Yazı işleri: Rüzgarlı Sokak Ovehan Kat daire Tel : 18992 P. K. 582 Ankara • İdare

---

---

pecya

---

Kendi Aramızda 

A K İ S 

Haftalık Aktüalite Mecmuası 

Yıl: 6, Cilt: XVII, Sayı: 287 

Yazı işleri: 

Rüzgarlı Sokak Ovehan Kat 3 Daire 7 

Tel : 18992 P. K. 582 - Ankara 

• 

İdare : 

Denizciler Caddesi 23/B 

Rüzgârlı Matbaa Tel : 15221 

F i y a t ı  1 2 5  K u r u ş 

Başyazar 

M e t i n  T o k e r 

AKİS Neşriyat Ltd. Şirketi adına 

imtiyaz sahibi ve yazı işlerini fiilen 

idare eden mes'ul müdür 

Kurtul ALTUĞ 

• 

Karikatür : 

TURHAN 

Fotoğraf: 

Hüseyin EZER 

Ege AJANSI 

Associated Press 

Türk Haberler Ajansı 

• 

Doğan Klişe 

Müessese Müdürü : 

Mübin TOKER 

• 

Abone şartları: 

3 aylık (12 nüsha) : 12.50 lira 

6 aylık (25 nüsha) :25.00 lira 

1 senelik (52 nüsha) : 52.00 lira 

• 

İlan şartları : 

Santimi : 8 lira 

3 renkli arka kapak : 750 lira 

(İlan münderecatından mes'uliyet 

kabul edilmez) 

• 

İlân işleri: 

Tel : 15221 

• 

Dizildiği ve Basıldığı yer : 

Rüzgarlı Matbaa — ANKARA 

Tel : 15221 

Basıldığı Tarih: 26.1.1960 

Kapak resmimiz 

C. H. P. 

İstanbulda ihtilaf 

Sevgili AKİS Okuyucuları, 

eçen haftaki mecmuanın uyandırdığı intibalar, bu hafta bütün AKİS 

mensuplarını neşeye garketti. Aldığımız mektuplar ve telefonlar da­

ha iyi bir mecmua hazırlamak için sarfettiğimiz gayretlerin boşa git­

mediğini ortaya koydu. Bu, hepimiz için teşviklerin en tesirlisi yerine-

geçti. Aradığımız mükemmelliği bulmaktan henüz çok uzak olduğumuzu 

kabul ediyoruz. Ama, çalışmalarımızın gözden kaçmaması bize kuvvet 

veriyor, cesaret veriyor. Bizim kanaatimiz daima şu olmuştur: "Okuyucu 

farkeder!" Nitekim, ihmali de farkediyor, itinayı da.. 

Geçen haftaki TİYATRO sayfamızın uyandırdığı alâka, tahminimi­

zin fevkinde oldu. Okuyucularımız o sayfalarda kelimenin tam manâsıy­

la batılı bir mecmuanın havasını bulduklarını bildirdiler. Bu hafta, ay­

nı derecede alâka uyandırıcı bir yazıyı KİTAPLAR sayfamızda bula­

caksınız. Son günlerin en şöhretli romancısı Suzan Sözenin geçenlerde 

kitap halinde yayınlanan Sanera adlı romanının edebi tenkidini büyük 

zevkle okuyacağınızdan eminiz. O sayfalarda Suzan Sözenin şöhretinin 

temelleri herkesin gözlerinin önüne serilecektir. 

Böylece AKİS, geçen hafta bildirdiğimiz gibi ailelerin bütün fertle­

ri tarafından dikkatle ve istifadeyle okunacak bir mecmua haline gel­

me yolunda ilerlemektedir. Bu haftaki RADYO sayfamızda oku­

yacağınız yazı, İlhan K. Mimaroğlu tarafından Amerikadan hu­

susi surette gönderilmiştir. GENÇLİK sayfamız Üniversiteliler 

tarafından her hafta alâkayla okunmaya lâyık olmaya çalışmak­

tadır. Milli Türk Talebe Birliğinin başına gelenler, herkesin ağzını bir 

karış açık bırakacaktır. Bunların dışında, Yeni Sabah gazetesinin "Kuv­

vetli Adam"ı Safa Kılıçlıoğlu'dan aldığımız mektupla ona madde madde 

verdiğimiz cevaplar bütün AKİS okuyucularını hem güldürecek, hem 

de derin derin düşündürecektir. Bir meslek şiarı olarak AKİS, herkese, 

hattâ kendi sütunlarında cevap hakkı tanımaktadır. Ama cevap veren, 

elbette mukabelesine katlanacaklar. Yalnız, bunun suistimal edilme­

mesi gerektiği de herhalde kabul edilmelidir. Mecmua için cazip bul­

duğumuz, her yazı, isterse bize çatsın, sütunlarımızda yer alacaktır. 

Müsaade etmeyeceğimiz husus, bazı "sonradan olma C. H. P. li"lerin 

savcılar vasıtasıyla yapmaya çalıştıkları gibi AKİS'i bir gevezelik foru­

mu haline sokmaktır. 

ütün bunların üstünde, tabii bu hafta gene İnönü-Menderes düello­

sunun hiç kimse tarafından bilinmeyen cepheleri AKİS'in sütunlarını 

doldurmaktadır. Geçen hafta 

AKİS, iki liderin bu düelloda nasıl 

çalıştıklarını, cevaplarını nasıl 

hazırladıklarını zaman, mekan 

söyliyerek belirtmişti. Bu hafta 

AKİS muhabirleri, en yakınları­

na söylediklerinden iki liderin ka­

fasından geçenleri dahi tesbit et­

mek imkanını bulmuşlardır. 

ir başka nokta. Memnuniyetle 

öğrenmiş bulunuyoruz ki geçen 

hafta Gençlik ve İrtica mevzuun­

da hakikaten kıymetli fikirlerini 

bir mülakat çerçevesi içinde 

AKİS'e aksettiren Tarık Zafer 

Tunaya, bundan birkaç ay evvel, 

tamamiyle hakkı olan Profesör­

lük sıfatına kavuşmuştur. Prof. 

Tunaya Esas Teşkilat Hukuka kür-

süsü profesörüdür. İnkılap dersle­

ri vermektedir ve inkılâplar mev­

zuunda esaslı incelemeleri vardır. 

T. Zafer Tunaya 

Prof. 

Saygılarımızla 

AKİS 

3 

G 

B 

B 

Klişe 

• 

pecya

---

Cilt : XVII, Sayı : 287 

A K İ S 

HAFTALIK AKTUALİTE MECMUASI 

27 Ocak 1960 

Y U R T T A  O L U P  B İ T E N L E R 

Millet 

Tuhaf mantık 

eçen hafta içinde İnönü - Mende-

res düellosunu takip edenler bir 

noktaya mim koydular. Başbakan 

muhalefet liderinden şikâyet ediyor­

du. Şikâyeti şuydu: İnönü on sene­

dir söylediklerini tekrarlayıp duru -

yordu! Bunda şaşılacak ne vardı, 

hiç kimse anlayamadı. Eğer on se­

nedir Muhalefetin istedikleri yapıl­

mış bulunsaydı ve İnönü gene o ye-

H . P . ilk seçimlerde iktidarı alırsa 

on senelik talebini bizzat yerine ge­

tirmek de İnönü için birinci iş ola­

caktır. 

Demek ki Menderese göre talep­

te bulunulur, siz aldırmazsınız, talep­

te biraz ısrar edilir, gene aldırmaz­

sınız. Mesele tamamdır. Bir daha 

kimse ondan bahsetmez artık! Nite­

kim Başbakan, İnönüye cevaplarının 

birinde, herkesin hayretten bir karış 

açılmış gözleri önünde Uşak hadi­

selerinden, Gezi Ekiplerinden, Tri-

madı mı, artık onları tekrar hiç kimse­

nin talep etmeye hakkı kalmadığına 

ciddi ciddî inanmakta, hattâ aksi ha­

reket tarzını bir zorlama, bir şiddet, 

bir sindirme teşebbüsü saymakta­

dır. 

İnönünün tabiriyle "Görülmemiş 

şey! İnanılmayacak şey!" Ama bu, 

bir hakikati ortaya koyuyor: Tek ça­

re, en demokratik usullerle bizzat 

Menderesin iş başından uzaklaştırıl­

masından ibarettir. Başka hiçbir ça­

re mevcut değildir. 

Başbakanlık binası 

Olmuyor! Olmuyor! Olmuyor! 

rine getirilmiş talepleri sıralasaydı. 

Muhalefet liderinin mantığından de­

ğil, aklından bile şüphe etmek caiz hal 

alırdı. Ama yerine getirilmemiş talep­

leri tekrar ve tekrar ortaya sürmek­

ten daha tabii bir şey düşünülebilir 

mi? İnönü on senedir, ciddi bir de­

mokratik idarenin şartları tahakkuk 

ettirilsin talebindedir. İcap ederse, 

daha on sene aynı talebi ileri sür­

mek sadece hakkı değil, aynı zaman­

da vazifesidir. Nitekim, görünen köy 

kılavuzsuz bulunur ve hakikaten C. 

kopisin kılıcından ne kaldığını sor­

muş, bütün bunların unutulduğunu 

ileri sürmüştür. Bu düşünce tarzı 

meselâ tahkikat önergelerinin niçin 

gündeme alınmadığının D. P. gru­

buna verilen "Basın Suçlarının Affı 

Talebi" gibi takrirlerin neden sene­

lerdir uyutulduğunun, boş bakanlık -

ların bir türlü doldurulmamasının, 

ara seçimlerinin yapılmamasının sır-

rını ortaya koymaktadır. 

Menderes, bunlar bir kere yapıl-

Demokrasi 

Tebdili mekândaki ferahlık 

eçen haftanın son günü, cumarte­

si sabahı saat tam onda Ankara-

daki Başbakanlık binasının dış mer­

divenlerinin dördüncü basamağında 

siyah pardesülü, gri şapkalı, ufak te­

fek bir adam boylu boyunca uzanmış 

yatıyordu. Adam Ticaret Bakanı 

Hayreddin Erkmendi. Hayreddin 

Erkmen biraz önce 0014 plakalı si-

AKİS, 27 OCAK 1960 

G 

G 

4 

pecya

---