Bu anlamda insanın ahlaksal yaşamının amacı; mutluluğa ulaşmak, iyi ideasını gerçekleştirmek Tanrı ile
bütünleşmektir. Platon burada en yüksek iyiyi, iyi ideası olarak Tanrı ile özdeşleştirir. Amaca yani en yüksek iyiye
ulaşmada, görevini yerine getiren insan, erdem sahibi insandır. Ruh, parçalardan oluşur ve bu parçalar arasındaki
uyum da erdem sayesinde gerçekleşir. Platon, bu erdemleri bilgelik, cesaret, ölçülülük ve adalet olarak sıralar.
Platon, ahlakını ruhun bu yapısına bağlı olarak, idealara ulaşma esası üzerine kurmuştur.
Platon, ahlak anlayışını değişimin olduğu duyular alemi yerine idealar alemine ve bilgiye dayandırarak
kişiden kişiye değişmeyen, nesnel ahlakın varlığını savunmuştur. Bu nedenle Platon evrensel ahlak yasasını kabul
eden bir filozoftur.
Platon'a Göre Erdemin Çeşitleri ve Özellikleri
103
DEVLET YÖNETİMİNDE
KARŞILIĞI
Merakı , anlamayı, hakikati
keşfederek birey olarak insanı,
toplumu yönetebilecek güç.
Akılın emirlerine
uymak.Bedensel
istek ve
arzuları dizginlemeye çalışmak.
Bedensel istek ve arzular.
ÜST BÖLÜM
ORTA BÖLÜM
ALT BÖLÜM
CESARET
BEKÇİLER
ÖLÇÜLÜLÜK
BİLGELİK
YÖNETİCİLER
İŞÇİLER-
ZANAATKÂRLAR
Bilgelik, cesaret, ölçülülük erdeminin gerçekleşmesi ile adalet erdemi ortaya çıkar.
Bunun sonucu
“mutluluk” elde edilir.
RUHUN
BÖLÜMLERİ
ÖZELLİKLERİ
ERDEMİ
Farabi: Evrensel ahlak yasasını kabul edip, bunu da objektif olarak temellendiren Farabi, Türk İslam
düşüncesinin önemli şahsiyetlerindendir.
Farabi'ye göre ahlak felsefesinin amacı, insanın mutluluğu yakalaması için insana yol göstermektir. Bu da
ahlaki davranışın ne olduğunun bilinmesi ile ortaya çıkar.
Ahlaki davranış için üç tür erdemin varlığından söz etmektedir:
1. Akıl erdemi: Bu erdem; faal akıl bilgisine götüren güçtür. Akıl bilgisidir.
2. İrade erdemi: Bu erdem; devletin ve bireylerin yönetilmesi sırasında faydaya ve iyiye hizmet ederek ahlaki
olur. Yargı melekesi sayesinde iyiyi ve kötüyü tayin ederek, pratik davranışlarımıza yardım eder.
3. Beden erdemi: Bu erdem sayesinde insan, bedenine zararlı olan şeylerden korunarak, sağlıklı kalmayı
becerir.
İyiyi ve kötüyü ayırt eden erdem, akıl erdemidir ki bu insanın asıl özünü oluşturur. Tanrı'dan yansıyan bir güç
niteliğindedir. İrade erdemi ise akla uymak, isteksiz olsa da iyi ve doğru yola girebilmek için akla uyar. Beden
erdemi, akıl ve irade ile bütünleşerek ahlaki davranışı oluşturulur.
İnsan davranışlarının amacı iyi olmalıdır. Bunun için insan önce kendisini, daha sonra evreni anlamalıdır.
Evreni anlayan insan, mutluluğu bulmuş demektir. Çünkü evrendeki birlik faal akıldan ötürüdür. Bunu kavramak
için bilgi gereklidir. Yani akılla elde edilen bilgiye ihtiyaç vardır. Evrende her şey, taşma (südur) yolu ile zorunlu
varlık olan Tanrı'dan oluşmuştur. Gerçek varlık aslında Tanrı'dır. Bu yüzden en yüksek iyi dediğimiz, Tanrı'nın ve
evrenin oluş sürecinin bilinmesidir. Evrende gerçek varlık Tanrı olduğundan evrenin yasalarının temelinde Tanrı'nın