İTFAİYECİ
8
Yangın ve Güvenlik • Mart 2017
KUNDAKLAMA ve SABOTAJ
K
ötü amaçlarla bir binayı, herhangi bir malı veya ara-
ziyi ateşe vermeye “kundaklama” ve “kundakçılık”
denilmektedir. Kundaklama için kullanılan, çam tah-
tası içine yerleştirilmiş kav ve kükürtlü maddelerden oluşan,
paçavraya “kundak” adı verilir. Kundak; Rumca bez sözcü-
ğünden gelmiştir. Kundakçılık kavramı da Türkçeye “yağlı
bez ile tutuşturmak” anlamındaki “kundak sokmak” deyimi
yoluyla girmiştir.
Sabotajlara Karşı Koruma Yönetmeliği’ne göre; bir ülke-
nin, barışta ve savaşta milli savunma tedbirlerini, ekonomik
faaliyetlerini, devletin icraatını, milletin birlik ve moralini
bozmaya yönelik girişim, hareket ve faaliyetlerine sabotaj
denilmektedir. Sabotaj kelimesi Türkçeye Fransızca sabota-
ge sözcüğünden geçmiştir. Kelime anlamı yıkmak, parçala-
mak, kullanılmaz hale getirmektir.
Sabotajın ve kundaklamanın amacı; ekonomiye zarar ver-
mek, dikkat çekerek kamuoyu yaratmak, terörizme destek
vermek, korku yaratmak, halkın moralini bozmak, halkı ayrış-
tırmak, misilleme yapmak veya öç almaktır. Endüstriyel tesis-
ler, depolar, ulaşım tesisleri, fabrikalar, sosyal tesisler, iş mer-
kezleri, alış veriş merkezleri, şirket merkezleri, insanların toplu
bulundukları yerler, kıymetli evrak ve malzemelerin bulundu-
ğu yerler sabotaja ve kundaklamaya karşı duyarlı hedeflerdir.
KUNDAKLAMA
Hızlı yanması için, eskiden çam tahtası katrana daldırılır
veya yağlanırdı. Yangın çıkarmak isteyen kişi; bu kundağın
içindeki kavı yakar; sonra onu gizlice evin kapısının veya
penceresinin önüne yerleştirir, bazen de bir taşa bağlayıp
evin içine atardı. Kundak içinde parlayan kükürt yağlı çam
tahtasını yakar; yükselen alevler boyalı evleri kolayca tutuş-
tururdu. Günümüzde kundaklama daha farklı şekilde ge-
nellikle patlatma ile veya sodyum, potasyum bileşiklerinin
suyla temas ettirilmesi suretiyle yapılmaktadır. Kundakçılık
kasıtlı ve kötü amaçlı olması yönüyle kazara meydana gelen
yangınlardan ayrılır ve yasalara göre suçtur.
Eskiden İstanbul yangınlarının çıkış nedenleri arasında
ilk sırayı kundaklamalar almıştır. Hükümete karşı beslenen
hoşnutsuzluğun belirtilmesi, hükümetin aldığı kararların
protesto edilmesi, azınlıkların devleti yıpratmak istemesi,
efendilerine kin bağlayan besleme ve uşakların intikam hırs-
ları, sadrazamın görevden aldırmak istenmesi, hırsız ve yağ-
macıların kasıtları gibi nedenlerle yangınlar kundaklanırdı.
Görevleri arasında yangın söndürme işi de bulunan yeniçe-
rilerin göz koydukları zengin evlerini, söndürme bahanesiyle
soyup yağmalamak için kundak koydukları da görülmüş.
Yangınların ardından mutlaka bir soruşturma açılırdı. Kun-
dak bir taşa bağlayıp evin içine atıldığından, yangının ilk çıktığı
yerde taşa rastlanırsa yangının kasıtlı olarak çıkartıldığı anlaşı-
lırdı. Bir kişi kundakla yakalandığında derhal orada infaz edi-
lirmiş. Cesetleri sokaklara serilip kafaları bacaklarının arasında,
ağızlarına kundak veya bir tutam kibrit tutuşturulurmuş. Sultan
I. Abdülhamit (1774-1789) tahta çıktığı dönemde kundak konu-
larak çok sayıda yangın çıkarılmıştır. Bu dönemde kundaklama
ile yüz kırktan fazla yangın çıkmıştır. 1782 yılında günde üç beş
yerde çıkarılan yangınları kundaklayanlar bir türlü bulunamaz.
9 Eylül 1785 günü on beş ayrı kundaklama olur. Bunun üzerine
Sadrazam İzzet Mehmet Paşa görevden alınır.
İspatlanamasa da birçok yangının kundaklama ile baş-
latıldığı tahmin ediliyordu. Yeniçeri Ocağı’nın dağıtılmasın-
Prof. Dr. Abdurrahman KILIÇ
İTÜ Makina Fakültesi
9
Yangın ve Güvenlik • Mart 2017
dan sonra yeniçeri eskileri, Patrona Halil isyanı ve Kabakçı
Mustafa isyanlarında isyancılar, kazanılan savaşlardan sonra
öç almak isteyen düşman taraftarları, Tanzimat ilanı gibi ba-
tılılaşma hareketlerini uğursuzluk olarak göstermek isteyen
yobazlar ve hükümeti yıpratmak isteyen muhalifler kundak-
lama ile çok sayıda evin kül olmasına sebep olmuşlardır.
İkinci Meşrutiyetin ilanından (23 Temmuz 1908) bir ay
sonra 23 Ağustos 1908 günü Saraçhanebaşı’nda başlayan
Çırçır Yangınıyla ilgili kundakçılık yaptıkları şüphesiyle tutuk-
lanan on kişiden beşinin suçlu olduklarına dair yeterli kanıt
olduğu açıklanmıştır. İstanbul’un işgali sırasında 2 Temmuz
1919 günü Kuruçeşme ve Karagümrük’te meydana gelen
iki büyük yangından sonra, Fevzi Paşa tuttuğu günlükler-
de yangınların Rum ve Ermenilerin kundakla başlattıklarını
bilhassa büyük binalara ve saraylara musallat olduklarının
rivayet edildiğini yazmıştır.
İstanbul yangınlarının sebeplerinden biri de yeniçerilerin
haraç almak için bilerek yangın çıkarmalarıdır. Binalar çoğun-
lukla ahşap olduğundan yangın çıkan binanın yanındaki ev ve
dükkânların yıkılarak yangının olduğu yerde kalması ve yayıl-
masının önlenmesi sağlanırdı. Ev sahipleri binalarının yıkılma-
ması için büyük haraç verirdi. Kundakçıların bir eve kundak
koyup yandaki evi kurtarma bahanesiyle yağmaladıkları da
çok olmuştur. Bazı yangınlardan sonra, kâgir yapıları özen-
dirmek isteyen yöneticilerin kundakladığı dedikoduları da
yayılmıştır. Fatih yangınını hükümetin kundakladığı, Edirne
yangınını belediye reisi Dilaver Bey’in kasten söndürtmediği
söylenmiştir. Söylentilerin ve dedikoduların çoğunluğu saç-
ma sapan asılsız iddialar olmakla beraber, içlerinde şüpheleri
doğrulayan gerçeklerin de bulunduğu da kuşkusuzdur.
SABOTAJ
Sabotaj eyleminde bulunan kişiye sabotör denilmektedir.
Sabotörlerin faaliyetlerini önceden kestirilmesi çok güçtür;
iyi eğitim görmüş bir profesyonel, özel olarak yetiştirilmiş bir
ajan veya bir amatör, bölücü örgüt sempatizanı bir personel
veya işinden memnun olmayan bir çalışan olabildiği gibi hiç-
bir amaç taşımayan dengesi bozuk bir kimse de olabilir.
Birçok sabotaj yöntemi mevcuttur. En fazla zarar patla-
yıcı maddelerle yapılan sabotajlarda görülmektedir. Kırma,
kesme, delme, aşındırma, kirletme, değiştirme, çarpma gibi
mekanik yöntemler de kullanılmaktadır. Sabotajlar arasında
kundakçılık yani yangın çıkarmak da önemli yer almaktadır.
Psikolojik sabotajın kontrol ve müdahalesi çok güçtür.
Dedikodu ve söylentilerle paniğe neden olabilirler. İnsan
zafiyetlerinden istifade edilebilir. Havalandırma ve klima sis-
temine karıştırılan zehirli ya da uyuşturucu maddeler katı-
labilir. Tesisteki mağazalarda satılan giysi, oyuncak vs. gibi
mallara şırıngayla kimyasal (tuz ruhu, çamaşır suyu vb.) en-
jekte edilmesi ya da sıkılması olabilir.
Sabotörler; sabotaj yapacakları yerleri seçerken, işlet-
menin ekonomik ve teknik açıdan önemini ve değerini, işlet-
menin faaliyetini durduracak veya sekteye uğratacak hassas
noktalarını, hedefin sabotaja karşı duyarlılığını, hedefe yak-
laşabilme imkânlarını, hedef bölgesinde çalışan personel-
den yararlanabileceği kişileri, hedefe hangi yöntemle zarar
verilebileceğini araştırır.
Sabotajlara karşı alınabilecek tedbirlerin başında fiziki gü-
venlik tedbirleri ve elektronik güvenlik tedbirleri gelmektedir.
Çalışan personelin bilinçlendirilmesi, personel ve ziyaretçile-
rin kontrol ve denetimi önemlidir. İşletmenin sabotaj planları
hazırlanmalıdır. Teknik, mekanik ve elektronik sistemlerinin
güvenliği öncelikle ele alınmalıdır. İşletmeye gelen malzeme,
posta ve kargonun kontrolü yapılmalı, işletmede çalışan veya
hizmet sağlayan yabancı personel soruşturmalıdır. Patlayıcı,
yangın türü sabotajlar sonrasında müdahale için gerekli sön-
dürme malzemeleri bulundurulmalıdır.
Şüpheli cisimlerin yakınına yaklaşılmamalıdır. Şüpheli bir
cisme dokunmak, kaldırmak veya açmak kesinlikle yanlıştır.
Bu yalnızca bomba imha uzmanları tarafından yapılmalıdır.
Şüpheli bir cisim tespit edildiğinde acil durum telefonunu
aramak suretiyle güvenliğe ve polise bilgi verilmelidir. Bek-
lenilmeyen bir mektup veya paketin posta yoluyla gelmesi
ve postadan şüphelenilmesi durumunda kesinlikle paket sı-
kılmamalı, kıvırmamalı, katlanmalı ve hareket ettirilmemeli-
dir. Göndereni belli olmayan şüpheli mektuplar, saat tıkırtısı
gibi veya farklı bir ses duyulan posta paketleri ve koku his-
sedilen postalar tehlikeli olabileceği unutulmamalıdır.
Topluma açık işyerlerine isimsiz ihbarlar sık yapılır. İsim-
siz ihbar, genelde ihbar edenin, kimliğini açıklamaksızın, bir
patlayıcı madde saldırısının telefon aracılığıyla haber ver-
diği durumdur. İhbarı alan kişi konuşmayı mümkün olduğu
kadar uzatarak olabildiğince fazla bilgi almaya çalışmalıdır.
Eğer mümkünse ikinci bir kişiye daha bu konuşma dinletil-
meli ve derhal güvenlik görevlisi talep edilmeli ve gereken
bilgiler verilmelidir.
İş saatleri içinde kapalı alanlarda patlama olması duru-
munda, güvenlik görevlileri bir ikinci patlama ve/veya yan-
gın ihtimaline karşı binayı derhal tahliye ettirmelidir. Ayrıca,
patlama sebebiyle çıkabilecek yangınlara karşı kat yangın
sorumluları ve yardımcıları da çıkış bölgelerinde insanların
boşaltılmasında görev almalı, kimsenin kalmadığından emin
olmalıdır. Yangın varsa yangın ekibi tarafından mevcut ekip-
manlarla yangına müdahale edilmelidir. Görevliler tarafın-
dan araştırma yapılmakta olduğu göz önünde bulundurula-
rak, patlama bölgesine girilmemeli, güvenlik görevlilerince
oluşturulan emniyet şeridi geçilmemelidir. Güvenlik güçleri
olaya müdahale edip, bina tamamen arındırıldıktan ve tehli-
kenin kalmadığı ilan edildikten sonra binaya girilmesine izin
verilmelidir.