Commitment without borde ers antisemitizmi Önleme ve Holokost Eğitimi Kılavuzu



Yüklə 27,26 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə15/37
tarix14.05.2018
ölçüsü27,26 Kb.
#43553
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   ...   37

33
TEORİ
Derya: “Holokost ve antisemitizm kavram-
ları Türkiye’de bilinmiyor. Belki Holokost 
yerine ‘Yahudi Soykırımı’ ve antisemitizm 
kavramı yerine de ‘Yahudi Düşmanlığı’ 
diyebiliriz.”
Emrah: “Şunu tartışmaya açmak isterim: 
Türkiye’de Holokost Eğitimi insan hakları 
eğitimi dersi üzerinden ele alınabilir mi? 
Bence bu daha gerçekçi, uygulanabilir olan 
yaklaşım. Zira şu aralar Türkiye’de 4 ve 5. 
sınıflara İnsan Hakları zorunlu ders olarak 
koyulmak üzere. Bence müfredatta fazla-
dan bir ders açmaya çalışmaktansa, bu 
ders içinde konu kendine daha iyi bir yer 
bulmuş olur.”
Antisemitizme Karşı Tarihsel-Siyasal Eğitim  
Konusunda Tavsiyeler
Beklenti Düzeyini Düşürmek
Tarihsel-siyasal eğitim, antisemit bir eylem ya da ifadeye her zaman 
için en doğru yanıt olmayabilir. Okul bünyesinde “Yahudi!” rencide  
edici bir söz olarak kullanıldıysa, en yakın toplama kampına bir ziya- 
ret düzenlemek, daima buna verilecek en doğru pedagojik tepki de- 
ğildir. Asıl olan daha çok, Holokost ile uğraşma bağlamında eğitsel  
çalışmalara eleştirel olarak bakma ve gerektiğinde bu hedefleri as-
kıya almaktır. Wolf Kaiser’e göre asıl mesele, salt bilgi öğretmeye 
dönük anlayışlar ile boş verme tavrı arasında bir denge yakalayabil-
mektir.
57
 Öğrencilere kendi yargılarını oluşturma becerisi kazandırıl-
ması gereklidir. Klişe yorumların ve alışılageldik tarihsel anlatıların 
sorgulanması da bunun bir parçasıdır.
 
Anne Frank Merkezi’nin “Anne Frank. Burada & Bugün” sergi- 
sinde  de  bu  kapsamda  neden  bu  günlüğün  diğerlerine  göre  daha 
fazla ün kazandığı sorusu da ortaya atılmaktadır. Sergiye ilişkin farklı 
yaş  gruplarına  yönelik  yürütülen  eğitim  çalışmalarında  her  zaman 
serginin kuruluşu, konsepti ve başlığı ile uğraşan bir bölüm bulunur. 
Amaç öğrencilerin tarih anlatılarının nasıl oluştuğu hakkında eleşti-
rel bir değerlendirme yapabilmesidir.
Yahudi Tarihi Sadece Bir Ezilme Tarihinden Daha Fazlasıdır
Tarihsel-siyasal eğitim hakkında hep dile getirilen eleştirilerden biri, 
Almanya  Yahudilerinin  tarihinin  bir  ezilme  ve  yok  edilme  tarihine 
indirgenmesidir. Yukarıda anılan bağımsız uzman komisyonu da bu 
noktayı, Yahudilerin ağırlıklı olarak nesne, mazlum ve kurban olarak 
tasvir edilmelerinin ana nedenlerinden biri olarak gördü.
 
Leo Baeck Enstitüsü, eğitmenlere bu tek yanlı algı üzerine dü- 
şünmede ve bunu değiştirmede destek olacak bir başvuru kaynağı 
yayımladı. Burada Yahudileri “aktif yurttaşlar ve yaratıcı üreticiler” 
olarak tanıtmayı ve Holokost ile hesaplaşmanın ötesinde Almanya 
ve Avrupa’daki barış ve iş birliğine dayalı birliktelikleri tarihini- 1945 
sonrası da dahil- anlatmak tavsiye ediliyor. 
 
Din ve etik öğretmenlerinin, Museviliğin ele alınması çerçeves-
inde, okul dışı bir öğrenme ortamı olarak söz gelimi bir sinagogu, 
Yahudi Cemaati Merkezi’ni veya Yahudi Müzesi’ni akıldan geçirmek 
yerine, Anne Frank Merkezi’ni ziyaret ettikleri her seferde, bu eleşti-
rinin de ne kadar yerinde olduğunu görmekteyiz.
 
Federal Yurttaşlık Eğitimi Merkezi’nin [Bundeszentrale für poli-
tische Bildung] çıkardığı “Avrupa’da Antisemitizm” başlıklı ders mal-
zemeleri, Leo Baeck Enstitüsü’nün verdiği tavsiyeyi hayata geçiren 
iyi bir örnektir. Bu malzemeler, Avrupa’da Yahudilerle Yahudi olma- 
yanların  barış  içinde  bir  arada  var  olduğuna  dair  örnekleri  göster-
57  Kaiser, Wolf (2008). „Bildungsarbeit zum Thema Holocaust und Antisemitis-
mus. In: Expert Forum on Combating Antisemitism – Challenges and Successful 
Strategies.“  German  Bundestag,  Contributions  from  the  Experts.  Hrsg.  von  der 
German  Delegation  of  the  OSCE  Parliamentary  Assembly  und  Gert  Weisskir-
chen. Berlin. URL: www.gert-weisskirchen.de/Gert_OSZE/FINAL_Vorab-Doku.pdf 
[23.01.2013].


34
TEORİ
mekte ve 1945’e kadar olan zaman aralığının ötesine geçmektedir-
ler. Özel olarak günümüz Almanya’sında yaşayan Yahudi gençlere 
odaklanan  eğitim  materyalleri,  “Yahudi  Çekmecesi:  Almanya’da 
Genç Yahudiler” içinde bulunabilir. Bu malzeme, Yahudi gençlerin 
Yahudi kültür ve dinini, ayrımcılık deneyimlerini veya İsrail ile ilişki-
lerini  anlattıkları  Margarethe  Mehring-Fuchs’un  aynı  adlı  belgesel 
filminin tamamlayıcısı olarak Anne Frank Merkezi ve An der Ruhr 
yayınevi tarafından hazırlandı.
 
Peki Leo Baeck Enstitüsü’nün tavsiyeleri, Nasyonal Sosyalizm 
ve Holokost’un incelenmesi bağlamında ne anlama geliyor? Yazarlar 
bu bağlamda da bir perspektif değişikliğini savunmaktalar. Nasyonal 
Sosyalizm ve Holokost’un tarihi, Yahudileri sadece mağdurlar olarak 
göstermeden de anlatılabilir. Yahudiler arasında yardımlaşmanın ve 
kendini ortaya koyuşun biçimlerine dair çok sayıda örnek mevcuttur. 
Örneğin 1933’te kurulan Alman Yahudileri İmparatorluk Temsilciliği, 
Nazi döneminde aktif olan Alman Yahudileri Kültür Birliği veya Siyo-
nist Gençlik Örgütü... Ayrıca kişisel ya da örgütlü olsun Yahudiler 
arasında çeşitli direniş biçimleri de ortaya çıkmıştır. Bunlar arasın-
da bir yanda kaçış ve göçü, yasadışı gizlenmeyi veya sahte kimlik 
edinmeyi,  öte  yanda  partizanların  yanında  İngiliz  veya  Amerikan  
ordusunda silahlı mücadeleye girişmeyi ve çaresizlik içindeki Yahu- 
di  sakinlerin  birden  fazla  gettoda  çıkardıkları  ayaklanmaları  say- 
mak mümkün.
 
Anne Frank Merkezi’nin daimi sergisinde bu bağlamda, örne- 
ğin Siyonist gençlik örgütü Chug Halutzi’deki gençlerin gösterdiği di-
renişe dair bilgiler yer alıyor. Anne Frank’ın hayat öyküsünde de aile  
fertlerinin maruz kaldıkları baskıya tepki verdiklerine dair örnekler  
var. Anne Frank, sinemaya gitmesi yasaklandığında babasının yar- 
dımı ile Yahudi arkadaşları için evde sinema akşamları düzenliyor.  
Kız kardeşi Margot da tüm spor kulüplerinden atıldığında, kendi masa  
tenisi kulübünü kuruyor.
Çoklu Bakış Açısı
Çoklu  bakış  açısı  tarih  öğretiminde  merkezi  bir  kategoridir.  Holo-
kost’un toplumsal boyutunu genel hatlarıyla da olsa anlayabilmek 
için kurbanlar, failler, seyirciler ve destekçilerle ilgili çalışmak temel-
dir. Bu rollerin bir hayat öyküsünün seyri içerisinde, her bir bireyin 
kendine  dair  verdiği  kararlara  bağlı  olarak  değişebileceğini  göster-
mek de önemlidir. Bu roller çerçevesindeki eylem olanaklarının konu 
edilmesi, tarihsel-siyasal eğitimin önemli bir yapıtaşı ve güncellikle 
ilişki kurabilmenin önemli bir imkanıdır. 
 
Baskıya uğrayan Yahudilerin eylem olanakları, Nasyonal Sosya- 
lizm döneminde gitgide daha da azalmaktaydı ve bu baskıya bir de 
yok edilme korkusu ekleniyordu. Buna karşılık bugün pek çok genç 
için, antisemitizme ve ırkçılığa karşı kendini savunmak ve mücadele 
vermek daha kolay. 
 
“Anne  Frank.  Burada  &  Bugün”  daimi  sergisi  ile  kurbanların  
tanıklıkları yardımıyla, Anne Frank’ın ve ailesinin sistematik bir biçim- 
de  haklarından  yoksun  bırakılışını  ve  uğradığı  baskıyı  anlatıyoruz. 
Böylelikle  kurbanların  kendilerini  dile  getirmelerini  sağlıyoruz.  Öte 
yandan, Yahudi öğrencilerin maruz kaldığı antisemitizme dair güncel 
örnekler de veriyoruz. Sunduğumuz eğitsel destek programlarında, 
benzerlik ve farklılıkları ele alıyoruz.
Ayrıca, kurbanların, faillerin, seyircilerin ve destekçilerin Nasyonal 
Sosyalist toplumda oynamış oldukları roller, Anne Frank Evi tarafın-
dan  hazırlanmış  tarihsel  bir  çizgi  roman  olan  “Arayış”da  ve  onun  
tamamlayıcısı ders materyalinde rollerin her birine birer örnek ver-
erek konu ediliyor. 
Bakış Açısını Genişletmek ve Dahil Edici Tarihsel Öğrenme
Okul  dışı  eğitimde  çoklu  bakış  açısı  artık  sadece  tarihsel  konular 
bakımından değil, hedef grup açısından da geçerli. Artık dahil edici 
bir  yaklaşımla  tüm  gençlere  yönelik  farklılıklarını  gözeterek  hitap 
eden  programlar  üretmek  söz  konusu.  Alışılageldik  tarih  anlatım-
larını sorgulamak ve genişletmek bu işin bir parçası. Ayrımcılığa ma-
ruz  kalmakta  olan  veya  ayrımcılığa  karşı  mücadele  etmek  isteyen 
gençler, antisemitizmi sadece çok sayıdaki ayrımcılık biçimlerinden 
biri olarak algılarlar. Bu gençler gündelik yaşamlarında zaten ırkçılık, 
İslam düşmanlığı veya homofobi deneyimleri yaşamaktadır.
 
Eşitlik karşıtı bu ideolojilerin de normal derslerde pek anlatıl-
mayan  birer  tarihi  var.  Bunun  sonucu  olarak,  haklı  ya  da  haksız 
kurbanlar arası rekabet ve “hep Yahudiler anlatılıyor” algısı ortaya 
çıkıyor. Hem okul içi hem de okul dışı eğitim alanında Nasyonal Sos- 
yalizmin  “unutulmuş  kurbanları”nın  öykülerini  anlatmak  yönünde 
Anne  Frank  Merkezi  teşebbüslerde  bulundu.  Bunlar  arasında,  kat-
ledilen Çingeneler anısına ve toplu ötenazi eylemlerinin kurbanları 
hakkındaki sergiler sayılabilir.
 
Bununla birlikle Yahudi soykırımına bakışın mekansal olarak 
da  genişletilmesi  anlamlıdır.  Odağın  sadece  Almanya’da  (ve  belki 
Auschwitz’de) olması, Holokost’u tüm boyutlarıyla anlamak için ye-
terli değildir. Yahudiler, tüm Avrupa’da haklarından yoksun bırakıldı 
ve baskıya maruz kaldı. Bu, çoğunlukla işgal edilen bölgelerdeki ye- 
rel  idarelerin  ve  polis  memurlarının  Nazilerle  iş  birliği  sayesinde 
gerçekleşti. Almanların sorumluluğunu görelileştirip hafifletmeden, 
olayları tüm Avrupa’yı içine alan daha kapsamlı bir bağlam içerisin-
de anlamak önem taşıyor. 
 
Dahil  edici  tarihsel  öğrenme  konusunda  önemli  bir  katkı, 
Wannsee Konferansı Evi’nden “Tarih(leri) Paylaşmak” başlığı altında 
yayımlanan ‘evrak çantası’ ile geldi. ‘Evrak çantası’ fotoğraflar, tarih-
sel tanıklıklar ve belgeler yardımı ile Nasyonal Sosyalizm döneminde 
Afrikalıların maruz kaldığı ırkçılık, Tunuslu ya da Yunan Yahudileri-
nin uğradığı baskı ya da Müslüman destekçilerin rolü konularında 
bilgilendiriyor.
 
Anne Frank Merkezi’nin çıkardığı ve ayrımcılık ve kendini ortaya 
koymayı konu alan yedi yaşam öyküsünü içeren, “Çoğunluk, İktidar, 
Tarih” başlıklı malzeme de benzer bir yaklaşım içeriyor. Çok sayıda film 
ve eğitsel yöntem ile genişletilen bu malzeme, söz gelimi Çingene ol-
maları nedeniyle baskıya uğrayan Rosenberg ailesinin  ya da eşcinsel 
olması nedeniyle eziyet edilen Stefan K.’nin öykülerini anlatmakta. 
 
Kısa süre önce “öncelikle ben bir insanım...” başlıklı internet say- 
fası yayına girdi (www.annefrank.de/mensch). Altı yaşam öyküsü ara- 
cılığı ile Almanya ile Türkiye arasındaki göçün tarihi anlatılıyor. Bu 
altı yaşam öyküsünün arasında Nazilerin elinden kurtulabilmek için 
1935’te  Berlin’den  Türkiye’ye  kaçan  Dorothea  Brandner’in  yaşam 
öyküsü de var. Ya da Türk Yahudisi olarak Berlin’e gelen ve 1938’de 
Küba  üzerinden  Amerika’ya  kaçan  Leon  Veissid’in  yaşam  öyküsü. 


Yüklə 27,26 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   ...   37




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə