Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türkoloji Dergisi
19, 1 (2012) 43-72
ETİMOLOJİ NEDİR - NE DEĞİLDİR VE
İSİMDEN İSİM YAPAN +ay /+ey EKİ ÜZERİNE
Sertkaya, Osman Fikri
∗
∗∗
∗
Özet
‘Köken bilimi, köken bilgisi’ anlamlarını taşıyan etimoloji terimi,
Grekçe etimo(n) + logos’a dayanmaktadır. Bir dilin söz varlığında yer alan
kelimelerin kökenini, dillerde kullanılan yabancı kelimelerin asıllarını ve
eğer kelime Türkçe ek alarak Türkçeleşmişse yabancı kökünü gösterir
nitelikte açıklamalar yapan etimoloji çalışmaları, özel bir hazırlık, bilimsel
titizlik ve dikkat gerektirmektedir.
Bu yazıda, “Eski Türkçede ve Türkiye Türkçesinde etimoloji nasıl
yapılmalı?” sorusu cevaplandırılmaya çalışılmış, etimoloji yapan bireyi
yanıltacak hususlardan söz edilmiştir. Đsimden isim yapan +ay / +ey eki
üzerinde durulmuş; Eski, Orta ve Yeni Türkçede bu eke başvurularak
türetilen örneklere (yokay, tolay, iley, ögey, kuzey, güney, aday, uzay vb.) yer
verilmiş, söz konusu kelimeler üzerine etimolojik açıklamalar getirilmiştir.
Bunun yanında iki ismin ilk hecelerinin birleştirilmesiyle (Eray = Ercan +
Aygün vb.), isimlerin birleştirilmesiyle oluşturulan isimlere (Atalay = at + al
+ ay), ay “kamer”li isimlere (Serenay, Günay vb.) ve sondan kafiye olarak
kullanılan isimlere (Özay, Sunay vb.) de değinilmiştir.
Anahtar Kelimeler: etimoloji, türetim, isimden isim yapan +ay / +ey
eki
∗
Prof.Dr., İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü.
e-posta: sertkaya@istanbul.edu.tr
Etimoloji Nedir - Ne Değildir ve…
44
CONCERNING ETYMOLOGY AND
+ay /+ey AFFIX
Abstract
Etymology terminology which takes the meaning of origin science,
origin knowledge has taken from the word etimo (object) + logos. The words
of a language which are the parts of vocabulary, the originality of the
foreign words used in languages, if the word added into Turkish language,
more care and more attention should be given while working on the
etymology of the word.
In this work, the answer of this question ‘How the etymology should be
done in Old Turkish and Turkish of Turkey?’ has been tried and the matter
has been discussed to the individual who worked on etymology. To make
noun from noun appendix +ay/+ey has been discussed, by using this
method of creating examples from old, middle and new age of Turkish
language (yokay, tolay, iley, ögey, kusey, güney, aday, uzay, etc.) has been
given place and on the relating words etymological explanation has been
done. An addition to this by joining the first syllable of tow words (Eray
Ercan +Aygün etc), by joining two nouns occurrence of words (Atalay,
at+al+ay), by using ay nouns (Serenay, Günay etc.) and by the usage of
rime at the end of the nouns ( Özay, Sunay etc.) are also indicated.
Keywords: etymology, derivation, making noun from nouns
appendix+ay/ +ey
0. Giriş :
1998 yılının 20 Kasım günü Türk Dil Kurumunun Konferans Salonunda
“Dede Korkut’ta metin problemleri üzerine bazı görüşler” başlıklı bir
konuşma yaptım. Türk Dil Kurumunun başkanı Prof. Dr. Hasan Eren ilk
sırada idi. Beni dikkatle dinledi. Notlar da aldı.
İki saate yakın konuşmam bitince yanıma geldi. Beni tebrik etti ve
“yukarıya, odama çıkalım” dedi. Başkanlık odasına çıktığımızda da bana
özetle şunları söyledi:
“Osman Bey! Sen bilmezsin. Orhan Şâik Gökyay 1939’da yayımladığı
Bugünkü Dille Dede Korkut Masalları
1
adlı çeviri cildinin yeni baskısını
çıkarmadan önce, benden V. Bartold’un
Kniga moego deda Korkuta.
1
Orhan Şâik Gökyay, Bugünkü Dille Dede Korkut Masalları, İstanbul, 1939,
135 s.
Sertkaya, Osman Fikri
45
Oguzskiy geroiçeskiy epos
2
adlı kitabının çevirisini istemişti. Ben de onun bu
isteğini kırmadım. Kitabın tamamını Rusçadan Türkçeye çevirdim ve
kendisine gönderdim. Orhan Şâik de benim çevirimden faydalanarak
1976’da Dede Korkut Hikâyeleri
3
adlı çeviri cildini çıkardı. Dolayısıyla ben
Dede Korkut metnini gayet iyi bilirim. Ayrıca bu güne kadar
Dede Korkut
Kitabı
hakkında genellikle bilinenlerin tekrarlandığı birçok konuşma
dinledim. Ancak senin konuşmanı onlardan çok farklı buldum. Sen
imlâsıyla, anlamıyla Dede Korkut metninin içerisine girmişsin.Yaptığın
kelime etimolojilerinin hepsine iştirak ediyorum. Senin daha önce Türk
Dili
’nde yayımladığın çın,
4
cebelü, yalanaç yalınaç,
5
okay
6
gibi etimoloji
yazılarını da beğenmiştim. Sen artık bu gibi etimoloji yazılarına devam
etmelisin”.
Türk Dil Kurumu Yürütme Kurulunda uzun yıllar birlikte çalıştığım
merhum hocamızın bu tavsiyesine uyarak, zaman zaman etimoloji yazıları
yazdım. Bu yazıların sayısı yirmiye yaklaştı. Bunları bir kitapta toplamayı
düşünüyorum.
Bu makalelerimden birisinde “Etimoloji ciddi iştir. Amatörlerin eline
bırakılamaz.” mottosunu kullanmıştım.
7
Benim etimoloji yazılarımı okuyan
ve öküz altında buzağı arayan meraklı bir meslekdaşım bana ısrarla sordu.
“Amatör kelimesi ile Türkiye Türkçesindeki Türkçe Sözcüklerin Köken
Bilgisi Sözlüğü
başlığı ile iki ciltlik etimolojik sözlük yayımlayan Tuncer
Gülensoy’u mu kasdediyorsun?” Cevabım “Hayır” oldu. Soru devam etti
“Direk”
8
yazısıyla cevap verdiğin Necati Demir’i mi kasdediyorsun?”
Cevabım “Hayır” oldu. Soru yine devam etti. “Çeşitli etimoloji yazıları
2
V. Bartold, Kniga moego deda Korkuta. Oguzskiy geroiçeskiy epos, Perevod
Akademika V. V. Bartolda, İzdanie podgotovili V. M. Jirmunskiy, A. N. Kononova,
M.- L., 1962, 299 s.
3
Orhan Şâik Gökyay, Dede Korkut Hikâyeleri, Kültür Bakanlığı Yayınları: 252,
İstanbul, 1976, 248 s. (16 resim ile).
4
Sertkaya, Osman Fikri, “Kelime dağarcığımızdan (1): ÇIN ‘doğru, gerçek’”,
Türk Dili,
LV/436, Nisan 1988, s. 175-181.
5
Sertkaya, Osman Fikri, “Kelime dağarcığımızdan (2): CEBELÜ ‘zırhlı” ve
YALAÑAÇ~YALIÑAÇ ‘çıplak’”,
Türk Dili, LVI/439, Temmuz 1988, s. 1-7.
6
Sertkaya, Osman Fikri, “Okay ‘Zühal/Satürn’ mü, yoksa ‘Müşteri/Jüpiter’
mi?”,
Türk Dili, Cilt LXI=1991/I, Sayı 474, Haziran 1991, s. 321-325.
7
Sertkaya, Osman Fikri, “Kelime dağarcığımızdan (8): Çince
Tay “büyük”
kelimesi ile yapılan Damla, Dayı, Teyze ve Dede kelimeleri üzerine”, Türk Dili,
XCVI, Sayı: 680, Ağustos 2008, s. 150-159.
8
Sertkaya, Osman Fikri, “Kelime dağarcığımızdan (6): Direk kelimesinin kökeni
üzerine düşünceler”,
Türk Dili, XCIII, Sayı 662, Şubat 2007,
s. 113-119.