Ateşi Tutan Eller ateş kahramanlari (2010) Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç



Yüklə 36,9 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix21.05.2018
ölçüsü36,9 Kb.
#45116


145

Ateşi Tutan Eller - ATEŞ KAHRAMANLARI (2010)

Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç

YANGIN YERİNDE ZEHİRLİ GAZLARDAN  

DOĞAN TEHLİKELER

“Sözü bilen kişinin, yüzünü ak ede bir söz

Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz.”

Yunus Emre

 

Yanan ortamlarda çok farklı maddeler bir arada bulunur ve yanma sonu-



cu değişik gazlar açığa çıkar. Bu gazlardan bir kısmı zehirleyici, bir kısmı boğucu 

ve bir kısmı tahriş edici özellik taşır. Gazlar, yangın yerindeki tehlikelerin en bü-

yüğünü oluşturur. Avrupa’da yapılan istatistiki araştırmalarda, zehirli gazlardan 

ölenlerin oranı yanıklardan ölenlerin oranının iki katıdır.

 

Amonyak, siyanidrik asit ve karbondioksit gibi gazlar, havadan daha ha-



fif oldukları için açık havada sadece yangının oluştuğu yerde veya çıkış yerinde 

tehlikeli olur. Fakat kapalı hacimlerde büyük tehlike teşkil ederler. Klor, fosgen, 

nitrik gazlar, benzin ve benzol gazları veya tetraklor, karbonat gibi gazların öz-

gül ağırlıkları havadan ağır olduğundan genellikle tabanda birikirler. Bu gazlar, 

çukur ve kapalı bahçe gibi rüzgardan korunan yerlerde toplanır ve uzun süre ka-

labilirler. Özellikle kuyularda büyük tehlike oluştururlar.

 

Zehirli gazlar çevredeki gazlarla birleşir, birleşmeden dolayı yoğunluk-



larını kaybederler. Tesirsiz hale gelme zamanları bu gazların cinsine ve başlan-

gıçtaki yoğunluğuna bağlıdır. Sıcak ve kuru hava zehirli gazların seyrelmesini 

daha çabuk sağlar. Rüzgarsız ve sisli havalarda uzun süre tesirli olurlar. Suyla 

karışabilen bazı gazlar yağmurlu hava-

larda aşağı inebilirler.

 

Zehirli gazlar, solunum yolu ile 



vücuda  girebildiği  gibi  derinin  soğur-

ması  ile  de  vücuda  nüfuz  ederler.  De-

rinin soğurması ile vücuda giren zehirli 

gazlar,  çoğu  zaman  solunum  yoluyla 

alınmasından  daha  büyük  zehirlenme 

tehlikeleri meydana getirebilir.




146

Ateşi Tutan Eller - ATEŞ KAHRAMANLARI (2010)

Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç

Zehirli gazlar; 



a) İnsan vücudundan oksijeni alarak boğulmaya neden olabilir, 

b) Nefes yollarını tahriş ve tahrip edebilir, akciğerleri zedeleyebilir, 

c) Kanda, sinir sisteminde ve hücrelerde zararlara yol açabilir. 

1. Boğucu Etki Yapan Zehirli Gazlar 

 

Bu gruptaki gazlar zehirli değildir. Bulunduğu yerlerde oksijeni ittikleri 



için oksijen yetersizliği yaratırlar. Teneffüs yolu ile alınan havadaki oksijen oranının 

yüzde 17’nin altına inmesiyle insan vücudunun direnci zayıflar. Oksijen miktarının 

az olduğu yerlerde teneffüs cihazı giyilmesi gerekir. Filtreli gaz maske kullanılırsa 

tehlike yaratılır, çünkü oksijen olmayan yerde filtre bir görev yapamaz.

 

Boğucu gazların tesiri altında kalan insanların bulundukları odaları der-



hal havalandırmak gerekir. Kazazedeler bir an önce bu odalardan çıkarılmalı ve 

onlara oksijen verilmelidir. Bu kişileri yatırmalı ve rahat nefes almaları için el-

biselerinin kol ve yaka kısımlarını gevşetmeli, yaşam belirtileri görülmeyen ka-

zazedeleri tekrar hayata döndürebilmek için ağızdan ağza veya burun yolu ile 

yapılan suni teneffüs uygulanmalıdır. Vücut sıcaklığını aynı seviyede tutabilmek 

için kazazedenin üstü örtülerek sıcak tutulmalı ve bir an önce hastaneye kaldırıl-

malıdır. 

2. Tahriş ve Tahrip Edici Gazlar 

 

Bu gruptaki gazlar, nefes yollarına etki eder, göz ve deride tahrişlere yol 



açar. Bu gazların tesirleri çoğu zaman geç fark edilir. Kokuları keskindir. İlk be-

lirtileri, öksürme, göz yaşarması, burun akıntısı ve bunalma hissi ile ortaya çıkar. 

Kazazedeler kaza yerinden derhal uzaklaştırılmalı, yatırılmalı, rahat nefes alma-

ları sağlanmalı ve onlara oksijen verilmelidir. Derhal doktor yardımı istenmeli ve 

taşımada sarsılması engellenmelidir. Tahriş ve tahrip edici gazlara örnek olarak 

amonyak, klor, nitrik gazlar ve fosgen gösterilebilir. 

 

Amonyak  (NH

3

),  renksiz  ve  ısırıcı  kokan  bir  gazdır.  Havayla  karşılaş-

tırdığımızda  yoğunluğu  0.59’dur.  Bu  gaz,  yüksek  basınçlarda  renksiz  bir  sıvı 

halinde yoğunlaştırılabilir. Nitrikasit üretiminde, gübre sanayinde ve soğutucu-

larda soğutma gazı olarak kullanılır. Amonyak organik maddelerin çürümesinde 

görülür ve lağım gazlarının bir parçasıdır. Hafif zehirlenmeleri geçicidir. Amon-

yağın küçük dozajları bile gözlerin ve burun mukozasının zedelenmesine, yüz 

kızarıklığına ve nabız yükselmesine yol açar. Amonyak buharı püskürtme su ile 

imha edilmelidir. Açık alanda, yeşil hava filtresi kullanılmalıdır. Amonyak mikta-




147

Ateşi Tutan Eller - ATEŞ KAHRAMANLARI (2010)

Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç

rı fazla olan yerlerde koruyucu elbise giyilmeli ve gözleri korumak için koruyucu 

maske takılmalıdır. Amonyağın tesirinden sonra vücut bol su veya sirkeli su ile 

temizlenmeli, sirke buharı solunmalıdır.

 

Klor (Cl

2

), havadan daha ağır, sarı yeşil renginde ve kendine has kokusu 

olan bir gazdır. Klor, basınçlandırma ve soğutma yolu ile çok kolay yeşilimsi 

sarı bir sıvıya dönüştürülebilir. Genel olarak üst solunum yollarını tahriş edici bir 

gazdır. Gözde de tahriş etkisi yaptığı gibi, yüksek dozajlarda sinir sistemini felce 

uğratır ve şiddetli öksürük, nefes darlığı ve ölümlere sebep olabilir. Ayrıca deriyi 

tahriş ederek su toplamasına yol açar. Klor, hemen tesir edebilen, bekleme süresi 

olmayan bir gazdır. Püskürtme suyla indirgenebilir. Klorla zehirlenmiş kişilerin 

klora bulanmış elbiseleri derhal çıkartılmalı, su ve alkol buharını içine çekmesi 

sağlanmalı ve gözleri su ile yıkanmalıdır. 

 

Nitrik gazların en tehlikelileri, nitrojendioksit (NO



2

) ve dinitrojentetraok-

sid (N

2

O

4

)dir. Her ikisi de havadan daha ağırdır. Nitrik gazlar bazen kan zehirlen-

melerine yol açar. Asit tesirleri ise solunum organlarını tahriş eder. Nitrik gazlar, 

nitrik asidin organik maddelerle veya metallerle temas etmesinden oluşur. Ayrıca 

nitrik gazlar küçük ve kapalı yerlerde elektrik veya oksijen kaynağı ile çalışıldığı 

zaman  oluşabilir.  Genellikle  nitrik  gazlar  selülozun,  patlayıcı  maddelerinin  ve 

azot gübrelerinin alevsiz parçalanmasında ortaya çıkarlar. Nitrojendioksit, sarı ile 

kırmızı ve kahverengi arasında değişebilen gaz bulutu olarak görülür. Bu gazların 

ilk tesirleri baş ağrısı, kusma ve kasılmadır. Bunları akciğer ödemi ve ölüm takip 

eder. Açık havada filtreli maske kullanılabilir.

3. Sinir Sistemine Tesir Eden Gazlar

 

Bu gruptaki gazlar, canlılarda kan, sinir sistemi ve hücrelere zarar verici 



etkiler yapar. Şüpheli durumlarda her zaman ağır teneffüs cihazları kullanılmalı-

dır. Kazaya maruz kalan kişi, gazın bulunduğu odadan derhal çıkartılmalı ve yere 

yatırılmalıdır. Elbiseleri gevşetilmeli, temiz hava verilmelidir.

 

Benzol  (C



6

H

6

),  taşkömürü  ziftinin  destilasyonundan  elde  edilen,  kolay 

hareket edebilen ve su renginde bir sıvıdır. Buharı havadan daha ağırdır. Benzin-

den 60 kat daha zehirlidir. Deri tarafından emilebilir. Bu nedenle, benzol veya 

benzol  karışımı  sıvılarda  el  yıkanmamalıdır.  Benzol  zehirleme  etkileri,  deride 

tahriş ve baygınlık vaziyeti ile belli olur. Tesirini çok geç gösterebilir.

 

Karbondioksit (CO



2

), hava içinde yüzde 8 oranında bulunursa boğucu 

etki gösterir ve yeterli oksijen olsa bile zarar verir. Karbondioksit, karbonun ta-

mamen yanmasından oluşur ve havada yüzde 0.03 oranında bulunur. Şarap mah-



148

Ateşi Tutan Eller - ATEŞ KAHRAMANLARI (2010)

Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç

zenlerinde, soğutucularda, söndürücülerde ve haşerelerle mücadelede kullanılır. 

Karbondioksit hafif ekşimsi kokan ve havadan daha ağır olan bir gazdır.

 

Karbonmonoksit (CO), saf durumunda tatsız, kokusuz ve renksiz bir gazdır 

ve havadan daha hafiftir. Tamamlanamayan ve yeterli hava almayan yanmalarda 

oluşur. İçimize çektiğimiz havada yüzde 0.01 oranında karbonmonoksit bulunur-

sa tehlike yaratabilir. Selülozun alevsiz yanmasında çok miktarda karbonmonoksit 

gazı çıkar. Karbonmonoksit, kan zehirleyicidir ve kandaki hemoglobinleri, karbon-

monoksit hemoglobinlerine dönüştürerek vücutta oksijen eksikliğine yol açar.

 

Kükürt karbonat (CS



2

), suni ipek ve suni yün sanayinde olduğu gibi ka-

rışım maddesi ve haşerelerle mücadelede görülür. Renksiz veya sarımtırak ren-

ginde, çürümüş turp gibi kokan bir sıvıdır. Buharı havadan daha ağırdır. Kükürt 

karbonat bir sınır zehridir ve baş ağrısı, şuur bozukluğu, baygınlık, solunum felci 

ve ölüm gibi sonuçlara sebep olabilir.

4. Gaz Zehirlenmesi Belirtileri

 

Gaz zehirlenmelerinde gazın cinsine göre belirtiler değişir. Ağızda yan-



ma, yutkunma zorluğu, kusma, karın ağrısı, halsizlik, baş dönmesi ve terleme 

olur.  Şuurda  bozukluklar  başlar.  İdrar  durumu  azalır.  Görmede  bozukluk,  na-

bızda zayıflama, göz bebeklerinde büyüme veya küçülme, tansiyon düşmesi ve 

kasılmalar olabilir. Öksürük, göz yaşarması, burun akıntısı ve deride morarma 

görülebilir.  Boğulmaya  neden  olan  gazlar  solunduğu  zaman,  yarı  boğulmalar-

da kazazedenin başı döner, kendini halsiz hisseder, soluk alması güçleşir, nefes 

verme sırasında titreme ve sarsılmalar görülür. Tam boğulmada hastanın bilinci 

kaybolur, derisi, özellikle burun kulak, dil ve parmak uçları morarır.



5. Gaz Zehirlenmelerinde İlk Yardım

w

  Zehirlenen  kişiyi  gazın  bulunduğu  ortamdan  uzaklaştırınız  ve  hemen  temiz 



havaya çıkarınız. Oksijen ihtiyacını artırmamak için kesinlikle yürütmeyiniz, 

kollarını ve bacaklarını oynatmayınız.

w

Elbiselerin sıkan kısımlarını; yaka, kemer, kravat vs. gevşetiniz. Solunum dur-



muş veya çok yavaşlamışsa, mümkünse oksijen veriniz, yoksa ağızdan ağza 

suni teneffüs yapınız.

w

Ceket, palto veya battaniye ile örterek sürekli sıcak tutmaya çalışınız. Üşüdüğü 



zaman oksijen ihtiyacı arttığı için üşütmeyiniz.

w

Kalp durmuşsa, kalp masajı yapınız ve başkalarından yardım isteyerek hasta-



neye götürünüz.


149

Ateşi Tutan Eller - ATEŞ KAHRAMANLARI (2010)

Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç

w

Deri yoluyla zehirlenme olmuşsa, elbiselerini çıkarınız ve deriyi bol su ile yı-



kayınız.

6. Söndürme Kurtarma Ekiplerinin Çalışma Prensipleri

 

Yangın odalarına giren ekipler camları açarak havalandırmayı sağlama-



lıdır. Çatı yangınlarında havalandırmayı sağlamak için çatı kaplamasını kırmalı-

dırlar. Yoğun duman olan hacimlerde ve endüstri yangınlarında mutlaka teneffüs 

cihazı takılmalıdır. Teneffüs cihazı ile çalışmalarda iki kişi birlikte ilerlemelidir. 

Görev başındaki ekipler devamlı birarada çalışmalı ve geri çekilmeleri birlikte 

gerçekleştirmelidir. 

 

Depo, kuyu ve kanallara teneffüs cihazı ile yalnız bir kişi girebilir. Bu du-



rumlarda derhal müdahalede bulunabilecek tam teçhizatlı bir kişi hazır bekleme-

lidir. Müdahale çok uzun sürecekse, değiştirmek için gereken kuvvet zamanında 

hazırlanmalı, karmaşık odalarda veya zor görevlerde yedek kuvvetler önceden 

belirlenmelidir. Eğer aynı ekip tekrar göreve dönecekse, yeterli dinlenme araları 

verilmelidir. Deriye zarar verici gaz varsa koruyucu elbise kullanılmalı, müdaha-

le ekipleri teneffüs cihazlarını her zaman yanlarında bulundurmalıdır. 



Yüklə 36,9 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə