Yalan ve iFTİRA

وَمَن يَكْسِبْ خَطِيئَةً أَوْ إِثْماً ثُمَّ يَرْمِ بِهِ بَرِيئاً فَقَدِ احْتَمَلَ بُهْتَاناً وَإِثْماً مُّبِيناً

YALAN VE İFTİRA

Muhterem Müslümanlar!

İnsanları yanlış bilgilendirme, doğru olmayan söylemlerde bulunma hali olan yalan ile başkalarının arkasından doğruluk payı olmadan, yalan ve çirkin bir şekilde çekiştirme hali olan iftira, hem dinimizde, hem de örf, âdet ve kültürümüzde, yeri olmayan kötü davranışlardandır.

Değerli Mü’minler!

Yüce dinimiz İslam, mensubu olduğu insanoğluna, daima iyiyi, güzeli ve faydalı olanı tavsiye etmiş, faydasız, kötü ve çirkin olan davranışların yapılmasını da, yasaklamıştır. Kuran-ı Kerim’de, özellikle yalan söylemek ve iftira etmek, büyük günahlardan sayılmış, yapılması halinde şiddetli bir azapla cezalandırılacağımız da bizlere bildirilmiştir. Nitekim bir ayet-i kerime’de Cenab-ı Allah, “Kim yanılır veya suç işler de, sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah yüklenmiş olur.”¹ “Gerçeği sürekli ters yüz eden, günaha düşkün olan herkesin vay haline.”² buyurarak bizleri uyarmıştır.

Kıymetli Cemaat!

Yalanın ve iftiranın olduğu bir ortamda, güven ve huzur kalmaz. Yalanın olduğu bir yuvada, eşler birbirine karşı sadakatsizlik duymaya başlar ve böylece evlilik durumları tehlikeye girer. Yine yalanın olduğu bir iş ortamında, amir memuruna, memur amirine, iş ortakları birbirine karşı güvensizlik duymaya başlarsa, iş hayatında verimsizlik oluşmaya başlar. Peygamber Efendimiz (sav), yalanı münafıklığın alâmetlerinden biri olarak nitelemiştir. Bir kimse, münafıklığın diğer alâmetleri olan, söz verip de sözünde durmasa ve kendisine verilen emanete, sahip çıkacağını söyleyip de, hıyanetlik etse, bu günahlarla beraber yalan söyleme günahını da işlemiş olur.

Değerli Müslümanlar!

Peygamberimiz (sav), şakalaşırken bile yalan söylememizi istememiştir. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem bir hadisinde: "Doğruluk iyiliğe götürür, iyilik ise, cennete iletir. Kişi doğrulukta devam eder durur, sonunda, Allah katında "doğrucu" olarak yazılır. Yalan, azıp sapmaya iletir, azıp sapma ise, ateşe götürür. Kişi yalan söylemekte devam eder, sonunda, Allah katında "yalancı" olarak yazılır." ³ buyurmuştur.

Muhterem Müslümanlar!

İftira, hem yalanı içinde barındırdığından, hem de, kişinin arkasından konuşulup çekiştirildiği için, gıybeti de içine aldığından dolayı, hem yalandan, hem de gıybetten daha büyük bir günah durumuna düşmektedir.

Hutbemi, Allah Rasulü’nün (sav) bu konudaki bir hadisiyle bitirmek istiyorum. Allah Rasülü (sav) şöyle buyurmuşlardır: "Gıybet nedir bilir misiniz?" "Allah ve Resûlü bilir" dediler. "Birinizin, kardeşini hoşlanmadığı birşey ile anmasıdır." Bunun üzerine bir adam dedi ki: "Ey Allahın Resûlü! Anlattıklarım ya o kardeşimde bulunursa?" Peygamberimiz ise; "Anlattıkların o kardeşinde bulunursa, onun gıybetini yapmış olursun. Anlattıkların onda yoksa o zaman ona iftira etmiş olursun!⁴ buyurdular.

18 Kasım 2011 Cuma okunacaktır.

1 Nisa 4/112.

2 Câsiye 45/7.

3 Buhârî.

4 Tirmizî.