çalışanlar zamanla işsiz kalmıştır.



Doğru cevap D şıkkıdır.
Soru

Aşağıdakilerden hangisi bir ekonominin işsizlik oranının hesaplanmasında kullanılır? (KPSS 2007)

A) x 100

B)  x 100

C)  x 100

D)  x 100

E)  x 100


Cevap

İşsizlik oranının hesaplanmasında kullanılan temel formül;  x 100 şeklindedir. Ancak bu formül seçenekler arasında yoktur. İşsizleri bulabilmek için şu bilgilerden yararlanılır;

İşgücü arzı = çalışan +işsizlerden oluşur. Buradan, İşsizler = İşgücü – çalışan şeklinde hesaplanır. Ve

 x 100 formülü yardımıyla işsizlik oranı bulunur.
Doğru cevap C şıkkıdır.


Soru

Aşağıdakilerden hangisi bir GSMH açığının varlığını gösterir? (Kaymakamlık 2000)

A) düşen fiyatlar ve istikrarlı üretim

B) artan fiyatlar

C) toplam talepteki değişmelere bağlı olarak değişen reel üretim

D) artan verimlilik

E) istikrarsız ücretler


Cevap

Reel üretim yada fiili üretim toplam talep tarafından belirlenmektedir. Fiili üretimin, Potansiyel GSYİH’dan küçük olması durumunda GSYİH açığı ortaya çıkmaktadır. ( tersi durumda yani fiili üretimin potansiyelden büyük olması durumunda pozitif GSMH açığı oluşur). Dolayısıyla reel üretimin değişken konumda olması GSYİH açığına işaret eder.



Doğru Cevap C şıkkıdır.
Soru

Milli gelirin tam istihdama karşılık gelen düzeyden daha yüksek olması aşağıdakilerden hangisini ifade eder? (KPSS 2011)

A) Kısa yada uzun dönem toplam arz fonksiyonu değişmezken toplam talep fonksiyonunun toplam talep fonksiyonunun değişmesini

B) Kısa yada uzun dönem toplam talep fonksiyonu değişmezken kısa dönem toplam arz fonksiyonunun değişmesini

C) Milli gelirin denge düzeyinin potansiyel milli gelire eşit olmasını

D) Milli gelirin denge düzeyinin potansiyel milli gelirin üzerinde olmasını

E) Milli gelirin denge düzeyinin doğal işsizlik oranına karşılık gelen düzeyin altında olmasını


Cevap

Doğru cevap D şıkkıdır.
Soru

Ekonomide herhangi bir dengesizlik ( resesyon yada enflasyon) olmadığında ortaya çıkan işsizlik, aşağıdaki işsizlik türlerinden hangilerinin bileşiminden oluşur? (Sayıştay 2006)

A) Devrevi ve mevsimlik işsizlik

B Devrevi ve doğal işsizlik

C) Devrevi ve yapısal işsizlik

D) Mevsimlik ve doğal işsizlik

E) Friksiyonel ve yapısal işsizlik


Cevap

Ekonomide resesyon olması durumunda ortaya çıkan işsizlik devrevi yada konjonktürel işsizlik olarak bilinir. A, B ve C şıklarında devrevi işsizlik vardır. Bu şıklar elenir. D şıkkındaki mevsimlik işsizlik, devrevi işsizlik içinde mütaala edilebilir. Friksiyonel ve yapısal işsizliğin toplamı olan doğal işsizlik ekonomilerde normal durumlarda var olan işsizlik türüdür.



Doğru cevap E şıkkıdır.
Soru

Bir ülkede toplam nüfus 100 milyon, işsizlerin sayısı 15 milyon ve istihdam edilen kişi sayısı 45 milyon ise bu ülkedeki işsizlik oranı % kaçtır? (Sayıştay 2006)

A) 10 B) 15 C)20 D) 25 E) 30


Cevap
Doğru cevap D şıkkıdır.
Soru

Yapısal açık yada fazla aşağıdakilerden hangisini gösterir? (KPSS 2010)

A) Gerçekleşen devlet harcaması ile gerçekleşen devlet gelirleri arasındaki farkı

B) İzlenen bütçe politikası sonucu ortaya çıkan ulusal borçtaki değişme miktarını

C) Ekonomi Potansiyel GSYİH düzeyinde olsaydı ortaya çıkacak olan açık yada fazlayı

D) Gerçekleşen bütçe açığı yada fazlası ile sermaye iyileştirme harcamaları arasındaki farkı

E) Potansiyel GSYİH düzeyinde bütçe açığı yada fazlası ile gerçekleşen bütçe açığı yada fazlası arasındaki farkı



Cevap

Yapısal açık yada fazla bütçe açığı ile ilgili bir kavramdır. Kamu harcamaları, kamu gelirlerinden fazla ise bütçe açığı, düşük ise bütçe fazlası söz konusudur.

Eğer hükümet anti-deflasyonist maliye politikası uygularsa, yani kamu harcamaları ile transfer harcamalarını artırıp vergi oranlarını azaltırsa bütçe açığı ortaya çıkar veya mevcut açık artar.

Tersine anti enflasyonist politika izlerse yani, kamu harcamaları ile transfer harcamalarını azaltılıp vergi oranlarını yükseltilirse bütçe fazlası oluşabilir.

İşte ekonomide tam istihdamı sağlamak için uygulanan anti-deflasyonist yada anti-enflasyonist maliye politikaları sonucu ortaya çıkan bütçe açığı yada fazlasına “yapısal açık yada fazla” denir. Tam istihdamdaki gelir düzeyinin diğer adı Potansiyel GSYİH dır. Dolayısıyla ekonomi Potansiyel GSYİH düzeyinde olsaydı ortaya çıkacak açık yapısal açık olarak adlandırılır.

Doğru cevap C Şıkkıdır.

E şıkkına ilişkin not;

Ekonomide gerçekleşen bütçe açığı/fazlası ile yapısal bütçe açığı/fazlası arasındaki fark “konjonktürel bütçe açığı/fazlası” olarak tanımlanır.



Konjonktürel Bütçe Açığı/Fazlası = Gerçekleşen (Fiili) Bütçe Açığı/Fazlası – Yapısal Bütçe Açığı/Fazlası
2.7. ÇALIŞMA SORULARI
Soru 1) Üretimde etkinliğin artması aşağıdaki işsizlik türlerinden hangisine neden olur?


  1. Gönüllü işsizlik B) Teknolojik işsizlik C) Gizli işsizlik D) Geçici işsizlik

E) Yapısal işsizlik
Cevap

Üretimde etkinliğin artması, faktörlerin niteliklerinin iyi­leşmesi ya da teknolojik ilerlemenin olması şeklinde ortaya çıkabilir. Teknolojinin gelişmesi ve daha önce emek faktörüne dayanan üretimin, ileri teknolojiye dayanan makinalarla ya­pılmaya başlanması işsizliğin oluşmasına sebebiyet verebilir. Bu şekilde ortaya çıkan işsizlik türü de teknolojik işsizlik olarak adlandırılır.



Doğru cevap B şıkkıdır.
Soru 2) Doğal işsizlik oranını en fazla etkileyen hangi işsizlik türüdür?

A) Friksiyonel işsizlik B) Gizli İşsizlik C) Konjonktürel işsizlik D) Yapısal işsizlik

E) Gayri iradi işsizlik
Cevap

Doğal işsizlik oranını en fazla etkileyen farklı bir ifadeyle doğal işsizlik oranının en büyük/önemli kalemi friksiyonel işsizliktir.



Doğru cevap A Şıkkıdır.
Soru 3) Aşağıdakilerden hangisi friksiyonel işsizlik için doğru değildir?

A) Ekonominin tam istihdamda olması durumunda bile vardır.

B) İşgücü arz ve talep edenler geç buluştuğundan ortaya çıkabilir.

C) işgücü piyasası tam şeffaf olmadığı için ortaya çıkar.

D) İşgücü piyasasındaki olağan hareketlilikten dolayı ortaya çıkar.

E) Emek piyasasında arz fazlası vardır.


Cevap

Tam istihdamda bile var olan doğal işsizliğin bir parçası olan friksiyonel işsizliğin diğer adı arizi işsizliktir. Bu işsizlik türü, işgücü çağına yeni girenlerle, mevcut çalışanların mevcut işini beğenmeyip, iş değiştirmek istediklerinde ortaya çıkar. İşgücü piyasasının etkin çalışmaması, işçi arz ve talep edenleri kısa sürede buluşturamaması, şeffaf olmaması gibi nedenler diğer ortaya çıkış sebepleridir. İşgücü piyasasında arz fazlası olması gibi bir durum söz konusu değildir.



Doğru cevap E Şıkkıdır.
Soru 4) Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla açığının % 6 olduğu bir ekonomide işsizlik oranı da % 6 ise doğal iş­sizlik oranı yüzde kaçtır?

A) %2 B) %3 C) %3,6 D) %4 E) %4,6


Cevap

İşsizlik oranı (u) = % 6

GSYİH açığı = %6 Doğal işsizlik oranı (uN)= ?

GSYİH Açığı = 2,5 (u  uN)

% 6 = 2,5 (% 6 uN)

% 6 = %152,5uN


UN = 

UN = % 3,6



Doğru cevap C şıkkıdır.
Soru 5) Reel Gayri Safi Yurtiçi Hâsılanın potansiyel Gayri Safi Yurtiçi Hasılayı aşması için aşağıdakilerden hangisinin gerçekleşmesi gere­kir?


  1. Arızi işsizliğin olmaması gerekir.

  2. Ekonominin durgunluk içinde enflasyon yaşaması gerekir.

  1. Konjonktürel işsizliğin negatif olması gerekir.

  1. Doğal işsizlik oranının, işsizlik oranına eşit olduğu bir ekonomide kişilerin aşırı çalışma­sı gerekir.

  2. Doğal işsizlik oranının sıfır olması gerekir.


Cevap

Potansiyel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla, tüm kaynak­ların üretiminde kullanılması durumunda ulaşılabilecek hâsıla düzeyidir. Bu durumdaki işsizlik, doğal işsizlik olarak adlandırılır. Reel GSYİH'nın potansiyeli aşabilmesi için doğal işsizliğin, açık işsizlik ora­nına eşit olması ve ayrıca ekonomideki kişilerin aşırı çalışması gerekir.



Doğru cevap D şıkkıdır.
Soru 6) Okun Yasası'nın geçerli olduğu bir ekonomi­de işsizlik oranı % 8, doğal işsiz­lik oranı % 6'dır. Reel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 100 birim olduğuna göre potansiyel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla kaç birim olur?
A) 100 B) 105,26 C) 110 D) 110,20 E) 115
Cevap

Okun yasasının ifade edilişi şu şekildedir. Diğer taraftan, fiili ile reel GSYİH aynı şeylerdir.



 = 2,5 (uun)

 = 2,5 (0,086)

 =  0,05

100  Pot. GSYİH =  0,05 Pot. GSYİH

0.95 Pot. GSYİH = 100

Pot. GSYİH = 100 /0,95

Pot. GSYİH = 105,26

Doğru cevap B Şıkkıdır.
Soru 7) Potansiyel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla nedir?

A) Ölçüm hatalarının bulunmadığı bir durumda­ki GSYİH'dır.

B) Tam istihdamda ulaşılan GSYİH değeridir.

C) İşsizlik oranının sıfır olduğu durumdaki GSYİH'dır.

D) Enflasyon oranının işsizlik oranına eşit olduğu durumdaki GSYİH'dır.

E) GSYMH’ya amortismanların eklenmesiyle bulunan değerdir.


Cevap

Potansiyel GSYİH, tam istihdam durumundaki GSYİH DEĞERİDİR.



Doğru cevap B şıkkıdır.

Soru 8) Geçici işsizlik oranı % 6, yapısal işsizlik ora­nı %5 ve işsizlik oranı % 16 ise doğal işsizlik oranı ve devrevi işsizlik oranı sırasıyla kaç­tır?
A) % 11 ve % 5 B) % 5 ve % 11 C) % 10 ve % 4 D) % 4 ve % 10 E) %6 ve %11
Cevap

Doğal İşsizlik Oranı = Geçici İşsizlik + Yapısal İşsizlik

= %6 + % 5

= % 11


İşsizlik Oranı = Doğal İşsizlik + Devrevi (konjonktürel) işsizlik

%16 = % 11 + devrevi İşsizlik

Devrevi İşsizlik = % 5

Doğru Cevap A şıkkıdır
Soru 9)

Bir ekonomide 2004 yılı deflatörü 200, nomi­nal GSYİH 1600 birim ve Potansiyel GSYİH 900 birim ise GSYİH açığı kaç birimdir?
A) 200 B)175 C)120 D) 100 E) 80
Cevap
Reel GSYİH= (Nominal GSYİH / Deflatör) x 100 = (1600 / 200) x 100 = 800 birim

GSYİH Açığı= Potansiyel GSYİH – reel GSYİH = 900 – 800 = 100 birim


Doğru Cevap D şıkkıdır.
Soru 10)

Türkiye’de işsizlik oranı %11,3 ‘tür. Doğal işsizlik %6 olduğuna göre Türkiye’nin fiili GSYİH’sı ile potansiyel GSYİH’sı arasındaki ilişkiyle ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur.
A) Potansiyel GSYİH ile Fiili GSYİH birbirine eşittir.

B) Fiili GSYİH, Potansiyel GSYİH’dan % 13,25 daha düşüktür.

C) Fiili GSYİH, Potansiyel GSYİH’dan % 13,25 daha büyüktür.

D) Türkiye’de %13,25 oranında GSMH fazlası vardır.

E) Safi milli hasıla potansiyelden %13,25 daha düşüktür.
Cevap

İşsizlik oranı doğal işsizlikten büyük olduğu için, fiili GSYİH, potansiyel GSYİH’dan daha düşüktür. Yani GSYİH açığı vardır. Boyutunu hesaplayalım;
 = 2,5 (uun)

= - 2,5 ( 11,3-6)= 2,5 x 5,3 = 13,25 %

Fiili GSYİH, potansiyelden %13,25 daha düşüktür.

Doğru cevap B Şıkkıdır.
Soru 11)

Okun Kanununun geçerli olduğu bir ekono­mide işsizlik oranı % 9, doğal işsizlik oranı % 5 ise aşağıdakilerden hangisi doğrudur? (GSYİH: Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla)
A) Reel ve potansiyel GSYİH birbirine eşittir.

B) Reel GSYİH, potansiyel GSYİH'dan % 90 küçüktür.

C) Reel GSYİH, potansiyel GSYİH'dan % 40 küçüktür.

D) Reel GSYİH, potansiyel GSYİH’nın % 90'ıdır.

E) Reel GSYİH, potansiyel GSYİH’nın % 40'ıdır.
Cevap

 = 2,5 (uun)

Örnek değerleri yerine konursa; GSYİH Açığı = 2,5 (9 5)= 10 % bulunur.

GSYİH açığının %10 olması demek; fiili (reel) GSMH’nın Potansiyel GSMH’nın %90’ı kadar olması demektir.



Doğru cevap D Şıkkıdır.



Yüklə 139,52 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə