56
w w w . k a r t e p e z i r v e s i . c o m
to what would happen if the coup in Turkey was successful. The international
impact of the coup on Cyprus has been a disaster for the putschist, although
the coup in Cyprus has resulted in the success of the coup d’état and the
dismantling of the current state and the declaration of a new state instead. As
a founding partner of the Republic of Cyprus, which was declared on Cyprus
on 16 August 1960, Turkish Cypriots lived in a scattered way in various cities,
towns and villages of the island before the coup d’état in a small area of 3 per-
cent. After the coup, almost one-third of the island with military intervention of
Turkey had a land of large size and dominated it. All the immigrants from scat-
tered settlements have begun to live under the control of their declared local
government. Although the coup actually succeeded in itself, it eventually led to
the division of the island.
Keywords: Coup d’etat, Turkey, Cyprus,
Consequence
1. GİRİŞ
Kıbrıs ve Türkiye’de, 32 sene ara ile bir tesadüf olarak, 15 Temmuz 1974 ve
15 Temmuz 2016 tarihlerinde bir askeri darbe gerçekleşmiştir. Kıbrıs’taki askeri
darbe (Hasgüler,2007:44) başarı ile gerçekleşirken, Türkiye’deki askeri darbe,
halkın direnmesi sonucunda başarısız olmuş ve gerçekleşememiştir (Yurda-
kul,2016). Her iki darbe de dıştan bir üst akıl tarafından planlanmış ve organize
edilmiştir. Her iki darbenin planlama ve uygulama tarzı aynıdır. Aynı yöntemler
kullanılmış, aynı strateji ile hedeflere saldırılmış ve sonuca gidilmek istenmiştir.
Bu makale, Kıbrıs’ta gerçekleşen darbe, darbenin bitimi sonrasında, Kıbrıs’ın üst
akılın denetimi altında toprak bütünlüğünün bozulmasına ve ada üzerinde 2 ayrı
egemen yönetimin/devletin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Kıbrıs’taki darbenin
oluşum sürecine, uygulamasına, üst akılın müdahalesine ve sonucuna bakıldığı
vakit Türkiye’deki darbe başarılı olsaydı, sonucunun ne olacağının öngörüsünü
vermektedir.
2. KIBRIS’TAKİ DARBE VE SONUÇLARI
2.1 Kıbrıs’taki 15 Temmuz Darbesi
15 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs’ta gerçekleştirilen darbe, Yunanistan’da
hükümetin başında olan Generaller Cuntası’nın talimatı ile gerçekleştirilmiştir
(Çarkoğlu ve Rubin,2005:12). Cunta, NATO üyesi olan ve müttefik olarak kabul
ettikleri Türkiye’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin üç Garantöründen bir tanesi olması-
na rağmen, adayı Yunanistan’a bağlamak amacı ile darbeyi tasarlamış, organize
etmiş ve gerçekleşmesini sağlamıştır. 15 Temmuz 1974 Cumartesi sabahı, Rum
57
w w w . k a r t e p e z i r v e s i . c o m
Milli Muhafız Ordusu içinde görevde olan Yunanistan’dan gönderilmiş Cunta
yanlısı subaylar darbe girişiminde bulunmuşlardır. Cumhurbaşkanlığı Sarayında
başlayan darbeciler ve Makarios’çular arasındaki çatışmalar adanın tüm Rum
bölgelerine yayılmıştır. Makarios’un Cumhurbaşkanlığı Sarayından kaçması son-
rasında Cumhurbaşkanlığı ile Kıbrıs Radyo Yayın Korporasyonu’nun ele geçiril-
mesi ve sokaklara hakim olunmasından sonra darbeciler Makarios hükümetini
devirdiklerini be geçici yönetimin başına eski EOKA’cı Nikos Samson’u geçirdik-
leri açıklamışlardır (Fox,2008). Nikos Samson darbecilerin ilan ettiği yönetimin
başına geçtikten sonra (Fox,2008) 17 Temmuz 1974 günü mevcut Kıbrıs Cum-
huriyeti’ni lağv ettiğini açıklamış ve yerine de “Kıbrıs Helen Cumhuriyeti”ni ilan
ettiğini açıklamıştır (Atun,2008). Bu açıklama Kıbrıs Cumhuriyeti’nin üç garantö-
ründen bir tanesi olan Türkiye’yi, kendisine Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nın Ek
1, Madde 4’ün verdiği yetki ile müdahaleye mecbur etmiştir. 20 Temmuz 1974
sabahı Girne, Yavuz Çıkarma plajından adaya ayak basan Türkiye’nin başlattığı
askeri operasyon 23 Temmuz 1974 akşamüstü BM’nin ateş kes çağrısı ile son
bulmuştur. Viyana’da başlayan barış görüşmeleri sonuç vermeyince 14 Ağustos
1974 günü 2. Askeri operasyon başlamış ve BM’nin ateş kes çağrısı ile 16 Ağus-
tos 1974 akşamüstü son bulmuştur (Mütercimler,1990).
2.2
Darbe öncesi Kıbrıs’taki demografik yapı
15 Temmuz 1974 darbesi öncesinde Kıbrıs’ta Rum nüfusu 450 bin, Türk nü-
fusu 120 bin olmak üzere toplam nüfus azınlıklarla birlikte 580 bin civarındaydı.
Türkler, bölük pörçük, adanın sathına yaygın bir şekilde dağılmış köylerde, ada
yüzölçümünün yaklaşık yüzde 3’ü büyüklüğünde bir alan içine sıkıştırılmış vazi-
yette yaşamaktaydılar (Bundle,2017)
58
w w w . k a r t e p e z i r v e s i . c o m
Harita 1: Darbe Öncesi Kıbrıs’ta Nüfus Dağılımı
Harita 2: Darbe Öncesi Kıbrıs’ta Yerleşim Yerleri Dağılımı (Bundle,2017)
59
w w w . k a r t e p e z i r v e s i . c o m
2.3 Darbe Sonrasında Kıbrıs’ta Demografik Yapı ve
Yerleşim yeri Dağılımı
Kıbrıslı Rumlar, 1963 yılında Kıbrıslı Türkleri silah zoru ile devletten uzaklaş-
tırmış ve üzerlerinde baskı kurup, sindirmek için katliamlar yaparak Kıbrıs Cum-
huriyetine el koymuşlardı (Hasgüler,2007:231). Rumlar adanın mutlak hakimi ol-
muşlar, tüm devlet daireleri, maliye, mahkemeler, hava ve deniz limanları, güm-
rükler, beledi hizmetler, elektrik dağıtımı, su dağıtımı, posta, ulaşım ve benzeri
devlet ile halka yönelik tüm hizmetlerin kontrolü ve yönetimi mutlak idareleri al-
tına girmişti. Kıbrıslı Türkler azınlık statüsüne indirgenmiş, ellerinden tüm hakları
alınmış, günümüzde “Dört Özgürlük” olarak anılan dolaşım, yerleşim, çalışma
ve mülk edinme hakları ellerinden alınmış ve can güvenliklerinden yoksun hale
getirilmişlerdi (Oberling,1982).
Yunanistan, 15 Temmuz 1974 günü yaptırdığı darbe ile adanın tümünü ken-
dine bağlayacağını ve Kıbrıs adasını Yunanistan topraklarına katacağını hedef-
lerken, üst akılın kendilerine bildirmediği yeni strateji nedeni ile yaptıkları darbe
başarılı olmuş olsa dahi Rumlar için bir felakete dönüştü.
Darbe öncesi adanın yüzde 100’ne hakim olan ve adayı tek başlarına yöne-
ten Rumlar, darbe sonrasında adayı Türklerle paylaşmak zorunda kaldılar. Ada,
darbe sonrasında kesin sınır çizgileri ile ikiye ayrı bölgeye ayrıldı ve Rumlar, yeni
Türk bölgesi üzerinde tüm yetki ve hakimiyetlerini yitirdiler (Akgün,2016).
Harita 3: Darbe Sonrası Kıbrıs’ta Nüfus ve Yerleşim Yeri Dağılımı