9
2015/209
8.
TAŞINMAZIN ÇEVRE VE KONUMU
8.1.
Konum ve Çevre Bilgileri
Değerleme konusu; Kırklareli İli, Lüleburgaz İlçesi, Büyükkarıştıran Beldesi sınırları
içerisindeki 4 pafta,
4254 nolu parsel üzerinde konumlu olan
Edip İplik Tesisleri
(Halihazırda depo) ile 4 pafta 225 ilâ 228, 14 Pafta, 229, 230, 1896 ve 1897 nolu
parsellerdir.
E–5 Karayolu üzerinde Çorlu–Lüleburgaz istikametinde ilerlerken Büyükkarıştıran
Beldesi çıkışında ve yolun solunda yer alan tesis, E–5 Karayolu’na ikinci parsel
konumundadır.
Tesis ile karayolu arasında Çelik İnşaat, yolun karşısında Akpet Akaryakıt İstasyonu,
karşı çaprazında Kızılay Hizmet Binası, yakın çevresinde ise ADM Yağ, Tüp Merserize,
Ulaş Gıda, Trakya Otocam Fabrikası, Trakya Döküm, Paşabahçe Cam, Genmak, Zorlu
Enerji, Eczacıbaşı Zentiva gibi orta ve büyük ölçekli sanayi tesisleri ile belediye
merkezine yakın konumda, ayrık ve bitişik nizamlarda inşa edilmiş, mesken olarak
kullanılan, 2–3 katlı binalar bulunmaktadır.
Tesis, E–5 Karayolu’na 50 m., Muratlı Kavşağı’na 350 m., Büyükkarıştıran Belediye
Binası’na 500 m., Misinli Kavşağı’na ise yaklaşık 2 km. mesafededir.
Konum Krokisi
10
2015/209
Uydu görüntüsü
8.2.
Bölge Analizi
Lüleburgaz İlçesi:
İlçenin sınırları dahilinde 6 belde 30 köy bulunmaktadır. Çorlu, Edirne, Tekirdağ'dan
sonra Trakya'nın 4. en büyük yerleşim yeridir. Lüleburgaz, Kırklareli'nin en büyük ve en
gelişmiş ilçesidir. Kırklareli'nin güneyinde, sanayisi yoğun bir yerdir.
Lüleburgaz, Kırklareli ilinin güneyinde yer almakta olup, doğusunda Tekirdağ ilinin
Saray ve Çorlu ilçeleri, batısında Kırklareli ilinin Babaeski ilçesi, kuzeyinde Kırklareli ilinin
Pınarhisar ilçesi ve güneyinde ise Tekirdağ ilinin Hayrabolu ve Muratlı ilçeleriyle
çevrilmiştir. Kırklareli ilinin en büyük yerleşim yeri olan ilçenin toplam alanı 1370 hektar
olup, ilçe merkezinin denizden yüksekliği 30 metredir. İklim genel olarak yazları sıcak ve
kurak, kışları ise yağışlı ve soğuktur. Genellikle kışın Balkanlardan gelen soğuk hava
akımlarından etkilenmektedir.
Lüleburgaz ilçesinin toplam nüfusu 2011 yılı verilerine göre 136.783 kişidir. Bunun
103.723'ü ilçe merkezinde 33.060'ı ise belde ve köylerdedir. 2000 yılına göre ilçe
nüfusunda %16'lık bir artış görünmektedir. Bu artış ilçe merkezinde %31 olarak görülürken
kırsal nüfus da ise %15'lik bir azalma görülmüştür. Nüfus artış oranı ülke genelinin çok
üzerinde olup, artış genellikle diğer bölgelerden ve köylerden şehre yoğun göçten
kaynaklanmaktadır.
11
2015/209
8.3.
Mevcut Ekonomik Koşulların, Gayrimenkul Piyasasının Analizi,
Mevcut Trendler ve Dayanak Veriler
Ülkemizde özellikle 2001 yılında yaşanan ekonomik krizle başlayan dönem, yaşanan
diğer krizlere paralel olarak tüm sektörlerde olduğu gibi gayrimenkul piyasasında da önemli
ölçüde bir daralmayla sonuçlanmıştır. 2001-2003 döneminde gayrimenkul fiyatlarında eskiye
oranla ciddi düşüşler yaşanmış, alım satım işlemleri yok denecek kadar azalmıştır.
Sonraki yıllarda kaydedilen olumlu gelişmelerle, gayrimenkul sektörü canlanmaya
başlamış; gayrimenkul ve inşaat sektöründe büyüme kaydedilmiştir. Ayrıca 2004-2005
yıllarında oluşan arz ve talep dengesindeki tutarsızlık, yüksek talep ve kısıtlı arz, fiyatları
hızla yukarı çekmiştir. Bu dengesiz büyüme ve artışların sonucunda 2006 yılının sonuna
doğru gayrimenkul piyasası sıkıntılı bir sürece girmiştir. 2007 yılında Türkiye için iç siyasetin
ağır bastığı ve seçim ortamının ekonomiyi ve gayrimenkul sektörünü durgunlaştırdığı
gözlenmiştir. 2008 yılı ilk yarısında iç siyasette yaşanan sıkıntılar, dünya piyasasındaki
daralma, Amerikan Mortgage piyasasındaki olumsuz gelişmeler devam etmiştir. 2008 yılında
ise dünya ekonomi piyasaları çok ciddi çalkantılar geçirmiştir. Yıkılmaz diye düşünülen
birçok finansal kurum devrilmiş ve global dengeler değişmiştir.
Daha önce Türkiye’ye oldukça talepkar davranan birçok yabancı gayrimenkul yatırım
fonu ve yatırım kuruluşu, faaliyetlerini bekletme aşamasında tutmaktadır. Global krizin
etkilerinin devam ettiği dönemde reel sektör ve ülkemiz olumsuz etkilenmiştir.
Öte yandan 2009 yılı gayrimenkul açısından dünyada ve Türkiye’de parlak bir yıl
olmamıştır. İçinde bulunduğumuz yıllar gayrimenkul projeleri açısından finansmanda seçici
olunan yıllardır. Finans kurumları son dönemde yavaş yavaş gayrimenkul finansmanı
açısından kaynaklarını kullandırmak için araştırmalara başlamışlardır.
2010 içerisinde ise siyasi ve ekonomik verilerin inşaat sektörü lehine gelişmesiyle
gayrimenkul yatırımlarında daha çok nakit parası olan yerli yatırımcıların gayrimenkul
portföyü edinmeye çalıştığı bir yıl olmuş ve az da olsa daha esnek bir yıl yaşanmıştır.
Geçmiş dönem bize gayrimenkul sektöründe her dönemde ihtiyaca yönelik gayrimenkul
ürünleri “erişilebilir fiyatlı” olduğu sürece satılabilmekte mesajını vermektedir. Bütün verilere
bakıldığında 2010 yılındaki olumlu gelişmeler 2011, 2012 ve 2013 yıllarında da devam
etmiştir.
Kısa bir projeksiyonda ise gayrimenkul piyasasındaki toparlanmanın devam edeceği
düşünülebilir.