6
yükseldiği temeldir. Bu insan tipinin Veblen tarafından yapılan “şen şakrak, coşkulu”
eleştirisine göre:
Hazza odaklı insan kavramında kişi, uyarıma bağlı olarak yeri değişen ama şekli
değişmeyen mutluluk arzusuyla dolu homojen bir top gibi titreşen bir zevk ve acı
terazisidir. Öncesi ve sonrası yoktur. Kuvvetler sepetinden bir dış etkiye maruz kalıp da
yerinden oynatılmadıkça kararlı dengesini sürdüren, yalıtık, eksiksiz bir insan
müsveddesidir. Eleman uzayında durumdan vazife çıkarır ve kuvvetler paralelkenarınca
yamultulana kadar ruhsal ekseni etrafında topaç gibi döner. Darbenin kuvvetine maruz
kalınca da, kendinden-şarjlı arzu topu gibi başlangıçtaki huzuruna kavuşur (Veblen’den
aktaran Dowd, 2013: 125).
Klasik iktisadi analizin üretim alanına yoğunlaşmasına ve değerleri üretim
maliyeti temelinde nesnel olarak açıklamasına karşılık marjinalistler, analizlerinde
mübadele alanına odaklanır ve değeri, rasyonel bireyin metaya atfettiği öznel faydayla
açıklarlar.
Klasik analizde insanların ve ulusların zenginliğiyle ilgili bir bilim olan iktisat,
nesnel emek değer kuramı yerini öznel fayda kuramına bırakırken bir tercih kuramı
hâline gelmiştir (Buğra, 2011: 14). Örneğin klasik iktisadın öncülerinden Smith’e göre
politik iktisatın
problemi, halkı da, hükümdarı da zengin etmektir (Smith, 2011: 455);
Ricardo’ya göre bir ülkenin servetinin artışı ve artan ürünün dağılımının kurallarının
saptanmasıdır (Ricardo, 1962: 24); Malthus’a göre ise, zenginlik artışını etkileyen
sebepleri araştırmaktır (Malthus, 1974: 21).
Jevons’a gelindiğinde, iktisadın amacı, “en az acıyla en fazla haz satın alarak
mutluluğu maksimize etme”ye evrilmiştir (Jevons, 1965: 23).
Bu çalışmada, klasik politik iktisattan marjinalizme geçişteki kuramsal
dönüşüm, ücret kavramı çerçevesinde incelenecektir.