ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ 1
61
2. Pasifik’te Savaşın Sona Ermesi
Amerikalı General Mac Arthur, Japonları Filipinler’de Leyte Savaşı’nda ağır bir
yenilgiye uğrattı ( Ekim 1944). Japon donanması hemen hemen imha edildi. ABD,
bundan sonra Pasifik adalarını atlama taşı olarak kullanıp Japonya’ya ulaşmayı, te-
mel savaş stratejisi olarak belirledi. Ancak bunun ABD’ye maliyetinin ağır olacağı ve
çok sayıda kayıp verileceği düşünülerek atom bombası kullanılmasına karar verildi.
İlk atom, bombası 6 Ağustos 1945’te Hiroşima’ya atıldı. İlk anda 70.000 kişi öldü. 9
Ağustos’ta ikinci atom bombası Nagazaki’ye atıldı ve orada 80.000 kişi öldü. Hemen
harekete geçen SSCB 8 Ağustosta Japonya’ya savaş ilan edip Mançurya’yı işgale baş-
ladı. Bu korkunç gücün karşısında Japonya 14 Ağustos’ta teslim oldu. 2 Eylül 1945’te
Tokyo limanında Missouri zırhlısında ateşkes anlaşması imzalandı ve II. Dünya Savaşı
sona erdi.
Harita. 02.05: : Almanya ve Berlin’in Müttefik Devletler Tarafından Bölünmesi
ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ 1
62
Resim 02.12: Atom Bombası Atılmadan Önce ve Sonra Nagazaki
Resim 02.13:Amerikalı General Mac Arthur, Japonya ile Ateşkes Anlaşmasını
İmzalarken
ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ 1
63
D. SAVAŞIN ETKİLERİ
a. Siyasi Sonuçlar
II. Dünya Savaşı’nın müttefiklerce kazanılması ile Faşizm ve Nazizm gibi akım-
lar tasfiye edildi. 1945’ten sonra dünyanın siyasi yapısı yeniden inşa edilmeye baş-
landı.
Asya, Afrika ve Orta Doğu’da yaşayan halklar, II. Dünya Savaşı’nda, emperyalist
devletlerin zayıflığını görerek bu devletlere karşı mücadeleye başladı.
İngiltere ve Fransa’nın II. Dünya Savaşı sonunda galip devletler arasında olma-
sına rağmen ekonomileri oldukça bozuldu, sömürgeleri üzerindeki etkileri de azal-
maya başladı.
Savaşın mağlup devletleri İtalya ve Almanya’nın toprakları işgal edildi. Mütte-
fik ordularının denetimi altında başkentleri Berlin ve Viyana da dâhil olmak üzere,
Almanya ve Avusturya toprakları dört işgal bölgesine ayrıldı. Sömürge imparatorlu-
ğunu kaybeden İtalya, ekonomik ve siyasi alanda yeniden yapılanmanın güçlükle-
riyle karşı karşıya kaldı.
Savaşın diğer mağlup devleti Japonya, ABD orduları tarafından işgal edildi.
Japonya savaş sırasında işgal ettiği toprakların yanı sıra XIX. yüzyıl sonlarından iti-
baren elde ettiği toprakları da geri vermek zorunda kaldı. ABD, tekrar savaşa gir-
mesini yasaklayan demokratik bir anayasa hazırlaması, orduyu kaldırma konusunda
Japonya’ya baskı yaptı.
II. Dünya Savaşı’nda SSCB’nin Almanya’ya karşı önemli zafer kazanması ile
1930’larda karşılaştığı uluslararası alandan dışlanma süreci sona erdi. Avrupa kıtası-
nın yarısına hâkim olan SSCB, savaş sonunda büyük bir güç hâline geldi.
II. Dünya Savaşı’ndan en az etkilenen devlet olan ABD, atom bombasına sahip
olmakla önemli bir avantaj elde etti. Birleşmiş Milletlerin New York’u, Uluslararası
Para Fonunun (IMF) Washington’u merkez olarak seçmesi ABD’nin gücünü ve Av-
rupa merkezli uluslararası sistemin sona erdiğini göstermekteydi. 1945’te Birleşmiş
Milletleri resmen kurmak için San Francisco Konferansı toplandı. Bu Konferans’ta
ABD, SSCB, İngiltere, Çin ve daha sonra Fransa’nın katılımıyla oluşan büyük devlet-
ler, teşkilat üzerinde kesin üstünlük kurmak istediler. Görüşmeler sonucunda genel
kurulda devletlerin eşitliği, Güvenlik Konseyinde büyük devletlerin üyeliklerinin sü-
rekliliği ve veto haklarının varlığı kabul edildi. Konferans sonunda Birleşmiş Milletler
Antlaşması kabul edilerek Birleşmiş Milletler Teşkilatı kuruldu. I. Dünya Savaşı’ndan
sonra kurulan Milletler Cemiyeti, 19 Nisan 1946’da yetkilerini bu teşkilata devretti.
ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ 1
64
b. Ekonomik Sonuçlar
II. Dünya Savaşı’nda şiddetli çarpışmalar ve hava bombardımanları, Almanya
başta olmak üzere Avrupa’da birçok kentin hasar görmesine, fabrikaların, limanların
ve demir yolu hatlarının yıkılmasına, üretim ve ticaretin olumsuz yönde etkilenmesi-
ne sebep oldu. Tarım ve sanayi üretimi 1939’a göre % 30-70 arasında düşüş gösterdi.
Maddi hasar tahminen 2 trilyon dolara yaklaştı.
II. Dünya Savaşı sonrası dünyada, I. Dünya Savaşı sonrasına göre sarsıntısız
ve hızlı bir ekonomik düzelme görüldü. 1949’da dünya ekonomisi eski canlılığına
kavuştu. Savaşın açtığı tüm hasar kısa sürede onarıldı. Avrupa, hemen hemen tüm
denizaşırı kolonilerini yitirmesine karşın, savaş öncesi herhangi bir dönemde gö-
rülmeyen verimliliğe ve refaha ulaştı. Avrupa’nın yeniden toparlanışında toplumun
tüm kesimlerinin aynı amaçla iş birliği yapması etkili oldu. Avrupa yanında SSCB ve
Japonya’da da aynı ilerlemeler görüldü.
c. Toplumsal Sonuçlar
II. Dünya Savaşı sadece cephede değil cephe gerisindeki sivillerin de hayatı-
nı kaybettiği bir savaş olmuştur. Hava saldırıları, karne uygulaması, işgal edilen ül-
kelerin talan edilmesi, sivil esirlerin öldürülmesi, Nazilerin toplama kamplarındaki
katliamları ve verem gibi hastalıkların yayılması neticesinde 60 milyona yakın kişi
hayatını kaybetti.
Resim 02.14: Birleşmiş Milletler Teşkilatı Binası
ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ 1
65
d. İnsan Hakları İhlalleri
II. Dünya Savaşı’nda insan hakları ve uluslararası anlaşmalar ihlal edildi. Özel-
likle Almanya, SSCB ve Japonya savaş esirlerine ve sivillere yönelik kötü muamele,
yargısız infaz, talan, askerî neden olmaksızın yakıp yıkma vb. faaliyetlere yönelerek
savaş kurallarını ihlal ettiler ve savaş suçu işlediler. Almanya, Avrupa’nın Yahudi ve
Roman azınlıklarının ve muhaliflerin önemli bir kısmını toplayarak ölüm kampların-
da yok etti.
E. SAVAŞ YILLARINDA TÜRKİYE
İtalya’nın 7 Nisan 1939’da Arnavutluk’u işgal etmesi, tehlikeyi Türkiye’nin gü-
venlik sahasına taşıdı. On İki Ada’yı elinde bulunduran İtalya’nın Balkanlara doğru
yayılma eğilimi, Türkiye’de ciddi endişeye neden oldu. Bu durum Türkiye, İngiltere
ve Fransa’yı birbirine yaklaştırdı. Türkiye aynı zamanda SSCB ile de dostluğunu sür-
dürmek istiyordu. 23 Ağustos 1939’da Almanya ile SSCB’nin imzaladıkları Dostluk ve
Saldırmazlık Paktı’yla Doğu Avrupa’yı aralarında paylaşmaları Türkiye’yi bir yol ayrı-
mına getirdi. SSCB, Türk Dışişleri Bakanı Şükrü Saracoğlu’nu Moskova’ya davet etti.
Saracoğlu’nun amacı Türkiye, İngiltere ve Fransa arasında imzaya hazır hâle gelmiş
olan ittifak ile Türk-Sovyet dostluğu arasında bir bağlantı kurmaktı. SSCB’nin hedefi
ise Montrö Sözleşmesi’nin Boğazların geçiş statüsünü kendi lehine değiştirilmesini
sağlamak, Boğazlar üzerinde söz ve kontrol sahibi olmaktı. Bu nedenle görüşmeler
sonuçsuz kaldı. Sovyetlerle anlaşma mümkün olmayınca Türkiye 19 Ekim 1939’da
Ankara’da İngiltere ve Fransa ile üçlü bir ittifak imzaladı. Buna göre bir Avrupa dev-
letinin saldırısı ile başlayan ve İngiltere ile Fransa’nın katılacakları bir savaş Akdeniz’e
sıçradığı takdirde Türkiye, İngiltere ve Fransa’ya yardım edecekti. Bu antlaşmanın
Türkiye’ye getirdiği sorumluluklar, İngiltere ve Fransa’nın taahhüt ettiği yardımların
yapılmasına bağlandı. Antlaşmaya konan bir ek madde ile Türkiye kendisini SSCB ile
savaşa girmek zorunda bırakacak bir yükümlülükten muaf tutuldu.
1941 yılında Almanların Balkanlar’da ilerlemeleri, Yunanistan’ı işgal etmeleri
ve Bulgaristan’ın mihver devletleri yanında savaşa girmesi, savaş tehlikesini Türki-
ye sınırlarına kadar dayandırdı. Bu gelişmeler üzerine Türkiye başta İstanbul olmak
üzere bazı şehirlerde sıkıyönetim ilan edip, Trakya’ya asker yığdı ve sınır boyunca
güvenlik tedbirleri aldı. Türk Dışişleri ‘’Türkiye, toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığı-
na karşı yapılacak her saldırıya silahla karşı koyacaktır.’’ diyerek Türk topraklarına sal-
dırması hâlinde Almanya’ya karşı savaşacağını açıkça belirtti. Hitler, 1 Mart 1941’de
İnönü’ye bir mektup göndererek Almanya’nın Türkiye’ye karşı saldırgan emelleri
olmadığını ve Alman ordularının Türk sınırından 60 km. uzakta kalacağını bildirdi.
Bu gelişmelerden sonra Almanya, Türkiye ile İngiltere’nin yakınlaşmasını önlemeye
çalıştı. 18 Haziran 1941’de Almanya ile Türkiye arasında bir saldırmazlık anlaşması
imzalandı. 22 Haziran’da Alman ordularının SSCB üzerine saldırıya geçmesiyle Türki-
ye üzerindeki baskı azaldı.
Dostları ilə paylaş: |