Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
352
Görüldüğü gibi türlerin değişim gösterebileceği fikri açıkça
Kur’an’da yer almaktadır. Fakat kitabın 3. bölümünde ısrarla
vurguladığım gibi, bir türün geçirdiği sınırlı değişikliklerle;
bir türün yepyeni organları, özellikleri olan bir türe dönüş-
mesi çok farklıdır. Kur’an’da insan türünün kısmen değiştiği
yer alsa da, bunu türlerin birbirlerinden evrilerek oluştukla-
rının açık bir anlatımı olarak kabul edemeyiz. Fakat yine de
insan türünün ve diğer türlerin sabitliğine dair bir görüşün
Kuran’da savunulmadığını tespit etmek önemlidir.
Önceden Evrim Teorisi ile Tanrı inancının uzlaştırılabi-
leceği ve Tanrı inancı açısından bu teoriye karşı çıkmak için
bir sebep olmadığı gösterilmeye çalışıldı. Daha sonra, bu te-
orinin ‘insan onuru’na veya ‘insanın ahlaki yapısı’na ters düş-
tüğü gibi sebeplerden dolayı dinler tarafından reddedilmesi için
bir sebep olmadığı ve Kutsal Metinler’e dayanarak Tanrı’nın
‘evrim’i bir yöntem olarak yaratılışta kullanmadığını söyle-
yemeyeceğimiz savunuldu. Bu başlıkta ise Kur’an’da bu te-
orinin açıkça anlatıldığı iddiasının zorlama bir yaklaşım ol-
duğu ifade edildi. Tüm bunları bir araya getirdiğimizde Kutsal
Metinler’e dayanarak Evrim Teorisi’nin doğru veya yanlış ol-
duğunu söyleyemeyeceğimiz kanaatindeyim. Elbette tesadüfçü,
ateist bir Evrim Teorisi yaklaşımı Kutsal Metinler’e terstir. Fa-
kat Tanrı’nın canlıları yaratırken ‘evrim’i araçsal sebep ola-
rak kullanmadığını veya kullandığını söylememizi zorunlu
kılan Kutsal Metinler’de bir ifade olmadığını düşünüyorum.
Bu yüzden bu konuda da ‘teolojik agnostisizm’i öneriyorum:
Buna göre canlıların, Tanrı’nın kudreti ve bilgisiyle yaratıl-
dıkları ve tasarlandıkları dinlerin teolojisinde apaçıktır. Fakat
Tanrı’nın bu yaratma ve tasarlama faaliyetinde hangi yolu iz-
lediğini söyleyemeyeceğimiz için, Tanrı’nın hangi yolu izle-
diği konusunda agnostik kalmamız yerinde olacaktır.
Tanrı İnancı, Dinler ve Evrim Teorisi
353
KUTSAL METİNLER’DE ÂDEM VE HAVVA
İnsan dışındaki türlerin evrim geçirip geçirmediğini Kutsal
Metinler’e göre söylemek mümkün gözükmemektedir. Tanrı’nın
ontolojideki merkezi rolü ve Tanrı-âlem ilişkisinde O’nun mü-
dahale edici etkinliği göz ardı edilmeden de teist ontoloji geniş
imkânlar sunar. Bu noktada Kutsal Metinler’deki Âdem ve Havva
ile ilgili anlatımların, tektanrılı dinlere inananların Evrim Teorisi
hakkında ne düşünmelerini gerektirdiği sorusuna geliyoruz. Önce
Yahudi ve Hıristiyan teolojisinin bu konudaki görüşlerinde belir-
leyici rolü olan Tevrat’ın Tekvin bölümünü ele alalım:
7- Ve Rab Allah, yerin toprağından Âdem’i yaptı ve onun bur-
nuna hayat nefesini üfledi ve Âdem yaşayan can oldu.
8- Ve Rab Allah, şarka doğru Aden’de bir bahçe dikti ve yap-
tığı Âdem’i oraya koydu.
Tevrat, Tekvin, 2, 7-8.
21- Ve Rab Allah Âdem’in üzerine derin uyku getirdi ve o
uyudu ve onun kaburga kemiklerinden (veya yanından) birini
aldı ve yerini etle kapladı.
22- Ve Rab Allah, Âdem’den aldığı kaburga kemiğinden bir
kadın yaptı ve O’nu Âdem’e getirdi.
Tevrat, Tekvin, 2, 21-22.
Yahudi hahamların hazırladığı bir Tevrat tefsirinde, Tek-
vin bölümünün insanın yaratılışını anlatan kısımları ile ilgili
olarak şöyle denmektedir: “Tevrat’ın ilk bölümü, Yaratılış’ı
oldukça kısa ve ana hatlarıyla anlatmıştır. Zira daha önce de
belirtildiği üzere, Tevrat’ın buradaki amacı insanın tüm bu
süreci anlaması değildir; bu, insanın anlayış kapasitesinin üze-
rindedir. Amaç, Yaratıcı’nın kim olduğu konusunda bir fikir
edinilmesidir.”
631
Bu tarzda bir yorum, Tanrı’nın açıklamadığı
631 Rav Yitshak Haleva ve diğerleri, Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Afta-
ra, s. 15.
Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
354
detaylarda insanların spekülasyon yapmasını mümkün kıl-
maktadır. Bu yüzden, Tanrı’nın Âdem’i topraktan yaratışını,
Âdem’in topraktan doğrudan (aracı bir tür olmaksızın) yara-
tılışı olarak algılayanlar olduğu gibi; bu yaratılış sürecinde
Tanrı’nın türleri birbirinden evrimleştirdiğini, Âdem’in de di-
ğer türlerden evrimleştiğini, toprak hammadde olduğu için, bu
tarz bir anlayışın Kutsal Metinler ile çelişmediğini söyleyenler
de olmuştur. Evrimci anlayışı savunanlar Kutsal Metinler’de,
Tanrı’nın aracı sebepler kullanarak yaratılıştan bahsettiği bir-
çok olayda, örneğin otun bitmesi ve yağmurun yağması gibi
olaylarda aracı sebeplerden bahsetmemesini; insanın topraktan
yaratılışından söz eden pasajlarda ‘evrim’ gibi aracı sebepler-
den bahsedilmeden insanın yaratılışının aktarılmış olabileceği
için delil olarak gösterirler. Tevrat’ın Tekvin bölümünün Tanrı-
insan ilişkisini, Tanrı’nın yaratıcılığı merkezinde kurmasını ve
insanın hammaddesinin biyokimyasal verilerle uyumlu şekilde
toprak olarak gösterilmesini önemli bulduklarını da evrimci
anlayışı savunan Hıristiyan ve Yahudiler ifade etmektedirler.
632
Havva’nın Âdem’in kaburga kemiğinden yaratılması ile il-
gili bölümde kaburga kemiği diye çevrilen kelimenin İbrani-
cesi ‘yan taraf’ anlamına da gelmektedir.
633
Ünlü Tevrat yo-
rumcusu Raşi’ye göre, Âdem’den alınan kısım, kaburga kemiği
değil, vücudunun diğer cephesidir: Midraş, Âdem’in tek vü-
cutta iki cephe, iki kısım şeklinde yaratıldığını belirtir. Buna
göre, Tanrı erkeğin bir cephesini ayırıp, bundan kadını inşa
etmiştir, böylece tek bir vücuttan iki insan oluşmuştur.
634
Ev-
rim Teorisi’nin Tevrat ile çeliştiğini savunanlar, Havva’nın nor-
mal bir süreçle doğmadığını ve Âdem’in kaburga kemiğinden
632 Kenneth R. Miller, Finding Darwin’s God, s. 256.
633 Vern S. Poythress, Response to Howard J. Van Till, (‘Three Views On Creation
And Evolution’ içinde) Zondervan Publishing House, Michigan (1999), s. 236.
634 Rav Yitshak Haleva ve diğerleri, Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Afta-
ra, s. 18.
Dostları ilə paylaş: |