Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
340
cezalandırıldığı anlatılmaktadır. Nuh kavmi de böyle bir ka-
vimdi. Aşağıdaki Kur’an ayetleri konunun daha iyi anlaşıl-
masını sağlayacaktır:
37- Nuh’un kavmi de elçileri yalanladıklarında, onları suda
boğduk ve insanlar için bir ayet kıldık. Biz zulmedenlere acıklı
bir azap hazırladık.
38- Ad’a, Semud’a, Ress halkına ve bunlar arasında birçok
nesillere de.
39- Biz her birine örnekler verdik ve her birini darmadağın
edip mahvettik.
Kur’an-ı Kerim, Furkan Suresi, 25/37-39.
Birçok İslam düşünürü, Nuh tufanının bölgesel bir tufan
olabileceğine, çünkü yalanlayanın Nuh kavmi olduğuna ve sa-
dece bu kavme verilecek bir cezanın, tüm Dünya’yı kaplamasına
gerek olmadığına dikkat çekmişlerdir.
618
Ayrıca Yahudiler’in
takviminin güvenilir olmadığını, bu takvimdeki Âdem ve Nuh
hakkında tespit edilen tarihlere güvenilemeyeceğini vurgula-
mışlardır. Elmalılı Hamdi Yazır, tefsirinde bu konuyu şöyle
açıklar: “Ya Âdem’in yaratılışına dayandırılan tarihin yanlış-
lığına hükmetmek veya o Âdem’den maksadın, insanlığın ba-
bası olan Âdem olmadığına inanmak gerekir. Biz ise Âdem’i
özel isim olarak Kur’an’da bir tanıdığımızdan, Hz. Nuh ile Hz.
Âdem arasında ne kadar bin sene geçmiş olduğunu Allah’tan
başka kimse bilemez deriz. Burada Hz. Nuh’un bütün insan-
lara değil kavmine gönderildiği anlaşılıyor. O zaman yeryü-
zünde ne kadar insan ve hangi kavimler vardı ve yeryüzünün
nerelerinde insanlar yaşıyordu, onu da ancak Allah bilir... Bun-
dan Nuh tufanının da o bildiğimiz her tarafı sarmış olma özel-
liği, Nuh Kavmi’ne ve onların hepsine ait demek olup, bütün
618 Maurice Bucaille, Tevrat, İnciller ve Kur’an, s. 334-335.
Tanrı İnancı, Dinler ve Evrim Teorisi
341
yerkürenin her tarafını kaplaması gerekmeyeceği ve o vakit
yeryüzünde onlardan başka insan bulunup bulunmadığı da
kestirilemeyeceği anlaşılıyor ki, Alusi’nin de tercihi budur.”
619
Görüldüğü gibi İslam düşünürlerince, tufanın bölgesel ol-
masının yanı sıra, Nuh’un yaşadığı dönemde başka kavimle-
rin de var olabileceği savunulmuştur. Nuh döneminde insanla-
rın tek bir kavim olup sonra daha farklı kavimlere ayrıldıkları
söylenirse, bu, sonuç açısından bir şey değiştirmeyecektir.
Çünkü tek bir kavmin dünyanın bir bölgesi ile sınırlı olması
gerektiğinden, tufanın bütün yeryüzüne yayılması söz ko-
nusu olmayacaktır; sonuçta tüm yeryüzünü kaplayan bir tu-
fana yine ihtiyaç yoktur. Konumuz açısından ana nokta, Hz.
Nuh’un döneminde başka kavimlerin var olup olmadığı değil,
tufanın bölgesel olup olmadığıdır. İsrailiyattan gelen bilgile-
rin etkisinde olan yorumcular olsa da birçok yorumcu teolog
bu rivayetlerin otoritesini reddetmişlerdir. Tufan’ın bölgesel
olma düşüncesinin bizi götüreceği sonuç, Hz. Nuh’un gemiye
aldığı hayvanların, daha ziyade gemide olan insanların ihti-
yaçlarını karşılamak amacıyla alınmış olduğudur. O zaman,
Nuh’un gemisine yüz binlerce canlı türünün alındığı bir kur-
tarma operasyonunun gerçekleştiğini düşünmemizi gerektire-
cek bir husus yoktur.
Yeni Darwinciliğin en önemli isimlerinden Ernst Mayr’ın
dediği gibi, yaratılışçıların yerbilim hakkındaki görüşleri ve
tüm hayvanların Nuh’un gemisinden dünyaya yayıldığını söy-
lemeleri; bu fikrin karşı görüşü olarak kabul edilen Evrim
Teorisi’nin yayılmasında önemli etkisi olmuştur.
620
Oysa Dar-
win, Evrim Teorisi’ni ortaya koymadan önce, birçok din adamı
Dünya’nın ve Evren’in zannedilenden daha yaşlı olduğunu
619 Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Din Kur’an Dili, Cilt 8, sadeleştiren: İsmail Kara-
çam ve diğerleri, Zehraveyn, İstanbul, s. 348.
620 Ernst Mayr, The Growth of Biological Thought, s. 318.
Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
342
savunmuşlardı. Günümüzde de Yahudi ve Hıristiyan Kutsal
Metinlerine inanan birçok din bilimci, bu metinler açısından
Evren’in ve Dünya’nın yaşlı ve Nuh tufanının bölgesel olma-
sının bir sorun olmadığını söylemektedirler. Günümüzde genç
bir Evren’i ve Dünya’yı kabul eden ve Nuh tufanının tüm
Dünya’yı kaplayacak büyüklükte olduğunu savunanlar olsa
da bu görüşün tüm Yahudi ve Hıristiyanlara mal edilemeye-
ceği açıktır. İslam düşüncesi açısından ise yaşlı bir Evren’i ve
Dünya’yı, ayrıca bölgesel bir tufanı kabul etmekte hiçbir zor-
luk yoktur. Bunun aksine görüşü savunan ufak bir kitlenin,
İsrailiyat etkisi altındaki uydurma hadislerin tesiri altında kal-
dıkları söylenebilir. İslam düşüncesinde, Yahudi takvimi ve
Usher’in kronolojisi gibi; yaşlı bir Evren’e ve Dünya’ya, ay-
rıca bölgesel tufan fikrine inanmayı engelleyecek ciddi bir
sebep olmamıştır. İslam’ın kaynağı Kur’an açısından bunları
kabul etmekte hiçbir sorun bulunmamaktadır. Hatta Elmalılı
Hamdi Yazır’ın dediği gibi, Kur’an’daki kavimlerin yok edi-
lişinin mantığına baktığımızda, bölgesel bir tufanı düşünmek
daha makul görünmektedir.
Buraya kadar yerbilimsel konular ve Nuh tufanı ile il-
gili ele alınanlardan şu sonuçları çıkarabiliriz: Birincisi, tek-
tanrılı dinlerin Kutsal Metinler’ine inananların, Evren’in ve
Dünya’nın yaşı ile Nuh tufanı gibi konular yüzünden Evrim
Teorisi’ni reddetmeleri için bir sebep yoktur. İkincisi, Evren’in
ve Dünya’nın yaşlı olduğunu ve Nuh tufanının bölgesel oldu-
ğunu kabul edenlerin, bu kabulleri yüzünden Evrim Teorisi’ni
kabul etmeleri de gerekmez. Üçüncüsü, üç tektanrılı dinin
Kutsal Metinler’inin yerbilimsel verilerle çeliştiği söylenemez,
sadece Tevrat’ın belli bir şekilde yorumunun yerbilimsel mo-
dern verilerle çeliştiği söylenebilir. Dördüncüsü, Evren’in ve
Dünya’nın yaşlı olduğu ile evrensel bir tufan olmadığı ispat
edilerek Evrim Teorisi’nin doğruluğu ispatlanamaz. Evrim
Dostları ilə paylaş: |