1. CİLt mart 2018, kocaeli kartepe zirvesi 2017 uluslararasi 15 temmuz



Yüklə 13,15 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə10/232
tarix26.10.2018
ölçüsü13,15 Mb.
#75629
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   232

31

w w w . k a r t e p e z i r v e s i . c o m

sitesi’nin  sivil  bir  üniversite  yapılanması  olarak,  TSK’nın  subay  havuzunu 

besleyecek bir mekanizma hâline getirilmesi gibi son derece önemli, devrim 

niteliğindeki adımlar çok şükür 15 Temmuz’dan sonra atıldı. Şimdi bunların 

TSK’nın yapısını zayıflatmayacak, aksine kuvvetlendirecek şekilde bu meka-

nizmanın tamamlanması ve olgunlaştırılması gerekiyor. Böylece asker, ken-

disine verilen görevleri yerine getirecek ve asker bu anlamda da tamamıyla 

sivil otoritenin emri altında, ulusal güvenliği sağlayacak icraatların içerisinde 

olacak. Tek işi de Türkiye’nin millî menfaatlerinin ulusal güvenliği temin ede-

rek korunmasını sağlamak ve buna yardımcı olmak olacak.

Dördüncü temel meselemiz ise devletin ele geçirilmesi mümkün olan bir me-

kanizma olmaktan çıkarılmasıdır.

Değerli  kardeşlerim,  sevgili  katılımcılar,  FETÖ  darbe  teşebbüsü  hepimizin 

gözünü ciddi manada açmalıdır. Benim çocukluğumdan beri birileri devleti 

ele geçirmeye çalışır. Sağcılar, solcular, dinliler, dinsizler… Birtakım gruplar 

bir araya gelir devleti ele geçirmeye çalışır. Bu vesileyle birçok darbe teşeb-

büsleri de ortaya çıkmıştır. Nice kadro hareketi milletten ayrı olarak, milletten 

ayrı olarak devletin içerisinde örgütlenmeye çalışmış ve devleti ele geçirme 

gayreti olmuştur. FETÖ bunların içerisinde en sonuncusudur ama maalesef 

yıllar içerisinde devletin içinde yapılandığı için en fazla güç toplayanı, kilit 

noktalara en fazla adam koyanıdır. Asıl mesele devleti ele geçirmek değil; 

devletin millete hizmet eden bir mekanizma olduğunun güçlendirilmesidir. 

Devlet kimsenin babasının malı değildir; zaten devlet dediğimiz şey, kutsa-

nacak bir mekanizma değildir. Devlet, milleti yöneten mekanizmadır. Devlet, 

burada. hepimiziz, milletin bizlere verdiği sorumlulukları yerine getiriyoruz. 

Mahkeme  kadıya  mülk  değil;  bugün  varız,  yarın  yokuz.  Gerek  bürokratlar 

gerek seçilmişler… Ama devlet şu ya da bu gurubun eline geçecek bir kurum 

olamaz.  Bunun  için  devletin  liyakat,  ehliyet  ve  millete  sadakat  prensipleri 

içerisinde yönetilmesi boynumuzun borcudur. Bu çerçevede millete ait kim 

varsa, ehliyet sahibiyse ve gerçekten liyakat sahibiyse, sadakati şu hoca-

ya bu hocaya şu mason locasına değil; sadakati sadece millete ise onların 

önünü açmak, hocaların, locaların değil; milletin adamlarının önünü açmak 

boynumuzun borcudur. 

Son  olarak  söylemek  istediğim  şey:  Yunanistan’daki  darbe,  İspanya’daki 

darbe, Latin Amerika’daki darbe, Türkiye’deki darbeler, Mısır’daki darbe, di-

ğer ülkelerde yaşanmış olan darbelerin arkasında yatan nedenlerden birisi de 

millet çoğunluğunun siyaset ve ekonomi alanlarında yönetim ve karar süreç-

lerinin dışında tutulmasıdır. Ekonomik gelişmeden milletin pay alamaması, 

bu karar süreçlerinin dışında tutulması, siyasetin ve karar mekanizmalarının 

içinde yer alamamasıdır. Dolayısıyla bu toplumların her birisine baktığınız za-



32

w w w . k a r t e p e z i r v e s i . c o m

man, tamamında bu nedenden kaynaklanan huzursuzluk, bu huzursuzluğun 

ortaya koymuş olduğu siyasî türbülanslar ve bu siyasî türbülansları kullanıp 

mazeret üreten bir takım iç ve dış çevrelerin ortaya koymuş olduğu darbeci 

hedefler… Tüm bunlar Türkiye’nin önünde çok ciddi bir çalışma döneminin 

olduğunu gösteriyor. 

Çok şükür FETÖ ’den kurtulduk deyip, bir kenarda oturamayız. Bugün bun-

dan sonraki süreçlerde bu söylediğim beş alanda da gücümüzü kurumsal 

hâle  getirerek  sadece  partilerin  yahut  siyasî  aktörlerin  gücü  olarak  değil; 

kurumsallaşarak bir daha bu memlekette darbelerin olmayacağı bir toplum 

hâline gelmek mecburiyetindeyiz. Ve Türkiye’nin bu birikime fevkalade ciddi 

bir şekilde sahip olduğunu biliyoruz.

Bir cümle ilâve etmezsek tüm bu söylediklerimiz eksik kalır, müsaadenizle 

söylemek istiyorum: Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir darbe dış güçlerin etkisi, 

tesiri  olmadan  gerçekleşmez.  Daha  fazla  söyletmeyin.  Sadece  Türkiye’de 

değil; bütün bu ülkelerdeki darbelerin hepsinde içerdeki karanlık odaklar var-

dır ama dışardan da kirli pasaklı pis ellerin maşaları vasıtasıyla var olduklarını 

biliyoruz. Önemli hususlardan bir tanesi de hangi siyasî görüşe sahip olursak 

olalım her birimizin millî bağımsızlığımızı, millî kültürel bağımsızlığımızı, millî 

ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı, önemseyerek gerçekten dışarıdan 

ülkemize dışarıdan parmak sokamayacakları kadar güçlü bir yapıyı tesis et-

memiz gerektiğini bilmesidir. Bu vesile ile bir kere daha Kartepe Zirvesi’nin 

başarılı,  hayırlı  ve  uğurlu  olmasını  temenni  ediyorum.  Emeği  geçen  bütün 

arkadaşlara çok teşekkür ediyorum.


Hiç olmazsa ben de başından itibaren, fikren katkıda bulunmuş birisi olarak 

buradaki çorbada tuzum olduğunu kabul ediyorum. Hepinize sevgi ve say-

gılarımı sunuyorum. Hayırlı günler diliyorum.




33

w w w . k a r t e p e z i r v e s i . c o m

GUNTER

VERHEUGEN



AVRUPA BİRLİĞİ 

Genişlemeden Sorumlu Eski Komiseri

Sayın Vali, 

Sayın Belediye Başkanı, 

Değerli Katılımcılar,

Ben burada herhangi bir kuruluş, bir parti, bir örgüt adına bulunmuyorum. Ben 

burada Avrupa vatandaşı olarak karşınızdayım. Ben endişeleri olan, Avrupa ile 

Türkiye’nin arasındaki ilişkiye daha da endişelenen bir Avrupa vatandaşı olarak 

bulunuyorum.

15 Temmuz   2016’da    ben   Almanya’da değildim; ama çok yakındım. Türkiye 

sınırına 50 km kadar yakındım. Bir konferansa katılmak için oradaydım. Eşim 

arayıp uçağımın iptal olduğunu söyleyince ben de biraz daha uyurum diye dü-

şündüm. Uçağın iptal edilme açıklanınca ben de şok oldum. Böyle bir olayın 

2016 yılında gerçekleşebileceğine ihtimal vermedim. 

Evet, bu sabah da defalarca duyduk, Türkiye’nin askerî müdahalelerle dolu bir 

geçmişi var. Ancak Avrupa Birliği’ndeki bütün ülkelerin ortak kanaati şu: Askerî 

müdahaleler tarih oldu. Mevcut sistemde hükümetlerin askeriyeye, askeriyenin 

hükümete müdahalesi artık sonsuza kadar mümkün değil; bu net. 

Avrupa’da askerî müdahaleler bildiğiniz gibi tarihi geçmiş bir politika aracı olarak 

kabul edilmektedir. Bu 2.dünya savaşından bu yana böyle görülmektedir. 60’lı 

yıllara geldiğimiz zamanlarda askeri darbeler, Yunanistan’da bir örneği yaşandı. 

Ve bu aracın artık neden kullanılmadığını gelecek olursak Avrupa’da, Avrupa bü-

tünleşmeye başladı işte tam da bu sırada Avrupa, barış ödülünü aldı. Çünkü Av-

rupa’nın entegrasyonu, halkların ve ulusların barışçıl bir şekilde yaşayabileceğini 

garanti altına alır. Türkiye’de bunlar yaşanınca, ki sayın Kalın’ın görüşlerine ka-

tılıyorum. Bu noktada Türkiye’nin nasıl tanımladığı üzerine konuşmamız gerekir. 

Medya üzerinde olsun, diğer alanlarda olsun. Ben bu görüşe katılıyorum. Yani 

darbeleri meşrulaştırma güdüsü farklı bir şekilde ortaya çıkıyor. Avrupa olsun 

Amerika olsun, Türkiye yıllarca demokrasiye engel koyan diktatörlüğün hüküm 

sürdüğü bir ülke olarak tasvir edildi. Askeri girişimlerin çok yaşandığı ve bunun 

üzerine çok konuşulduğu bir ülke oldu. Ancak Türkiye, tamamen işleyen bir de-

mokrasiye sahiptir. Ve bu demokrasiye darbe vurmak demokratik bir araç değil, 

ciddi bir suçtur. 

Darbe olduğu zaman ben 17 Temmuz’da Almanya ya dönmüştüm. Ve o sıcak ve 

samimi yorumlar aradım. Yani benim beklentim o yorumları görmekti. Yani Av-

rupa da her yer de güçlü gösteriler görmeyi bekledim. İnsanların bir araya gelip 




Yüklə 13,15 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   232




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə