41
sarva: herşey; varşneya: Yadava soyundan olan; sahasrabahu: bin kollu gibi hitaplarda
Krişna’nın ne karakterde bir tanrı olduğunun ortaya çıkmaktadır
168
.
Arjuna’nın Krişna için kullandığı, onun özelliklerini dillendiren bazı sıfatların
yanında, “Krişna, bu cana yakın biçiminde, seni insan gibi görünce…
169
” şeklindeki
hitaplarından da onun insan görünümünde bir tanrı olduğu anlaşılmaktadır.
Arjuna’nın hitapları dışında Krişna’nın, “Doğmadığımı, bir gün ölmeyeceğimi,
bütün evrenin yaradanı olduğumu, gerçekten kavrayabilse bir ölümlü, yıkanır, arınır,
yener körlüğünü…”
170
dizelerinden de anlaşıldığı üzere kendisinin tanrı olduğunu
açıkça dile getirdiği de görülmektedir. Ayrıca, “Adityalardan Vişnu’ya benzerim…”
171
dizelerinde açık açık Vişnu olduğunu söylediği, bazı dizelerde de diğer avataralarını
anlattığı aşikardır. Örneğin bir dizede, Şiva’nın avataraları arasında Shankara’nın
bulunduğunu ifade etmektedir
172
.
Kısaca belirtmek gerekirse, önceleri tarihi bir varlık olarak kabul edildiği
anlaşılan Krişna’nın zamanla tanrılaştırılarak, önce basit bir kahraman, yarı tanrı ve
nihayetinde de tanrı şeklinde yüceltildiği anlaşılmaktadır.
c. Ramayana’da Avatara
Ramayana şair Valmiki’ye atfedilen bir Hindu destanıdır. Vişnu’nun
avataralarından biri olduğuna inanılan Rama’nın hikayesinin anlatıldığı bu destanın,
24.000 beyit ve 7 bölümden oluştuğu bilinmektedir. M.Ö. VI. yüzyıldan itibaren
başlayıp devam eden Ramayana’da, Rama’dan Vişnu’nun avatarası olarak bahsedilse
de, asıl metin olan 2-6. bölümlerin kahramanının İndra olduğu ifade edilmektedir
173
.
Vişnu’nun en önemli iki avatarasından biri olan Rama’nın hikayesi bir
asilzadenin hikayesidir. Bütün bedenlenmelerinde olduğu gibi Vişnu, bu defa da,
tanrıların şikayeti üzerine şeytan Ravana’yı yok etmek üzere Ayodha kralı
168
Macun, İnci, “Bhagavadgita’da Tanrı Krshna’ya Hitap Şekilleri”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-
Coğrafya Fakültesi Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Dergisi, c. 4, sayı 1, Ankara Üniversitesi
Basımevi, Ankara 1985, s. 83-89.
169
Bhagavad-Gita, 11:51
170
Bhagavad-Gita, 10:3
171
Bhagavad-Gita, 10:21
172
Bhagavad-Gita, 10:23
173
Kaya, “Önsöz”, s. 11-12.
42
Dasaratha’nın oğlu olarak doğmaya karar verir. Ancak o sadece Rama olarak değil,
destana göre Dasaratha’nın dört oğlunda bedenlenmeye karar vermiştir. Kralın, bir
oğula sahip olmak için düzenlediği kurban töreni esnasında, kutsal ateşte büyük kırmızı
bir varlık kraliçeler arasında paylaşılmak üzere kutsal bir içki ile belirir. Nihayet kralın
üç kraliçeden dört oğlu doğar. Vişnu, sınırsız ihtişamıyla Rama’da ve onun yüceliğinin
bir kısmına sahip diğerlerinde bedenlenir. Hikayenin devamında Rama pek çok
kahramanlık gösterir ve evlenir. Karısı Sita, Dünyanın kızıdır. İsmi saban izi anlamına
gelir. Babası onu kurban için tarlayı sürerken bulmuştur. Rama kutsal yayı gerer ve
Parasu Rama’yı yener
174
.
Ramayana’nın ilk bölümünde Rama’nın Vişnu’nun bir avatarası olduğu dahi
belli değildir. Karısı Sita’nın, Vişnu’nun eşi Lakshmi’nin bir avatarası olduğu ifade
edilmektedir
175
.
İkinci bölümde yaşlı kral Dasaratha, yerine geçecek kral olarak Rama’yı seçer.
Ancak ikinci karısı Kaikeyi kendi oğlunun kral olmasını ister ve ondan söz alır. Kral
bunu reddeder; ancak Rama, babasının, sözünü yerine getirmesi hususunda ısrar eder.
Sonunda kardeşi Laksmana ve karısı Sita ile ormana çekilir. Kısa bir dönem ibadet
hayatı söz konusudur. Önemli vurgulardan biri de, prens avataranın çeşitli insânî acılara
maruz kaldığıdır. Sri Rama ormana sıradan bir insan gibi girmiştir, ağaç kabuğundan
keşiş kıyafetleri giyer ve saçları örgülüdür. Geyik avlar, acıktığında kök yer, saman ya
da yer üzerinde yatar. Sekiz yöndeki tanrılara minber diker. Günahları için adaklar
sunar, ritüel banyo yapar. Babasının ölüm haberi kendisine ulaştığında kendinden geçer,
acı bir şekilde gözyaşı döker. Cenazesine ulaşamadığı için kendini değersiz ve aciz
görür
176
.
Üçüncü bölümde Rama ve erkek kardeşi keşişlere ve kasabalılara sıkıntı veren
pek çok şeytanı öldürür. Bilhassa kız kardeşini öldürmesi şeytanları lideri Ravana’yı
kızdırır. İntikam planları yapan Ravana bir keşiş kılığına girerek, Rama’nın yokluğunda
onun inziva kulübesine girer ve karısı Sita’yı tanrılardan çaldığı arabası Vimana ile
Seylan’a kaçırır. Önce umutsuzluk içinde göz yaşı döken Rama bu duruma sinirlenir.
174
Ramayana, İngilizce’den çev. der. Asuman Belen Özcan-Hatice Derya Can, Dost Kitabevi, Ankara
2002, s. 13-28
175
Ramayana, s. 29-44
176
Ramayana, s. 45-48; Parrinder, a.g.e., s. 64
43
Sita’yı kurtarmak için Maymun Hanuman’ın da içinde bulunduğu maymunlar ordusunu
toplar. Hanuman, Hindistan ve Seylan arasındaki boğazı sıçrayarak geçer ve Ravana’nın
krallığına öfke salar. Rama’nın maymun askerleri Seylan’a kadar kurulan bir setin
üzerinden karşıya geçerler. Nihayet Ravana öldürülür ve Sita kurtarılır. Ancak Rama
başka bir adamın evinde yaşadığı için Sita’yı kabul etmez. Sita çetin bir sınavdan geçer
ve ateşe atılmayı yeğler. Ancak ateş tanrısı Agni yakmaz ve onu Rama’ya geri verir.
Böylece çift Ayodha’ya geri döner. Rama orada on bin yıl hüküm sürer
177
.
Rama ve Ravana’nın savaşının özetlendiği son bölümde Sita yeniden
reddedilir. Bunun üzerine annesi yeryüzü onu yanına alır. Sonrasında ölüm, bir keşiş
kılığında Rama’nın yanına gelir ve ona görevini başarıyla tamamladığını bildirir. Ona
ölümlülerin yanında kalması ya da tanrıların yanına gidebilmesi seçeneklerini sunar.
Rama, dünyevi varlığının amacına ulaştığını, dünyanın iyiliği için gelmiş olduğunu ve
artık gecikmeksizin gideceğini ilan eder. Son emirlerinden sonra Rama, halkı ile birlikte
bir nehir kenarına gider, orada başlarında Brahma’nın olduğu tanrılar ona Vişnu olarak
seslenirler. Rama ilâhîler eşliğinde suya adım atar kardeşleriyle birlikte Vişnu’nun evine
girerler
178
.
Parrinder, Ramayana’nın öyküsel bir nitelik taşıdığını, kısa dini açıklamaların
hikayenin içine serpiştirildiğini ifade etmektedir. Kahramanlık ve asilzade yaşantısının
örnekleri, kraliyet çiftinin evlilikleri anlatılmaktadır. Sita’nın namusluluğu, gerçek aşkın
ve kadın sadakatinin bir örneği olarak dikkat çekmektedir. Rama hem insan hem de
tanrı görünümündedir. Parrinder’a göre Rama ismi tanrısallığın favori ünvanıdır. Çünkü
ilahilerde, özellikle de ölüm anında söylenenlerde en çok Rama’nın ismi anılmaktadır.
Hatta bazıları için o, olağanüstü varlığın başlıca ismidir
179
.
Parrinder’ın dikkat çektiği noktalardan biri de, Rama Sita’yı reddettiğinde,
Sita’nın suçsuzluğunu ıspatlamak ve Rama’yı azarlamak için gelen tanrılara, bütün
tanrısallığına rağmen, Rama’nın: “kendimi bir insan sanıyorum, Rama, Dasaratha’nın
oğlu, fakat ben gerçekten kimim?” diyerek serzenişte bulunmasıdır. Parrinder, bunun
üzerine ona Vişnu, yaban domuzu, kaplumbağa, cüce, Krişna, İndra’nın, ve tanrıların
177
Ramayana, s. 49-106
178
Ramayana, s. 109-114
179
Parrinder, a.g.e., s. 65
Dostları ilə paylaş: |