1 uluslararasi azərbaycan felsefe araştirmalari fəLSƏFƏ VƏ sosial-siyasi derneğİ elmlər assosiASİyasi


Fəlsəfə və sosial-siyasi elmlər – 2016, № 2



Yüklə 5,03 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə39/52
tarix26.11.2017
ölçüsü5,03 Kb.
#12669
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   ...   52

Fəlsəfə və sosial-siyasi elmlər – 2016, № 2 
 
 
- 114 - 
dar farklı şekillerde yorumlayabilir miyiz? İkincisi, bu dini çeşitlilik vakıası-
nı, dinlerin temel iddialarını koruyarak, yani dinleri başka bir şeye indirge-
meksizin, yahut da dini öğretilere eşdeğer bir açıklama getirmeksizin, tama-
men akli olarak yorumlayabilir miyiz?  
Benim  burada  yapmaya  çalışacağım  şey,  birinci  soruya  verilen  belli 
başlı cevapları ikinci sorumuz açısından müzakere etmek olacaktır. Öyle gö-
rünüyor  ki,  dini  çeşitlilik  vakıasına  getireceğimiz  aklî  değerlendirme  dinin 
ne olduğuna ve aklın kutsal olanı kuşatıp kuşatamayacağına dair bazı varsa-
yımlar ihtiva etmektedir. Dini çeşitlilik karşısındaki belli başlı tavırları tahlil 
ederek, bu varsayımları ortaya koymayı denemek uygun bir yol gibi görünü-
yor. Yukarıda sorduğum ikinci soruyu hatırlatayım: “Bu dini çeşitlilik vakı-
asını, dinlerin temel iddialarını koruyarak, yani dinleri başka bir şeye indir-
gemeksizin,  yahut  da  dini  öğretilere  eşdeğer  bir  açıklama  getirmeksizin, 
tamamen akli olarak  yorumlayabilir miyiz?” Öyle  görünüyor ki,  dini  çeşit-
lilik  vakıasını  tamamen  aklî  olarak  değerlendirmenin  veya  yorumlamanın 
temel  dini  inançların  kaynağı  hakkında  ciddî  tazammunları  bulunmaktadır. 
Bu tazammunlar, dinlerin bize öğrettiği Tanrı’nın veya nihâî gerçekliğin ne 
olduğuna  ve  insanoğlu  ile  ilişkisinin  nasıl  olduğuna  ilişkindir.  Kanaatimce 
tümüyle  akli  bir  zeminde  dini  çeşitliliği  anlamlandırmaya  kalkışmak  ancak 
dini inançlara eşdeğer açıklamalar getirmekle yahut da paradoksal bir şekil-
de dini inançlar vazʿ etmekle mümkündür.  
 
Dinî Çeşitliliği Yorumlamadaki Temel Seçenekler ve Bunların 
Dinlerle İlişkisi  
 
Dini  çeşitlilik  karşısındaki  tavırların  tasnifinde  başvurulan  iki  soruya 
verilen  cevaba  göre  bir  dizi  seçeneğin  benimsenmiş  olduğu  görülmektedir. 
Bu sorulardan bir tanesi dini inançların doğruluğu sorusu, bir tanesi de kim-
lerin kurtuluşa ereceği sorusudur. Kimlerin yahut da hangi dinin müntesiple-
rinin kurtuluşa ereceği sorusu ancak dini inançların doğruluğu teslim edildi-
ği zaman anlamlı halen gelen bir sorudur. Dini inançların doğruluğu sorusu-
na verilmiş cevapları (1) geniş anlamda ateizm diyebileceğimiz, her türlü di-
ni  inancı  reddetmekten,  (2)  dini  çoğulculuk  diyebileceğimiz  bütün  dinleri 
geçerli  ve  birbirine  eşdeğer  görmeye  kadar  varan  iki  uç  arasında  bulunan 


Din fəlsəfəsi 
 
 
- 115 - 
seçenekler  olarak  görebiliriz.  Bu  seçenekleri,  nisbeten  ayrıntılı  bir  tasnifi 
takip ederek şöyle sıralayabiliriz: (1) ateizm, (2) agnostisizm, (3) dini dışla-
yıcılık, (4) dini kapsayıcılık, (5) dini görelilik ve (6) dini çoğulculuk.
1
 
Dinlerin tamamını geçersiz görme veya herhangi bir tanrının veya ta-
biî varoluşsal  şartlarımızın  ötesinde herhangi  bir şeyin  var olduğunu kabul 
etmeme  seçeneğinin  epistemolojik  zeminine  bakalım.  Bu  seçeneğin  kabul 
edilmesi  durumunda,  Tanrı  veya  diğer  bir  ifadeyle  kutsal  olan  hakkında 
insanın bilgisinin bir kuşatıcılık iddiası söz konusu değildir. Böyle bir inkâr 
etme  tavrı,  insan  olarak  hayat  tecrübemizden  ve  âlemdeki  şartlardan  hare-
ketle varılan bir sonuçtur. Mesela, bu yaşadığım hayatın ötesinde, bu tecrü-
be ettiğim maddî dünyanın ötesinde bir şeyin olduğuna dair hiçbir delil yok-
tur veya eldeki deliller böyle şeylerin olmaması gerektiğini gösteriyor diye-
biliriz. Bu muhakeme düzeyinde, bir şeyin varlığı veya  yokluğuna dair hü-
küm o şeyin “ne olduğuna” dair çok şey bilmeden de, yahut da o şeyin sade-
ce haricî sıfatlarına (extrinsic properties) başvurarak, ileri sürülebilir. Niha-
yetinde bu hüküm, o şey hakkında başka şeylere nisbetle ortaya konulan bir 
hükümdür. Dolayısıyla “Tanrı diye bir şey yoktur ve onunla ilişkilendirilen 
inançlar tümüyle saçmalıktır” diyen bir kimse, bunu tümüyle akli olarak ge-
rekçelendirebilir.  Elbette  ki  bu  gerekçelendirme  girişiminin  kabul  edilip 
edilmemesi  aklî  değerlendirmeye  açıktır.  Tanrı’nın  varlığını  reddetmek, 
Tanrı’nın  dâhili  sıfatları  (intrinsic  properties)  hakkında  çok  şey  bilmemizi 
gerektirmez.  Onun  harici  nitelikleri  hakkında  bir  şeylerin  reddi  anlamında 
yeterlidir.  Mesela,  âlemin  nedeni  olmak,  Tanrı’ya  âleme  nisbetle  atfedilen 
harici bir niteliktir. Âlemden hareketle, “Tanrı diye bir şey yoktur” vs. deni-
lir.  
Dini  çeşitlilik  karşısındaki  seçeneklerimizden  ikincisi  olan  agnostik, 
bilinemezci,  seçenek  de  tümüyle  akla  dayanarak  savunulabilir.  Bir  kimse, 
“hem lehteki hem de aleyhteki verilerden hiç birisi beni ikna etmiyor, var da 
                                                 
1
 Chad Meister tayfın bir ucunda ateizmin diğer ucunda da dini dışlayıcılığın yer aldığı 
altı seçenekli bir yelpaze sunmuştur: (1) ateizm, (2) agnostisizm, (3) dini görelilik, (4) dini 
çoğulculuk, (5) dini kapsayıcılık, (6) dini dışlayıcılık. Ben bu yelpazenin bir ucuna ateizmi 
diğer ucuna dini çoğulculuğu yerleştiriyorum. Krş. (Meister, 2009: 26) 


Fəlsəfə və sosial-siyasi elmlər – 2016, № 2 
 
 
- 116 - 
diyemiyorum,  yok da diyemiyorum” diyebilir. Böyle bir  yaklaşım da inkâr 
edilen şeyin dâhili niteliklerine dair herhangi bir iddia içermemektedir.  
En  başta  Tanrı  inancını  ve  dolayısıyla  dini  inançların  doğruluğunu 
reddeden veya bilinemez olduğunu söyleyen tavırların karşısında dini inanc-
ları  kabul  eden  doğruluğunu  onaylayan  yaklaşımlar  bulunmaktadır.  Dini 
inançların  doğruluğunu kabul  edenlerin  yaklaşımlarını  yukarıda, “dışlayıcı-
lık, kapsayıcılık, görecelilik ve çoğulculuk” olarak dört faklı yaklaşım şek-
linde zikrettim. Bu dörtlü tasnifi biraz daha berraklaştırmak yerinde görünü-
yor. Bu yaklaşımlardan görecelilik, pek çok dinin her birinin kendi münte-
sipleri için doğru ve etkin olduğu şeklindeki anlayıştır (Meister, 2009: 26).
1
 
Pek çok dinin doğru ve etkin olduğunu söylemesi bakımından, bu yaklaşımı, 
dini çoğulculuk seçeneği içinde değerlendirmek gerekir kanaatindeyim. Bu 
durumda pek çok din karşısında, dini kabul etmek veya geçerli saymak şek-
lindeki  yaklaşım  içinde,  üç  tane  alt  seçenek  bulunmaktadır.  Bu  üç  seçenek 
dışlayıcılık,  kapsayıcılık  ve  çoğulculuktur.
2
  Şimdi  bu  üç  seçenekte  dini 
inançların doğruluğu ve kimlerin kurtuluşa ereceği sorularına verilen cevap-
lara  odaklanalım.  Bunu  yaparken  dikkat  etmeye  çalışacağım  husus,  bu  üç 
seçenekten  her  birinin  Tanrı  ve  onun  bizimle  ilişkisi  hakkında,  Tanrı’nın 
dâhili  sıfatları  hakkındaki  insânî  bilginin  kapsamına  ve  derinliğine  ilişkin 
faraziyeleridir.  Bu  faraziyelere  göre,  bu  seçeneklerin,  Tanrı’nın  veya  nihâî 
gerçekliğin aşkın olduğunu ve dinlerin onun hakkındaki öğretilerinin geçerli 
olduğunu  temin  edip  etmeyeceği  sorusuna  verilecek  cevap  belirginleşecek-
tir.  
Dini çeşitlilik karşısındaki tavırlardan dini inançların bir şekilde kabul 
edilmesi şeklindeki yaklaşımlar diye saydığımız üç seçenek, dinlerin doğru-
luğunun mahiyetine ve kapsamına  yönelik değerlendirmelere  göre birbirin-
den ayırılmaktadır. Dışlayıcılık hem dini inançların doğruluğu hem de kim-
lerin kurtuluşa ereceği  sorularında tek bir dini işaret  ettiği  için bir uçta  yer 
                                                 
1
  Mesela  dini  göreceliliğin  önemli  bir  temsilcisi  sayılabilecek  olan  Ernst  Troeltsch’un 
görüşleri için, bkz. (Atay, 2012: 105-145) 
2
  Bu  tasnifi  Alan  Race,  Hristiyan  dinler  teolojisinin  ana  yönelimlerini  belirtmek  için 
yapmıştır.  Ancak  bu  üçlü  tasnif  zorunlu  olarak  Hristiyanlığa  mahsus  bir  tasnif  değildir. 
Genel  olarak  dini  inançları  büsbütün  reddetmeyen  yaklaşımları  tasnif  etmeye  uygun 
görünmektedir. Bkz. (Race, 1982). 


Yüklə 5,03 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   ...   52




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə