Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
328
de belirtildiği gibi- 17. yüzyılda İrlanda başpiskoposu James
Usher’in yaptığı hesaba dayanmaktadır.
588
Birçok Yahudi ve
Hıristiyan dinbilimci Usher’in Tevrat’ta ‘oğlu’ olarak aldığı
ifadelerin ‘soyundan olan’ anlamına da geldiğini ve onun he-
saplarının güvenilir olmadığını söylemişlerdir. Zaten bu ta-
rih Tevrat’ta apaçık belli olsaydı, Usher’den binlerce yıl önce
vahyedilen Tevrat’taki bu tarihin bulunması, elbette Usher’in
dönemine kalmazdı.
Evren’in ve Dünya’nın yaşı ile ilgili tartışmalarda Tevrat’ta
ve Kur’an’da geçen ‘altı gün’ ifadesi gündeme gelmiştir. Bu
ifadenin Tevrat’taki ve Kur’an’daki geçişi şu şekildedir:
Ve Allah yaptığı her şeyi gördü ve işte, çok iyi idi. Ve akşam
oldu ve sabah oldu, altıncı gün.
Tevrat, Tekvin, Bap 1, 31.
O, gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan ve
sonra arşa istiva edendir. Rahmandır. Bunu haberi olana sor.
Kur’an-ı Kerim, Furkan Suresi, 25/59.
Tevrat’ta geçen ‘gün’ kelimesinin İbranicesi ‘yovm’ dur.
Bu kelimenin İbranicesinin, 24 saatlik bir günü ifade ettiği
gibi, ‘bir dönemi’ de ifade ettiğini; Tevrat’ın Tekvin bölü-
münde geçen ‘altı gün’ ifadesinin ‘uzun zaman dönemleri’
anlamında anlaşılması gerektiğini hem Yahudi, hem de Hıris-
tiyan teologlardan söyleyenler olmuştur.
589
2007 yılını takvim-
lerinde 5767. yıl olarak gösteren Yahudiler, takvimlerini Hz.
Âdem’in yaratılışıyla başlatırlar, ama Dünya’nın ve Evren’in
yaratılışını Hz. Âdem’in yaratılışından ayıran birçok Yahudi,
Evren’in on üç milyar yedi yüz milyonluk ve Dünya’nın dört
588 Bertrand Russell, Bilim ve Din, s. 35.
589 R. Laird Harris ve diğerleri, Theological Wordbook of The Old Testament, Vo-
lume 2, Moody Press, Chicago (1980), s. 672-673; Aktaran: Hugh Ross, The Fin-
gerprint of God, Whitaker House, 2. Baskı, New Kensington (1989), s. 146-147.
Tanrı İnancı, Dinler ve Evrim Teorisi
329
buçuk milyarlık yaşını, Tevrat’ın anlatımlarına ters görme-
mişlerdir. Âdem’den önce insanımsı maymunların olabilece-
ğini, Tevrat’ın dilinde, ancak Âdem’in nesline insan dendiğini
de söylemişlerdir.
590
Tevrat’taki ‘günler’ ifadesinin Dünya ve
Güneş arasında ilişkiye dayanan 24 saatlik dönemleri kastet-
mediğini; çünkü Tevrat’ta Güneş’in ancak dördüncü gün ya-
ratıldığının ifade edildiğini söyleyerek de bunu desteklemiş-
lerdir.
591
İlgili Tevrat ifadeleri şöyledir:
16- Allah büyüğü gündüze, küçüğü geceye egemen olacak iki
büyük ışığı ve yıldızları yarattı.
17- Ve yer üzerine ışık vermek ve gündüze ve geceye hükmet-
mek ve ışığı karanlıktan ayırmak için.
18- Allah onları göklerin kubbesine koydu ve Allah iyi ol-
duğunu gördü.
19- Ve akşam oldu ve sabah oldu, dördüncü gün.
Tevrat, Tekvin, Bap 1,16-19.
Yahudi bilginler gibi, Hıristiyan teologlardan da Dünya
gününün kaynağı Güneş’in, yaratılış günlerinden dördüncü
günde yaratıldığını, bu yüzden ‘gün’ ifadesinin Dünya günleri
anlamında anlaşılmaması gerektiğini söyleyenler olmuştur.
592
Günümüzdeki birçok Hıristiyan teolog tüm Eski Ahid’i din-
lerinin kaynağı olarak kabul etmekle beraber, Usher’in krono-
lojisini ve Yahudi takvimini reddedip, Hz. Âdem’in daha önce
yaratılmış olabileceğini savunmakta ve türlerin birbirlerin-
den bağımsız yaratıldığı görüşünü yaşlı bir dünya görüşüyle
590 Gerald L. Schroeder, Genesis And The Big Bang, Bantom Books, New York
(1990), s. 21.
591 Rabi Benjamin Blech, Nedenleri ve Niçinleriyle Yahudilik, çev: Estreya Seval
Veli, Gözlem Yayın, İstanbul (2003), s. 165.
592 David Sterchi, Does Genesis I Provide A Chronological Sequence, (‘Journal of
The Evengelical Theological Society 39’ içinde) (1996), s. 429-536; Aktaran: Vern
s. Poythress, Response to Paul Nelson and John Mark Reynolds, s. 93.
Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
330
birleştirmektedirler.
593
Bu görüşü ayırt etmek için ‘Yaşlı Dünya
Yaratılışçılığı’ ( Old Earth Creationism) ismi sıkça kullanıl-
maktadır.
Yahudi ve Hıristiyan düşünürler arasında ‘Yaşlı Dünya Ya-
ratılışçılığı’ daha yaygın olsa da buna karşın türlerin bağımsız
yaratılışını genç bir dünya görüşüyle birleştirenler de vardır ki
bu görüşe ‘Genç Dünya Yaratılışçılığı’ (Young Earth Creatio-
nism
) denmektedir. Bu görüşte olanlar Evren’in ve Dünya’nın
‘altı-gün’de yaratılmasını dünyevi 24 saat anlamında ‘gün’ ola-
rak algılamaktadırlar.
594
Bu görüşü savunanların çoğu, ‘bilim’
ile ‘din’in ayrı alanlar olduğunu, bunları birbirine karıştırma-
mız gerektiğini söylemektedirler. Bunlardan bazısı ise bilim-
sel delillerin genç bir Dünya’nın ve Evren’in varlığını des-
teklediğini savunmaktadırlar. Dinozor kemiklerinde bulunan
hemoglobinin, bu canlıların birkaç bin yıl önce yaşadığını
gösterdiği, çünkü hemoglobinin birkaç bin yıldan fazla daya-
namayacağını, Ay’ın Dünya’dan yılda 4 cm uzaklaştığını, mil-
yarlarca yıllık Dünya ömrüne bunun aykırı olduğu gibi argü-
manlar ileri sürenleri de bulunmaktadır.
595
Bunlar, kayaların
radyometrik ölçümü gibi bilimsel metotları ele alıp, bunların
güvenilmez olduğunu göstermeye çalışmaktadırlar.
596
Yerbi-
limsel olayların hiçbirinin tekdüzenlilik (uniformatism) ilke-
sine göre açıklanamayacağını; günümüzün yerbilimsel olay-
larının geçmişe anahtar olamayacağını ve yaş tahmini ile
ilgili yanılgıların kaynağının yanlış tekdüzenlilik ilkesinin
apriori kabulü olduğunu, yer katmanlarının hızlı oluşumlarla
593 Robert C. Newman, Progressive Creationism, s. 105-152.
594 Paul Nelson-John Mark Reynolds, Young Earth Creationism, (ed: J. P. Moreland
ve John Mork Reynolds ‘Three Views On Creation And Evolution’ içinde) Zon-
dervan, Publishing House, Michigan (1999), s. 41-75.
595 Jonathan Sarfeti, Refuting Evolution, 10. Baskı, Master Books, Green Forest
(2000), s. 112-114.
596 Henry M. Morris, Scientific Creationism, s. 131-160.
Dostları ilə paylaş: |