509
bedensel ve çevresel temizliğe de son derece önem verir. İçinde
yaşadığımız çevre ve doğa Allah’ın insanoğluna emanetidir.
Allah insanı topraktan yaratmış ve onu toprağı imar edecek
yetenekler ile donatmıştır.
1492
Oysa insan, varoluş amacını unutarak kendi elleri ile yapıp
ettiklerinden dolayı karada ve denizde bozgun çıkmasına
sebep olmuş ve Allah’ın emanetine gerektiği gibi sahip
çıkmamıştır.
1493
Ayetten de görüldüğü gibi belki vazgeçer ve
gerçeği görürüz diye, kendi ellerimizle doğaya verdiğimiz
zararların bir kısmına maruz kalmaktayız.
Kur’an’da, Dünya’nın bir ölçü ve denge içinde var edildiği,
o dengede azgınlık etmememiz gerektiği ve yeryüzünün
tüm canlılar için yaratıldığı hatırlatılmaktadır. Dolayısıyla
çevre konusunda sadece insanlara değil tüm canlılara karşı
sorumluluklarımız olduğunu bilmemiz gerekir.
1494
İnsanoğlu yüzyıllardır çevresine ve doğaya verdiği zararların
bedelini ödemektedir. Kişisel hırslarla, daha çok kazanmak
arzusuyla, tembellikle, sorumsuzlukla doğaya zarar verenler,
kendilerinin doğanın bir parçası olduklarını ve verdikleri zararın
kendilerine döneceği gerçeğini göz ardı etmişlerdir. Yüzlerce
yıldır çevreye verdiği zarardan çok çeken insanoğlunda (en
azından önemli bir kısmında) bir çevre bilincinin oluşması
çok yeni sayılır. 1970’li yıllardan sonra dünyada çevremizle
ilgili hissedilir derecede bir duyarlılık oluşmuş ve bu olgu
çevrebilim (ekoloji) adıyla bilimsel platformda yoğun bir
şekilde ele alınmaya başlanmıştır.
1495
1492
Sizi topraktan inşa eden ve size orayı imar etme yeteneği bahşeden O’dur.
Hud
Dostları ilə paylaş: