1. uluslararasi prof. Dr. Fuat sezgiN İSLÂM



Yüklə 1,57 Mb.
səhifə16/22
tarix11.12.2023
ölçüsü1,57 Mb.
#145556
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   22
E84B30BAA02147AC9E225A0CD0C74126

Hocanın Zâhidâne Hayatı


Hocayla 38 senelik beraberliğimiz sırasında onu her gün enstitüsünde, masasının başında çalışırken hatırlıyorum. Hergün sözüne haftasonu, pazar, bayram, 1 Ocak gibi günler de dahildir. Zamana çok kıymet verirdi ve vaktini boş geçirmeyi hiç sevmezdi. Her boş anı için Allah’a nasıl hesap veririm derdi. Çalışmayı bir ibadet gibi görüyor ve her anını o ibadet ile geçirmek istiyordu. “Çalışmamak için hiçbir sebep yoktur” diyordu. Bana 20 sene zindanda kalmış, gökyüzünü sadece tavandaki demir ızgaradan gören bir âlimden bahsetmişti, “bu şahıs zindanda bile onlarca kitap yazdıktan sonra, biz son derece rahat bir ortamda nasıl olur da çalışamayız,” derdi. Böyle bir zindanı görmem Buhara’da nasip oldu. Orada emirin kışlık kalesinin yanında bir zindan mevcut; öyle ki, takriben 4 metre derinliğinde ve 3 metre çapında bir kuyu. Üstünde demir bir ızgara, ızgaranın etrafı duvar, en üstte yuvarlak, yarım metre çapında, gökyüzüne doğru açılmış bir delik var. Yemek yukarıdan aşağıya iple indiriliyor. Bunu gördükten sonra Hocanın sözleri daha çok anlam kazandı. Hoca “eski islam âlimlerinin Allah rızası için ilim yaptıklarından ve ilimde ilerledikçe Allah’a daha çok yaklaştıklarından” bahsederdi, hatta bir problemi çözdüklerinde camiye gidip sadaka dağıtırlarmış.
Hocaya göre, “bir ferd çok işler yapabilir, yeter ki kendisine güvensin ve işinde sebatkâr olsun.” Bu sebeple müslüman gençlerin kendilerine güvenlerinin artmasında ve Batı kompleksinden kendilerini kurtarmalarında yol göstermek, Hocanın mühim hedeflerinden biri idi. En çok önem verdiği konulardan biri ise, lisan öğrenmekti. Kendisi bir kitabın orijinalini okuyabilmek amacıyla o kitabın lisanını öğrendiğini anlatmıştı. Tabii ki kitap okumayı da çok önemsiyordu; kendisi kitabı yavaş ama çok derinden okurdu, çoğu zaman odasına girildiğinde şahsı fark etmezdi.
Fuat Sezgin Hoca her zaman gayet mütevazı, zâhidâne denebilecek bir hayatı tercih etti. Enstitüde çorbasını kendisi pişirir, bulaşıklarını kendi yıkayarak asla kimseye hizmet ettirmezdi, yaptıǧı işi ilahî bir vazife olarak kabul ediyor ve ele alıyordu. Bu sebeple şahsını ve ihtiyaçlarını her zaman arka plana almayı şiar edinmişti. İşi aksamasın diye, kendi sağlığına da çoğu zaman dikkat etmezdi; ancak hakikaten çok vahimleşen durumlarda Hoca beni tabibi olarak arar ve şikayetini anlatırdı.
Aklıma bununla ilgili birkaç hadise geliyor: Meselâ Hoca beni bir gün aradı ve sol bacağının ağrıdığını ve şiştiğini bildirdi. Zorlukla ikna etmem üzerine Kliniğe geldi. Durum hakikaten ağırdı: Hocanın tüm bacağı şişmiş ve kızarmış idi; iltihap o derece ilerlemişti ki, alt bacağındaki bir yaradan cerahat akıyordu. Laboratuar değerleri çok kötü idi, tıp terimiyle erysipel olmuştu. Hoca o zaman 80 yaşının üstünde idi; bu yaşta bir hastayı hastahaneye

yatırmak gerekir, aksi takdirde hayati bir tehlike oluşabilir; ama hocayı hastanede kalması için ikna edemedik. Tedavisini ayakta görerek ve enstitüde çalışmasına devam ederek, Allah’ın izni ile iyileşti. Başka bir sefer de telefon açtı ve “öksürüğüm var kendimi iyi hissetmiyorum gelmek istiyorum” dedi. Hocayı muayene ettiğimde iki akciğerde de ağır hasar vardı. Kan değerleri çok berbat, teşhis zatürre idi. O zaman Hoca 90 yaşına yaklaşmıştı. Bu yaşta hastalar için böyle bir zatürre hayatî bir tehlikedir. Hoca yine hastaneye yatmayı reddetti ve ayakta tedavi oldu. Allah’ın yardımı ile iyileşti. Tedavi esnasında da her gün enstitüye gitmeyi ve orada çalışmayı ihmal etmedi. Buna benzer Hocanın sağlığı ile ilgili, mide kanamasından travmalara kadar nice misaller anlatılabilir. Bunların hepsini ayakta tedavi ile yendi. Bu hastalıkların böyle zor şartlar altında düzelmesinde şüphesiz Hocanın maneviyatının ve inancının da büyük payı vardı.



  1. Yüklə 1,57 Mb.

    Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   22




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə