Yazışma adresi: Uzm. Dr. Ozan Koçak, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Meşelik Kampüsü / Eskişehir



Yüklə 34,79 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix26.05.2018
ölçüsü34,79 Kb.
#46155
növüYazı


144

Ciddi Bir İlaç Reaksiyonu: Serotonin Sendromu

Serious Drug Reaction: Serotonin Syndrome

Ozan KoçaK*, Coşkun YaRaR*, Kürşat Bora ÇaRman*, İlhan IşIK*

*Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı

alındığı tarih: 19.12.2014 

Kabul tarihi: 29.04.2015 

Yazışma adresi: Uzm. Dr. Ozan Koçak, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Meşelik Kampüsü / Eskişehir

e-posta: ozankocak79@gmail.com

Olgu Sunumu

ÖZ

Serotonin sendromu serotonerjik etkili ilaçların tek başına 

veya birlikte kullanılmaları sonucu beyinde serotonin akti-

vitesinin artması sonucu gelişen bir ilaç ilişkili toksik tab-

lodur. Bilinç değişikliği, otonomik instabilite ve nöromus-

küler anormallikler ile karakterize nadir görülen bir hasta-

lıktır.  Biz  serotonerjik  etkili  ilaçların  birlikte  kullanımı 

sonucu 16 yaşındaki bir erkek çocukta gelişen serotonerjik 

sendrom olgusunu sunmak istedik.

Anahtar kelimeler: serotonin, yan etki, bilinç değişikliği, 

nöbet

aBSTRaCT

Serotonin syndrome is a drug-induced toxic condition that 

results  from  increased  brain  serotonin  activity  which  is 

precipitated by the use of one or more serotonergic drugs. 

It is a rarely seen syndrome characterized by altered men-

tal  status,  autonomic  instability  and  neuromuscular 

abnormalities. We present a 16- year- old boy with sero-

tonin syndrome developed following the combined use of 

serotonergic drugs.

Keywords:  serotonin,  side  effect,  altered  mental  status, 

seizure

İKSST Derg 7(3):144-146, 2015

doi:10.5222/iksst.2015.144



GİRİş

Serotonin  sendromu  nadir  görülen,  mortalite  riski 

bulunan  serotonerjik  etkili  ilaçların  tedavi  edici 

dozda veya aşırı miktarda alınmasından ya da seroto-

nerjik  etkili  iki  ilacın  farmakolojik  etkileşiminden 

kaynaklanan  bir  ilaç  reaksiyonudur.  Genellikle 

hekimler  tarafından  özellikle  hasta  semptomlarının 

hafif olduğu durumlarda akla gelmeyen ve atlanan bir 

hastalıktır.  Geniş  bir  semptom  yelpazesi  vardır. 

Görülen  bulgular  tremor,  diyare  ve  hipertansiyon 

şeklinde  nispeten  hafif  olabileceği  gibi  ağır  olgular 

rijidite, hipertermi, çoklu organ yetmezliği ve ölümle 

de sonuçlanabilir. Hafif semptom ve bulgularla sey-

reden olgular için serotonin toksisitesi terimi de kul-

lanılmaktadır 

(1)


.  Biz  burada  serotonerjik  etkili  iki 

ilacı kombine kullanan ve serotonin sendromu geli-

şen bir hastamızı sunmak istedik.

oLGU

On altı yaşında erkek hasta çocuk nöroloji poliklini-

ğine  jeneralize  tonik  klonik  tarzda  nöbet  geçirme 

yakınması  ile  başvurdu.  Daha  önce  nöbet  öyküsü 

olmayan  hastanın  son  bir  aydır  çocuk  psikiyatrisi 

tarafından obsesif kompulsif bozukluk tanısı ile baş-

lanan  fluoksetin  (20  mg/gün),  aripiprazol  (10  mg/

gün) ve imipramin hidroklorür (50 mg/gün) tedavile-

rini  aldığı  öğrenildi.  Hastanın  tedavi  başlandıktan 

sonra  huzursuz  olduğu,  aşırı  sinirlenme,  bağırma, 

bazen ağlama şeklinde davranışlarının olduğu öğre-

nildi. Fizik muayenesinde hiperhidrozisi dikkat çeken 

hastanın  ateş  39°C,  tansiyon  150/60  mmHg,  nabız 

116/dk. olarak saptandı. Özellikle alt extremitelerde 

tonus  artışı  ve  derin  tendon  reflekslerinde  artış  ile 

birlikte  ellerinde  belirgin  tremoru  mevcuttu. 

Laboratuvar  tetkiklerinde,  kan  gazında  pH:  7,062, 

pCO


2

: 41,3 mmHg HCO

3

: 10,9 mmol/L, baz açığı -19 



mmol/L, CK: 599 U/L saptandı. Hastanın elektroen-

sefalogram (EEG) ve beyin MRG çalışmaları normal 

sonuçlandı.  Hastada  mevcut  bulgularla  serotonin 

sendromu  düşünüldü.  Monitorize  edilen  hastanın 

fluoksetin ve imipramin tedavileri kesildi. Hastanın 

kliniğinde 24 saat içerisinde belirgin düzelme oldu. 

Metabolik  asidozla  birlikte  hiperhidrozisi  ve  hiper-

tansif değerleri giderek düzelen hastanın üç günlük 




O. Koçak ve ark., Ciddi Bir İlaç Reaksiyonu: Serotonin Sendromu

145

takibi sonrasında, tamamen normale döndüğü görül-

dü.

TaRTIşma

Son yıllarda çocukluk ve adölesan dönemde seroto-

nin  gerialım  inhibitörlerinin  kullanımı  giderek  art-

mıştır. Serotonin sendromu merkezi ve periferik sinir 

sisteminde aşırı serotonerjik etkinlik ile oluşan, haya-

tı tehdit eden bir ilaç reaksiyonudur. Genellikle nöro-

musküler  hiperaktivite  (hiperrefleksi,  myoklonus, 

koordinasyon bozukluğu, tremor), otonomik hiperak-

tivite  (hiperhidrozis  hipertermi,  diyare,  hipertansi-

yon/hipotansiyon, bulantı-kusma) ve bilinç değişikli-

ği (konfüzyon, hipomani, ajitasyon) klinik triadı ile 

karakterizedir 

(2)

.

Genellikle serotonerjik ilaçların yüksek dozda veya 



başka ilaçlarla beraber kullanımları sırasında ortaya 

çıkmaktadır. Beyin sapı ve spinal kordaki 5-HT1A 

ve  5-HT2  reseptörlerinin  aşırı  uyarılması  sonucu 

artan  serotonerjik  nörotransmisyonun  serotonin 

sendromu  gelişiminden  sorumlu  olduğu  düşünül-

mektedir 

(2,3)

.

Klinik bulgular hafif olgularda gözden kaçabilecek 



tremor, diyare şeklinde olabileceği gibi hipertansi-

yon,  nöbet,  hipertermi,  deliryum,  koma  ve  ölümle 

sonuçlanan ağır bir tablo şeklinde de olabilir. Yapılan 

çalışmalar  hekimler  arasında  serotonerjik  sendrom 

farkındalığının düşük olduğu ve çoğu zaman anım-

sanmadığı yönündedir 

(4)

. Hastalığın tanısına seroto-



nerjik  bir  ilaç  başlanan  hastada  klinik  bulguların 

ortaya çıkması ile gidilir. Serotonin sendromu için 

tanımlanmış farklı tanı kriterleri bulunmaktadır. İlk 

önce Sternbach tarafından tanımlanan kriterler daha 

sonra Radomski ve ark. 

(5)


 tarafından revize edilmiş-

tir.  Sternbach  tanı  kriterlerine  göre,  mental  durum 

değişiklikleri  (konfüzyon,  hipomani),  ajitasyon, 

myoklonus,  hiperrefleksi,  terleme,  üşüme/ürperme 

duyumları,  tremor,  ishal,  koordinasyon  bozukluğu 

ve ateş gibi belirtilerinden en az üçünün bulunması 

gerekmektedir. Günümüzde en çok Hunter tarafın-

dan  tanımlanan  kriterler  kullanılmaktadır.  Hunter 

ölçütlerine göre serotonin sendromu tanısı konula-

bilmesi  için  spontan  klonus;  indüklenmiş  klonus 

veya oküler klonusla birlikte ajitasyon veya terleme 

veya  hipertoni  ve  ateş,  tremor  ve  hiperrefleksi 

bulunması  gerekmektedir.  Hastamızda  bilinç  deği-

şikliği, artmış duygulanım, ajitasyon, refleks artışı, 

tremor, ateş, terleme, taşikardi, hipertansiyon bulun-

maktaydı  ve  iki  sisteme  göre  de  kriterleri  karşıla-

maktaydı 

(5-7)


Tedavide  en  önemli  nokta  erken  tanı  ve  tetikleyen 

ilacın kesilmesidir. Bunun dışında serotonin antago-

nistleri  tedavide  kullanılabilir.  Ayrıca  semptomatik 

yaklaşımla  özellikle  ajitasyon,  otonom  semptomlar 

ve hiperterminin kontrol altına alınmaya çalışılması, 

gerekirse  sedasyon  sağlanması,  eksternal  soğutma, 

antihipertansif  ilaçlar  kullanılmalıdır.  Serotonerjik 

ilaçların kesilmesi ve tedavinin başlanmasıyla birlik-

te, pek çok olgu 24 saat içinde tipik olarak geriler, 

ancak yarılanma ömrü uzun olan, aktif metabolitleri 

olan ya da etki süresi uzun olan ilaçları kullanan has-

talarda bulgular bir süre daha devam edebilir. Örneğin, 

konfüzyon  ve  diğer  bilinç  değişiklikleri  birkaç  gün 

sürebilir ve hatta tedaviye rağmen, ölüm söz konusu 

olabilir 

(1,2)

.

 



Hastamızda fluoksetin ve imipramin gibi iki seroto-

nerjik  ilacın  kombine  kullanımı  söz  konusuydu  ve 

tanı  kriterlerini  karşılıyordu.  Serotonerjik  ilaçların 

kesilmesinden sonraki 24 saat içinde hastanın terle-

me, taşikardi, hipertansiyon bulgularında ve metabo-

lik asidozunda belirgin düzelme sağlandı.



SOnuÇ

Serotonin  sendromu  nadir  görülen,  genellikle  akla 

gelmeyen,  ölümcül  olabilen  bir  ilaç  yan  etkisidir. 

Özellikle antidepresan ve antipsikotik ilaçların kom-

bine tedavilerinde risk artmakta olup, bu hastalarda 

özellikle nöbet ayırıcı tanısında serotonin sendromu 

anımsanmalıdır.

KaYnaKlaR

1.  Dunkley  EJ,  Isbister  GK,  Sibbritt  D,  et  al.  The 

Hunter Serotonin Toxicity Criteria: Simple and accura-

te diagnostic decision rules for serotonin toxicity. QJM 

2003;96:635-42.

  http://dx.doi.org/10.1093/qjmed/hcg109

2.  Boyer EW, Shannon m. The serotonin syndrome. 

Engl J Med 2005;352:1112-20.

  http://dx.doi.org/10.1056/NEJMra041867



3.  Haberzettl R1, Fink H, Bert B. Role of 5-HT(1A) and 

5-HT(2A) receptors for the murine model of the sero-

tonin syndrome. J Pharmacol Toxicol Methods 2014; 

70:129-33.




İKSST Derg 7(3):144-146, 2015

146

  http://dx.doi.org/10.1016/j.vascn.2014.07.003



4.  Jones D, Story Da. Serotonin syndrome and the ana-

esthetist. Anaesth Intensive Care 2005;33:181-7.



5.  Sternbach H. The serotonin syndrome. Am J Psychiatry 

1991;148:705-13.

  http://dx.doi.org/10.1176/ajp.148.6.705

6.  Radomski JW, Dursun Sm, Reveley ma. An explo-

ratory approach to the serotonin syndrome: an update 

of clinical phenomenology and revised diagnostic cri-

teria. Med Hypotheses 2000;55:218-24.

  http://dx.doi.org/10.1054/mehy.2000.1047

7.  Koury Km, Tsui B, Gulur P. Incidence of serotonin 

syndrome in patients treated with fentanyl on seroto-



nergic agents. Pain Physician 2015;18:27-30.

Yüklə 34,79 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə